Uygulamalarımız appstore googleplay

#Yaz Mevsimi

gazeteci63.com - Yaz Mevsimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yaz Mevsimi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

621 Yangın Kontrol Altına Alındı Haber

621 Yangın Kontrol Altına Alındı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, son bir haftada çıkan 624 yangının 621'ini kontrol altına aldıklarını belirterek "Cumhuriyet tarihinin en iyi hava ve kara filosu ve personeliyle müdahalelerimizle bu zorlu süreçte çok iyi sonuçlar aldık." dedi. Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü Yangın Yönetim Merkezi'nde, orman yangınlarına ilişkin son durumu paylaştı. Son 1 haftanın orman yangınlarıyla mücadelede çok yoğun geçtiğini belirten Yumaklı, bu yılın 6 ayında 1305'i ormanlık alanda, 1739'u da orman dışında olmak üzere toplam 3 bin 44 yangın çıktığı bilgisini verdi. Yumaklı, bu yangınlarla Cumhuriyet tarihinin en büyük kara ve hava filosu, deneyimli 25 bin personelle mücadele ettiklerini ifade ederek, "Hava araçlarımız yaz başından bu yana 16 bin 35 sorti yaptılar ve sadece havadan 52 bin ton su atıldı. Yaklaşık 3 bin 44 yangından 624'ü sadece son 1 haftada çıktı. Yani neredeyse 5'te 1'i son 1 haftada çıktı." dedi. Son 1 haftada İzmir'de, Sakarya'da, Hatay'da, Bilecik'te, Manisa'da, İstanbul'da ve Bursa'da çok ciddi boyutlara ulaşan yangınlarla mücadele ettiklerine işaret eden Yumaklı, "Bu illerde 20 büyük yangından, her biri hafızalara kazınan 2021 yangınları potansiyelini gördük. Dolayısıyla Cumhuriyet tarihinin en iyi hava ve kara filosu ve personeliyle müdahalelerimizle bu zorlu süreçte çok iyi sonuçlar aldık." değerlendirmesinde bulundu. "624 yangından 621'i kontrol altına alındı" Yumaklı, söz konusu 624 yangının 621'ini kontrol altına aldıklarını, sadece bugün 9 büyük yangınla mücadele ettiklerini bildirdi. Bu yangınlardan 6'sını kontrol altına aldıklarının bilgisini paylaşan Yumaklı, "Antalya, Mersin, Kırklareli, İstanbul Silivri, Adana Ceyhan, Uşak Eşme bu yangınlar kontrol altına alınmıştır." dedi. Yumaklı, İzmir'in Çeşme ilçesindeki yangının da enerjisinin düştüğünü ve bu yangınla ilgili çok daha güzel haberler vermeyi umduklarını söyledi. İzmir'in Ödemiş ilçesindeki yangının rüzgarın etkisiyle büyüyerek çok geniş alana hızlıca yayıldığını aktaran Yumaklı, şiddetli rüzgarın devam ettiğini ve yangınla mücadelenin sürdüğünü bildirdi. Yumaklı, yangınlarla mücadele eden personelden birini bugün şehit verdiklerini dile getirerek, "Bir diğer arkadaşımız da şu anda entübe vaziyette hastanede. Yine Ödemiş'te 81 yaşında bir vatandaşımızı kaybettik. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum." diye konuştu. Yangınlarla mücadele eden personelden morallerini düşürmemelerini isteyen Yumaklı, şunları söyledi: "Şehidimizin ardından elbette bir görev olarak bu yangınları söndüreceğiz, onların emanetlerine sahip çıkacağız. Vatan savunması için canını veren kolluk güçlerimizden, güvenlik güçlerimizden, silahlı kuvvetlerimizden sonra en fazla şehit veren Orman Genel Müdürlüğü. İnşallah bundan sonra başka bir kardeşimizi, başka bir arkadaşımızı, vatanı için canını dişine takarak savaşan, çalışan, mücadele eden hiç kimseyi kaybetmeyiz." Yumaklı, İzmir'deki 3 yangına, 10 uçak, 25 helikopter, arazözler, ilk müdahale araçları ile Devlet Su İşleri, Karayolları, belediyelerin bütün imkanlarıyla dahil olduklarını, Buca ve Ödemiş için müdahale ve mücadeleye devam edileceğini söyledi. Bu süreçte toplumu manipüle edecek ölçüde dezenformasyonların kendilerini yorduğuna değinen Yumaklı, "Hiç kimsenin sahada mücadele eden arkadaşlarımızın moralini bozmaya hakkı yok. Herkes kendisine çekidüzen versin. Sadece işimize odaklanıyoruz. Sizlerden ricam, bu insanüstü mücadeleye Türkiye'nin 86 milyon vatandaşı, evladı destek versin." ifadelerini kullandı. Vatandaşlara orman yangını uyarısı Yumaklı, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün ilerleyen günlerde çok şiddetli rüzgar, aşırı sıcaklık ve düşük nem uyarısı yaptığını anımsatarak, şunları kaydetti: "Sadece bizde değil, bütün dünyada da benzer şekilde, benzer meteorolojik olaylar yaşanıyor. Lütfen dışarıda ateş yakmayın. Bir kıvılcım bile olsa, yaptığınız her neyse, bunu yapmayın. Bizi en çok yoran, savaş olarak nitelediğimiz orman yangınlarıyla mücadelede yeni cepheler açılması. Eğer bugün Buca'daki o duyarsızlık, o vurdumduymazlık, olmasaydı biz bugün Ödemiş yangınıyla ilgili sizlere güzel haberler veriyor olacaktık. Ama güçlerimiz bölündü, arkadaşlarımız yoruldu. 10 gündür bununla mücadele ediyoruz. 15 Ekim'e kadar teyakkuz halindeyiz ama bugün itibarıyla şu bir haftayı dışarıda ateş yakmadan, ateşe sebep olacak herhangi bir şeyi yapmadan geçirelim. Çıkan her yangını söndürmekle övünmek istemiyoruz, yangının çıkmamasını sağlayalım, bununla övünelim."

Bir Ayda 612 Orman Yangını Haber

Bir Ayda 612 Orman Yangını

Türkiye'de geçen ay 612'si orman, 951'i zirai alan olmak üzere 1563 yangın çıktı. Yaz mevsiminin gelmesiyle sıcaklığın hissedilir derecede arttığı haziranda, birçok şehirde hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıktı. Sıcaklığın ormanlarda ve zirai alanlarda yangın riskini artırdığı yurt genelinde, orman altı bitki örtüsünün kuruması ve rüzgârın etkisi alevlerin büyümesine neden oldu. 1 Haziran'dan itibaren birçok kentteki ormanlarda ve tarımsal alanlarda yangınlar etkili oldu. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1-30 Haziran'da 612'si orman, 951'i zirai alan olmak üzere 1563 yangın çıktı. Bu orman yangınlarının 499'u tarım alanlarından başlayarak ormanlara sıçradı. Hava sıcaklığının mevsim normallerinde seyrettiği 1-16 Haziran'da 203 orman yangınının çıktığı yurt genelinde, sıcaklığın arttığı ayın ikinci yarısında 409 orman yangını kayıtlara geçti. Yalnızca 27-30 Haziran tarihlerinde 147 orman ve 195 zirai alan yangını yaşandı. "Ege Bölgesi'nde yangın riski 'çok yüksek' seviyede" İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi ve Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Uzmanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, AA muhabirine, artan sıcaklıklar ve kalıcı kuraklık nedeniyle özellikle Batı Anadolu'nun çok ciddi bir orman yangını tehdidi altında bulunduğunu söyledi. Uzun süren kurak ve ani sıcaklık yükselişlerinin büyük yangınlara yol açtığını kaydeden Tağıl, şöyle konuştu: "Akdeniz ikliminin tipik özelliği olarak, yazlar sıcak ve kurak geçiyor. Bu tür bölgelerde çıkan büyük yangınların yaklaşık yüzde 80'i, şiddetli kuraklık dönemlerine denk geliyor. Uluslararası kurumların verileri, toprak nemi azaldıkça yangın riskinin hızla arttığını gösteriyor. Toprak ne kadar kuruysa, yangının çıkma ve yayılma riski o kadar yükseliyor. Şu günlerde, Copernicus Acil Durum Yönetim Servisi Mark 5 Orman Yangını Tehlike Göstergesi'ne göre Ege Bölgesi'nde yangın riski 'çok yüksek' seviyede. Özellikle İzmir, Seferihisar, Aydın, Milas, Bodrum ve Marmaris büyük tehdit altında. Akdeniz Bölgesi'nde ise Antalya, Silifke, Hatay ve İskenderun çevresi dikkat çekiyor. Bu bölgelerde sıcak hava dalgaları ve güçlü rüzgarlar, en ufak bir kıvılcımı bile kısa sürede büyük bir yangına dönüştürebilir." Tağıl, haziran ayı boyunca yaşanan yağış eksikliğinin temmuz ayında da devam edeceğinin tahmin edildiğini aktararak, "Yağış yoksunu bir dönem geçirdik. Bu durum, topraktaki nemin hızla azalmasına, bitki örtüsünün kurumasına ve yangınların daha kolay çıkmasına zemin hazırladı." dedi. İklim projeksiyonlarına bakıldığında ise durumun daha da kritik olduğunu dile getiren Şermin Tağıl, şunları kaydetti: "Dünya İklim Araştırmaları Programı'nın verilerine göre, Türkiye'de 2080-2099 yılları arasında ortalama sıcaklıkların, 1995-2014 dönemine kıyasla 4 ila 6 derece arasında artması bekleniyor. Bu, fosil yakıt kullanımının devam ettiği ve önlem alınmadığı kötü senaryo. Eğer karbon salınımları hızla azaltılmazsa, bu projeksiyonlar maalesef gerçek olacak. Artan sıcaklık ve kalıcı kuraklık sadece hava durumunu değil, topraktaki nem oranını, tarımı, su kaynaklarını ve ormanları da doğrudan tehdit ediyor. Azalan yağışlar nedeniyle bitki örtüsü kuruyor, ormanlar daha kolay tutuşuyor ve yangınlar çok daha hızlı yayılıyor. Söndürülmesi ise gittikçe zorlaşıyor."

Göz Hastalıkları Yazın Artıyor Haber

Göz Hastalıkları Yazın Artıyor

Yazın gelmesiyle artan deniz, havuz ve açık hava aktivitelerinde klorlu su, UV ışınları, alerjenler ve klimalı ortamların göz sağlığını olumsuz etkileyebileceği bildirildi. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. Betül İlkay Sezgin Akçay, AA muhabirine, yaz aylarında deniz ve havuz kullanımının artmasıyla konjonktivit (göz nezlesi) vakalarında önemli artış yaşandığını söyledi. Klorlu havuz sularının kimyasal konjonktiviteye yol açabildiğini belirten Akçay, çocukların havuz gözlüğü kullanmasının bu riskleri önemli ölçüde azaltacağını ifade etti. Prof. Dr. Akçay, bireylerin deniz veya havuza kontak lensle girmemesi gerektiğini aktararak, "Kontak lensin suyla teması, korneada kalıcı görme kaybına yol açabilecek keratit riskini artırır. El hijyenine ve lens kullanım kurallarına mutlaka uyulmalıdır." dedi. Yazın artan güneş ışınlarının göz sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğine dikkati çeken Akçay, "Uzun süre UV ışınlarına maruz kalmak, pterjiyum, katarakt ve retina hasarı gibi kalıcı rahatsızlıklara neden olabilir. UV 400 ya da yüzde 100 UV korumalı güneş gözlükleri tercih edilmelidir." diye konuştu. "Gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve şişme" Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Seda Liman Uzun ise yazın alerjik göz hastalıklarının arttığını dile getirdi. Polen yoğunluğu, açık hava teması ve sıcak havanın bunun artırdığının altını çizen Uzun, "Gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve şişme yaygın belirtilerdir. Gözlerin kaşınması ise özellikle çocuklarda keratokonus gibi kalıcı hasarlara yol açabilir." dedi. Uzun, alerji semptomlarında mutlaka göz hekimine başvurulmasının önemli olduğunu kaydederek, UV ışınlarının neden olabileceği fotokeratit (kornea yanığı) vakalarının altını çizdi. Koruyucu gözlük kullanılmaması halinde güneş ışığının yansımasının kornea tabakasında ani hasara sebep olabileceğine işaret eden Uzun, yaz aylarında artan klima kullanımının göz kuruluğuna yol açabileceğinden bahsetti. Uzun, dijital ekranlara uzun süre bakmanın gözyaşı buharlaşmasını artırıp, yanma, batma ve bulanık görmeye neden olabileceğini aktararak, "Bu durumu önlemek için 20-20-20 kuralının uygulanmasını öneriyoruz. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzağa bakmak. Ayrıca nemlendirici cihazlar kullanmak ve suni gözyaşı damlalarıyla destek sağlamak da önerilen çözümler arasında." ifadelerini kullandı. "Klimalı ortamda uzun süre kalmayın" Yaz aylarında UV korumalı güneş gözlüğü ve siperlikli şapka kullanılmasının önemli olduğuna dikkati çeken Uzun, şunları kaydetti: "Klimalı ortamlarda uzun süre kalmayın, ortamı nemli tutun. Ekran karşısında düzenli aralıklarla mola verin. Gözlerinizi ovuşturmayın, kişisel hijyen kurallarına dikkat edin. Polen alerjisi olanlar pencereyi kapalı tutmalı, soğuk uygulama yapmalı. Şikayet durumunda ise zaman kaybetmeden göz doktoruna başvurun."

Gençleri Havuza Davet Etti Haber

Gençleri Havuza Davet Etti

Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, Şanlıurfa’nın en fazla genç nüfusuna sahip ilçesi Eyyübiye’de önceki yıl yaptırılan ve hizmete sunulduğu günden bu yana büyük ilgi gören yarı olimpik yüzme havuzunu ziyaret etti. Yeni sezon için hazırlıklarını tamamlayan ve geçen hafta kapılarını açan Muradiye Mahallesi’ndeki Eyyüp Cenap Gülpınar Yarı Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu’nda incelemelerde bulunan Başkan Mehmet Kuş, havuza gelen çocuklar ve gençlerle sohbet ederek, eğlencelerine ortak oldu. Eyyübiye’de yüzme havuzu sayısını artırmak için çalışmalarının devam ettiğini ve bakanlıklarla görüşmelerinin sürdüğünü kaydeden Başkan Kuş, çocuk ve gençlere de çağrıda bulunarak, “Yazın kavurucu sıcaklarında çocuklarımız, gençlerimiz kanallara değil, yüzme havuzlarımıza gelsin. Kendilerine burada gönül soframızı açalım” dedi. Okulların tatil olmasıyla birlikte çocuk ve gençleri yüzme havuzunda, Eyyübiye Millet Bahçesi’nde, Batıkent Botanik Parkı’nda ve Çocuk Oyun Dünyası ile yüzlerce parkta ağırlamak istediklerini ifade eden Başkan Kuş, Eyyübiye’deki herkesi özellikle Millet Bahçesi’ni görmeye davet etti. Pazartesi günleri bakım ve temizlik için kapalı olan yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, haftanın altı günü, günde beş seans olarak çocukları ve gençleri ağırlıyor. Hijyenik ve güvenli ortamı ile dikkat çeken havuzda, yaz tatili boyunca öğrenciler için grup kayıtları da devam ediyor.

Uzmanlar Keneye Karşı Uyarıyor Haber

Uzmanlar Keneye Karşı Uyarıyor

Doç. Dr. Zeynep Gökçe Gayretli Aydın, çocuklarda kulak arkası, ense, saç ile örtülü alanlarda kenenin gözden kaçabildiğini, özellikle piknik gibi alanlardan dönüşte tüm vücuda bakılması gerektiğini söyledi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Pediatrik Enfeksiyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Gökçe Gayretli Aydın, AA muhabirine, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin (KKKA), Bunyaviridae ailesine bağlı nairovirüs grubundan bir virüsün oluşturduğu bir hastalık olduğunu belirtti. KKKA hastalığının genellikle hayvanlardan insanlara bulaştığını belirten Aydın, "Bahar aylarında bağ ve bahçeye çıktıktan sonra vücudumuza tutunan keneler, bu hastalığı bulaştırabilir. Bölgemizde Artvin, Bayburt ve Tokat civarından hastalarımız oluyor. Bu bölgelerde endemik ve bu bölgelerdeki kenelerin bulaşı sonucu hastalık ortaya çıkabiliyor. " diye konuştu. Aydın, hastalığın kene bulaştıktan sonraki ilk 10 gün içerisinde bulgularını vermeye başladığına işaret ederek, "Hastalarımızda ateş, kas ağrısı, kas romatizması, döküntü, bulantı, kusma, iştahsızlık, halsizlik olabiliyor. Daha ciddi vakalarda ise kanama ile de gelebiliyorlar. Asıl ölümden sorumlu olan da genelde bu kanamanın varlığı oluyor." ifadesini kullandı. Bu mevsimlerde bahçelere, yeşil alanlara ve yaylalara giderken dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle böyle alanlara gittiğimizde vücudumuzu tamamen örtecek kıyafetler giyinmeliyiz ve kenenin derimize yapışmasını engellemeliyiz. Bunun için pantolonları çorapların içine sokabiliriz. Kolları uzun kıyafetler tercih edebiliriz ve keneyi görmek için de açık renkli kıyafetler giymek özellikle önem arz ediyor. Piknikten, bağ ve bahçeden döndükten sonra da özellikle kulak arkası, ense, saç ile örtülü alanlarda kene gözden kaçabiliyor. Tüm vücudu kontrol ederek, özellikle bu alanlara dikkatlice bakmak, keneyi aramak gerekiyor." "Bu sene ilk çocuk vakamızı Artvin'den kabul ettik" Aydın, çocuklarda bu hastalığın daha hafif semptomlarla seyrettiğine değinerek, "Biz bu sene ilk çocuk vakamızı Artvin'den kabul ettik. Genel durumu iyiydi, kan değerlerinde bir miktar düşüklük oldu. Takip ettik ve sonrasında hastamızı taburcu ettik." dedi. Havaların bu sene mevsim normallerinin altında seyrettiğine dikkati çeken Aydın, "Biz genelde vakaları nisan ayından itibaren görmeye başlıyoruz. Vaka sayıları da yazdan yaza, yıldan yıla değişebiliyor. En son geçen sene 6-7 vaka kabul ettik." dedi. Aydın, keneye çıplak elle müdahale edilmemesi gerektiğine işaret ederek, "Ezildiğinde de keneden insana hastalık bulaşabilir. Bu nedenle en yakın sağlık kuruluşuna gidip sağlık görevlileri ile keneyi çıkarmak gerekiyor." ifadesini kullandı. Hastalığın ölümcül olduğunu hatırlatan Aydın, şunları kaydetti: "Ölüm oranları erişkinlerde daha fazla. 7-8 senedir bu bölgede çalışıyorum. Kaybettiğimiz çocuk hastamız yok. Bir tane çok ağır olan plazma değişimi yaptığımız hastamız var ama çok şükür o da yaşıyor ama erişkin enfeksiyoncu arkadaşlardan duyduğum kaybedilen hastalar var. Bunlarda sıklıkla kanama nedeniyle oluyor. O nedenle hastalardan kene tutunduktan sonra kendilerini semptomlar açısından takip etmelerini istiyoruz."

54 Yılın En Sıcak Yaz Mevsimi Haber

54 Yılın En Sıcak Yaz Mevsimi

Türkiye'de 2024 yılının yaz mevsimi, son 54 yılın en sıcak yazı olarak kayıtlara geçti. AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'de uzun yıllar yaz (haziran, temmuz, ağustos) mevsimi ortalama sıcaklığı 24 derece olarak ölçüldü. Bu yaz ise ortalama sıcaklık 2,1 derece artarak 26,1 dereceye yükseldi. Bu yılın yaz mevsiminde ortalama sıcaklıklar, Dalaman, Antakya, Finike, Korkuteli, Sivas, Kırıkkale, Yozgat, Kırşehir, Gemerek, Nevşehir, Zara, Kangal, Pınarbaşı (Kayseri) Ilgın, İnebolu, Ordu, Hopa, Artvin, Gümüşhane, Bayburt, Ünye, Pazar (Rize), Tosya, Osmancık, Kızılcahamam, İspir, Oltu, Şebinkarahisar, Doğu Anadolu Bölgesi'nin genelinde, Siirt, Mardin, Diyarbakır, Batman, Çermik, Birecik çevrelerinde mevsim normalleri civarında gerçekleşti. Yurdun diğer yerlerinde yaz mevsiminde ortalama sıcaklıklar, mevsim normallerinin üzerinde kayıtlara geçti. Yaz mevsiminde en yüksek sıcaklık 47,8 derece ile Ceylanpınar'da, en düşük sıcaklık ise 1,6 dereceyle Erzurum'da ölçüldü. 2024 yılının haziran ortalama sıcaklığı 25,4 derece ile 1991-2020 normallerinin 3,6 derece üzerinde kaydedildi. Bu yıl temmuz ortalama sıcaklığı 26,7 derece ile 1991-2020 normallerinin 1,7 derece, ağustos ortalama sıcaklığı ise 26,4 derece ile 1991-2020 normallerinin 1,3 derece üzerinde ölçüldü. Bu veriler doğrultusunda Türkiye'de en sıcak yaz mevsiminin 2024 yılında yaşandığı tespit edildi. Bu yaz son 54 yılın en sıcak yaz mevsimi olarak kayıtlara geçti. 2010 yılında ise Türkiye'de en sıcak yaz mevsimi yaşanmıştı. Türkiye'nin yıllara göre en sıcak geçen ilk 10 yaz mevsimi şöyle sıralandı: Sıra Yıl 1. 2024 2. 2010 3. 2012 4. 2016 5. 2007 6. 2023 7. 2021 8. 2017 9. 2022 10. 2018 Marmara Bölgesi'nde en yüksek sıcaklık Edirne'de Marmara Bölgesi'nde yaz mevsiminde ortalama sıcaklıklar bölgenin tamamında mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. Bölgede en düşük sıcaklık 11,2 derece ile Balıkesir'de, en yüksek sıcaklık ise 41,4 derece ile Edirne'de ölçüldü. Ege Bölgesi'nde ortalama sıcaklıklar bölgenin tamamında mevsim normallerinin üzerinde kaydedilirken, en düşük sıcaklık 8,1 derece ile Gediz'de, en yüksek sıcaklık ise 44,6 derece ile Aydın'da kayıtlara geçti. Akdeniz Bölgesi'nde yazın ortalama sıcaklıklar, Dalaman, Antakya, Finike, Korkuteli'de mevsim normalleri civarında, bölgenin diğer kesimlerinde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. Akdeniz Bölgesi'nde en düşük sıcaklık 6,2 derece ile Göksun'da, en yüksek sıcaklık ise 44,7 derece ile Manavgat'ta ölçüldü. İç Anadolu'da en yüksek sıcaklık Polatlı'da İç Anadolu Bölgesi'nde sıcaklıklar Sivas, Kırıkkale, Yozgat, Kırşehir, Gemerek, Nevşehir, Zara, Kangal, Pınarbaşı (Kayseri) Ilgın'da mevsim normalleri civarında, bölgenin diğer kesimlerinde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. Bölgede en düşük sıcaklık 1,9 derece ile Kangal'da, en yüksek sıcaklık ise 40 derece ile Polatlı'da ölçüldü. Karadeniz Bölgesi'nde ortalama sıcaklıklar İnebolu, Ordu, Hopa, Artvin, Gümüşhane, Bayburt, Ünye, Pazar (Rize), Tosya, Osmancık, Kızılcahamam, İspir, Oltu, Şebinkarahisar'da mevsim normalleri civarında, bölgenin diğer kesimlerinde ise mevsim normallerinin üzerinde yaşandı. Karadeniz Bölgesi'nde en düşük sıcaklık 4,8 derece ile Bayburt'ta, en yüksek sıcaklık 40,7 derece ile Amasya'da görüldü. Doğu Anadolu Bölgesi'nde sıcaklıklar Doğanşehir'de mevsim normallerinin üzerinde, bölgenin diğer kesimlerinde mevsim normalleri civarında tespit edildi. Bölgede en düşük sıcaklık 1,6 derece ile Erzurum'da, en yüksek sıcaklık ise 40,9 derece ile Ergani'de ölçüldü. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ortalama sıcaklık Siirt, Mardin, Diyarbakır, Batman, Çermik, Birecik'te mevsim normalleri civarında, bölgenin diğer kesimlerinde mevsim normallerinin üzerinde kaydedildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde en düşük sıcaklık 13 derece ile Batman'da, en yüksek sıcaklık ise 47,8 derece ile Ceylanpınar'da kayıtlara geçti.

KOAH ve Astım Hastalarına Uyarı Haber

KOAH ve Astım Hastalarına Uyarı

Sağlık Bakanlığı, astım ve KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) hastalarını, nem oranının arttığı zamanlarda mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları ve nem oranı yüksek bölgelere seyahat etmemeleri konusunda uyardı. Bakanlık, kronik hastalıklar grubundan astım ve KOAH rahatsızlığı bulunanların yaz aylarında atak yaşama riskini azaltmak için alınması gereken önlemlere yönelik bilgilendirme yaptı. Buna göre, aşırı sıcaklar ile yüksek nem, astım ve KOAH gibi kronik hava yolu hastalıklarında nefes darlığı, öksürük ve balgam miktarında artışa ve bu rahatsızlıkların seyrinin kötüleşmesine neden olabiliyor. Aynı zamanda yüksek sıcaklıkta, ağızdan nefes alınması halinde solunum yolu hücreleri aşırı su kaybederek, solunum yolu tahriş edicilerine karşı hassasiyeti artırıyor. Bu durum astım ve KOAH hastalarında nefes darlığı ataklarına yol açabiliyor. Bu nedenle hastaların, nem oranının arttığı dönemlerde ve saatlerde mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaması, nem oranı yüksek bölgelere seyahat etmemesi gerekiyor. Özellikle KOAH'ta solunan havadaki nem oranının normal seviyenin altında veya üstünde olması, balgam çıkışını engelleyerek solunum yollarında tıkanma ve enfeksiyonlara sebep olabiliyor. Hastaların nem ve ısı ölçerler kullanarak bulunduğu kapalı ortamların nem ve ısı oranını dengede tutması, aşırı nemli ortamlardan kaçınması büyük önem taşıyor. Polen alerjisi olan hastaların, sıcak ve rüzgarlı havalarda dışarı çıkmaması, çıkmaları gerektiğinde ise maske takması, dışarıdan eve geldiklerinde giysilerini hemen değiştirmesi ve banyo yapması, sabah polenler havada yoğun bulunduğundan bu saatlerde evlerini havalandırmaması tavsiye ediliyor. "10.00-16.00 saatlerinde açık havada bulunmaktan kaçının" Aşırı sıcak havalarda ayrıca şunlara dikkat edilmesi gerekiyor: "Güneş ışınlarının etkisinin en güçlü olduğu 10.00-16.00 saatlerinde açık havada bulunmaktan kaçının. Dışarı çıkmak mecburiyetinde kalırsanız serin ve gölge alanları tercih edin. Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, hafif, rahat, açık renkli giysiler giymeye özen gösterin. Evde veya taşıtta mümkünse pencere açmak yerine klima kullanın ancak klimanın temizliğini ve bakımını mutlaka düzenli olarak yaptırın. Meyve, sebze ve yüksek lifli yiyecekler içeren sağlıklı beslenme planına uyun. Tavuk, balık ve hindi gibi yağsız protein türlerini tercih edin. Tatlılar başta olmak üzere şeker oranı yüksek yiyeceklerden uzak durun. Yeteri kadar su içmeyi ihmal etmeyin. Alkollü, kafeinli, şekerli içeceklerden uzak durun. Yorucu fiziksel aktivitelerden kaçının. Sabah erken saatleri veya akşam saatlerini tercih ederek düzenli yürüyüş yapın. Yürüyüşün hem öncesi hem de sonrasında mutlaka sıvı alın. Seyahate çıkmadan önce sağlık kontrolünüzü yaptırın, hekiminizin reçete ettiği alerji ilaçlarınızı ve inhaler ilaçlarınızı tedarik edin. İlaçlarınızı hekiminizin önerdiği şekilde, dozda ve sürede düzenli kullanın. Havuz dezenfeksiyonunda kullanılan klor veya diğer dezenfektanlar atakları tetikleyebilir, bu nedenle havuz yerine denize girmeyi tercih edin. Hekiminizden sizin sağlık durumunuza özel dikkat etmeniz gerekenler konusunda bilgi alın." Öte yandan, tedbir olarak yakınlarının, bir arada bulunmadığı astım veya KOAH hastasıyla düzenli iletişim kurması da önem taşıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.