Uygulamalarımız appstore googleplay

#Tedavi

gazeteci63.com - Tedavi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tedavi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

74 Genç Uyuşturucudan Kurtuldu Haber

74 Genç Uyuşturucudan Kurtuldu

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen rehberlik hizmeti sayesinde uyuşturucu bağımlısı 74 genç hayata yeniden başladı. Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar'ın talimatı doğrultusunda uyuşturucuyla mücadele kapsamında kentte belediye destek hizmeti veriyor. Bu kapsamda Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa faaliyet gösteren Liman Ayık Yaşam Derneği, gençlere ve ailelere umut oluyor. Kentte tarihi bir bina yeniden dizayn edilerek rehberlik merkezi haline getirildi. Psikolog ve uzmanlardan destek eğitimi alan gençler, uyuşturucudan arınmanın mutluluğunu yaşıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen dernek psikoloğu Mahmut Yakan, bir insanı kurtarmanın tüm insanlığı kurtarmakla eşdeğer olduğu bilinciyle hareket ettiklerini belirtti. Başvuruların ücretsiz, rehberlik sürecinin ise ilaçsız devam ettiğini vurgulayan Yakan, şunları kaydetti: "1,5 yıla yakın bir süredir faaliyet gösteriyoruz. Şu ana kadar toplam 106 kişi bizlere başvurdu ve rehberlik sürecine katılan 74 danışanımız buradan mezun olup hayata yeniden başladı. Çok güzel bir ortamımız var. Herkes burada dayanışma içerisinde ve biz burada bir aileyiz. Her kurtulan gencimiz bizlere mutluluk verdiği kadar diğer danışanlarımıza da umut veriyor. Ciddi manada desteğinden dolayı Başkanımız Gülpınar'a teşekkür ediyoruz."

Bağımlılık Danışmanı Oldu Haber

Bağımlılık Danışmanı Oldu

Küçük yaşlarda başladığı uyuşturucu bağımlılığından tedaviyle kurtulan Pervin Rüstemli, şimdi kendi gibi gençlerin bağımlılıktan kurtulması için gönüllü olarak danışmanlık yapıyor. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yaşayan Pervin Rüstemli (33), 13 yaşında çalıştığı iş yerindeki ustasından etkilenerek uyuşturucu kullanmaya başladı. Zamanla bağımlı hale gelen ve 11 yıl boyunca bu durumu ailesinden saklayan Rüstemli, özel hastanelerde birkaç defa tedavi görmesine rağmen bağımlılıktan kurtulamadı. Rüstemli'nin annesi oğlunun tedavisini Türkiye'de yaptırmak için araştırma yaparken merkezi İstanbul'da bulunan Liman Ayık Yaşam Derneğinin yetkililerine ulaştı. Dernek tarafından kabul edilen Rüstemli, kardeşiyle geldiği İstanbul'da Liman Ayık Yaşam Derneğinde kısa bir süre tedavi gördükten sonra Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin destek verdiği Liman Ayık Yaşam Derneği Şanlıurfa Şubesi'ne gönderildi. Şanlıurfa'da tedavisini tamamlayan Rüstemli, şimdi aynı şubede gönüllü bağımlı danışmanı olarak görev yapıyor. "Üç gün kalırım diye düşündüğüm dernekte 3,5 yıl kaldım" Pervin Rüstemli, AA muhabirine, uyuşturucunun hayatının en güzel 15 yılını elinden aldığını belirtti. Uyuşturucu nedeniyle girdiği cezaevinden çıkmak üzereyken annesinin arkadaş çevresinden uzaklaşması için kendisini İstanbul'a tatile göndereceğini söylediğini anlatan Rüstemli, şöyle konuştu: "Annemi kırmamak adına İstanbul'a gelince kardeşim aslında beni Liman Ayık Yaşam Derneğinde tedavi görmem için gönderildiğimi söyledi. Ben önce kabul etmedim çünkü daha önce birçok defa deneyimlerimde başarısız olmuştum. Sonra annemle telefonda görüşünce kabul ettim. Zaten 3 gün kalırım bir sorun çıkarırım nasıl olsa beni gönderirler diye düşündüm. Derneğe gelince o düşüncemden utandım, çünkü insanlar beni sevgiyle ve şefkatle karşılayınca biraz şaşırdım. 3 gün kalırım diye düşündüğüm dernekte 3,5 yıl kaldım. Bir bağımlı olarak geldiğim dernekte şimdi bağımlılık danışmanı sorumluluğunu taşıyorum." "Ben kurtuldum isterseniz siz de kurtulabilirsiniz" Dernekte iyileşme sürecinde istek ve inanmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Rüstemli, ilk 3 aylık dönemin ardından hocaların kendisine küçük sorumluluklar vermeye başladığını anlattı. Farklı görevlerde bulunduktan sonra ders vermeye başladığını dile getiren Rüstemli, şöyle devam etti: "Şimdi elhamdülillah 4 aydan fazladır bağımlılık danışmanlığı sorumluluğu taşımaktayım. Eskiden madde satıcısıydım, insanları zehirliyordum, bugün Allah'a şükürler olsun beni şereflendirdi. Artık insanları kurtarmak için mücadele gösteren bir kişi haline geldim. Gönüllü bağımlılık danışmanı olarak daha önce aynı süreçlerden geçtiğim için bağımlı kardeşlerimin duygularını birebir hissediyorum ve yardımcı olabiliyorum. Madde kullandığım dönemlerde 2 defa intihar teşebbüsünde bulundum, 2 arkadaşımı aşırı dozdan kaybettim. Ayrıca bir gün aşırı dozdan hastaneye kaldırıldım ve 9 gün komada kaldıktan sonra kalbim durmuş ve beni morga götürmüşler. Sonra kendime gelince hastaneden kaçtım ve 3 gün sonra durumu anladım. Maalasef bu süreçler bile beni etkilemedi. Aslında maddeden kurtulmak çok da zor bir şey değil, önemli olan istemek. Ben kurtuldum isterseniz siz de kurtulabilirsiniz."

Tedavide Ailenin Desteği Önemli Haber

Tedavide Ailenin Desteği Önemli

Şanlıurfa Yeşilay Danışmanlık Merkezinde (YEDAM) görevli Uzman Klinik Psikolog Mehmet Salih Ceylan, aile bağlarının güçlü olmasının bağımlı bireyin iyileşmesinde çok önemli olduğunu belirtti. Merkez Eyyübiye ilçesinde 8 yıl önce kurulan YEDAM'da bağımlı bireyler ile aileleri ve yakınlarına sunulan hizmetler gizlilik esasıyla sürdürülüyor. Kurumda görevli psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarınca yapılan görüşmelerde, tütün, alkol, madde, internet ve kumar bağımlılarına yönelik ücretsiz hizmet veriliyor. YEDAM atölyelerinde danışanların boş zamanlarını değerlendirmeleri için masa tenisi ve resim gibi etkinlikler de düzenleniyor. "Tedavi süreci, bağımlı birey kadar aile bireylerini de yakından ilgilendirir" YEDAM'da görevli Uzman Klinik Psikolog Mehmet Salih Ceylan, AA muhabirine, bağımlılık tedavisinin en önemli ayaklarından birinin aile olduğunu söyledi. Bağımlılığın sadece kullanan kişiyi değil, aynı zamanda tüm aileyi de etkileyen bir hastalık olduğunu ifade eden Ceylan, şöyle konuştu: "Tedavi süreci, bağımlı birey kadar aile bireylerini de yakından ilgilendirir. Bağımlılıkta genellikle aile bağları zayıflar, aile üyeleri birbirlerinden uzaklaşır. Bu yüzden aile bağlarını güçlendirmek bağımlı bireyin iyileşmesi için çok önemlidir. Bu noktada aile üyelerinin madde kullanan yakınlarının farklı olduğunu kabullenmeleri gerekir. Onun hemen değişmesini beklememek gerekir. Değişim için yakınına zaman tanıması, beklentilerini düşürmesi, sabırlı olmaları ve acele etmemeleri gerekir. Geçmişi unutup geleceğe odaklanmak, yani en azından şimdilik olması kaydıyla, ertelemek yararlıdır. Bağımlılık tedavisinde sadece kişinin kendisini değişmesi yeterli değildir, bu nedenle ailenin de mutlaka değişmesi gerekir. Bu süreçte aile bireylerinin yakınlarına karşı tutum ve davranışları önemlidir. Duygularınız ve düşünceleriniz yakınınızın kullanımını olumsuz etkiliyorsa tepki vermeden önce beklemekte yarar vardır. YEDAM olarak tedavi sürecinde danışanlarımızın yakınlarına yönelik aile görüşmelerinde tutum ve davranışlar, bağımlı yakınına sorumluluk becerilerinin geliştirilmesi, kural koyma, sağlıklı iletişim ve bağları güçlendirmeye yönelik çalışmaktayız." "Değişim ailede başlar" Ceylan, ailelerin bağımlı yakınlarının yanında olması, ona bu süreci birlikte yürüteceklerini ve üstesinden birlikte geleceklerini hissettirmeleri gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Yaptığımız görüşmeler ve yapılan araştırmalar gösteriyor ki aile bireyleri görüşmelere katılım sağladığında danışanın iyileşmesine yönelik süreçler olumlu yönde ilerliyor. Dolayısıyla bu süreçte ailelerin yakınlarına karşı destekleyici tutum göstermesi ve tedavi sürecine dahil olması, yakınının iyileşme süreci için oldukça önemli bir adımdır. Öncelikli olarak yaralayıcı mesajlar vermekten uzak durmalı, kaçınmaları gerekir. Yani onu potansiyel bir suçlu gibi görmemeleri, eleştirmemeleri, suçlamamalı ve etiketlememeleri gerekir. Bu bireyin ailesinden daha da uzaklaşmasına neden olur ve bireyin tekrardan kullanımına yönelmesine sebep olabilecek davranışlardır ve tutumlardır, dolayısıyla bunlardan kaçınmak önemlidir. Unutulmamalıdır ki değişim ailede başlar. Birlikte zaman geçirmeleri ve aile içi bağlarını güçlendirmeye yönelik ortak aktiviteler yapmak önemlidir."

Şanlıurfa'da Özenle Bakılıyor Haber

Şanlıurfa'da Özenle Bakılıyor

Kilis'te bitkin halde bulunan ve Şanlıurfa'ya getirilen bir aylık karaca yavrusuna anne şefkatiyle bakılıyor. Jandarma tarafından Kilis kırsalında bitkin halde bulunmasının ardından koruma altına alınan karaca yavrusu, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürlüğüne bağlı Şanlıurfa'daki Gölpınar Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'ne getirildi. Burada veteriner hekim tarafından bakım ve rehabilitasyon süreci başlatılan karaca yavrusu, biberonla verilen sütün yanı sıra ot ve arpayla besleniyor. Açık alanda doğaya uyum sağlamaya çalışan karaca, özenle beslenip büyütülüp gelişimini tamamladıktan sonra doğal yaşam alanına bırakılacak. Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Gürkaynak, AA muhabirine, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak faaliyetleri titizlikle yürüterek yaban hayatı ekosistemini desteklediklerini söyledi. Karacanın sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Gürkaynak, şunları kaydetti: "Jandarma ekipleri tarafından Kilis kırsalında bulunan bir aylık karaca yavrusu ekibimize teslim edildi. Akabinde özenli bir şekilde Gölpınar Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'ne getirildi. 13 Ağustos'tan itibaren burada titizlikle misafirimize bakmaktayız. Öncelikle küçük olduğundan dolayı sütle beslemesine devam etmekteyiz. Yavru karaca, veteriner hekimlerimiz gözetiminde, şu an sağlık durumu ve genel durumu iyi olup tedavi süreci tamamlandıktan sonra doğal yaşam alanına kazandırılacak." Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin karacanın yayılış alanı olmadığını, Toros Dağları ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde yayılış gösterdiğini dile getiren Gürkaynak, "Kilis'te bulunmasının nedeni oradaki Torosların uzantısından ve Kuzey Suriye'de de yayılış göstermesinden dolayı sınırı geçip kırsala gelmiş olduğunu tahmin etmekteyiz." diye konuştu.

510 Bin Kişiye Tedavi Hizmeti Haber

510 Bin Kişiye Tedavi Hizmeti

Şanlıurfa’da 2023 yılında hizmete giren Haliliye Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, geçen iki yılda sunduğu sağlık hizmetleriyle önemli bir başarıya imza attı. Kurum, bugüne kadar 510 bin kişiye diş tedavisi, Birinci yılını tamamlayan Ameliyathanede 1.960 hastaya ise sedasyon altında toplam 9.533 diş tedavisi uyguladı. Modern tıbbi cihazlarla donatılan hastane, ana binada 52, semt polikliniğinde 18 olmak üzere toplam 70 diş polikliniği ve 2 ameliyathanesiyle tam kapasiteyle hizmet veriyor. Uzman diş hekimlerinden oluşan kadrosuyla bölge halkına nitelikli ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan kurum, kısa sürede Şanlıurfa’nın en donanımlı merkezlerinden biri haline geldi. Haliliye Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, Şanlıurfa ve çevresinde nadir sunulan sedasyon ve genel anestezi altında diş tedavisi hizmetiyle dikkat çekiyor. Özellikle komplikasyonlu ve gömülü diş çekimleri, kanal tedavileri, dolgu işlemleri, diş eti hastalıklarının tedavisi ve protez uygulamaları, hastanede başarıyla gerçekleştiriliyor. Hastane bünyesinde kurulan Modern Diş Protez Laboratuvarı, ileri teknoloji altyapısıyla tedavi süreçlerini hızlandırırken hizmet kalitesini de artırıyor. Öte yandan, hastanede kısa süre içerisinde implant tedavi hizmeti de başlatılacak. Bu hizmetin devreye girmesiyle birlikte, ağız ve diş sağlığı alanındaki hizmet yelpazesi daha da genişlemiş olacak. Haliliye Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi yetkilileri, hastaneye başvuran vatandaşların memnuniyetle ayrılmalarını temel hedef olarak belirlediklerini ifade ederek, bölge halkına en kaliteli sağlık hizmetini sunmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini vurguladı.

El ve Ayaklarını Kaybetmeyecek Haber

El ve Ayaklarını Kaybetmeyecek

Şanlıurfa'da yüksek gerilim hattına kapılarak ağır yaralanan, ellerini ve ayaklarını kaybetme tehlikesi yaşayan 4 çocuk babası Ahmet Oğul, Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde gerçekleştirilen doku nakilleriyle sağlığına kavuştu. Şanlıurfa'nın bir köyünde su tesisatçılığı yapan Oğul, damda boru döşediği sırada yakınındaki yüksek gerilim hattından elektrik akımına kapıldı. Kazada ağır yaralanan, elleri ve ayakları yanan 4 çocuk babası Oğul, önce Harran Devlet Hastanesine ardından Şanlıurfa merkezdeki bir hastaneye kaldırıldı. Vücudunda oluşan ağır yanıklardan dolayı ellerinin ve ayaklarının ampüte edilmesi riskiyle karşı karşıya kalan Oğul, doku nakillerinde sayılı merkezler arasında bulunan Ankara Bilkent Şehir Hastanesine başvurdu. 7 büyük ameliyat geçirdi Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Ana Bilim Dalı Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Ramazan Erkin Ünlü başkanlığındaki Doç. Dr. Hasan Murat Ergani, Doç. Dr. Burak Yaşar'dan oluşan ekip tarafından tedavi altına alınan Oğul, burada 7 büyük ameliyat geçirdi. Karın ve bacak bölgesinden alınan dokularla ellerine ve ayaklarına nakil yapılan Oğul, 5 ay sonra yeniden ayağa kalktı. "Şu anda yürüyebiliyorum, ellerimde ve parmaklarımda hisler başladı" Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Ahmet Oğul, 25 Şubat'ta yüksek gerilim hattına kapılması sonucu ölümden döndüğünü söyledi. Şanlıurfa'da köyde bir evin çatısına boru döşediği sırada bu kazayı yaşadığını, o esnada ellerinin ve ayaklarının yandığını anlatan Oğul, "O sırada yere düştüm. Dayılarım, akrabalarım hastaneye getirdiler. Harran Hastanesine sonra da Urfa'ya getirdiler. 13 gün bir süreç geçirdim, temizleme ameliyatları yapıldı. Daha sonra 'biz artık bir şey yapamıyoruz son aşamaya geldik' dediler." diye konuştu. Doktorların, ellerinin ve ayaklarının kesilmesi gerektiğini kendisine söylediğini aktaran Oğul, yaptıkları araştırmalar sonucu Ankara Bilkent Şehir Hastanesine başvurduğunu, buradaki yanık ünitesinde tedavi gördüğünü dile getirdi. Oğul, "Karnımdan doku nakli yapıldı. Sağ koluma sonra sol koluma, sol bacaktan sağ bacağa... Hocalarımız çok çabaladı. Süreç iyi geçti. Dokular tuttu. Şu anda yürüyebiliyorum. Ellerimde ve parmaklarımda hisler başladı. İnşallah bu süreç daha iyi ilerleyecek." dedi. "Doku kayıpları vardı" Prof. Dr. Ramazan Erkin Ünlü ise operasyona ilişkin, şu bilgileri paylaştı: "Hastamız el ve ayak bileklerinden itibaren ciddi anlamda yanmış, doku kayıpları vardı. Fonksiyonel olarak ellerini ve ayaklarını hareket ettiremiyor, yürüyemiyor, ayakta duramıyordu. Herhangi bir hareketini yapamıyor, his, kuvvet ve hareket kaybı bulunuyordu. Çok fazla ameliyat olabileceğini ve başarı şansımızın da düşük olduğunu söyledik. Hasta ve ailesi son derece uyumluydu. Bu konuda da bir irade ve istek gösterdiler. Hepsi birbirinden büyük 7 ameliyat yaptık, tamamı başarılı oldu. Hastamız şu anda ayakta duruyor, yürüyebiliyor, parmak hareketleri başladı. Birkaç küçük yapacağımız işlem daha var ama ellerini ve bacaklarını kurtarıp, normal bir birey haline getirmek için önemli bir aşama kaydettik. Parmak hareketlerini de istediğimiz şekilde sağladığımız zaman zaten normal bir bireyden farkı kalmayacak." "Literatüre girecek ender hastalardan birisi" Prof. Dr. Ünlü, yanık ameliyatlarının son derece zorlu olduğuna dikkati çekerek, "Böyle bir hasta literatürde çok azdır. 4 ekstremitesinin birden aynı anda kurtarılması ve yanıktan sonra gelişen bu olayın tedaviyle ve başarıyla çözülmesi son derece büyük bir iştir. Hasta literatüre girecek ender hastalardan birisi. Küçük çaplı bir mucize gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. Küçük çaplı bir literatür araştırması yaptım. Böyle bir vaka göremedim. Türkiye'de böyle bir hasta ve tedavi yöntemine rastlamadık. Bu konuda ilkiz." ifadelerini kullandı. Bilkent Şehir Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniğinin, bu alanda Türkiye'nin en büyük cerrahi kliniği olduğunu belirten Ünlü, benzer sorunlar yaşayan hastalara her zaman kapılarının açık olduğunu vurguladı. "En büyük mutluluğumuz yürümesi ve çocuğunu eliyle sevebilmesi" Doç. Dr. Hasan Murat Ergani ise "Hastamızın karnından ve her iki uyluğundan aldığımız dokular aracılığıyla hem elin hem ayağın dolaşımını sağladık. Aynı zamanda da orada oluşan açıklığın kapatılmasını amaçladık. Hasta geldiğinde oldukça ümitsizdi, ellerini ve ayaklarını kaybetme ihtimali yüksekti ama hastayla konuşup sabretmesini, biraz zamana ihtiyacı olduğunu ve elimizden gelen her şeyi ekip olarak yapacağımızı söyledik. Sonunda da başarılı olduk. Hastanın şu anda çocuğuyla ve ailesiyle yürüyebilmesi çocuğunu eliyle sevebilmesi bizim en büyük mutluluk kaynağımız." dedi. Doç. Dr. Burak Yaşar da Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Plastik Cerrahi Kliniğinde mikrocerrahi ameliyatlarını başarıyla gerçekleştirdiklerini belirterek, "Hastamıza çok başarılı doku nakilleri gerçekleştirdik. Sağlığına da kavuştu. Bu konuda çok mutluyuz." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.