Uygulamalarımız appstore googleplay

#Harran Üniversitesi

gazeteci63.com - Harran Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Harran Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

11. Gıda Fuarı Kapılarını Açtı Haber

11. Gıda Fuarı Kapılarını Açtı

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle organize edilen 11. Şanlıurfa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı, Şanlıurfa Fuar Merkezi’nde düzenlenen törenle ziyaretçilere kapılarını açtı. Bölgenin en önemli tarım organizasyonlarından biri olarak kabul edilen fuar, üreticiler, sektör temsilcileri ve yatırımcıları bir araya getirdi. Açılışta konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, tarımda dönüşümün önemine dikkat çekerek, “Çiftçimiz artık sadece tohumla değil, bilgiyle ve teknolojiyle rekabet ediyor. Fuarlar da, üretimin geleceğine açılan kapılardır” dedi. Şanlıurfa Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuar; Şanlıurfa Valiliği, Harran Üniversitesi, GAP İdaresi Başkanlığı ve Şanlıurfa Ticaret Borsası'nın işbirliğiyle organize edildi. Açılış törenine Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Karaköprü Kaymakamı Orhan Altın, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yetim, Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Salih Söğüt, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. BAŞKAN GÜLPINAR: “ŞANLIURFA, DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ OLMAYA DEVAM EDİYOR” Açılış programında konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, tarım ve hayvancılık sektöründe değişen koşullara dikkat çekerek fuarların önemine vurgu yaptı. Başkan Gülpınar, konuşmasında, tarım ve hayvancılık sektöründe hızlı bir değişim yaşandığını belirterek, “Artık sadece iyi ürün üretmek yetmiyor; ürünü doğru pazarla buluşturmak ve yenilikleri takip etmek gerekiyor. Çiftçimiz artık teknolojiyle, bilgiyle ve modern pazarlama anlayışıyla rekabet ediyor. Bu nedenle fuarlar çok değerlidir. Yeni teknolojilerin, modern ekipmanların ve yenilikçi üretim tekniklerinin çiftçilerimizle buluştuğu önemli merkezlerdir. Kısacası fuarlar, üretimin geleceğine açılan kapılardır” dedi. Şanlıurfa’nın tarım potansiyeline de değinen Gülpınar, kentin bereketli toprakları ve köklü tarım kültürüyle Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: “Bu münbit topraklar; bilgiyle, tecrübeyle ve teknolojiyle buluştuğunda daha da kıymet kazanıyor. Bizler de Büyükşehir Belediyesi olarak hem çiftçimizi destekliyor hem de geleceğin tarım modelini bugünden inşa ediyoruz. Ata tohumlarımızı koruyor, modern sulama tekniklerini yaygınlaştırıyor, coğrafi işaretli ürünlerimizi markalaştırıyor, biyolojik mücadele uygulamalarımızla çiftçilerimize eğitimler veriyoruz.” Başkan Gülpınar, Altınbaşak bölgesinde bulunan 1.350 yaşındaki Cudi Zeytin Anıt Ağacı üzerinden yürütülen çalışmanın anlamına da dikkat çekerek, “Bu kadim ağaçtan alınan kalemlerle ürettiğimiz fidanları çiftçilerimize ulaştırıyoruz. Çünkü bu fidanlar hem tarihi bir mirası geleceğe taşıyor hem bölge iklimine uyum sağlıyor hem de güçlü genetik yapısıyla uzun ömürlü bir üretim sunuyor. Biz sadece zeytin yetiştirmiyoruz; bin yıllık bir hafızayı geleceğe taşıyoruz” ifade etti. Gülpınar, amaçlarının verimliliği artırmak, modern teknikleri yaygınlaştırmak ve üreticinin emeğinin karşılığını almasını sağlamak olduğunu vurguladı. Konuşmaların ardından Başkan Mehmet Kasım Gülpınar ve protokol üyeleri, 11. Şanlıurfa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın resmi açılışını kurdele keserek gerçekleştirdi. Açılış sonrası Gülpınar ve beraberindeki heyet, fuar alanındaki stantları gezerek firma temsilcileriyle görüşmeler yaptı, sergilenen ürün ve teknolojiler hakkında bilgi aldı. Fuar, bölgedeki üreticiler, sektör temsilcileri ve ziyaretçiler için 14 Aralık Pazar gününe kadar çeşitli etkinliklere ve yenilikçi tarım teknolojilerine ev sahipliği yapacak.

Kuraklığa Dayanıklı Tohum Önerisi Haber

Kuraklığa Dayanıklı Tohum Önerisi

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, çiftçilere kuraklığa dayanıklı tohuma yönelmesi önerisinde bulundu. Öztürkmen, yaptığı açıklamada, tohum ekim aylarında yağmurun öneminden bahsetti. Bu sezon yeterince yağmur alamadıklarını ifade eden Öztürkmen, şunları kaydetti: "Mutlaka tohum seçiminde çok dikkatli olmaları lazım. Biraz kurağa dayanıklı çeşit olması lazım. Vejetasyon (bitkinin tohumdan çıkıp gelişerek tekrar tohum verecek hale gelene kadar geçen zaman) süresi kısa olan tohumları tercih etmeleri lazım. Bu tohumları kendi bölgelerinde deneyip ona göre karar vermeleri lazım. Bu dönemde ekilen buğday yağmur oluncaya kadar eğer toprakta nem miktarı biraz varsa çok az derine ekip deneyebilirler ama riske atmayalım derlerse mutlaka yağışın olacağı dönemi beklemeleri şart. Hem gübrenin etkin kullanılabilmesi için hem tohumların zarar görmemesi için kuru tarım alanlarında yağış çok önemli." Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu da geçen yıl kentte kuru tarım yapılan 2 milyon 500 bin dönümde mercimek, arpa ve buğdayda istedikleri miktarda ürün alamadıklarını anımsattı. Eyyüpoğlu, "Şanlıurfa'da 6 milyon dönüm sulu alanımız var. Çiftçilerimiz ektikten sonra suyunu verebiliyorlar. Ama 3 milyona yakın bir alan sulanamadığı için ekilen hububat toprak altında duruyor." diye konuştu.

Toprak ve Su Kaybına Dikkat Haber

Toprak ve Su Kaybına Dikkat

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve TEMA Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, toprak ile suyun kaybolmasının gıdayı ve geleceği doğrudan tehdit ettiğini vurguladı. Prof. Dr. Öztürkmen, 5 Aralık Dünya Toprak Günü'ne ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojinin birçok alanda ilerlediğini ancak toprağı üretemediğini dile getirdi. Erozyonun Türkiye'nin ve dünyanın en büyük problemlerinden bir tanesi olduğunu vurgulayan Öztürkmen, şöyle konuştu: "Bizim için toprağın ne kadar önemli olduğunu ancak kaybedince anlayacağız. Toprağın kötüleşmemesi için elimizden geleni yapmalıyız çünkü bu varlık, bu emanetler bize çocuklarımız için verilmiştir. Gelecekte daha iyi bir ülke, daha iyi bir ekonomiye sahip olmamız için toprağın kıymetini bilmemiz şart. Unutmayalım ki toprak ve su yoksa gıda yok, açlık var. Biz her zaman söylüyoruz. Dünyadaki en önemli iki varlık toprak ve su. Bunların olmayışı gıdanın, açlığın, kuraklığın olmasına neden oluyor." "Bize düşen tarım alanının miktarı gittikçe azalıyor" Yapılan araştırmalara göre dünya topraklarının yüzde 33'ünün bozulduğunu aktaran Öztürkmen, şöyle devam etti: "2050 yılına kadar da eğer bir şey yapılmadığı takdirde yüzde 90'ının bozulacağını yöneticilerimiz yapılan çalışmalarla söylemiş. Önümüzdeki günlerde toprağın azalması demek, gıdanın azalması demek. Türkiye'de nüfus 86 milyon. Bize düşen tarım alanının miktarı gittikçe azalıyor. Yapılan bir çalışmaya göre nüfus yüzde 10 artarken tarımsal arazilerin miktarı yüzde 20 azalıyor. Bu da kişilere düşen gıda miktarının azalacağı anlamına geliyor." Öztürkmen, dünyada 828 milyon insanın açlıkla mücadele ettiğini hatırlatarak, tarımsal üretimin verimlilik esaslı düzenlenmesi ve tarım ürünlerinin doğru kullanılması gerektiğini kaydetti.

Bedensel Engelli Öğretmenin Azmi Haber

Bedensel Engelli Öğretmenin Azmi

Şanlıurfa'da bedensel engelli edebiyat öğretmeni Mehmet Ercan, kaleme aldığı 4 kitapla hem öğrencilerine hem çevresindekilere ilham oluyor. Harran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu Ercan, kısa bir süre maliyede çalıştıktan sonra öğretmenlik mesleğine adım attı. Şu an Şanlıurfa Spor Lisesinde Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görev yapan 50 yaşındaki Ercan, 25 yıllık öğretmenlik hayatında "Gidenlerin Ardından", "Devran-ı Aşk", "Kırlangıcın Aşkı" ve "Piraye" eserlerini kaleme aldı. Üç kitabı yayımlanan Ercan'ın dördüncü kitabı "Piraye" ise baskı aşamasında. Engelini eğitim aşkı, çalışma azmi ve pozitif düşüncesiyle aşan Ercan, başarı hikayesiyle çevresindekilerden takdir topluyor. Mehmet Ercan, AA muhabirine, 6 aylıkken geçirdiği ve doktorların çözemediği bir hastalık sonucu engelli kaldığını söyledi. Ercan, ailesinin engel durumunu kendisine yansıtmadığını, desteğini esirgemediğini belirtti. Fiziksel engelini hiçbir zaman dert etmediğini dile getiren Ercan, şunları kaydetti: "Asıl engel zihinde başlar. Eğer zihindeki kabukları kırarsan, engel diye bir şey yoktur. Ampute Milli Takımımız dünya şampiyonu oldu. Bizim okulda engelli öğrencilerimiz bulunuyor ve bu öğrencilerimizin çok güzel dereceleri var. Demek ki isteyince birçok engel ortadan kalkıyor. Ulusal bazda roman tarzında yayımlanmış üç kitabım var, dördüncü kitabım ise şu anda matbaada, baskıda. Kişi isterse kesinlikle başarılı olur ve tüm engelleri aşar. Amaç, zihindeki engeli kaldırmaktır. Zihindeki engeli kaldırırsan engellilik diye bir şey yoktur." Ailesine rehberlik etti Ercan, "Ailemizde ilk kez üniversiteyi ben kazandım. Benden sonra kardeşlerim okudu, 9 kardeşimin 7'si üniversite mezunu oldu. Ailemde yargı mensubu, hakim, müdür ve öğretmenler var, onlara da rehberlik ettim." dedi. Kelimelerle oynamayı çok sevdiğini anlatan Ercan, "Rakamları çok sevmedim, daima kelimelerle oynamayı sevdim. O yüzden yazar olmayı tercih ettim. Duygusal şiirler yazdım. Aynı zamanda üç tiyatro oyunu yazdım ve yönettim. Roman yazmaya devam ediyorum. İnsanların ruhuna dokunmaya devam ediyorum." diye konuştu. Öğrencileri onu örnek alıyor Öğrencilerden İkbal Doğan, Mehmet öğretmenini örnek aldığını ve onun izinden giderek başarılı olmayı hedeflediğini kaydetti. Zehra Karabulut da öğretmenlerinin kendilerine azmini aktardığını ifade etti. Emirhan Altun ise yazar bir öğretmenden ders aldığı için kendisini şanslı hissettiğini belirtti.

Göbeklitepe Film Festivali Başladı Haber

Göbeklitepe Film Festivali Başladı

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi destekleriyle, Göbeklitepe Kültür Sanat Derneği tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen "Göbeklitepe Uluslararası Film Festivali" başladı. Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen açılışta sanatçı İsmail Baltacı'nın "Göbeklitepe - Ben Sen Onlar" sergisi ve sanatçı Habip Diy'in "Yontulmuş Zaman" sergisi sanatseverlerle buluştu. Açılış programında konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Merve Ofluoğlu, Şanlıurfa'nın artık bir film platosu haline geldiğini belirterek, son bir buçuk yıl içerisinde birçok dizi ve film çekiminin şehrin tarihi sokaklarında yapıldığını aktardı. Ofluoğlu, bu festivalin sürdürülebilirliğini sağlamak istediklerini dile getirerek, "Yıllar boyunca artık Şanlıurfa'da kasım ayı denildiği zaman Reji Kilisesi'nde bir film festivali var, insanlar bunun için özellikle Şanlıurfa'ya gelsin ve festival turizmini canlandıralım. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum." dedi. "Festivalimizi büyütmeye ve herkese hitap etmeye çalışıyoruz" Festival Direktörü Mustafa Deniz Doğan ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olarak Göbeklitepe Kültür Sanat Derneğini kurduktan sonra Şanlıurfa'da bir film festivali düzenleme amacıyla çalışmalar yaptıklarını söyleyerek, "Bu konuda Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi bizi hiç kırmadı, yanımızda oldu. Yavaş yavaş da festivalimizi büyütmeye ve herkese hitap etmeye çalışıyoruz. Umarım biz olsak da olmasak da bu festival uzun yıllar devam eder." diye konuştu. Açılışın ardından Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Vox Humanis Çok Sesli Korosu konser verdi. Ayrıca yönetmen, yapımcı ve senarist Eylem Kaftan bir söyleşi gerçekleştirdi. Açılışa katılanlar arasında Haliliye Kaymakamı Muhammed Serkan Şahin, Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan ve Şanlıurfa Kent Konseyi Başkanı Süleyman Hartavioğlu yer aldı. Festival hakkında Tüm gösterimlerin ve etkinliklerin ücretsiz olduğu festival boyunca özel film gösterimleri, söyleşiler, müzik dinletileri ve özel etkinlikler düzenlenecek. Bu yıl ana teması "Karahantepe" olarak belirlenen festival, 23 Kasım'da sona erecek. Festivalde yarın tarihçi ve oyuncu Pelin Batu, Dr. Öğretim Üyesi Ebru Okutan Akalın moderatörlüğünde "Sanatın Arkeolojisi" başlıklı bir söyleşi yapacak ve Murat Fıratoğlu'nun ödüllü filmi "Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri" izleyiciyle buluşacak. Festival hakkında detaylı programa "gobeklitepekultursanat.org.tr" adresinden ulaşılabilir.

İyi Pamuk Tarla Günü Yapıldı Haber

İyi Pamuk Tarla Günü Yapıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde yürütülen İyi Pamuk Projesi kapsamında, Şanlıurfa'da Tarla Günü etkinliği gerçekleştirildi. Şanlıurfa ve Diyarbakır bölgelerinde 2021'den bu yana sürdürülen İyi Pamuk Projesi'yle, pamuk üretiminde sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, kaynakların verimli kullanımı ve üretici refahının artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve UNDP iş birliği, Şanlıurfa Valiliği, Harran Üniversitesi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası ile GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün katkılarıyla Koruklu GAPTAEM Talat Demirören Tesisi'nde 3. İyi Pamuk Tarla Günü etkinliği düzenlendi. Etkinlikte konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, coğrafi işaret tescil belgesi alan pamuğun Şanlıurfa'nın kimliğinde yalnızca bir bitki değil, bir kültürün de taşıyıcısı olduğunu belirtti. Gülpınar, "Yüzyıllardır bu topraklarda büyüyen o beyaz altın, hem ekonomimizin hem de sanat ve estetik geleneğimizin ham maddesi olmuştur. Bugün iyi pamuk anlayışıyla yani doğaya saygılı, suyu verimli kullanan, üreticiyi koruyan ve emeğe değer veren bir tarım, bir üretim modelini konuşuyoruz. Bu anlayış sadece pamuk için değil tarımın bütün alanlarında geleceğe dair bir yol haritasıdır." dedi. UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Monica Merino da tarımsal verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve güçlü yerel ortaklıkların geliştirilmesi yönünde önemli gelişmelerin kaydedildiğini belirtti. İş birliği ile çevre kaynaklarını güçlendiren ve koruyan sürdürülebilir uygulamaların hayata geçtiğini aktaran Merino, "Bunda, örnek çiftçilerimizin ortak hedefleri eyleme dönüştürmesi etkili oluyor. İyi Pamuk Girişimi ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi ile birlikte, pamuk üretimini üreticiler ve tüketiciler için daha iyi, doğa için daha faydalı ve gelecek için daha sürdürülebilir hale getiriyoruz." diye konuştu. Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu ise iyi pamuk uygulamalarının çok kıymetli olduğunu belirterek üniversite olarak çiftçi maliyetlerini düşürüp üretimi arttıracak projeler üzerinde çalışmalar yaptıklarını ifade etti. GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü İbrahim Halil Çetiner, Türkiye'nin lokomotif sektörü olan tekstilin ham maddesinin bölgede üretilmesinin ülke ekonomisi açısından önemli olduğunu, pamuğun geleceğinin iyi pamuk uygulamasında olduğunu söyledi. Konuşmaların ardından katılımcılar pamuk tarlasına geçerek hasada katıldı. Etkinliğe Şanlıurfa Vali Yardımcısı Onur Şatıroğlu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Hasan Maral, Şanlıurfa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yetim ve ilgililer katıldı.

Tarihin İzini Birlikte Sürüyorlar Haber

Tarihin İzini Birlikte Sürüyorlar

Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim elamanları Süheyla İrem Mutlu ile eşi Semih Mutlu, tarihin izini 16 yıldır birlikte sürüyor. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Bölümü'nden 2006 yılında mezun olan Süheyla İrem ile Semih Mutlu'nun yolu, 2009 yılında arkeolog olarak birlikte görev aldıkları Diyarbakır Kavuşan Höyük kazılarında kesişti. Evliliğe adım atan Mutlu çifti, daha sonra Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nde öğretim elamanı oldu. Mutlu çifti, bölgedeki 7 farklı kazı alanında 16 yıldır büyük bir özveriyle tarihin izini sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında Şanlıurfa'da Soğmatar Antik Kenti'nde kazı sorumlusu olarak çalışan Süheyla İrem Mutlu'ya eşi Semih Mutlu da destek oluyor. Her gün birlikte evden çıkan Mutlu çifti önce üniversiteye gidiyor ardından da antik kentteki kazı çalışmalarına katılıyor. "Her yerde arkeoloji konuşuluyor" Soğmatar Antik Kenti Kazı Sorumlusu Süheyla İrem Mutlu, AA muhabirine, eşiyle aynı işi yapmalarının avantajı olduğunu söyledi. Birbirlerini daha iyi anladıklarını belirten Mutlu, şunları kaydetti: "Aynı dili konuşuyoruz, birbirimizi daha iyi anlıyoruz, birbirimizden destek alıyoruz. Bu çok büyük bir avantaj böylelikle ortak güzel şeyler ortaya çıkıyor. Yani tek bir beynin bir şey üretmesi ve çalışmasından ziyade iki kişinin bir yerde çalışması daha avantajlı oluyor. Tabii ev içinde de güzellikleri oluyor ama hep arkeoloji konuşuluyor, bu ikimiz için büyük bir avantaj ama oğlumuz da var onun için sürekli arkeolojiden konuşan bir anne ve baba olmuş oluyoruz. Genel olarak ama ikimiz de birbirimizi geliştirmiş oluyoruz." "Hayat daha kolay oluyor" Semih Mutlu da eşiyle kazılarda görev aldığı için mutlu olduğunu dile getirdi. Hayatı ve işi birlikte paylaşmanın keyifli olduğunu ifade eden Mutlu, "Birlikte çalışıyor olmak daha rahat. İkimiz farklı işlerde olsaydık birbirimizi anlamamız daha zor olurdu. Ama şimdi her şeyi beraber yaptığımız için daha rahat oluyor." diye konuştu.

Organ Nakli İle Sağlığına Kavuştu Haber

Organ Nakli İle Sağlığına Kavuştu

Şanlıurfa'da karaciğer yetmezliği nedeniyle uzun süredir tedavi gören 45 yaşındaki Türkan Sürer, yeğeninden yapılan nakille sağlığına kavuştu. Harran Üniversitesi (HRÜ) Hastanesinden yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 9 yıldır karaciğer yetmezliği bulunan Sürer'e, yeğeni Abdulkadir Sürer'den alınan organın yarısı Harran Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Faik Tatlı başkanlığındaki 50 kişilik ekip tarafından başarıyla nakledildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen HRÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, 4 yıl aradan sonra yeniden başlayan karaciğer nakillerinin hem Şanlıurfa hem de bölge halkı için önemli kazanım olduğunu belirtti. HRÜ Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan da organ nakli merkezinin yeniden aktif hale gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, "Bu başarı, yönetimimizin desteği, cerrahi ekibimizin özverili çalışmaları ve tüm sağlık personelimizin gayreti sayesinde gerçekleşti. Şehrimize bu önemli hizmeti yeniden kazandırmış olmaktan büyük gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı. Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Tatlı ise hem vericinin hem de hastanın sağlık durumlarının iyi olduğunu, kısa süre içinde taburcu edilecek seviyeye geldiklerini bildirdi. Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Uzunköy de operasyonu başarıyla tamamladıklarından bahsetti. Nakilden sonra sağlığının iyi olduğunu aktaran Türkan Sürer de emeği geçen sağlık çalışanlarına teşekkür etti.

Vali, Üniversite Öğrencilerini Dinledi Haber

Vali, Üniversite Öğrencilerini Dinledi

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı Mehmet Akif İnan Erkek Öğrenci Yurdu ile Harran Üniversitesi Osmanbey kampüsü içerisinde bulunan Karahantepe Öğrenci Yurdunda inceleme yaparak, üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Yurtlardaki ortak alanlarda incelemelerde bulunan Vali Şıldak, eksik görülen alanların hızlı bir şekilde giderilmesi yönünde talimat verdi. İncelemelrinin ardından üniversite öğrencileriyle sohbet eden Vali Şıldak, “Öğrencilik, hayatın çok güzel bir aşaması, zorlukları var ama gerçekten sadece iyi bir öğrenci olarak derslerinize, okuldaki sosyal ortamınıza, yurdunuza adapte olup ailenizin ve ülkemizin sizden beklentisi doğrultusunda eğitimlerinizi tamamlayıp mezun olmak en büyük hedefiniz olmalı” dedi. Vali Şıldak, “İlerleyen yıllarda üzerinizdeki sorumluluk çok daha artacak. Bir meslek sahibi olmak için aldığınız eğitim doğrultusunda bir mücadele vereceksiniz. Ülkemizin farklı yerlerinde, farklı iş kollarında meslekleriniz olacak. Bir hayat kuracaksınız ve ilerleyen yıllarda göreceksiniz ki dönüp baktığınızda keşke öğrencilik devam etseydi dediğiniz bir zaman dilimi olarak böyle tatlı anılarla hatırlanacak. Yurt hayatını her öğrencinin yaşaması gereken bir tecrübe ve daha rekabetçi ortam olma açısından faydalı olarak görüyorum.” diye söyledi. Gençliğe sağlanan imkanların çok daha üst seviyelerde olmasını arzu ettiklerini kaydederek konuşmasına devam eden Vali Şıldak, “Toplu yaşam alanlarında mutlaka eksiklikler olur, her şey dört dörtlük olmaz ancak görevlilerimiz sizleri daha konforlu ortamda ağırlamak için çaba gösteriyorlar. Önceki yıllarla kıyasladığımızda bu yurtların çok daha iyi seviyeye geldiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. Sizin de bu yurt ve üniversite imkanlarını en iyi şekilde kullanarak donanımlı insanlar olarak ve alabildiğiniz kadar fazla birikim elde ederek bu yılları değerlendirmeniz gerekiyor. Çünkü okul bittiğinde ve sizler bir arayışa girdiğinizde işte o zaman nitelikler ve kazandığınız her bilginin değer ifade ettiği dönem başlıyor. Rekabetin yüksek olduğu şartlarda ne elde ettiyseniz, bu yıllarda ne kazandıysanız o sizin için bir avantaja dönüşüyor” ifadelerini kullandı. Vali Hasan Şıldak’a Gençlik ve Spor İl Müdürü İsa Yazıcı’nın yanı sıra şube müdürleri ile yurt müdürleri de eşlik etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.