Uygulamalarımız appstore googleplay

#Diyarbakır

gazeteci63.com - Diyarbakır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diyarbakır haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yangında 4 Kişi Hayatını Kaybetti Haber

Yangında 4 Kişi Hayatını Kaybetti

Diyarbakır'da 13 katlı apartmanda çıkan yangında, hayatını kaybedenlerin sayısı 4'e yükseldi. Merkez Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi 566. Sokak Rojava Sitesi'nde bulunan sitedeki 13 katlı binada henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda AFAD, UMKE, itfaiye, 112 Acil Sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yoğun dumanın oluştuğu binadan vatandaşlar tahliye edildi. Bazı vatandaşların sepetli vinç yardımıyla binadan tahliyesi sağlandı. Yangında dumandan etkilenen aralarında çocukların da bulunduğu 17 kişi kentteki hastanelere kaldırıldı. Hastanelerde tedavi altına alınanlardan 4 kişi yaşamını yitirdi. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, merkez Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi 566. Sokak'taki apartmanda çıkan yangında yaralananları Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ziyaret etti. Ziyaretin ardından hastane önünde gazetecilere açıklamada bulunan Zorluoğlu, Kurban Bayramı'nın arifesinde Diyarbakır'da çok acı bir hadise yaşadıklarını, apartmanda henüz bilinmeyen sebeple çıkan yangında 4 vatandaşı kaybettiklerini söyledi. Yangında 3'ü çocuk 4 kişinin dumandan etkilenmeleri sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Zorluoğlu, olay yerine sevk edilen itfaiye, AFAD, UMKE, polis ve diğer birimlerin süratli bir şekilde vaziyet aldığını, binadan 30'un üzerinde kişinin tahliye edildiğini bildirdi. Tahliye edilenlerden 17'sinin hastanelere intikal ettirildiğini ifade eden Zorluoğlu, şunları kaydetti: "Maalesef bu 17 kişiden 4'ü kurtarılamadı. Geriye kalan 13 yaralı vatandaştan şu ana kadar 3'ü taburcu edildi. Değişik hastanelerimizde 10 yaralı vatandaşımız var. Bunların 9'unun durumu gayet iyi, biri orta seviyede dolayısıyla hayati tehlikesi olan yaralımız hastanelerde kalmamıştır. Vefat eden 3 çocuğumuza ve onların annelerine Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına ve Diyarbakırlı hemşehrilerime başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Elbette ki meselenin hem adli hem de idari boyutuyla ayrıntılı bir şekilde incelenmeye, soruşturulmaya ihtiyacı vardır. Bu çerçevede bir taraftan Başsavcılığımız bir taraftan idare olarak bizler elbette ki bu konuyu, çıkış sebeplerini, herhangi bir ihmal olup olmadığı ve bütün yönleriyle detaylı bir şekilde araştıracağız, soruşturacağız ve herhangi bir ihmal olması durumunda da ihmali, kusuru olanlar bunun hesabını ilgili merciler önünde mutlaka vereceklerdir. Bu arife gününde böyle bir acı olayla Diyarbakır olarak karşılaşmış olmak hepimizi derinden üzmüştür. Diyarbakır olarak Kurban Bayramı'na bu manada maalesef buruk giriyoruz." Yangının çıkış sebebinin araştırıldığını anlatan Zorluoğlu, "İtfaiye teşkilatımıza sordum. Henüz sebebini belirleyememişlerdi. İnşallah önümüzdeki saatlerde, günlerde yangın sebebi de yapılacak teknik araştırmalarla elbette ortaya çıkarılacak. Bize gelen ilk bilgiler, yangından dolayı dairelerini terk ederek merdivenlere yönelmişler. Merdivenlerdeki yoğun dumandan etkilenerek o şekilde orada maalesef vefat etmişler. İlk bulgular bunlar." ifadelerini kullandı. Bu arada yangın çıkan binada ekiplerin soğutma çalışması tamamlandı. Yangında hayatını kaybeden anne ve çocuklarının isimleri belirlendi Yangında hayatını kaybeden anne Bircan Çavdar ile çocukları Yunus Emre (12), Elif ve Zeynep'in (4) cenazesi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yangına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında başsavcı vekili ve 2 savcı görevlendirildi. Yangının elektrik panosundan kaynaklandığı şüphesi üzerinde duruluyor. Adalet Bakanı Tunç: "Soruşturma titizlikle yürütülmektedir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Diyarbakır ilimizdeki bir binada çıkan yangında hayatını kaybeden 3 çocuğumuza ve annelerine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Hepimizi derinden üzen bu olayla ilgili olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış olup, bir başsavcı vekili koordinesinde 2 cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Soruşturma titizlikle yürütülmektedir."

Baraj Gölünde Atık Toplandı Haber

Baraj Gölünde Atık Toplandı

Diyarbakır'da görev yapan İl Jandarma Komutanlığı Sualtı Arama Kurtarma (SAK) timi, bu kez Dicle Baraj Gölü'nü atıklardan temizlemek için dalış yaptı. Kentte 6 yıl önce kurulan SAK timinde görev yapan 1 subay, 4 astsubay ve 1 uzman çavuş, sorumluluk bölgesinde yer alan Diyarbakır'ın yanı sıra Malatya, Adıyaman, Elazığ, Tunceli, Şanlıurfa, Bingöl, Batman ve Mardin'de doğal afetler ile suda kaybolan ve yardım isteyenlere yönelik arama kurtarma faaliyetleri yürütüyor. Kurbağa adam, cankurtaran, dalış amirliği, basınç odası operatörü, bot operatörü, ilk yardım, karışım gazlı dalış eğitimlerini alan jandarma personelinden oluşan tim, suda boğulma ve kaybolan kişilerin vaktinde müdahale edilerek bulunması için de cansiparane görev yapıyor. SAK timi, Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ve Elyesa peygamberler dahil 9 peygamberin defnedildiğine inanılan, manevi ikliminin yanı sıra Dicle Baraj Gölü'nde yapılan su sporları ve tekne turlarıyla dikkati çeken Eğil'de kentin önemli içme ve kullanma suyu kaynaklarından Dicle Baraj Gölü Havzası'nın temiz kalması için yürütülen çalışmalara da destek verdi. Kimi zaman bulanık kimi zaman hırçın sularda zorlu görev yapan tim bu kez Eğil Kaymakamı Volkan Hülür'ün talebiyle Dicle Baraj Gölü'nde birikmiş atıkları toplamak için harekete geçti. Baraj gölüne dalış yapan SAK timi topladığı onlarca araç lastiği ve evsel atığı çıkararak hem suyun hem de çevrenin temizliğine katkı sundu. SAK timinin gerçekleştirdiği bu çalışmayı, çevre bilinci oluşturulması amacıyla bölgeye getirilen lise öğrencileri de izledi. Öğrenciler, ekibin sudan çıkardığı lastiklerin ve atıkların taşınmasına da katkı sağladı. "İçme suyumuzu korumak istiyoruz" Eğil Kaymakamı Volkan Hülür, AA muhabirine, kültür ve inanç turizmi ile tanınan Eğil'de her yıl Türkiye'nin ve dünyanın birçok noktasından gelen yerli ve yabancı turistleri ağırladıklarını söyledi. İlçedeki Dicle Baraj Gölü'nün aynı zamanda içme suyu havzası olduğunu ifade eden Hülür, Dicle Baraj Gölü'ndeki içme suyunun, Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresine (DİSKİ) bağlı İçme Suyu Arıtma Tesisi'nde arıtıldıktan sonra vatandaşlara ulaştırıldığını belirtti. Hülür, Diyarbakır ile Ergani ve Eğil ilçelerinin içme suyunun buradan karşılandığını anlatarak, şöyle konuştu: "Bir taraftan turizm faaliyetlerinin devam etmesini isterken, diğer taraftan da içme suyumuzu korumak istiyoruz. Bu anlamda bugün hem jandarmamız hem de Gençlik ve Spor Müdürlüğümüz ve öğrenci kardeşlerimizle beraber buradayız. Burada uzman ekiplerle barajın dibinde bulunan lastikleri ve diğer yabancı maddeleri temizlemek amacıyla toplandık. İçme suyunu korumak, vatandaşlarımıza hizmet etmek, misafirlerimizi daha iyi ağırlamak istiyoruz." Valilik, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Eğil Kaymakamlığı ve Eğil Belediyesi olarak ilçeye gelen misafirlere ve bölge halkına çevreyi ve baraj suyunu temiz tutmaları konusunda uyarıda bulunmaya devam edeceklerini belirten Hülür, birinci önceliklerinin içme suyunu korumak olduğunu kaydetti. Hülür, "Bugün su altındaki yabancı maddeleri temizleyerek, doğamızı, çevremizi, suyumuzu korumak istiyoruz çünkü bu doğa, bu çevre, bu su hepimizin ve tüm Diyarbakır'ın." ifadesini kullandı.

Atlar Fırat Nehrinde Yüzüyor Haber

Atlar Fırat Nehrinde Yüzüyor

Fırat Nehri kıyısında buluşan at tutkunları, rahvan yarışlarına hazırladıkları atlarını nehirde yüzdürerek kas gelişimini artırıyor. Doğanın canlandığı ilkbaharda Diyarbakır, Adıyaman, Elazığ, Malatya ve Şanlıurfa sınırlarını belirleyen Fırat Nehri, at tutkunlarının buluşması noktası haline geliyor. Kırsalda ulaşım ve yük taşımanın yanı sıra düzenlenen bölgesel yarışlarda da boy gösteren atlar, ilkbaharda ahırlardan çıkarılarak Fırat Nehri'ne getiriliyor. Atlar, kaslarının gelişimi ve yarışlardaki performansının artırılması için nehrin serin sularında yüzdürülüyor. Adıyaman'ın Gerger ilçesinin Cevizpınar köyü Sengeto Mezrası'nda yaşayan Mesut Aslan (28) da "Boyka" adını verdiği ve yarışlara katıldığı rahvan atını nehirde yüzdürerek Diyarbakır'ın Çüngüş ilçesine ulaştırıyor. "Atlarımıza spor yaptırıyoruz" Aslan, AA muhabirine, babasının da atlara merakı olduğunu, bu nedenle çocukluktan beri at üstünde olduğunu söyledi. Bölgede düzenlenen rahvan at yarışlarına katıldığını, at alışverişi yapanların da Çüngüş'te buluştuğunu ifade eden Aslan, "Kış aylarında burada kar çok yağıyor. Soğuktan dolayı atlarımızı dışarıya bırakamıyoruz. Bahar aylarında da çayıra çıkarıyoruz. Rahvan atlarımızın kasları gelişsin, hareketlensin diye de Fırat Nehri'ne getirip suya bırakıyoruz. 10 günde bir atları getirip Fırat Nehri'nde yüzdürüyoruz. Kasları, vücudu tamamen açılıyor çünkü suda sürekli hareket halinde." diye konuştu. Aslan, bölgenin coğrafi yapısı itibarıyla birçok yere traktör ve araç giremediğini, bu nedenle atların büyük öneme sahip olduğunu anlatarak, yeni aldığı ve adını "Boyka" koyduğu atını 1,5 ay sonra Adıyaman'da düzenlenecek yarışa hazırladığını belirtti. Çüngüş'te yaşayan ve bölgede at alım satımı yapan Volkan Yıldızhan (36) ise Fırat Nehri'nin serin sularında atları yüzdürdüklerini ifade ederek, bu sayede kaslarının geliştiğini dile getirdi. Yıldızhan, "Atlarımıza spor yaptırıyoruz. Ortalama 10 günde bir bu aktiviteyi gerçekleştiriyoruz." dedi. "Hem geleneksel hem de modern tıpta kullanılıyor" Dicle Üniversitesi (DÜ) Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadık Yayla da atların suda yüzdürülmesine ilişkin, Avrupa'da bunun yapıldığı modern at havuzları olduğunu söyledi. Bunların fizik tedavi amaçlı kullanılan merkezler olduğunu kaydeden Yayla, şunları kaydetti: "Suyla tedavi gerek geleneksel gerekse modern tıpta uygulanan yöntemler arasında. Bölgemizde çalıştıktan sonra kas ve eklemleri yorulan, ısınan atlar için daha rahat bir dinlenmenin sağlanması için hidroterapi olarak soğuk suyla masaj ya da yüzdürme yapılmaktadır. Yöremizde atla uğraşan kişiler dededen, babadan gördükleri bu tekniği geleneksel olarak devam ettirmektedirler."

Dikkat Yola Deve Çıkabilir Haber

Dikkat Yola Deve Çıkabilir

Diyarbakır-Şanlıurfa sınırındaki Karacadağ'da besicilik yapan 58 yaşındaki Ali Kayahan, yetiştirdiği develeri olası kazalardan korumak için kara yoluna resimli ve "Dikkat deve çıkabilir" yazılı tabela konulmasını istiyor. Sönmüş yanardağ Karacadağ'ın çevresindeki bölgede deve yetiştiriciliği yapan Ali Kayahan, kışın 4 ay ahırda bakımını yaptığı develeri, geri kalan 8 ay ise Diyarbakır'ın Çınar ilçesindeki Ovabağ ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinin kırsal Demirci mahalleleri arasındaki bölgede otlatıyor. Yakın zamana kadar ulaşım ve taşımacılıkta da yararlanılan develeri besleyen Kayahan, hem develerin hem de sütünün satışından gelir elde ediyor. Kayahan, yaylada otlarken Diyarbakır-Viranşehir kara yoluna çıkan develerinden 10'unu son 3 yılda meydana gelen iki kazada kaybetti. İki kazada 5'er devesini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Kayahan, geriye kalan 25 devesinin can güvenliği için kara yolunda önlem alınmasını istiyor. Resimli tabela talebi Çocukluğundan bu yana deve yetiştiriciliğiyle uğraşan Ali Kayahan, AA muhabirine, dedelerinden kalan develerin neslini sürdürdüklerini belirterek, kışın ahırda beslediği develeri ilkbaharın gelişiyle Karacadağ yaylalarında otlattıklarını söyledi. Develerinden vazgeçmediğini, tüm zorluklarına rağmen onları beslemeye devam ettiğini belirten Kayahan, bölgedeki tek sıkıntının develerin kara yoluna çıkması olduğunu ifade etti. Kayahan, "Develer yola çıkıyor. Yolda tabela olmadığı için de kaza oluyor. Yetkililerden bu kara yoluna üzerinde deve resmi bulunan, 'Deve çıkabilir' yazılı tabela konulmasını istiyoruz." dedi. Daha çok Kurban Bayramı'nda kurbanlık olarak ya da adak kurbanı olarak deve satışı yaptığını, turistik amaçlı gezinti için de develeri yavrusu ile bir arada satın alanların olduğunu anlatan Kayahan, satışını yaptığı deve sütüne de ilginin yüksek olduğunu kaydetti. Mardin'in Derik ilçesinden Diyarbakır'a gitmek için kara yolundan gecen sürücü Adil Üzmez de "yola deve çıkabileceğini belirten bir tabela" konulması halinde bu bölgede develerin varlığıyla ilgili farkındalık oluşacağına işaret ederek, "Biz de buradan geçerken develeri gördük hatta fotoğraflarını çektik. Daha öce televizyonda görüyorduk develeri, ilk kez burada canlı görme fırsatı bulduk." diye konuştu.

Karacadağ'da Bisiklet Turu Haber

Karacadağ'da Bisiklet Turu

Diyarbakır'ın Karacadağ bölgesinde, Çınar Kaymakamlığı ev sahipliğinde bisiklet turu, lav yolunda da doğa yürüyüşü yapıldı. Çınar Kaymakamlığı koordinesinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Bisiklet Federasyonu, Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) ve Türkiye Oryantiring Federasyonu iş birliğiyle 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında kırsal Ovabağ Mahallesi'nde bisiklet yarışı, oryantiring ve lav yolunda doğa yürüyüşü gerçekleştirildi. Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa sınırında yer alan, son faaliyetini 100 bin yıl önce gerçekleştiren 1957 metre yüksekliğindeki Karacadağ'da bulunan Ovabağ Mahallesi'nden başlayan 10 kilometrelik parkurda Çınar Kaymakamı Zikrullah Erdoğan'ın da katılımıyla yaklaşık 70 bisikletçi ve 30'a yakın çocuk, Dişlibaşak Mahallesi'ne kadar pedal çevirdi. Bir süre pedal çeviren Kaymakam Erdoğan, daha sonra yarışın bitiş noktasına araçla giderek burada sporcuları karşıladı. Erdoğan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında bisiklet yarışı, oryantiring, lav yolunda doğa yürüyüşü gerçekleştirdiklerini söyledi. Bisiklet yarışına 100'e yakın sporcunun katıldığını anlatan Erdoğan, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesinde faaliyet yürüten 1000'e yakın gencin de iki haftadır devam eden çeşitli etkinliklerde yer aldığını belirtti.

Süneyle Mücadele Toplantısı Yapıldı Haber

Süneyle Mücadele Toplantısı Yapıldı

Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü koordinatörlüğünde 11 ilin katılımıyla süneyle mücadele toplantısı gerçekleştirildi. Enstitüsü müdürlüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Yalçın Ocak başkanlığında Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerindeki süne kıymetlendirmek, survey sonuçlarını tetkik etmek, değerlendirmelerini yapmak ve mücadeleyi gerektiren alanları belirlemek amacıyla "2025 Yılı Süne Kıymetlendirme Survey Değerlendirme Toplantısı" düzenlendi. Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehdi Sümerli, toplantıda, sünenin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hububatın en önemli zararlısı olduğunu ve her defasında birkaç yılı kapsayan dönemler halinde salgınlar yaptığını belirtti. Sümerli, şunları kaydetti: "Bölgedeki dağlar ve ovalardaki hububat ekiliş alanları ve iklim faktörleri ile zararlının ekolojik koşul istekleri arasında bir uyum olduğu düşünüldüğünde daha uzun dönemler salgınlar oluşturacağı tahmin edilmektedir. Zararlı, bölgede yaptığı periyodik salgınlar dolayısıyla hububatta nitelik ve nicelik yönünden önemli ölçüde ürün kayıplarına neden olabilmektedir. Salgın dönemlerinde yeterli kontrol önlemleri alınmadığı takdirde hububatta yüzde 100'e varan oranda zarar yapmaktadır." Toplantıda, Diyarbakır, Adıyaman, Ağrı, Batman, Elazığ, Malatya, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Tunceli'de bitkisel üretim ve bitki sağlığı şube müdürleri ile uzmanlar sunumlar yaptı. Programa, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Çalışma Grup Sorumlusu Mehmet Demir ve ziraat mühendisi Köksal Katrancı da katıldı.

Kalkınma Ajansı Toplantısı Yapıldı Haber

Kalkınma Ajansı Toplantısı Yapıldı

Karacadağ Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Toplantısı, Vali Murat Zorluoğlu başkanlığında Diyarbakır'da gerçekleştirildi. Valilikten yapılan açıklamada, Karacadağ Kalkınma Ajansı Toplantı Salonu'nda Vali Zorluoğlu başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yetim ile Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yunus Çolak'ın katıldığı belirtildi. Toplantıda bölgenin ekonomik, kültürel ve turizm alanlarındaki potansiyelinin geliştirilmesine yönelik kararların alındığı ifade edilen açıklamada, "Karacadağ Volkanik Alanı'nın Ulusal Jeopark statüsü kazanması amacıyla ön hazırlık çalışmalarının başlatılmasına karar verildi. Türkiye’nin önemli doğal miras alanlarından biri olan Karacadağ'ın, bu çalışmayla birlikte hem bilimsel hem de turistik açıdan daha görünür ve korunur hale gelmesi hedefleniyor. Jeopark süreci, bölgenin jeolojik zenginliklerinin sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda değerlendirilmesini sağlayacak." denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Toplantıda ayrıca Şanlıurfa'da Dijital Turizm Tanıtım Merkezi'nin kurulması konusu da ele alındı. Merkez aracılığıyla kentin tarihi, kültürel ve turistik değerlerinin dijital platformlarda tanıtılması hedefleniyor. Çayönü Arkeolojik Alanı'nın da değerlendirildiği toplantıda, alanın bilimsel ve turistik değerini öne çıkarmak amacıyla çeşitli altyapı, tanıtım ve çevre düzenleme çalışmaları yapılmasına karar verildi."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.