Uygulamalarımız appstore googleplay

#Tüketici

gazeteci63.com - Tüketici haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tüketici haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

30 Gün İçinde Cayma Hakkı Var Haber

30 Gün İçinde Cayma Hakkı Var

Ticaret Bakanlığının üzerinde çalıştığı yeni yönetmelik taslağı kapsamında, doğrudan satışlarda tüketiciler, 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkını kullanabilecek. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Bakanlık ürün veya hizmetlerin, sabit bir mağaza ya da perakende noktası kullanılmadan, doğrudan tüketiciye kişisel iletişim yoluyla satılmasına olanak sağlayan doğrudan satış sistemine yönelik yeni bir düzenlemeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Sistemin güvenilir, adil ve şeffaf bir yapıya kavuşturulmasını amaçlayan bu yeni adımla, doğrudan satış şeklinin düzenli şekilde artması ve olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda Bakanlıkça hazırlanan, sektöre yönelik ilk kapsamlı düzenleme olarak nitelendirilen "Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik Taslağı", kamuoyunun, ilgili kurum ve kuruluşların görüşüne açıldı. Taslak ile doğrudan satış şirketleri, doğrudan satış sistemlerine ilişkin ilke ve esasların neler olduğu, doğrudan satıcıların sisteme dahil olmaları ve ayrılmaları, tüketicilerin sahip olduğu haklar gibi bazı hususlar düzenlendi. Gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatler verilemeyecek Taslağın yürürlüğe girmesi halinde, doğrudan satış sistemiyle sunulan mal veya hizmet, tüketicilere satılabilir ve pazarlanabilir nitelikte olacak. Doğrudan satış sisteminde gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatler gibi yanıltıcı bilgiler verilemeyecek, kişiler baskı kurma, aldatma, rahatsızlık verme ve bunlara benzer yollarla sisteme dahil olmaya zorlanamayacak. Ayrıca doğrudan satış şirketinin, doğrudan satıcıya dağıtabileceği komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaat tutarı, perakende satış karı hariç olmak üzere, şirketin yıllık net satışlarının yüzde 40'ını geçemeyecek. Yetki belgesi olmayan şirketler faaliyette bulunamayacak Doğrudan satış şirketinin faaliyette bulunabilmesi için "satış yetki belgesi" alması zorunlu olacak. Belge için yapılacak başvuruda, tüketicilerin sağlığını, güvenliğini ve ekonomik çıkarlarını korumak için ilave bilgi ve belge talep edilebilecek. Satış yetki belgesinin geçerlilik süresi 3 yıl olacak. Öte yandan doğrudan satıcının sisteme katılması için 18 yaşını geçmesi gerekecek ve herhangi bir yükümlülük altına girmeden sistemden ayrılma hakkına sahip olacak. Satıcının, sisteme dahil olduğu tarihten itibaren 30 gün içinde sistemden ayrılması halinde şirket, satıcının elinde bulunan kullanılmamış tüm malları geri alacak. Şirket, doğrudan satıcıların yaptığı her türlü doğrudan satış faaliyetinden müteselsilen (zincirleme olarak) sorumlu olacak. Cayma hakkındaki geri ödemeler tek seferde yapılacak Taslakta, doğrudan satışlarda tüketici için önemli olan cayma hakkına ilişkin de önemli düzenlemeler yer alıyor. Halihazırda 14 gün olarak uygulanan cayma hakkının, süre uzatımı ile tüketicilerin daha etkin korunması amaçlanıyor. Bu kapsamda, mal teslimine ve hizmete ilişkin satışlarda, tüketiciye 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkı tanınıyor. Cayma bildirimine konu mal ya da hizmetin, satıcı veya satış şirketine ulaştığı tarihten itibaren 30 gün içinde, varsa malın tüketiciye teslim masrafları dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemelerin iade edilmesi zorunlu olacak. Cayma hakkı süresi, hizmet ifasında satış tarihinden, mal tesliminde ise malın tüketici tarafından teslim alındığı günden itibaren başlayacak ancak tüketici, satış tarihinden malın teslimine kadar geçen süre içinde de cayma hakkını kullanabilecek. Yapılacak tüm geri ödemeler, tüketicinin satın alma sırasında kullandığı ödeme aracına uygun şekilde, tüketiciye herhangi bir masraf ya da yükümlülük getirmeksizin tek seferde yapılacak. Cayma hakkının istisnaları Tüketicinin, cayma hakkını kullanamayacağı bazı istisnalar da taslakta belirtildi. Buna göre, tüketici kendi isteği ve kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlattığı mallarda, cayma hakkını kullanamayacak. Ayrıca çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek, tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılan, iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayan ürünlerde de bu haktan yararlanılamayacak. Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmelerde, satıcı veya yetkili servis tarafından kurulum ya da montajının yapılacağı belirtilen, kurulum veya montajı gerçekleştirilen mallarda cayma hakkı kullanılamayacak. Taslakta, tüketicinin bilgilendirilmesine yönelik de bir düzenleme yer aldı. Buna göre, doğrudan satış şirketi posta, katalog, telefon, faks, elektronik posta, kısa mesaj, internet gibi fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin, tüketicinin bilgilendirilmesini ve taleplerini iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlü olacak. Bu sistemde, şirketin cayma hakkının bulunup bulunmadığı ve bu hakkın hangi şartlarla kullanılabileceğine, doğrudan satıcı bilgisini vermesinin zorunlu olduğuna, cayma hakkı talebinin hangi yollarla şirkete iletileceğine, mal ve hizmetin kullanımına ilişkin çeşitli bilgilerin bulunması gerekecek.

Tüketiciye Ramazan Alışverişi Uyarısı Haber

Tüketiciye Ramazan Alışverişi Uyarısı

Tüketici dernekleri, vatandaşlara, ramazan ayı alışverişinde ürün fiyatlarını, son kullanma tarihlerini kontrol etmesi ve ihtiyaçtan fazla ürün almaması yönünde uyarıda bulundu. Vatandaşlar, ramazan ayının yaklaşmasıyla iftar ve sahurda tüketilecek gıda ürünlerinin alışverişine odaklanırken, bu dönemde gıda ürünleri yanında, bu ürünlerin yer aldığı ramazan kolileri de talep görüyor. Market ve e-ticaret platformları ramazan paketlerini çeşitli kampanyalarla satmaya başlarken, ürünlerin fiyatları da paket içeriğine göre değişiklik gösteriyor. Bu paketlerde, meşrubat, makarna, bakliyat ürünleri, salça, sıvı yağ, çay ve şeker gibi temel gıda maddeleri yer alıyor. Kimi paketlerde sucuk, kaşar, kavurma, hurma, zeytin, helva ve reçel gibi iftarlıklar da bulunabiliyor. "Fiyat araştırması yapılmalı" Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ramazan ayının yaklaşması nedeniyle yiyecek ve içecek ürünlerine yönelik talepte artış yaşandığına işaret etti. Ramazan ayının ilk haftasında bazı işletmelerin talep artışı beklentisiyle fiyat güncellemesine gidebileceğini belirten Küçük, bu doğrultuda, vatandaşların ramazan ayının ilk döneminde taleplerini artırmamasının önemine dikkati çekti. Küçük, iftar ve sahur alışverişi için tavsiyede bulunarak, "İhtiyaç duyulan kadar iftarlık ve sahurluk ürünlerin satın alınması birinci kural olmalı, ikinci olarak da mutlaka piyasada fiyat araştırması yapılmalı." dedi. İftarda, restoran ve lokantalara gideceklerin de işletmelerin girişinde ve masalarda fiyat listesi olup olmadığına dikkat edilmesi konusunda hatırlatmada bulunan Küçük, fiyat listelerinde belirtilmeyen hizmet ücretlerinin ödenmemesi gerektiğini söyledi. Küçük, bu durumun tüketici hakem heyetlerine veya Ticaret Bakanlığına şikayet edilebileceğini bildirerek, şöyle devam etti: "Fiyat etiketi bulunmadan satış yapan işletmeleri Ticaret il müdürlüklerine, Ticaret Bakanlığına, belediyelerin zabıta birimlerine şikayet edebiliriz. Maddi zarar söz konusu olursa, vatandaşlarımız tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunmalıdır. Ramazanda ihtiyacımız olan ürünleri alışverişe çıkmadan bir liste yaparak belirlemek ve ihtiyacımız kadar alışveriş yapmak, ani şekilde talebi artırarak fiyatların yükselmesine imkan vermemek açısından önem taşıyor." "Son kullanma tarihi gibi detaylara dikkat edilmeli" Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal da ramazan alışverişlerinde satın alınan ürünlerin son kullanma tarihinin geçip geçmediğine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Ramazan nedeniyle artan taleple fırsatçıların ürünlere fahiş zamlar yapabileceğine işaret eden Koçal, "Ramazanda yapılacak alışverişlerde gıda ürünlerinin etiketleri ve içerikleri kontrol edilmeli. Özellikle paketli gıdalarda TSE damgası ile Tarım ve Orman Bakanlığı onayı olmasına dikkat edilmeli. Ürün fiyatlarının farklı işletmelerle kıyaslanması da önem taşıyor." dedi. Koçal, ürünlerde etiketin olmadığı durumlarda ayırt edici bilgileri içeren listelerin görülebilir bir yere asılması gerektiğini hatırlatarak, aldatıcı indirimlere karşı da dikkatli olunması uyarısında bulundu. Hayır amaçlı ramazan kolisi hazırlatacak kişi ve kurumlara yönelik de Koçal, şunları kaydetti: "Ramazan kolisi hazırlatacak hayırseverler, paketler hazırlanırken eşlik etmeli, pakete konulan ürünlerin son kullanma tarihi, tavsiye edilen tüketim tarihi gibi detaylarını kontrol etmeli. Markasız, taklit ve tağşiş ürünler ile nerede üretildiği belli olmayan merdiven altı gıdalar koliye konulmamalı. Aksi takdirde hayır yapmaya çalışırken tüketicinin sağlığı tehlikeye atılmış olur. Ayıplı mal veya haksız fiyat artışı gibi durumlarda Alo 175 Tüketici Danışma Hattı'na veya tüketici hakem heyetlerine başvurabilirsiniz."  

Tüketiciyi Aldatan Reklamlara Ceza Haber

Tüketiciyi Aldatan Reklamlara Ceza

Reklam Kurulu, mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle 188 dosyaya 29,1 milyon lira para ve durdurma cezası uygulanmasını kararlaştırırken 1 dosya hakkında tedbiren durdurma kararı aldı. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, Reklam Kurulunun yaptığı incelemelere ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, Kurulun 16 Ocak'ta gerçekleştirdiği yılın ilk toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamaları incelediği belirtildi. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulamalar nedeniyle geçen yıl 277 milyon liranın üzerinde para cezası uygulayan Kurulun, bu ayki toplantısında görüşülen 209 dosyadan 189'unun mevzuata aykırı olduğunun görüldüğü bildirildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında 1 dosya hakkında tedbiren durdurma kararı ve 188 dosya hakkında reklam durdurma cezaları ile birlikte toplam 29 milyon 136 bin 384 lira idari para cezası ve aykırı bulunan dosyalardan 10'una tüketici mağduriyetlerinin önlenmesi adına erişim engeli idari tedbirinin uygulanmasına karar verildi." Toplantıda finansal piyasalara ilişkin konular öne çıktı Açıklamada, toplantıda tüketicilerin çevreye ilişkin hassasiyetlerinin istismar edilmesinin engellenmesi amacıyla bankacılık sektöründeki uygulamalara yönelik incelemeler gerçekleştirildiği bildirildi. Yapılan incelemelerde, kredi reklamlarında enerji kimlik belgesi bulunan konutlara özel "yeşil konut kredisi" ve elektrikli ve hibrit araçlara özel "yeşil taşıt kredisi" gibi ana vaadin açık ve anlaşılır şekilde belirtilmesi gerektiği ancak reklamlarda faiz oranı veya ücret muafiyeti gibi avantajlardan bahsedilirken bu avantajlara dair yeterli bilgilendirmenin yapılmadığı ifade edildi. Ayrıca, çevreye ve doğaya duyarlılığa ilişkin "cazip" ve "uygun" faiz oranı veya ücret muafiyetinden bahsedilmesine rağmen uygulamada standart kredilerden bir farklılığın olmadığı ve son olarak gerçekleştirilen çevresel eylemlerin gerçekte olduğundan daha fazla etki yarattığı yönünde izlenim oluşturulduğu hususları vurgulandı. Bu kapsamda, bahsi geçen aykırılıkları içeren reklamlara ilişkin 10 banka hakkında "reklamların durdurulması cezası" uygulanmasına, ayrıca finansal piyasalara ilişkin birlik ve sivil toplum kuruluşlarına dağıtımlı yazıyla bilgilendirme yapılmasına karar verildiği aktarıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Finansal sözleşmelere taraf olan tüketicilerin en uygun kredi teklifini seçebilmesi ve sektörde adil rekabetin sağlanabilmesi için kredi reklamlarında faiz ve kar payı dışında tüm ücret, komisyon ve masraflar da belirtilmeli ve kredinin toplam maliyetini ve yıllık maliyet oranını gösteren bilgiler reklamın ana mesajında yer almalıdır. Bu kapsamda Reklam Kurulu tarafından bir finansman şirketinin araç kampanyası reklamında, faiz oranlı kredinin şartı olarak alınan katılım ücretinin ana mesajda yer almadığı ve bu ücretin dahil olduğu yıllık maliyet oranı bilgisinin verilmediği tespit edildi. Böylelikle tüketicilerden kredinin gerçek maliyetinin gizlendiği belirlendi. Bu gerekçelerle söz konusu reklamların durdurulmasına karar verildi."

Tüketicilere Yılsonu İndirim Uyarısı Haber

Tüketicilere Yılsonu İndirim Uyarısı

Kasım kampanyalarının ardından sıra yıl sonu indirimlerine gelirken, indirim oranlarının araştırılması ve sosyal medyadan yönlendirilen sayfalara karşı dikkatli olunması uyarısında bulunuldu. AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, tüketiciler, kasım ayı indirim kampanyalarının ardından gözünü yılın son ayında yapılacak indirimlere çevirdi. Özellikle e-ticaret üzerinden yapılan kampanyalarda, yanıltıcı indirimler, lojistik süreçlerde aksama, ayıplı mal gönderimi veya ürün bedeli tahsil edilmesine karşın mal göndermeme ve cayma hakkını kullandırmama gibi sorunlar yaşanabiliyor. "İndirimler artırılmalı" Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, kampanyalı satışların yoğun olduğu dönemlerde denetimlerin artırılmasının önem taşıdığını bildirdi. Piyasanın işletmelerin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğine işaret eden Kılıç, denetimlerin artırılmasının, tüketici haklarının korunması ve haksız rekabetin önlenmesine katkıda bulunacağını belirtti. Kılıç, e-ticaret yoluyla mal ve hizmet satın alan tüketicilerin dolandırıcılık yöntemlerine karşı bilgilendirilmesinin mağduriyetleri engelleyeceğini aktararak, şunları söyledi: "Bu sayede tüketicilerin dikkatleri dolandırıcılık risklerine çekilecek ve mağduriyetlerin önlenmesinde önemli adımlar atılacaktır. Yıl sonu indirimlerini fırsat olarak gören bazı işletmeler tüketicileri mağdur edebiliyor. Mağduriyetlerin hızla çözülmesi ve gerekli önlemlerin alınması için il ticaret müdürlükleri ve belediye başkanlıkları tüketici şikayetlerinin hızlı ve etkili çözümlenmesi için birimler oluşturmalıdır." Bilinçli tüketicilerin, isteklere değil ihtiyaçlara öncelik vermesi gerektiğine dikkati çeken Kılıç, "Alışveriş öncesinde ihtiyaçlar doğru belirlenmeli, alınacak mal veya hizmeti satan işletmeler hakkında ön inceleme yapmalı, indirim oranları araştırılmalı." değerlendirmesinde bulundu. Kılıç, çevrim içi alışverişlerde satıcının güvenilir olup olmadığının kontrol edilmesinin önemli olduğunu belirten Kılıç, "Sosyal medya kanalları aracılığıyla yönlendirilen sayfalara karşı da dikkatli olunmalı, internet sitesinde SSL sertifikası, 3D security gibi güvenlik unsurlarının olup olmadığı kontrol edilmeli. Ödeme yapmadan önce tüketiciye iletilmesi gereken ön bilgiler ayrıntılı okunmalıdır. Ödemelerin mobil bankacılık yoluyla iletilmesi durumunda, satıcıya ait olmayan farklı isim ve unvanlara EFT veya havale yapılmaması gerekiyor. Alışveriş yapılan muhatabın vergi kaydının olması ve adres bilgisinin bulunması da önem arz ediyor." dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.