Uygulamalarımız appstore googleplay

#Tarihi Eser

gazeteci63.com - Tarihi Eser haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarihi Eser haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mezar Taşları Kayıt Altına Alındı Haber

Mezar Taşları Kayıt Altına Alındı

Harran Üniversitesinde görevli akademisyen çift, hayata geçirdikleri TÜBİTAK destekli projeyle kayıt altına aldıkları 490 tarihi mezarın özelliklerini inceledi. Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler ve Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gül Güler, TÜBİTAK destekli "Tarihi Urfa Cami Hazirelerindeki Mezar Taşlarının Tespiti, Envanteri ve Değerlendirilmesi Projesi" kapsamında çalışma yürüttü. Çalışma kapsamında kentin tarihine ışık tutan mezar taşlarını inceleyen Güler çifti, Arapça ve Osmanlıca yazılı mezarları numaralandırdıktan sonra detaylı fotoğraflama gerçekleştirdi. İki akademisyen, çalışmaları sayesinde 490 tarihi mezarı kayıt altına aldı. Proje kapsamında Güler çifti, Bediüzzaman Mezarlığı'ndaki tarihi mezarların da envanterini oluşturup dijital ortama aktarmayı hedefliyor. Prof. Dr. Mustafa Güler, AA muhabirine, Urfa Ulu Cami, Yusuf Paşa Camisi, Hekim Dede Camisi, Halil'ur-rahman Camisi ve Mevlidi Halil Camisi'nin bahçesinde bulunan mezar taşlarını kayıt altına aldıklarını söyledi. Mezar taşlarında kitabe niteliğinde olan ve kabirde yatan kişinin kimlik bilgilerini veren yazıları bugünün Türkçesine çevirdiklerini anlatan Güler, mezarla ilgili tüm bilgi ve fotoğrafların dijital olarak kaydedildiğini, bu kayıtlar sonucunda envanter çalışmalarının yapıldığını ifade etti. Envanter çalışmalarının önemine değinen Güler, şunları kaydetti: "Bu mezarlık alanların önünden geçerken bir Fatiha okuyup gidiyoruz ama bu alanlar, nihayetinde burada yatan kişilerin tüm kimlik bilgilerini bize veriyor. Envanter ise bu mezarlık alanında kimin olduğunu, kimlerin yattığını, hangi tarihte öldüklerini, sosyal ve toplumsal statülerini, cinsiyetlerini ve akraba ilişkilerini kayıt altına aldığımız bir çalışma. Daha öncesinden böyle bir çalışma olmadığı için bu mezarlıklarda kaç kişinin metfun, kaç mezar taşının olduğu, bu mezar taşlarının niteliği, ne kadarının sağlam olup olmadığıyla ilgili elimizde hiçbir bilgi yoktu. Bu mezarlık alanlarda taşlarda yazılan bilgiler ve mezarlıkların vaziyet planlarıyla birlikte tamamen künyelerinin çıkarılmasını, tüm bilgilerin elimizde mevcut olmasını amaçlıyoruz. Daha öncesinden böyle toplu bir çalışma yoktu, mezarlardan seçki yapılmış az sayıda çalışma vardı." Şanlıurfa'daki mezar taşlarının farkı Doç. Dr. Gül Güler de tarihin en eski şehirlerinden Şanlıurfa'da Osmanlı Dönemi'ne ait birçok mezarlık alanının bulunduğunu söyledi. Çalışma kapsamında incelenen mezarların süslemelerinin az, yazılarının çok olduğunu, özellikle ayak taşlarında o dönemin divan şairlerine ait edebi şiirlerin yer aldığını ve aynı aileden birden fazla gömünün bulunduğunu tespit ettiklerini anlatan Güler, bu tespitlerin Şanlıurfa'daki tarihi mezar taşlarına ait özellikler olarak karşılarına çıktığını vurguladı. Mezarlıklar ve mezar taşlarının dijital ortama aktarılarak sonsuza kadar korunmasının sağlandığını vurgulayan Güler, "Gelecekte bu mezar taşları mesela deprem, sel ve insan eliyle yapılan tahribatlar nedeniyle yıkıldığında bu mezarlıklarda kaç tane mezar taşı var? Tarihte yaşayan bu insanların ünvanı, statüsü, toplum içerisindeki itibarını mezar taşlarıyla belgelemiş olacağız. En önemli koruma yöntemi belgelemektir. TÜBİTAK projesiyle bu mezar taşlarını belgeledik. Belgeleme sayesinde bu mezar taşları inşallah sonsuza kadar korunacaktır." dedi. Güler, mezarların yapıldığı dönemdeki toplumun da sosyal statü göstergesi mezar başlıklarını ilmiye sınıfı, tasavvuf erbabı, devlet kadroları ve askerlere ait başlıklar şeklinde sınıflandırdıklarını sözlerine ekledi.

750 Yıllık Han ve Köprü Bulundu Haber

750 Yıllık Han ve Köprü Bulundu

Adıyaman'da Nemrut Dağı eteklerinde 13'üncü yüzyıla tarihlendirilen han ve köprü bulundu. Adıyaman Müze Müdürlüğü ekipleri, Malatya ile Nemrut Dağı'nın kesiştiği dağlık alanda yer alan Sincik ilçesine bağlı Taşkale köyü kırsalında tarihi yapı olduğu bilgisi aldı. Bölgeye giden ekipler, burada yaptıkları incelemede, tarihi yapının taş ve tonoz kemerlerle inşa edilen, 3 ayrı bölgeden oluşan Selçuklu dönemine ait han olduğunu belirledi. Adıyaman Müzesi Müdürü Mehmet Alkan, AA muhabirine, kendilerine gelen bilgiler üzerine bölgeye geldiklerini ve hanın tespitini yaptıklarını anlattı. Tarihi hanın Nemrut Dağı eteklerinde yer aldığını aktaran Alkan, şöyle devam etti: "Bu alanda yaklaşık 17 ila 21 metre arasında değişen duvar uzunlukları mevcut. Yapının üst kısmı tonozlarla örtülmüş, 3 tonozlu yapı göze çarpmakta. Bu tonozlu yapıların güney kısmı hariç diğer kısımlar günümüze sağlam şekilde gelmiş. Ayrıca, buraya baktığımız zaman kim tarafından yapıldığı bilinmemekle beraber Malatya ile Harput arasındaki Yer Hanı benzerliği göze çarpmakta." Hanın tarihine ilişkin bilgiler veren Alkan, "Burası Erzincan ve Malatya'daki hanların yapısal özellik ve benzerliğinden dolayı milattan sonra 13'üncü yüzyıla tarihlenmektedir. Yani günümüzden yaklaşık 750 yıl önce yapılmıştır." dedi. Han, Evliya Çelebi'nin "Seyahatname"sinde de geçiyor Tarihi hanın, Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adlı eserinde de geçtiğini aktaran Alkan, "Hanın bulunduğu alan bir kasabayı andırıyor ve burada köprü de yer alıyor. Seyahatname'de ayrıca Sürre kasabasından bahsedilmekte. Bölgeyi suyuyla, temiz havasıyla, cami, han ve hamamlardan oluşan şirin bir kasaba olarak tarif etmektedir. Bizler de bu alanın Sürre kasabası olduğunu düşünmekteyiz." şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.