Uygulamalarımız appstore googleplay

#Soykırım

gazeteci63.com - Soykırım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Soykırım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

7 Ülke Ortak Açıklama Yaptı Haber

7 Ülke Ortak Açıklama Yaptı

Türkiye ile 7 ülke, Hamas'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik önerisi konusunda attığı adımları memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Türkiye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır dışişleri bakanları, Gazze'de ateşkesin tesisine yönelik plana dair ortak açıklama yayımladı. Açıklamaya göre Türkiye ile 7 ülkenin dışişleri bakanları, Hamas'ın ABD Başkanı Trump'ın Gazze'deki saldırıların sona erdirilmesi, hayatta olan veya hayatını kaybetmiş tüm esirlerin serbest bırakılması ve uygulama mekanizmalarına ilişkin müzakerelerin derhal başlatılmasına dair önerisi konusunda attığı adımları memnuniyetle karşıladı. Dışişleri bakanları, Trump'ın İsrail'e yönelik bombardımanları derhal durdurması ve takas anlaşmasının uygulanmasına başlama çağrısını memnuniyetle ve ABD Başkanı'nın bölge barışını tesis etme yönündeki kararlılığını da takdirle karşıladı. Bakanlar, bu gelişmelerin kapsamlı ve sürdürülebilir ateşkese ulaşmak ve Gazze Şeridi'nde halkın karşı karşıya olduğu ağır insani koşulları ele almak bakımından gerçek fırsat teşkil ettiğini vurguladı. Hamas’ın Gazze’nin idaresini bağımsız teknokratlardan oluşan geçici Filistin İdari Komitesine devretmeye hazır olduğunu açıklamasını da memnuniyetle karşılayan bakanlar, önerinin uygulanmasına ilişkin mekanizmalar üzerinde mutabakata varmanın ve söz konusu planın tüm unsurlarını ele almak üzere müzakerelerin derhal başlatılmasının önemine işaret etti. Dışişleri bakanları, Gazze'deki saldırıların derhal sonlandırılmasına yönelik kararlılıklarını vurguladı Dışişleri bakanları, önerinin uygulanmasına yönelik çabaları desteklemeye ve Gazze'deki saldırıların derhal sona erdirilmesine yönelik kararlılıklarını vurgulayarak, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılmasını, Filistinlilerin yerlerinden edilmemesini, sivillerin güvenliğini ve emniyetini tehdit eden hiçbir tedbirin alınmamasını, rehinelerin serbest bırakılmasını, Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye dönmesini, Gazze ile Batı Şeria’nın birleştirilmesini güvence altına alacak kapsamlı anlaşmaya varılmasına yönelik ortak kararlılıklarını yineledi. Ayrıca bakanlar, tüm tarafların güvenliğini garanti altına alacak güvenlik mekanizmasının tesis edilmesine ve bu doğrultuda İsrail’in bölgeden tam çekilmesine, Gazze’nin yeniden inşasına ve iki devletli çözüm temelinde adil barış yolunun oluşturulmasına yönelik ortak kararlılıklarının altını çizdi. Hamas, Trump'ın Gazze planındaki esir değişimini kabul ederken diğer bazı maddelerin müzakere edilmesi gerektiğini açıklamıştı. İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada da "İsrail, tüm rehinelerin derhal serbest bırakılmasını öngören Trump'ın planının ilk aşamasını uygulamaya hazırlanıyor." ifadesi kullanılmıştı.

Filistin’de Soykırım Devam Ediyor Haber

Filistin’de Soykırım Devam Ediyor

İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 43 Filistinli yaşamını yitirdi. Hastane kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgilere göre, İsrail ordusu, başta kuzeydeki Gazze kenti olmak üzere Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde göçe zorlanan Filistinlilerin sığındığı çadırları, yardım bekleyenleri, evleri ve sivillerin toplandığı alanları vurdu. Gazze kentini işgal için kara saldırısı başlatan İsrail ordusu, kentin batısındaki liman yakınlarında sivil bir grubu hedef aldı. Saldırıda 1 kişi öldü, birçok kişi yaralandı. Kentin güneyindeki Zeytun Mahallesi'nde insansız hava aracından (İHA) açılan ateşte 1 kişi hayatını kaybetti. Gazze kentinin batısındaki Ensar Kavşağı yakınlarına İHA saldırısı düzenlendi. Saldırıda 1 çocuk hayatını kaybetti. Kentteki Şati Mülteci Kampı'nda bir ev bombalandı. Bombardımanda 1 çocuk daha yaşamını yitirdi. Gazze kentinin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde, Filistinli "Sabiti" ailesinin evinin hedef alındığı hava saldırısında 1 kadın hayatını kaybetti. İsrail ordusu, Gazze kentinin Sabra ve Tel el-Hava mahalleleri ile Şeyh Rıdvan ve Nasr bölgelerinde onlarca evi bombalı araçlarla havaya uçurdu. Kentin farklı bölgelerinde düzenlenen saldırıların ardından Saraya Sahra Hastanesi'ne 5 ölü, 37 yaralı getirildi. Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta saldırılar yoğunlaştı İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde zorla yerinden edilen çok sayıda Filistinlinin bulunduğu Deyr el-Belah kentine saldırılarını yoğunlaştırdı. Kentin Ebu Arif bölgesinde sivillerin toplandığı bir alana düzenlenen İHA saldırısında 1 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Deyr el-Belah'ın batısındaki Meşaile bölgesinde yerinden edilenlerin bulunduğu çadırlara düzenlenen saldırıda 1'i kadın 3 Filistinli yaşamını yitirdi. Yine Deyr el-Belah’ın Vadi es-Silka bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı bir çadıra İHA saldırısı düzenlendi. Saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybetti. Bureyc Mülteci Kampı'nda odun toplayan 4 kardeş İsrail saldırısında can verdi Hicr el-Cami bölgesinde bir çadırın bombalanması sonucu 1 kişi yaşamını yitirirken, Bureyc Mülteci Kampı'nda odun toplayan 4 kardeş İsrail saldırısında can verdi. İsrail ordusunun, Reşid Caddesi yakınlarında Netzarim Koridoru çevresine düzenlediği saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail "güvenli" dediği El-Mevasi'de aşevini vurdu, çoğunluğu çocuk 9 kişi öldü İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bir aşevi ile yardım bekleyenleri ve çadırları vurdu. Han Yunus'un batısındaki El-Mavasi bölgesinde bulunan bir aşevine düzenlenen hava saldırısında 9 Filistinli yaşamını yitirdi. Ölenler arasında bir baba, 4 çocuğu ve torununun da bulunduğu aktarıldı. Han Yunus'ta yardım bekleyenlere ateş açıldı, 13 kişi öldü İsrail güçleri Han Yunus'un güneyinde yardım bekleyen sivillere ateş açtı. Saldırıda biri kadın 13 kişi hayatını kaybetti. El- Mevasi bölgesinde bulunan Aksa Üniversitesi yerleşkesinde yerinden edilenlerin kaldığı çadırlar, İsrail saldırısının hedefi oldu. Saldırıda çok sayıda Filistinli yaralandı. İsrail'in saldırılarında son 24 saatte 77 Filistinli hayatını kaybetti Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son verileri paylaştı. Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 77 ölü ve 222 yaralının ulaştığı belirtildi. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 13 bin 357 Filistinlinin öldüğü, 56 bin 897 kişinin yaralandığı belirtildi. İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs'tan bu yana öldürülenlerin sayısının 2 bin 582'ye, yaralananların sayısının da 18 bin 974'e çıktığı kaydedildi. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 66 bin 225'e, yaralıların 168 bin 938'e yükseldiği ifade edildi. Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor. Gazze'deki Filistin hükümetinden, İsrail'in ana sahil yolunu kapatması sonrası "insani felaket" uyarısı Gazze'deki hükümetin Medya Ofis Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzey ve güneyini birbirine bağlayan Reşid Caddesi'nin İsrail ordusu tarafından kapatılmasının sonuçları hakkında uyardı. Gazze kentiyle kuzeyinde İsrail saldırısı ve kuşatması altında mahsur kalan Filistinlilerin durumu hakkında konuşan Sevabite, "Reşid Caddesi, Gazze'nin kuzeyine yardım ulaştırmak için tek yol." dedi. Reşid Caddesi'nin kapatılmasıyla yüzbinlerce Filistinlinin "gıda, ilaç ve yakıt yardımından mahrum kaldığını" ifade eden Sevabite, bölgede insani durumun giderek kötüleşmesiyle insanların hayatının tehlikeye atıldığını vurguladı. Sevabite, "Bu politikanın devam etmesi, yüz binlerce insanın hayatını doğrudan tehlikeye atıyor. İsrail, Reşid Caddesi'nin kapatılmasından kaynaklanan insani felaketin sorumluluğunu taşıyor." diye konuştu. Gazze'deki sivillerin hayati tehlikesi konusunda uluslararası topluma çağrıda bulunan Sevabite, "Uluslararası toplum gerçek bir imtihanla karşı karşıya. Ya sivilleri koruma konusundaki hukuki görevini yerine getirecek ya da sessiz kalıp eylemsizliğiyle suça ortak olacak." ifadelerini kullandı. Gazze'nin ana sahil yolu İsrail tarafından kapatıldı İsrail ordusu, dün Gazze Şeridi'nin batısında yer alan ve şeridin güney ile kuzeyini sahil yolu üzerinden birbirine bağlayan Reşid Caddesi'ni saat 12.00 itibarıyla güneyden gelenlere kapatmıştı. Gazze'deki hükümet ise İsrail'in Gazze Şeridi'nde sivillerin kullandığı en hareketli yollardan biri olan sahildeki Reşid Caddesi'ni kapatmasını, "soykırım politikaları çerçevesinde keyfi uygulama" olarak nitelemişti. İsrail'in Reşid Caddesi’ni kapatması ve sadece güneye doğru göç için kullanılmasına izin verileceğini duyurmasının ardından yüzlerce Filistinli aile ise kentin orta ve güney bölgelerine doğru göç etmek zorunda kaldı. Şati Mülteci Kampı yakınlarından başlayarak güneyde Refah’a kadar uzanan sahil yolu Reşid Caddesi, Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan ana güzergâh konumunda. İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine geçiş için "güvenli" olduğunu iddia ettiği bu cadde üzerinde güneye doğru göç eden Filistinlileri hedef alıyor. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: Gazze kentinde hastanelere erişim son derece tehlikeli hale geldi Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Gazze kentindeki sağlık personelinin hastanelerde tehlikelerle çevrili şekilde hastalara sağlık hizmeti sunmaya devam ettiği belirtildi. Gazze'deki Şifa Tıp Merkezi, Kudüs ve Huluv hastanelerine erişimin "son derece tehlikeli" hale geldiği uyarısında bulunuldu. Bakanlık açıklamasında, uluslararası topluma sağlık kurumlarının ve çalışanlarının korunması ve hastanelere güvenli erişimin sağlanması için müdahale çağrısı yapıldı. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, daha önce yaptığı açıklamalarda, İsrail'in mart ayından bu yana sınır kapılarını neredeyse tamamen kapatarak, bölgeye insani yardım ve tıbbi malzeme girişini engellemesi sonucu sağlık alanında ciddi sıkıntılar yaşandığı uyarısında bulunmuştu. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentini işgal için 16 Eylül'de kara saldırılarına başladığını açıklayan İsrail ordusu, kente yoğun saldırılar düzenliyor. Sınır Tanımayan Doktorlar, Gazze'de İsrail saldırısında bir çalışanının daha hayatını kaybettiğini duyurdu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze Şeridi'nde üzerinde insani sağlık personeli olduğunu gösteren MSF yeleği bulunmasına rağmen bir çalışanının daha İsrail ordusu tarafından öldürüldüğünü duyurdu. MSF'den yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde İsrail ordusunun düzenlediği saldırıda MSF çalışanı 42 yaşındaki Ömer Hayek'in hayatını kaybettiği, 4 kişinin ise yaralandığı belirtildi. Saldırının hedefi olan MSF ekibinin o sırada otobüs beklediği ve tıbbi insani yardım çalışanı olduklarını gösteren MSF yelekleri giydiği vurgulandı. Açıklamada, "Diğer bir çalışanımız Hüseyin en-Neccar'ın İsrail güçleri tarafından Deyr el Balah'ta öldürülmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşen bu cinayetten dolayı derin üzüntü ve öfke duyuyoruz." ifadesi kullanıldı. Hayek'in ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilenen açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde öldürülen MSF çalışanlarının sayısının 14'e yükseldiği kaydedildi. Gazze'deki hükümet: Gazze'ye eylül ayında 18 bin yardım tırından sadece 1824'ü girdi Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, geçen ay Gazze Şeridi'ne giriş yapabilen yardımlara ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, eylül ayında 18 bin yardım tırı girmesi gerekirken sadece 1824 tırın Gazze'ye ulaşabildiği ifade edildi. Gazze'ye ulaşan yardımların bölgedeki nüfusun ihtiyaçlarının yalnızca yüzde 10'unu karşılayabildiği kaydedildi. Ayrıca yardım tırlarının, İsrail güçlerinin oluşturduğu yapay güvenlik kaosu ortamında yağmalandığına işaret edilen açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik sistematik açlık politikasının bir parçası olarak, 7 aydan fazla süredir sınır kapılarını ve geçişleri kapatarak bölgeye yeterli miktarda yardımın girişini engellediği ifade edildi. İsrail'in, çocuklar, hastalar ve açlıkla mücadele edenlerin ihtiyaç duyduğu 400'den fazla gıda maddesi başta olmak üzere halkı pek çok yardım malzemesinden mahrum ettiği bilgisi paylaşıldı. Girişi yasaklanan ürünler arasında yumurta, kırmızı ve beyaz et, balık, peynir, süt ürünleri, meyve-sebze, besin takviyesinin yanı sıra kuruyemiş, hamilelerin ve hastaların ihtiyaç duyduğu takviyelerin yer aldığı belirtildi. Açıklamada, bölgenin sağlık, hizmet ve gıda alanlarındaki temel ihtiyaçlarını karşılamak için günlük en az 600 yardım ve yakıt tırına ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. İsrail tarafından bölgede uygulanan sistematik kuşatmanın halkın alım gücünde de çöküşe neden olduğu kaydedildi. Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin yüzde 95'inden fazlasının nadiren de olsa pazarlarda buldukları ürünleri alamadığı, bu durumun yoksulluk ve açlığı artırdığı, Gazze Şeridi'nde hayatı neredeyse imkansız hale getirdiği ifade edildi. Açıklamada, yaşanan bu insani felaketin sorumluluğunun İsrail ve müttefiklerine ait olduğu belirtilerek, Birleşmiş Milletler, Arap ve Müslüman ülkeler ile uluslararası topluma, sınır kapılarının açılması, gıda, çocuk sütü, hayati öneme sahip ilaç başta olmak üzere yardım malzemelerinin tedarikinin yanı sıra İsrail'in siviller aleyhinde işlediği suçlar hakkında yargılanması için ciddi şekilde harekete geçmeleri çağrısı yapıldı. İsrail’in abluka ve ağır saldırıları altında bulunan Gazze, yaygın açlık, su ve tıbbi malzeme sıkıntısı gibi insani felaketle karşı karşıya. Yerel ve uluslararası kuruluşlar, İsrail’in "açlık ve susuzluğu silah olarak kullandığını" ifade ediyor. İsrail, Gazze'deki Sahra Hastaneleri Müdürü'nün hemşire olan kızını da alıkoydu Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, hemşire Tesnim'in bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bir sağlık tesisindeki işine giderken İsrail'e bağlı özel askeri bir birlik tarafından alıkonulduğu kaydedildi. Uluslararası insancıl hukuk ve sağlık çalışanlarının korunmasıyla ilgili tüm kanunları ihlal eden bu saldırıların en sert şekilde kınandığı ifade edildi. Hemşire Tesnim'in hayatından İsrail'in sorumlu olduğu vurgulandı ve son durumu hakkında bilgi verilmesi istendi. Uluslararası topluma da bu ihlallerin durması ve sağlık çalışanlarının korunması için müdahale çağrısında bulunuldu.

Filistin’i Tanıdıklarını Duyurdular Haber

Filistin’i Tanıdıklarını Duyurdular

Kanada Başbakanı Carney, Avustralya Başbakanı Albanese ve İngiltere Başbakanı Starmer, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını duyurdu. Portekiz de Filistin Devleti'ni tanıdığını açıkladı. Kanada Başbakanı Mark Carney, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Filistin Devleti'ni tanıdıklarını duyurdu. Avustralya, Filistin Devleti'ni resmen tanıdı Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını bildirdi. Albanese, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan açıklama yaptı. Avustralya'nın, bugünden itibaren bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıdığını bildiren Albanese, "Avustralya böylece Filistin halkının hakkı olan ve uzun zamandır hedeflediği amaçlarını tanımaktadır." ifadesini kullandı. Albanese, Avustralya'nın iki devletli çözüme desteğini yineledi. Kanada, Filistin Devleti'ni tanıdığını duyurdu Kanada Başbakanı Mark Carney, Filistin Devleti'ni tanıdıklarını bildirdi. Carney, yaptığı yazılı açıklamada, 1947'den bu yana bütün Kanada hükümetlerinin Filistin'de iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, burada çözüme dair umutlarının zamanla tükendiğini kaydetti. Hamas'a tüm rehineleri acilen serbest bırakma çağrısı yapan Carney, "Şu anki İsrail hükümeti, bir Filistin Devleti'nin kurulmasını engellemek için düzenli olarak çalışıyor." ifadesini kullandı. İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim planının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Carney, İsrail'in Gazze'de yine uluslararası hukuku ihlal ederek on binlerce sivili öldürdüğüne, 1 milyondan fazla sivili yerinden ettiğine ve insanları açlığa sürüklediğine dikkati çekti. Carney, "Bu bağlamda, Kanada Filistin Devleti'ni tanıyor ve hem Filistin Devleti hem de İsrail devleti için barışçıl bir gelecek vaadinin kurulmasına yönelik ortaklık teklif ediyor." ifadesini kullandı. "Bu tanımanın her derde deva olacağı illüzyonuna kapılmadık" Kanada'nın bunu iki devletli çözüm için yaptığına dikkati çeken Carney, "Kanada bu tanımanın her derde deva olacağı illüzyonuna kapılmadı, bu tanıma kararlılığımızın, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ndeki temel insan hakları prensiplerinin ve Kanada'nın nesillerdir süren kararlı politikasının bir parçasıdır." değerlendirmesinde bulundu. Filistin yönetiminin reformlar konusunda Kanada ve uluslararası topluma doğrudan sözler verdiğini belirten Carney, Kanada'nın bu reformların uygulanması noktasında Filistin'e destek vereceğini belirtti. Carney, "Uluslararası ortaklarımızla birlikte Kanada, güvenilir bir barış planı, demokratik yönetim, Filistin için kesin güvenlik ayarlamaları, Gazze'ye geniş çaplı ve sürekli yardımın ulaştırılmasını desteklemektedir." ifadesini kullandı. İngiltere Başbakanı Starmer, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını duyurdu İngiltere Başbakanı Keir Starmer, barış ve iki devletli çözüm umudunu yeniden canlandırmak için Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını duyurdu. Starmer, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan paylaştığı yaklaşık 6,5 dakikalık videoda, "Orta Doğu'da dehşet büyürken iki devletli çözüm ve barış umudunu canlı tutmak için çalışıyoruz." dedi. Barış ve iki devletli çözümün "güvenli ve barış içinde bir İsrail ile yaşayabilir bir Filistin'e" işaret ettiğini kaydeden Starmer, "Şu an ikisi de yok. İsrailli ve Filistinli sade vatandaşlar şiddet ve acıdan uzak, barış içinde yaşamayı hak ediyor." diye konuştu. Gazze'deki İsrailli esirlerin bir an önce salıverilmesi gerektiğini belirten Starmer, Hamas'ın iki devletli çözüme karşı olduğunu öne sürdü. Starmer, gelecek haftalarda bazı Hamas üyeleri hakkında yaptırım kararları alacaklarını söyledi. Starmer, "Gazze'de insan yapımı insani kriz yeni ölümler getirdi. İsrail hükümetinin artan şekildeki pervasız bombardımanı, son haftalardaki yeni saldırılar, açlık ve yıkım hiçbir şekilde kabul edilemez." dedi. Binlerce Gazzelinin yiyecek ve su bulmak isterken öldürüldüğünün altını çizen Starmer, "Hepimizin dehşetle izlediği ölüm ve yıkımlar sona ermeli. Biz, ilk grup hasta ve yaralı çocukları devlet hastanelerinde tedavi için (Gazze'den) tahliye ettik. İnsani yardımlarımızı artırmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Gazze'ye yeterli yardımın giremediğine dikkati çeken Starmer, "İsrail hükümetini, sınırlarda uyguladığı kabul edilemez kısıtlamaları kaldırmaya, bu zalim uygulamalara son vermeye ve yardım akışına izin vermeye çağırıyoruz." diye konuştu. Starmer, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının yanında Batı Şeria'daki Filistin topraklarının gasbı nedeniyle iki devletli çözüm ışığının sönmeye başladığına işaret ederek şunları söyledi: "Ancak bu ışığın sönmesine izin veremeyiz. Bu nedenle bölgedeki ve ötesindeki liderlerle bir barış çerçevesinin inşası için birlikte çalışıyoruz. Bu plan, herkesi ortak bir vizyonun çevresinde bir araya getirmeyi, Filistin yönetiminin reformunu, ateşkesi sağlamayı ve iki devletli çözüm müzakerelerine geçişi kapsayan bir plandır. Bunu gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Çabalarımızın bir parçası olarak temmuzda, Filistin Devleti'nin tanınmasına ilişkin kararımız doğrultusunda hareket edeceğimiz şartları ortaya koydum. O an geldi. Bugün barış ve iki devletli çözüm umudunu yeşertmek için, bu büyük ülkenin başbakanı olarak Birleşik Krallık'ın, Filistin Devleti'ni resmen tanıdığını duyuruyorum." Starmer, İsrail'i 75 yıldan uzun bir süre önce tanıdıklarını, bugün de Filistin'i tanıyan 150'den fazla ülkenin arasına katıldıklarını belirterek, "Filistin Devleti, Filistinliler ve İsrailliler için daha iyi bir geleceğe yönelik sözdür." dedi. İsrail'in Gazze saldırıları nedeniyle toplumda bir gerginlik oluştuğunu vurgulayan Starmer, "Bu gerilim toplumda bölünmelere yol açtı. Bazıları bu gerilimi nefret ve korku için kullandı. Ancak hiçbir sorun çözülmedi. Nefreti reddetmek yetmez, nefretin her türlüsüyle mücadele çabalarımızı ikiye katlamalı, çabamızı daha iyi bir gelecek kanalına yönlendirmeliyiz." ifadelerini kullandı. Starmer, Filistin Devlet Başkanı Abbas'a mektupla tanıma kararını bildirdi İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını açıklamasının ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a bir mektup yazarak bu kararı bildirdi. Starmer, Abbas'a hitaben yazdığı Filistin Devleti'ni tanıdıklarını bildiren mektupta, "Bu tarihi adım, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve devlet sahibi olma hakkına verdiğimiz desteğin göstergesidir." ifadelerini kullandı. İki devletli çözümün, bölgede kalıcı barışa giden tek yol olduğuna işaret eden Starmer, "(Filistin yönetiminin reformu) Reform konusunda verdiğiniz taahhütleri takdir ediyor, Filistin Devleti'nin inşası için bu taahhütleri yerine getirirken vereceğim desteği niteliyorum." açıklamasını yaptı. Starmer, İngiltere'nin Orta Doğu'da tarihi bir rolü olduğunun altını çizerek şunları kaydetti: "Britanya, 1917'de Yahudiler için bir yurt ilkesini desteklemiş, Yahudi olmayan toplulukların medeni ve dini haklarına hiçbir şekilde zarar verilemeyeceğini belirtmiştir. Bugün bu kararı alarak İngiltere'nin Filistin halkı için bir Filistin Devleti'ne olan bağlılığını, Filistinliler ve İsrailliler için yan yana, barış ve güven içinde yaşadığı iki devleti bir çözüme olan kalıcı desteğimizi yineliyorum. İngiltere ve Filistin halkları arasında yeni bir dostluk ve işbirliği dönemini dört gözle bekliyoruz." Starmer, İngiliz Dışişleri Bakanı Yvette Cooper'ın Filistinli mevkidaşıyla diplomatik ilişkilerin kurulması sürecini ilerletmek için görüşeceğini belirterek, "Devletlerimiz arasında yapıcı ve yakın bir ilişki kurmayı bekliyorum." ifadelerini kullandı. Temmuzda somut adım atılmazsa Filistin Devleti'ni tanıyacaklarını açıklamıştı Temmuz ayında açıklama yapan Starmer, iki devletli çözüm umudu risk altında olduğu için Filistin'i tanımanın zamanının geldiğini ve bunun en yüksek etkiyi yaratacağını belirtmişti. Starmer, "İsrail hükümeti Gazze'deki korkunç durumu sona erdirmek için ateşkesi kabul edecek ve iki devletli çözüm ihtimalini canlandıracak, uzun vadeli sürdürülebilir barış taahhüdünde bulunacak somut adımlar atmadığı takdirde, İngiltere'nin eylülde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin Devleti'ni tanıyacağını teyit edebilirim." demişti. Hükümet yetkilileri, İsrail'e yönelik defalarca yaptığı çağrılarda sağlık çalışanlarının, gazetecilerin ve sivillerin hedef alınmaması gerektiğini belirtmiş ve Gazze'deki durumun tolere edilemez seviyeye geldiğini kaydetmişti. İngiltere hükümeti daha önce de İsrail'e bazı silah satış lisanslarını askıya almış, ticaret anlaşması müzakerelerini durdurmuş, Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarmasına yönelik itirazını geri çekmişti. Filistin Dışişleri Bakanlığı, İngiltere, Avustralya ve Kanada'nın Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşıladı Filistin Dışişleri Bakanlığı, İngiltere, Avustralya ve Kanada'nın Filistin Devleti'ni resmen tanımasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Bakanlık, Kanada, Avustralya ve İngiltere'nin, Filistin Devleti'ni tanıdıklarını duyurmasının ardından yazılı açıklama yaptı. Açıklamada Dışişleri Bakanlığının Filistin Devleti'nin tanınmasını memnuniyetle karşıladığı; İngiltere, Kanada ve Avustralya'ya teşekkür ettiği ifade edildi. Filistin Devleti'ni tanımanın, uluslararası hukuk ve meşruiyet kararlarıyla uyumlu, cesur kararlar olduğu kaydedildi. Tanıma kararının bu ülkelerin, işgali sona erdirme, bölgenin ve dünyanın güvenliğini, istikrarını ve refahını sağlayacak şekilde barışa ulaşma konusundaki hassasiyetlerinden kaynaklandığı belirtildi. Bakanlık açıklamasında ayrıca "Başta ABD olmak üzere Filistin Devleti'ni henüz tanımamış ülkelere, böyle bir tanıma sürecini başlatma" çağrısı yapıldı. Filistin Devlet Başkanı Abbas, İngiltere, Avustralya ve Kanada'nın Filistin Devleti'ni tanımasından memnun Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımalarını memnuniyetle karşıladı ve bunun adil ve kalıcı barışın tesisinde önemli ve zorunlu bir adım olduğunu belirtti. Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan açıklamasında Abbas, Kanada Başbakanı Mark Carney, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer'in Filistin Devleti'ni resmen tanımalarını memnuniyetle karşıladı. İngiltere'nin Filistin Devleti'ni tanımasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Abbas, bunun adil ve kalıcı bir barışın tesisi yolunda atılmış önemli ve gerekli bir adım olduğunu vurguladı. Abbas, İngiltere'nin Filistin halkının "kendi kaderini tayin, özgürlük ve bağımsızlık hakkını" tanımasıyla, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin önünün açılacağını ve Filistin'in İsrail ile güvenlik, barış ve iyi komşuluk içinde yan yana yaşamasına olanak sağlanacağını vurguladı. Filistin Devlet Başkanı, Kanada Başbakanı Mark Carney'in bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıdığına dair resmi açıklamasını da memnuniyetle karşıladı. Kanada'nın bu tanımayla, hem Filistin hem de İsrail için barışçıl bir gelecek inşasının ortağı olduğunu belirtti. Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımasından da memnuniyet duyduğunu belirten Abbas, 3 ülkenin Filistin'i tanımasının, iki devletli çözümün uygulanması için elverişli bir ortam oluşturmaya yönelik uluslararası çabaların bir parçası olduğunu dile getirdi. Öte yandan Abbas, Kudüs'teki İngiliz Başkonsolosu Helen Winterton'ı Ramallah'ta kabul etti. Abbas, Winterton'dan İngiltere'nin bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıma kararını resmen bildiren yazılı bir mektup aldı. İngiltere'nin bu tarihi ve cesur adımını öven Abbas, bunun, Filistin halkının devredilemez haklarının tanınması ve İngiltere'nin uluslararası kararlara olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu vurguladı. Filistin'in tanınması, halkın sabrının ve fedakarlığının meyvesi Filistin Devlet Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh de ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşıladı ve bunu Filistinlilerin ve adil davalarının zaferi olarak nitelendirdi. Şeyh, "İngiltere, Kanada ve Avustralya'ya, Filistin Devleti'ni tanıdığınız için teşekkür ederiz. Bu, Filistin halkı ve meşru hakları için tarihi bir gün ve sabrının, kararlılığının, direncinin ve fedakarlığının meyvesidir." ifadesini kullandı. Netanyahu'dan, 3 ülkenin Filistin'i tanıma kararına karşı Batı Şeria'yı ilhak tehdidi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanıma kararına karşı, işgal altındaki Filistin toprakları Batı Şeria'yı ilhak edecekleri mesajı verdi. Netanyahu, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yayımlanan video mesajında, Filistin Devleti'ni tanıyan devletlerin "terörizme ödül verdiğini" iddia etti. Filistin devletinin kurulmasını yıllardır engellediklerini ve bunun olmasına izin vermeyeceklerini öne süren Netanyahu, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbederek oluşturulan yasa dışı Yahudi yerleşimlerinin sayısını iki katına çıkardıklarını ve bu yolda devam edeceklerini söyledi. Netanyahu, ülkelerin Filistin devleti tanıma yönündeki kararlarına ABD'den döndükten sonra yanıt vereceğini söyleyip "Bekleyin ve görün." sözleriyle üstü örtülü Batı Şeria'yı ilhak tehdidinde bulundu. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar da 3 ülkenin Filistin devletini tanıma kararının ardından işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak çağrısında bulunmuştu. İsrail Dışişleri Bakanlığı, Filistin Devleti'nin tanınmasını kategorik olarak reddettiğini açıkladı İsrail, Filistin Devleti'nin İngiltere, Avustralya ve Kanada tarafınca resmen tanınmasını kategorik olarak reddettiğini duyurdu. İsrail Dışişleri Bakanlığının, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Filistin devletini tanıma kararının barışı teşvik etmediği, hatta bölgeyi istikrarsızlaştırıldığı savunuldu. Açıklamada, "İsrail, İngiltere ve bazı diğer ülkeler tarafından yapılan Filistin Devleti'nin tanınmasına ilişkin tek taraflı açıklamayı kategorik olarak reddediyor." ifadesine yer verildi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ise Filistin Devleti'ni tanıma kararı alan ülkeleri "ahlak dışı, çirkin ve iğrenç" bir eylemde bulunmakla suçladı.

Gazze'de Açlıktan 175 Kişi Öldü Haber

Gazze'de Açlıktan 175 Kişi Öldü

İsrail'in kıtlığı dayattığı Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 6 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği, açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 175'e çıktığı bildirildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'de açlıktan hayatını kaybedenlere ilişkin bilgi verdi. Burş, son 24 saatte 6 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiğini, Gazze'de açlıktan ölenlerin sayısının 93'ü çocuk 175'e yükseldiğini kaydetti. Can kaybı son 24 saatte 119 artarak 60 bin 839'a çıktı Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı. Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 119 ölü ve 866 yaralının getirildiği kaydedildi. Bunun yanı sıra, Bakanlıktaki "İhbar ve Kayıp Kişiler Dosyası Takip Komisyonu'nun, yakın zamanda İsrail saldırılarında 290 kişinin öldüğüne ilişkin verileri onaylayarak bunu toplam bilançoya yansıttığı" aktarıldı. İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 9 bin 350 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 37 bin 547 kişinin yaralandığı ifade edildi. Gazze'de 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından kurulan sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 1487 kişinin öldürüldüğü, 10 bin 578 kişinin yaralandığı belirtildi. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 60 bin 839'a, yaralıların sayısının da 149 bin 588'e ulaştığı bildirildi. Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

Soykırım Altında Bir Bayram Daha Haber

Soykırım Altında Bir Bayram Daha

Gazze Şeridi'nde uzun süredir ağır saldırılara, aç ve zorla yerinden edilmeye maruz bırakılan Filistinliler, yaklaşan Kurban Bayramı'na, İsrail'in uyguladığı soykırımın gölgesinde giriyor. İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de gerçekleştirdiği saldırı ve yıkımı, birkaç gün sonra başlayacak Kurban Bayramı sevincine dair belirtileri daha henüz ortaya çıkmadan siliyor. Harabeye dönmüş kent sokakları defalarca zorla yerinden edilen Filistinliler için sığınacak bir yer haline gelmişken, sokak köşelerinde biriken yığınlar arasında açlıktan bitkin düşmüş yüzlerde bayram neşesinden eser yok. Filistinliler bu sene de bayrama, yeni giysiler almak, kurbanlıkları hazırlamak gibi tatlı telaşlardan uzakta, ne yazın sıcağından ne de kışın soğuğundan koruyan; mahrem ve onurlu bir hayatın olmadığı iptidai çadırlarda giriyor. Bayram Gazze'ye halkın hayatta kalmak için en temel ihtiyaçları karşılamaya çalıştığı, sürekli bombalanma, geniş çaplı yıkım, gelir kaynaklarının yokluğu ve insani yardımın tamamen kesildiği bir atmosferde geliyor. Bayram için hazırlanan sokaklar harabeye döndü İsrail bombardımanı altındaki Gazze Şeridi'nde evler birer enkaz yığınına dönüştü. Saldırılardan önce bayram hazırlıkları için duvarlar, evlerin girişleri süslenirken şimdiler de ise bu duvarlar harabe haline geldi. Kurbanlık alanların oluşturulduğu, bayramlık kıyafetler ya da hediye almak için çoluk çocuk tüm ailenin dükkan dükkan dolaştığı Gazze sokakları ise şimdi abluka, yıkım ve kan gölüne dönüştü. "Bayram değil, felaket" Yedi kişilik ailesine bakan Nehad Ebu Amşe, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'ndan defalarca göç etmek zorunda kaldığını ve bayram öncesi çocuğuna ayakkabı dahi bulamadığını dile getirdi. Ailesiyle birlikte çadırda kalan Ebu Amşe, yaşadıkları durumu şöyle ifade etti: "Bayram sevinci kalmadı. Bayram bu yıl bir felaket. Ne bayram var, ne sevinç. Ne su var, ne yemek. İnsanlar ekmek dileniyor. Çocuğum bütün gün aç olduğunu söylüyor, ayakta bile duramıyor. Gazze'de her evde ya bir şehit var ya yaralı, ya da açlıkla mücadele eden insanlar. Çadırlarda en temel yaşam koşulları bile sağlanamıyor; bombardıman, silah, başıboş köpeklerin sesleri ve açlık nedeniyle uyuyamıyoruz." Çocuklar açlıktan ölüyor Filistinli 79 yaşındaki Adil Şamiye ise "Hayatım boyunca böyle bir duruma hiç tanık olmadım, şu an yaşadığımız en kötü dönem. Gıda ve su tamamen tükenmiş durumda" dedi. Kuzeydeki Beyt Hanun'dan yerinden edilmiş olan Şamiye, “Çocuklar açlıktan ölüyor. Bu, savaşın gölgesinde geçirdiğimiz en kötü bayram” ifadelerini kullandı. Filistin Sağlık Bakanlığının son verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail kuşatmasının neden olduğu yetersiz beslenme sonucu 60 Filistinli çocuk hayatını kaybetti. Şamiye, “Bayram havası yerini kasvetli bir ortama bıraktı. Savaştan önce çocukları sevindirirdik ama bugün bayramdan eser yok” sözlerine yer vererek, ne yiyecek bulabildiklerini ne de kurban kesebildiklerini söyledi. "Sadece eve dönmek istiyorum" Durum, zorla yerinden edilen 72 yaşındaki Aişe Ebu Salah için de farklı değil. Sağlık durumu iyi olmayan Ebu Salah, yaşamın en temel koşullarından yoksun şekilde bir çadırda barınıyor. Ekonomik durumun çok kötü olduğunu söyleyen Ebu Salah, soykırım altındaki Gazze’de kurbanlıkların olmadığını ve bayramın hiçbir belirtisinin hissedilmediğini ifade etti. "Eskiden bayram harçlığı verir, kurban keserdik. Bugün ise yiyecek bir tabak çorba dahi bulamıyorum" diyen Ebu Salah, evine dönmeyi dileyerek "Toprağında yaşasam bile yeter." dedi. İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana, Gazze’de tüm uluslararası çağrılara ve Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma kararlarına rağmen soykırım niteliğinde bir savaş yürütüyor. Bu savaş, katliam, aç bırakma, yıkım ve zorla yerinden etmeyi kapsıyor.

45 Filistinli Hayatını Kaybetti Haber

45 Filistinli Hayatını Kaybetti

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde evleri ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı barınma merkezlerini hedef aldığı son saldırılarında 45 kişi hayatını kaybetti. Gazze Şeridi'ne aralıksız ve yoğun saldırılarını sürdüren İsrail ordusunun hedefinde, yerinden edilen Filistinliler ve evleri bombalanan siviller vardı. Sağlık alanındaki kaynaklardan ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu, 2 kamikaze insansız hava aracıyla (İHA), Gazze kentinin merkezindeki ed-Derec Mahallesi'nde bulunan ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Musa bin Nasir Okulu'nu bombaladı. İsrail saldırısında 10 Filistinli hayatını kaybetti, büyük bir kısmı kritik durumda çok sayıda kişi de yaralandı. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda İsrail ordusunun hedef aldığı "Mukayyed" ailesine ait evde aynı aileden 7 kişi yaşamını yitirdi. Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yerinden edilen Filistinlilerin barındığı benzin istasyonunun İsrail ordusunca hedef alınması sonucu 15 Filistinli öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. İsrail ordusunun Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde "Ebu Semra" ailesine ait evi bombalaması sonucu 13 Filistinli hayatını kaybetti, yaralananlar oldu. Gazze'deki hükümet: Gazze'ye gerçek bir yardım ulaşmadı Gazze'deki hükümetin medya ofisinden yapılan açıklamada, "80 günden fazla süren sıkı abluka ve giderek kötüleşen kıtlık altında, Gazze Şeridi'ne gerçek bir yardımın ulaşmadığını açıkça teyit ediyoruz. İşgalci İsrail, üç aya yakın bir süre boyunca tüm sınır kapılarını kapatmış ve tek bir buğday tanesinin bile girişine izin vermemiştir." ifadesi kullanıldı. İsrail'in sivilleri hedef alan saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde "2,4 milyon kişiye sistematik açlık politikası uyguladığı" vurgulandı. İsrail'in Gazze'ye çocuklar için besin takviyeleri taşıyan 9 yardım kamyonunun girişine izin vereceğini iddia ettiği aktarılan açıklamada, bunun "acil ihtiyaçlar denizinde sadece bir damla olduğu ve temel yaşam gereksinimlerini kapsamadığı" kaydedildi. Gazze'deki Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu günlük 500 yardım ile 50 yakıt tırı olmak üzere İsrail'in 80 günde 44 bin tırın girişini engellediği bildirildi. Söz konusu izin verilen yardım tırı sayısının, mevcut ihtiyacın "yüzde 0,02'sini geçmediğine" dikkati çekildi. Açıklamada, "Bu devam eden insanlık suçundan tamamen işgalci İsrail'i ve uluslararası toplumu sorumlu tutuyoruz. Sınır kapılarının koşulsuz olarak açılması ve çok geç olmadan insani ihtiyaçların tam karşılanması için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuyoruz." ifadelerine yer verildi. İsrail, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne gıda, insani yardım, yakıt ve tıbbi malzeme girişini durdurmuştu. İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Biriminden (COGAT) 19 Mayıs'ta yapılan açıklamada, İsrail’in "kıtlık yaşanmaması için temel miktarda gıda geçişine izin vereceğini" duyurmasının ardından 5 yardım tırının Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan giriş yaptığı bildirilmişti. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, de İsrail'in 11 hafta süren tam abluka uygulamasının ardından Gazze'ye "geçici olarak, sınırlı sayıda" yardım ulaştırılmasına izin verildiğini duyurmuştu. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de dünkü basın toplantısında, Gazze'ye temel gıda malzemelerinden oluşan sadece 9 tırın geçişine izin verildiğini ancak bu yardımların az da olsa yarın devam etmesinin beklendiğini söylemişti. Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze'yi kalıcı işgal için harekete geçti İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı. İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 3 bin 340 Filistinli hayatını kaybetti, 9 bin 357 kişi yaralandı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 53 bin 475'e, yaralıların sayısı da 121 bin 398'e yükseldi. İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu. Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze'nin güneyindeki "toplama kamplarına" sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, "hayatta kalacakları" kadar insani yardım verecek. İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını dile getirmişti.

Gazze'de Gıda Stokları Tükendi Haber

Gazze'de Gıda Stokları Tükendi

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), İsrail'in sınır kapılarını kapatarak sıkı abluka uyguladığı Gazze Şeridi'ndeki gıda stoklarının tamamen tükendiğini, son malzemelerin sıcak yemek pişirilen mutfaklara ulaştırıldığını açıkladı. WFP'den yapılan yazılı açıklamada, Gazze'deki mutfakların Filistinlilerin günlük gıda ihtiyacının yüzde 25'ini karşıladığı kaydedildi. Açıklamada, Gazze'deki gıda stoklarının tükendiği, son stokların bölgedeki mutfaklara teslim edildiği ve bunların da ilerleyen günlerde tükenmesinin beklendiği belirtildi. WFP'nin Gazze'de ekmek dağıtımı için fırınları da desteklediği aktarılan açıklamada, "31 Mart'ta WFP destekli 25 fırının tamamı, buğday unu ve pişirme yakıtının tükenmesi nedeniyle kapandı." ifadesi kullanıldı. Açıklamada, sınır geçiş noktalarının kapalı olması nedeniyle 7 haftadan fazladır Gazze'ye insani yardım girişi olmadığı vurgulanarak, "Bu, Gazze Şeridi'nin şimdiye kadar karşılaştığı en uzun süreli kapatma olup, zaten kırılgan olan pazarları ve gıda sistemlerini daha da kötüleştirmektedir." uyarısında bulunuldu. Bir milyon insanı 4 ay boyunca beslemeye yetecek 116 bin metrik tondan fazla gıda yardımının sınırlar açılır açılmaz Gazze'ye getirilmeye hazır olduğu bildirilen açıklamada, "Sınırların yardım ve ticaretin girişine açılması için acil önlem alınmazsa, WFP'nin kritik yardımı sona ermek zorunda kalabilir." ifadesine yer verildi. Açıklamada, taraflar, "sivillerin ihtiyaçlarına öncelik, yardımların Gazze'ye girmesine derhal izin vermeye ve uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye" davet edildi. Gazze'deki hükümet "acil insani koridor açılması" çağrısı yaptı Gazze'deki Filistin hükümetine bağlı Medya Ofisi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise İsrail ve destekçileri, "ses ve görüntüyle belgelenmiş soykırım suçu" işlemekle suçlandı. Açıklamada, İsrail'in 55 gündür sürdürdüğü tam abluka ve geçiş noktalarının kapalı tutulmasının kıtlığın yayılmasına ve 2,4 milyondan fazla insanın hayatını tehdit eden insani felaketin hızla derinleşmesine neden olduğu belirtildi. Açıklamada, "Gazze’de kıtlık artık bir tehdit değil, acı bir gerçek haline geldi. İsrail'in 55 gündür sürdürdüğü abluka, 50’si çocuk 52 Filistinlinin açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu durum, en korkunç yavaş öldürme yöntemlerinden biridir." ifadeleri yer aldı. Ayrıca 60 binden fazla çocuğun ciddi düzeyde yetersiz beslenmeden muzdarip olduğu, 1 milyondan fazla çocuğun ise günlük açlıkla mücadele ettiği, bu nedenle zayıf düştükleri ve fiziki yapılarının bozulduğu belirtildi. Açıklamada, binlerce Filistinli ailenin çocuklarına tek bir öğün dahi temin edemediği ve açlıktan ölüme sürüklendiği kaydedildi. "Felaket gerçekleşmeden önceki son çağrı" Açıklamada, "Bu, felaket gerçekleşmeden önceki son çağrıdır. Gecikmenin her türü açık bir suç ortaklığı ve insanlık adına silinmez bir utanç olacaktır." ifadeleri kullanıldı. Gazze hükümeti, 2,4 milyondan fazla Filistinlinin hayatını kurtarmak için acilen ve gecikmeksizin güvenli bir insani koridorun açılmasını talep etti. Açıklamada ayrıca Gazze'de İsrail tarafından uygulanan “aç bırakma ve yavaş öldürme suçlarının" araştırılması için bağımsız uluslararası komisyonların oluşturulması çağrısında bulunuldu. İsrail'in sınırları kapattığı Gazze'de açlıkla boğuşan 5 yaşındaki Filistinli Usame ölümün eşiğinde Öte yandan, Kudüs Haber Ağı'nın X hesabından paylaşılan görüntülerde, yardım girişi olmaması nedeniyle yeterli beslenemeyen 5 yaşındaki Usame Rakab'ın Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi'nde aşırı zayıflıktan kemiklerinin sayıldığı görülüyor. Usame'nin annesi Menal Rakab oğlunun İsrail'in sınır kapılarını kapatmasıyla yaşanan gıda kıtlığı nedeniyle yetersiz beslenme ve emilim bozukluğundan muzdarip olduğunu söyledi. Oğlunun sağlığının önceden çok iyi durumda ve kilosunun olması gerektiği seviyede olduğuna işaret eden Filistinli anne, "Usame, 14 ila 16 olması gerekirken 9 kiloya düştü." dedi. İki aydır sınır kapılarının kapalı olduğunu ve hiçbir yardım alamadıklarını ifade eden acılı anne, Usame'nin günlük olarak yumurtaya ve ete ihtiyaç duyduğunu ancak yumurtanın 3 dolar, etin kilosunun ise 120 ila 150 dolar civarında olduğunu anlattı. Oğlu ölümle burun buruna gelen Filistinli anne Rakab, "Fiyatlar çok yüksek ve Usame'ye ihtiyaçlarını almaya gücüm yetmiyor." diye konuştu. Doktor Ahmed Abdulhalık el-Ferra ise yetersiz beslenme nedeniyle Gazze'de bütün bir neslin odaklanma sorunu yaşayacağını, zihinsel yetilerinin olumsuz etkileneceğini belirtti. Gazze'deki çocukların yetersiz beslendikleri için kronik olarak kan değerlerinde düşüklük ve vitamin eksikliği olduğuna dikkati çeken doktor Ferra, şunları kaydetti: "Biz biliyoruz ki çocuğun beyni ilk 3 yılda şekilleniyor. İlk 3 yıl eğer çocuk temel gıdalardan yoksun kalırsa çocuğun beyin yapısında kalıcı hasarlar oluşur. Sonradan bu temel gıdalara erişilse bile değişen bir durum olmaz." Gazze'de insani kriz her geçen gün derinleşiyor İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart'tan itibaren Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini durdurma kararı aldı. İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi. Sivil altyapıyı ve hastaneleri de hedef alan İsrail, Gazze'de insani bir felakete neden oldu. Bölgeye su ve elektrik tedarikinin kesilmesi ve sınır kapılarının kapalı tutulması Gazze'deki Filistinlilerin yaşadığı zor şartları daha da derinleştiriyor. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 51 bin 355'e, yaralıların sayısının da 117 bin 248'e yükseldi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.