Uygulamalarımız appstore googleplay

#Sosyal Medya

gazeteci63.com - Sosyal Medya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sosyal Medya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şehit Askerlerin Naaşları Türkiye’de Haber

Şehit Askerlerin Naaşları Türkiye’de

Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen "C130" tipi askeri kargo uçağında şehit olan askerlerin naaşları Adli Tıp Kurumuna getirildi. Milli Savunma Bakanlığı, Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağının enkazında yapılan arama çalışmaları sonucu son şehit naaşına da ulaşıldığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağımızın enkazında yapılan arama çalışmaları sonucunda 20'nci şehidimizin aziz naaşına ulaşılmıştır." ifadesine yer verildi. Bakanlıkta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından, Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen C-130 tipi askeri kargo uçağına ilişkin basın mensuplarının sorularına yönelik açıklamalarda bulunuldu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu bilgiler paylaşıldı: "Düşen C-130 uçağımız ile ilgili dezenformasyon çabaları hususunda gerekenleri dün Sayın Cumhurbaşkanımız söyledi. Bunun yanında Bakanlığımızca, şehit verilen bu gibi olaylarda öncelikle arama kurtarma çalışmaları yürütülmekte şehit personelin naaşına ulaşılmasını müteakip, içerisinde sağlık personelinin de yer aldığı bir heyet tarafından, aile bireylerine eş zamanlı olarak bilgi verilmektedir. Bu husus benzer tüm olaylarda standart olarak işletilmektedir. Bu kapsamda, olayla ilgili sağlıklı bilgilendirme yapılması ve ailenin içinde bulunacağı hassas ruhsal durum sebebiyle ortaya çıkabilecek olumsuzlukların önlenmesi amacıyla, şehidin kimlik bilgileri, aileye bilgi verilene kadar herhangi bir kişi veya kurumla paylaşılmamaktadır. Hiçbir anne baba evladının, hiçbir eş eşinin, hiçbir evlat annesinin veya babasının şehadetini sosyal medya ya da televizyondan öğrenmemelidir. 11 Kasım'da meydana gelen uçak kazasının ardından, Gürcistan ve Azerbaycan yetkilileriyle koordineli olarak başlatılan arama kurtarma faaliyetleri devam ederken, Bakanlığımızca henüz resmi bir açıklama yapılmadan, bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından yasal olmayan yollarla temin edilen şehitlerimizin kimlik bilgilerinin paylaşıldığı görülmektedir. Şehitlerimizin kimlik bilgilerini resmi açıklamalar yapılmadan önce paylaşan hesaplar tespit edilmiş olup, haklarında suç duyurusunda bulunulmuştur. Şehit ailelerinin acısını bile umursamadan şehit bilgilerini ilk paylaşma yarışına giren bu tür sosyal medya arsızlarına karşı yaptırımların yetersiz olduğu da maalesef bir gerçektir." Açıklamada, olayın öncesine ve sonrasına ilişkin olarak zaman çizelgesine göre bilgilendirme yapıldı. Yapılan bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi: "11 Kasım'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığına ait 68-1609 kuyruk numaralı C-130E tipi ulaştırma uçağımız, saat 09.02'de Kayseri'den Azerbaycan'ın Gence iline personel ve malzeme nakli göreviyle havalanmış, saat 11.06'da Gence'ye emniyetli şekilde iniş yapmıştır. Zafer Günü etkinlikleri kapsamında Azerbaycan'da uçuş yapan 
F-16'larımızın 10 kişilik bakım ekibi ve muhtelif uçak bakım malzemesini getirmek maksadıyla 13.15'te 5'inci Ana Jet Üs Komutanlığı'na (Merzifon) intikal için toplam 20 personel ile tekrar kalkmıştır. Kalkış sonrası saat 13.50'de Tiflis Hava Trafik Kontrol Merkeziyle son kez telsiz teması kurulmuş, bu saatten sonra uçakla radyo ve radar teması kesilmiştir. Akabinde Tiflis Hava Trafik Kontrol Merkezi tarafından yapılan çağrılara herhangi bir yanıt alınamamıştır. Saat 14.34'te, TUAF 543 çağrı kodlu uçağımızın Tiflis'in güneyinde Azerbaycan-Gürcistan sınırında henüz bilinmeyen bir sebeple düştüğü bilgisi alınmıştır." Gürcistan'da düşen askeri uçakta şehit olan askerlerin naaşları Adli Tıp Kurumuna getirildi Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait "A400M" askeri kargo uçağı, askerlerin naaşını Tiflis'tten Türkiye'ye getirdi. Uçak, Ankara Mürted Hava Meydanı'na iniş yaptıktan sonra şehitlerin naaşları cenaze aracına alınarak Adli Tıp Kurumuna sevk edildi. Adli Tıp Kurumunun önüne kadar uzanan güzergahta trafik polisleri, konvoyu asker selamıyla karşıladı. Vatandaşlar, ellerinde Türk bayraklarıyla Adli Tıp Kurumu önünde toplandı. Şehitlerin naaşını taşıyan cenaze araçları kuruma giriş yaparken "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları atıldı. Bazı polislerin ve vatandaşların gözyaşlarını tutamadığı görüldü. "Şehitlerin naaşları tören sonrası defin yerlerine uğurlanacak" Olayın öğrenilmesiyle birlikte arama kurtarma çalışmalarına Azerbaycan ve Gürcistan makamları ile koordineli olarak derhal başlandığına ve eş zamanlı olarak bir insansız hava aracının bölgeye gönderildiğine dikkati çekildiği açıklamada, şöyle devam edildi: "Gürcistan arama kurtarma ekipleri tarafından 15.02'de uçağın enkazına ulaşılmış, kaza kırım heyetimizin inceleme yapması maksadıyla bölge 17.00'de emniyete alınmıştır. Sayın Bakanımız, enkaz arama kurtarma çalışmaları hakkında Gürcistan Savunma Bakanı, Azerbaycan Savunma Bakanı ve Azerbaycan Genelkurmay Başkanı ile görüşmeler yapmıştır. Bölgeye intikal ettirilen arama kurtarma ve kaza kırım ekibimiz, düşen uçağımızın enkazında arama kurtarma faaliyetine hızlı reaksiyon göstererek tüm imkanlarını seferber eden Gürcistan arama kurtarma ekipleriyle birlikte koordineli olarak 12 Kasım 06.30'da başlamıştır. Yapılan incelemede uçakta bulunan 20 kahraman silah arkadaşımızın şehit olduğu anlaşılmıştır. Şehit olan kahraman silah arkadaşlarımızın aziz naaşlarına ulaşılmış, bugün ülkemize getirilmeleri planlanmaktadır. Şehitlerimizin aziz naaşları ülkemize getirilmesini müteakip yapılacak tören sonrası defin yerlerine uğurlanacaktır." Olayın meydana geliş sebebinin, kaza kırım ekibinin detaylı incelemesi sonrası açıklığa kavuşacağı vurgulanan açıklamada, "Sonucun en kısa zamanda alınabilmesi için çalışmalarımız sürdürülmektedir. Enkaz arama kurtarma çalışmalarında hızlı reaksiyon göstererek tüm imkanlarını seferber eden Gürcistan ve Azerbaycan makamlarına teşekkür ediyoruz. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz." denildi. İddialara ilişkin sorular ve yanıtları Açıklamada, düşen uçağa ilişkin iddialar soru ve cevaplar üzerinden yanıtlandı. Söz konusu açıklamalarda şu ifadeler yer aldı: "1. Uçakta mühimmat taşınıyor muydu? Uçağımızda personel ve uçak bakım malzemesi bulunmaktaydı. Uçakta mühimmat yoktu. 2. Uçağın düşüş nedeni konusunda bir bulgu var mı? Şu an bu konuda bir şeyler söylemek için erken. Devam eden kaza kırım incelemesi sonrası olayın meydana geliş sebebi açıklığa kavuşacaktır. 3. Radar kayıtlarında aynı dakikalarda bölgede bir helikopterin tespit edildiği doğru mu? Uçağımız düştükten sonra bölgeye giden ve uçağımızla irtibat sağlamaya çalışan Gürcistan'a ait helikopterdir. 4. Suudi Arabistan tarafından hizmet dışına çıkarılan uçağın satın alındığı doğru mu? Bahse konu uçak 21 Ocak 2012 tarihinde Suudi Arabistan’dan satın alınmış, bakımlarının yapılmasını müteakip 2014'de envantere alınmıştır. Modernizasyonu yapılarak 2022'den itibaren kullanıma verilmiştir. Bu tarihten günümüze kadar düzenli bakımlarla hizmette kullanılmıştır. Ancak iddia edildiği gibi kullanıcı ülke tarafından hizmet dışına çıkarılan değil, ihtiyaç fazlası uçaktır. C-130 uçakları Suudi Arabistan tarafından da kullanılmaya devam etmektedir. 5. Düşen uçak eski ve bakımları yetersiz miydi? Eski uçak yoktur, bakımsız uçak vardır. Bahse konu uçakların bakımları ülkemiz tarafından düzenli olarak yapılmaktadır. C-130 uçakları halihazırda 70'ten fazla ülkede aktif olarak kullanılmaktadır. Düşen uçağın bakım geçmişi incelendiğinde, uçağa Erciyes Aviyonik modernizasyonu uygulandığı, planlı gövde, motor ve pervane bakımlarının zamanında yapıldığı, en son bakımının 11 Eylül-12 Ekim 2025 tarihleri arasında yapıldığı tespit edilmiştir. 6. Karakutunun incelenmek maksadıyla ülkemize getirildiği doğru mu? Düşen uçağımıza ait karakutu olarak tabir edilen FDR (FLIGHT DATA RECORDER) ve CVDR (COCKPIT VOICE DATA RECORDER) cihazları incelenmek maksadıyla ülkemize getirilmiş, Ankara'da incelemeye alınmıştır. 7. Envanterde bulunan diğer C-130 uçakları uçuşlarına devam edecek mi? Uçaklarımızın uçuşları 12 Kasım 2025 itibarıyla tedbiren durdurulmuştur. Detaylı olarak tüm teknik incelemeler yapılıp kontrolleri sonrasında incelemesi tamamlanan uçakların uçuşları tekrar başlayacaktır." Gürcistan'da askeri kargo uçağının arama kurtarma çalışmalarında 1000'den fazla kişi yer aldı Gürcistan İçişleri Bakanı Geka Geladze, C130 tipi askeri kargo uçağının enkazında yapılan arama çalışmaları sonucunda son şehidin naaşına da ulaşılmasının ardından gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Geladze, Kakheti'ye bağlı Signagi Belediyesindeki çalışmalarda, dün bulunan 19 askerin naaşının morga kaldırıldığını, bugün ise bir naaşa daha ulaşıldığını belirtti. Olay yerinde adli tıp uzmanlarının ve soruşturma ekibinin çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Geladze, "Soruşturma için önemli olan tüm teknik ekipman ve uçağa ait parçalar bulundu ve inceleniyor. Gürcistan ve Türkiye tarafından arama kurtarma çalışmalarında 1000'de fazla kişi yer aldı." ifadelerini kullandı.

Kasım Ayı İndirimleri Takipte Haber

Kasım Ayı İndirimleri Takipte

Ticaret Bakanlığı, kasım ayı indirim döneminde, vatandaşların aldatıcı kampanyalarla mağdur edilmemesi için piyasa ve dijital mecralardaki kapsamlı denetimlerini sürdürüyor. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kasım ayında yürütülen tüm indirimli satış, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin Reklam Kurulunca yakından izlendiği, gerçeğe aykırı fiyat, sahte indirim veya yanıltıcı görseller tespit edildiğinde, idari yaptırımların gecikmeden uygulandığı bildirildi. Tüketicilerin mağduriyet yaşamamaları için ihtiyaç belirlenmesi ve fiyat karşılaştırması yapılması, "şok indirim", "en düşük fiyat" gibi iddiaların doğruluğunun kontrol edilmesi gerektiğine dikkati çekilen açıklamada, sosyal medya yönlendirmeleriyle ulaşılan sitelerde 3D Secure, SSL gibi güvenlik unsurlarının kontrol edilmesi ve koşullu kampanyalarda "1 alana 1 bedava", "3 al 2 öde" gibi ayrıntıların dikkatle okunması uyarısında bulunuldu. Aldatıcı reklam şikayetleri, Reklam Kuruluna iletilebilir Aldatıcı reklam ve uygulamalara karşı, tüketicilerden gelen başvuru ve şikayetlerin titizlikle değerlendirildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Tüketiciler, aldatıcı reklam ve uygulamalara ilişkin başvurularını 'https://ticaret.gov.tr/tuketici/ticari-reklamlar/reklam-kuruluna-nasil-basvurulur' bağlantısı üzerinden Ticaret Bakanlığı Reklam Kuruluna iletebilirler. Ticaret Bakanlığı, tüketicilerin haklarının korunması, adil ve dürüst ticaretin sağlanması ve piyasa dengesinin gözetilmesi amacıyla Kasım ayı boyunca sahadan dijitale tüm indirim kampanyalarını, kararlılıkla takip edecektir."

Şanlıurfa, Sonbaharda İlgi Gördü Haber

Şanlıurfa, Sonbaharda İlgi Gördü

Tarihi, kültürü, gastronomisi ve inanç turizmiyle öne çıkan Şanlıurfa'da, sonbahar aylarında turizm hareketliliği otellerde hafta sonları doluluk oranını yüzde 90'ın üzerine çıkardı. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Göbeklitepe ve Karahantepe ile Hazreti İbrahim’in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl gibi önemli tarihi alanlara sahip Şanlıurfa'da, eylül-ekim aylarında otellerdeki doluluk oranı özellikle hafta sonları yüzde 90'ı aştı. Kente gelen yerli ve yabancı misafirler, Şanlıurfa'nın tarihine tanık olmanın yanı sıra yöresel sıra gecelerine katılıp bölgenin yöresel lezzetlerini tatma fırsatı da buluyor. "Bu mevsim tam zamanı diyoruz" Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, AA muhabirine, kentte yaz döneminde hava sıcaklıklarının 40 derecenin üzerinde seyrettiğini onun için misafirlerin daha çok bahar aylarını tercih ettiğini söyledi. Kente gelen ziyaretçi sayısının her yıl arttığını dile getiren Şıldak, şöyle devam etti: "Özellikle hafta sonu yoğunluklarımız bir hayli yükseldi. Otel doluluk oranlarımız hafta sonları yüzde 90'ların üzerinde seyrediyor. Özellikle yabancı turist sayısında da artış görüyoruz. Ülkemizin bu bölgesinin yerli turist profili, yavaş yavaş yabancıların da katılmasıyla daha renkleniyor. Hem Uzakdoğu'dan hem Avrupa ülkelerinden farklı kültürlerden ziyaretçileri ağırlıyoruz. Gelenler burada kültür, tarih ve turizmin yanı sıra gastronomi, müzik ve halk kültürünün zengin ögelerini de görme, deneyimleme fırsatı buluyor. Bu mevsim tam zamanı diyoruz. Özellikle Kasım ayında küçük bir sömestr tatili var. Bütün ziyaretçilerimizi fırsat bilip Güneydoğu'da özellikle Şanlıurfa'ya bekliyoruz, davet ediyoruz." Şanlıurfa'da 14 alanda kazı çalışmalarının sürdüğünü ve bu coşkunun bitmeyeceğini aktaran Şıldak, "Arkeolojiye ve tarihe merak salmış insanlar için bu özel bir cazibe oluşturuyor. Bölgede ve turizm sektöründe heyecan devam edecek. Çünkü Şanlıurfa'nın altı da üstü de zengin." dedi. "Ekim ayı en yoğun ayımız" Turist Rehberleri Odaları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Müslüm Çoban ise sonbaharla birlikte Şanlıurfa'da turizmin yoğun ve bereketli günler geçirdiğini ifade etti. Yoğunluktan memnun olduklarını belirten Çoban, "Gelen misafirlerin gelmeden rezervasyonlarını yapmalarını istiyoruz. Şanlıurfa turizmi Göbeklitepe ve Karahantepe'de yeni bulunan buluntularla birlikte çok ilgi çekiyor. Elimizdeki veriler Kasım ayının sonuna kadar yoğunluğun süreceğini gösteriyor. Ekim ayı en yoğun ayımız. Bazen özellikle hafta sonları otellerde yer bulamıyoruz. Bu yoğunluğun Kasım ayı sonuna, hatta Aralık ayına kadar sürmesini bekliyoruz." şeklinde konuştu. Kentte bir otelin işletmecisi Mehmet Fırat Sünbül de sonbahar döneminde artan turist hareketliliği nedeniyle yoğunluk yaşandığını belirterek, Şanlıurfa’nın turizm açısından verimli bir sezon geçirdiğini ifade etti. Son dönemde artan sahte sosyal medya hesaplarına karşı vatandaşları uyaran Sünbül, rezervasyon ve iletişim işlemlerinin yalnızca otelin resmi hesapları üzerinden yapılması gerektiğini belirtti.

Uzmanlardan Dolandırıcılık Uyarısı Haber

Uzmanlardan Dolandırıcılık Uyarısı

Uzmanlar, sosyal medyada ilgi çekmek amacıyla merak uyandırıcı başlıklarla dolaşıma sokulan içeriklerin tıklanması halinde kullanıcıların cihazlarına kötü amaçlı yazılımlar bulaşabileceğini belirtiyor. Sosyal medya platformlarında, "Bir cümleyle gündemi değiştirdi", "Bu video yayından kaldırılmadan izleyin", "Sözleri Türkiye'yi ayağa kaldırdı" gibi başlıklarla dolaşıma sokulan içerikler, yalnızca ilgi çekmekle kalmıyor aynı zamanda milyonlarca kişiyi hedef alan organize dijital dolandırıcılık ağlarının kapısını da aralıyor. Sosyal medya kullanıcılarını hedefe alan bu paylaşımlar, çoğu zaman gerçek bir içeriğe değil, sahte haber sitelerine, kimlik avı sayfalarına veya zararlı yazılım yüklenebilecek bağlantılara yönlendiriyor. Bu tür içerikleri tıklayan kullanıcıların cihazlarına virüs bulaşabiliyor, banka ve kimlik bilgileri ele geçirilebiliyor, bazı durumlarda sessiz sedasız abonelik işlemleri dahi başlatılabiliyor. Uzmanlar, bu tarz içeriklere karşı kullanıcıların nasıl davranması, dolandırıcılığa maruz kalanların ise ne yapması gerektiğini AA muhabirine değerlendirdi. "Kullanıcı sahte linke tıkladığında cihazına virüs, fidye yazılımı veya casus yazılım bulaşabilir" İstanbul Okan Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sinan Alp, sosyal medyada sansasyonel başlıklarla yayılan içeriklerin, kullanıcıları tıklama tuzağına düşürerek hem veri güvenliğini riske attığını hem de dolandırıcılık faaliyetlerine zemin hazırladığını bildirdi. Alp, bu tür başlıkların genellikle "clickbait" (tıklama tuzağı) yöntemiyle kullanıcılara sunulduğunu belirterek, "Sansasyonel, abartılı veya merak uyandırıcı ifadeler kullanarak insanların dikkatini çeken bu içerikler, çoğu zaman vaat ettikleri bilgiyi sunmuyor ve kullanıcıları reklam dolu sitelere ya da sahte içeriklere yönlendiriyor. Psikolojik olarak, insanın merak duygusunu ve anlık tatmin arayışını hedefleyen bu başlıklar sosyal medya algoritmalarının da desteğiyle hızla yayılıyor." diye konuştu. Bu tür dolandırıcılık yöntemlerinin arkasında genellikle düşük maliyetli ancak etkili dijital altyapılar olduğunu vurgulayan Alp, oluşturulan sahte web sitelerinin de sosyal medya botları ve sahte hesaplarla yayıldığını söyledi. Alp, sahte linklere tıklamanın cihazlarda ciddi güvenlik açıklarına yol açabileceğini belirterek, "Bir kullanıcı sahte bir linke tıkladığında cihazına virüs, fidye yazılımı (ransomware) veya casus yazılım (spyware) bulaşabilir. Bu, kişisel verilerin çalınmasına, cihazın kontrolünün ele geçirilmesine veya dosyaların şifrelenerek fidye talep edilmesine neden olabilir. Ayrıca, bu linkler sahte giriş sayfalarına yönlendirebilir ve kullanıcıların şifreleri, banka bilgileri veya diğer hassas verileri çalınabilir. Özellikle güncellenmemiş yazılımlara sahip cihazlar, bu tür tehditlere karşı daha savunmasızdır." değerlendirmesinde bulundu. Sosyal medya platformlarının dolandırıcılığı tespit etmek için grafik tabanlı anomali tespiti, derin öğrenme ve yapay zeka algoritmaları kullandığını aktaran Alp, ancak, dolandırıcıların sürekli gelişen taktikleri nedeniyle bu algoritmaların da düzenli olarak güncellenmesi ve eğitilmesi gerektiğini vurguladı. "Şüpheli e-postalar, mesajlar veya bağlantılar açılmamalı" Dr. Alp, kullanıcıların korunması için alınabilecek teknik önlemleri şöyle sıraladı: "İlk olarak çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) kullanarak hesap güvenliğini artırmak kritik öneme sahiptir. Bu, şifrelerin çalınması durumunda bile hesaplara yetkisiz erişimi zorlaştırır. Şüpheli e-postalar, mesajlar veya bağlantılar açılmamalı ve özellikle bilinmeyen kaynaklardan gelen ekler indirilmemelidir. Kullanıcılar, sosyal medyada paylaştıkları kişisel bilgileri (adres, telefon numarası veya güvenlik sorusu cevapları) sınırlamalı ve gizlilik ayarlarını düzenli olarak kontrol etmelidir. Antivirüs ve kötü amaçlı yazılım önleme yazılımlarını güncel tutmak, cihazları kötü amaçlı yazılımlardan korur." Eğitim ve farkındalığın da kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Alp, düzenli olarak siber güvenlik eğitimlerine katılarak sosyal mühendislik taktiklerini öğrenmelerinin de kullanıcıları söz konusu tehditlere karşı daha dirençli hale getireceğini vurguladı. Bir linkin zararlı olup olmadığını anlamanın teknik yollarının, kullanıcıların hem dikkatli bir gözlem yapmasından hem de belirli araçlar ve yöntemler kullanmasından geçtiğine dikkati çeken Alp, şunları kaydetti: "İlk olarak, linkin URL'sini dikkatlice incelemek önemlidir. Güvenilir siteler genellikle tanınabilir alan adlarına örneğin; '.com', '.org' sahiptir, ancak zararlı linkler genellikle yazım hataları, rastgele karakterler veya sahte alt alanlar içerir. Örneğin, 'google.com' yerine 'g00gle.com'. İkinci olarak bir linkin güvenilirliğini kontrol etmek için VirusTotal veya Google Safe Browsing gibi çevrimiçi tarama araçları kullanılabilir. Bu araçlar, linkin kötü amaçlı yazılım veya phishing içerip içermediğini analiz eder. E-posta veya mesajlardaki linklere tıklamadan önce, fareyi linkin üzerine getirerek gerçek URL'yi kontrol etmek ve şüpheli durumlarda kaynağın doğruluğunu doğrulamak önemlidir." "Linkin gerçek bir haber sitesi tarafından mı paylaşıldığı kontrol edilmeli" Bilişim Teknolojileri Uzmanı Avukat Ünsal Özmestik de sosyal medyada kullanıcıların ilgisini çekmek amacıyla kamuoyunda öne çıkan gelişmelere dayandırılan sahte içeriklerin hızla yayıldığını belirtti. Özmestik, "Bazen bir siyasetçinin sözleri, bazen bir ünlünün kelepçeli fotoğrafı kullanılıyor. Gündeme göre sahte bir video ya da fotoğraf hazırlanıyor. Deepfake teknolojisiyle sahte videolar üretilebiliyor." diye konuştu. Hesabın ele geçirilmesinin yalnızca kişisel veri ihlaliyle sınırlı olmadığını vurgulayan Özmestik, şunları söyledi: "Siz influencer olmayabilirsiniz, paylaştıklarınız önemli olmayabilir. Ama hesabınızda sizin kişisel verileriniz var. Fotoğraflarınız, arkadaşlarınız, takipçileriniz, belki başka platformlarda da aynı şifreyi kullanıyorsunuz. Dolandırıcılar bu bilgilerle çevrenizdeki kişilere ulaşarak onları da hedef haline getirebiliyor. Sizin hesabınızdan dolandırıcılık mesajları gönderiliyor. Ayrıca casus yazılımlar telefonunuza ya da bilgisayarınıza inebilir. Bu programlar aracılığıyla telefon rehberiniz, fotoğraflarınız, bankacılık uygulamalarınız, hatta ekran hareketleriniz takip edilebilir. Cihazınızın gece saatlerinde aniden kapanması ve sabaha karşı banka hesaplarınızdan para çekilmesi gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz." Özmestik, dolandırıcıların ele geçirdikleri kişisel verileri şantaj amaçlı da kullanabileceğine dikkati çekerek, bir haber linkine ya da sosyal medya paylaşımına tıklamadan önce dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: "Linkin gerçek bir haber sitesi tarafından mı paylaşıldığı kontrol edilmeli. Görsel ve videolar dikkatlice incelenmeli. Zaten hiçbir haber sitesi sizden hesabınızı ya da şifrenizi girmenizi istemez. Böyle bir dolandırıcılık vakasıyla karşılaşan kişilerin hızlı hareket etmesi gerekiyor. İlk iş cihazın internet bağlantısını kesin. Ardından başka bir cihazdan hesabınıza girip şifrenizi değiştirin. Eğer bankacılık uygulamaları etkilenmişse bankanızı arayın. Kredi kartı ya da hesap işlemleri provizyonda olabilir. Hızlı davranarak işlemlerin iptalini sağlayabilirsiniz." Bankaların numaralarının önceden not alınmasını ve şüpheli bir durumda çağrı merkezlerine hızlıca ulaşılmasını öneren Özmestik, bir mağduriyet yaşanması durumunda hesabı ele geçirilen kullanıcıların savcılığa suç duyurusunda bulunulabileceğini hatırlattı. Özmestik, sosyal medya platformlarının bu tür içerikleri engelleme konusunda daha etkin olması gerektiğini vurgulayarak, "Avrupa Birliği'nde olduğu gibi, 'Şikayet et.' mekanizmalarının daha hızlı çalışması lazım. Dijital platformların telif haklarında gösterdikleri hassasiyet, sahte içeriklere karşı da gösterilmeli." ifadelerini kullandı. Tüm kişisel veriler hedefte olabilir Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Avukat Kürşat Ergün de bu tür içeriklerin çoğu zaman kamuoyunda tanınan kişi ve kurumların görüntüleriyle hazırlandığını ve gerçek bir haber izlenimi verdiğini belirtti. Bu tür bağlantılara tıklayan kullanıcıların cihazlarına kötü amaçlı yazılımlar bulaşması durumunda, sadece temel bilgilerin değil, çok geniş bir veri yelpazesinin de tehlikeye girdiğine dikkati çeken Ergün, "Kişisel veri, kanunda yer alan tanımına da uygun olacak şekilde geniş yorumlanmalıdır. Bu kapsamda, kişinin sosyal medya yazışmaları da e-nabız uygulamasında yer alan tahlil sonucu da kişisel veridir. Bu verilerin ele geçirilmesi suç teşkil eder." diye konuştu. Ergün, bu tür içeriklere tıkladığını fark eden kullanıcıların, en kısa sürede kolluk birimlerine ya da savcılığa başvurması gerektiğini vurgulayarak, eğer bir bankacılık uygulaması ya da kredi kartı bilgisi ele geçirilmişse, ilgili bankayla derhal iletişime geçilerek hesapların bloke edilmesi gerektiğini söyledi. Bu tür dolandırıcılık içeriklerini yayan sosyal medya hesaplarının IP bilgileri üzerinden tespit edildiğini ve şüphelilere kamu davası açıldığını aktaran Ergün, mağdur olan kişilerin ayrıca tazminat davası da açabileceğini sözlerine ekledi. Ergün, içeriğin dolandırıcılık amacıyla hazırlandığını bildiği halde paylaşan kişilerin suça iştirak etmiş sayılacağını, farkında olmadan paylaşanlarda ise ceza hukuku açısından sorumluluk doğmayacağını aktardı.

Eski Sevgili Koruma Altında Haber

Eski Sevgili Koruma Altında

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, eski sevgilisiyle çekilen fotoğrafları sevgilisinin rızası dışında sosyal medya hesabından paylaşan kişiye "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasını onadı. Dairenin kararına göre, Niğde'de yaşayan bir kişi, eski sevgilisiyle, birlikte oldukları dönemde çektirdikleri fotoğrafları farklı zamanlarda Instagram hesabından paylaşmaya başladı. Söz konusu paylaşımların kaldırılmasını isteyen ancak talebi karşılanmayan eski sevgili, şikayetçi oldu. Paylaşımlar nedeniyle "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan dava açılan sanık, Çamardı Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, sanık hakkında beraat hükmü verdi. Kararın istinafa taşınması üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, sanığın üzerine atılı "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçunu işlediğini belirterek, yerel mahkeme kararını kaldırdı ve sanığa 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi. Sanık, suçun yasal unsurlarının oluşmadığını, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek karara itiraz etti. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesi, eylemin "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçu kapsamında olduğunu değerlendirerek, sanığa verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasını onadı. Dairenin kararında, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiği, istinaf mahkemesince eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği belirtildi. Yargıtayın kararında, "Temyiz incelemesi sonucu mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık görülmediğinden, 5237 sayılı Kanunun 302/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddi ile hükmün oy birliğiyle onanmasına karar verilmiştir." ifadeleri yer aldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.