Uygulamalarımız appstore googleplay

#Sanatçı

gazeteci63.com - Sanatçı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanatçı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Vefatının Üzerinden 10 Yıl Geçti Haber

Vefatının Üzerinden 10 Yıl Geçti

Yaşamı boyunca çok sayıda tiyatro, film ve dizide rol alan, canlandırdığı karakterlerle gönüllerde yer edinen Yeşilçam'ın unutulmaz isimlerinden Zeki Alasya'nın vefatının üzerinden 10 yıl geçti. Tam adı Zeki Şenol Alasya olan sanatçı, Seniha ve Prof. Ahmet Reşat Alasya çiftinin oğlu olarak 18 Nisan 1943'te İstanbul Şehzadebaşı'nda doğdu. Aslen Kıbrıslı olan sanatçı, Beyazıt İlkokulunun ardından Robert Kolejine devam etti. Alasya, 15 yaşındayken babasını kaybedince rehberlik, marangozluk ve tabelacılık işlerinde çalışmaya başladı. Alasya, sanat hayatına 1959'da Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Tiyatrosu'nda amatör olarak başladı. MTTB'de tanıştığı Metin Akpınar ile ayrılmaz ikili haline geldi. Tiyatro, turizm rehberliği ve dekoratörlük gibi pek çok işte çalışan sanatçı, yaz tatillerinde terzi çıraklığı yaparak, birinci sınıf erkek terzisi kadar iyi dikiş dikmeyi öğrendi, kimi oyunların kostümlerini de kendisi hazırladı. Yönetmen Ertem Eğilmez'in ısrarıyla sinemaya ağırlık verdi Zeki Alasya, profesyonel oyunculuğa başladığı İstanbul'daki Arena Tiyatrosu'nda "Mister Nato" ve "Kargalar Okulu" adlı oyunlarda rol aldı. Daha sonra girdiği Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda sahnelenen "Hababam Sınıfı" oyunu ile 1965'te adından söz ettirmeye başladı. Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile 1967'de Devekuşu Kabare Tiyatrosunu kuran sanatçı, bu tiyatronun tüm oyunlarında oyuncu, yazar ve yönetmen olarak görev yaptı. Taner ve Gülhan'ın ilerleyen yıllarda Devekuşu Kabare Tiyatrosundan ayrılması üzerine Alasya ve Akpınar, kabaredeki çalışmalara devam etti. Sinemaya ilk olarak 1972'deki "Karaoğlan Geliyor" filminde "Çalık" karakterini canlandırarak adım atan Alasya, aynı yıl "Sev Kardeşim" filmindeki rolünden sonra yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez'in ısrarıyla sinema kariyerini sürdürdü. Usta oyuncu, bir yılda 7'nin üzerinde filmde rol alarak Yeşilçam'a başarılı giriş yaparken, Metin Akpınar ile 1973'ten itibaren Türk sinemasında yeni beraberlik oluşturdu ve ikili, rol aldıkları filmlerle sinemaseverlerin gönlünde önemli yer edindi. Alasya ve Akpınar ikilisi, 37 yıl komedi ağırlıklı filmlerde beraber rol aldı, "Hastane" dizisinde uzun süre birlikte oynadı. 75 filmde rol aldı, 25 film yönetti Kartal Tibet, Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Münir Özkul, Kemal Sunal, Adile Naşit, Emel Sayın ve Halit Akçatepe gibi birçok ünlüyle rol arkadaşlığı yapan Alasya, canlandırdığı rollerde mağdur, savurgan ve mülayim karakterlerle öne çıktı. Zeki Alasya, 1977'de film yönetmenliğine başladı ve "Aslan Bacanak", "Sivri Akıllılar", "Cafer'in Çilesi", "Petrol Kralları", "Doktor", "Köşe Kapmaca", "Vay Başımıza Gelenler" ile "Elveda Dostum" filmlerinde yönetmenliği üstlendi. Yönettiği yapımların çoğunda oyuncu olarak da yer alan Alasya, 56 yıllık sanat hayatında 75 filmde rol aldı, 10 filmin senaryo yazarlığını ve 25 filmin ise yönetmenliğini üstlendi. Zeki Alasya, 1998'de Kültür ve Turizm Bakanlığınca "Devlet Sanatçısı" ünvanına layık görülürken, 1999'da Akpınar ile yollarını ayırdığını açıkladı. Daha sonra Metin Akpınar ile yeniden bir araya gelen Alasya, eski dostuyla son kez 2002 yapımı "Rus Gelin" filminde oynadı. Kariyerinin son döneminde daha çok dizilerde görülen, oynadığı karakterlerle özdeşleştirilen Alasya, uzun yıllar canlandırdığı rollerle bir komedi ustası olarak anıldı. Vefatından önce "Küçük Ağa" dizisinde rol aldı Sanatçının rol aldığı son film 2009 yapımı "Aşk Geliyorum Demez", son dizi ise 2014'te ekranlara gelen "Küçük Ağa" oldu. Alasya, 2010'da "Altın Portakal Yaşam Boyu Onur Ödülü" ile 2011'de 30. İstanbul Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne değer görüldü. "Tarkan Altın Madalyon" filminde ilk ve son kez kötü adam rolünde yer alan sanatçının heykel ve araba koleksiyonları vardı. Karaciğer rahatsızlığı sebebiyle 2 Nisan 2015'te hastaneye kaldırılan sanatçı, 8 Mayıs 2015'te tedavisi devam ederken hayatını kaybetti ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. "Biz birbirimizi çok sevdik" Metin Akpınar, yaptığı bir açıklamada, Alasya ile çok iyi doğaçlama yaptıklarını belirterek, şunları söylemişti: "Biz birbirini çok seven ama çok ayrı yapıda insanlardık. Kafa yapısı olarak da inanç olarak da siyaset olarak da ayrı düşünen insanlardık ama biz birbirimizi çok sevdik hakikaten. Hani yarin yanağından başka bir ortaklık vardır ya, her şeyimiz ortaktı Zeki ile. O sevgi de yansıdı. Sinema ile de pekişti. Bu yüzden başrolleri oynadık. Hatta bazen yanlış oynadık. Sahnede bir uçta o dururdu, bir uçta ben dururdum. Seyirci tenis maçı izler gibi yorulurdu. Sonra beraber ortada oynamaya başladık. Bu ikili biraz da hem diyalektik felsefeden hem de güzel Türkçeden, beraberliklerinden her insanın manyetik alanının ortada kesiştiği bir alan vardır. Ortadaki elipsi biz iyi yarattık. Seyirci de bizi o yüzden kavradı." Usta oyuncu "Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım", "Vatan Kurtaran Şaban", "Astronot Niyazi", "Ha Bu Diyar", "Haneler", "Keşanlı Ali Destanı", "Aşk Olsun", "Deliler", "Geceler", "Yasaklar", "Beyoğlu Beyoğlu", "Reklamlar", "Dün Bugün" adlı oyunlarda rol aldı. Alasya'nın rol aldığı bazı filmler ise şöyle: "Şaka Yapma", "Garibin Çilesi Ölünce Biter", "Vah Başımıza Gelenler", "Köşe Kapmaca", "Petrol Kralları", "Cafer'in Çilesi", "Sivri Akıllılar", "Aslan Bacanak", "Her Gönülde Bir Aslan Yatar", "Hasip ile Nasip", "Nereye Bakıyor Bu Adamlar?", "Beş Milyoncuk Borç Verir misin?", "Nereden Çıktı Bu Velet?", "Mavi Boncuk", "İmparator", "Mirasyediler", "Köyden İndim Şehre", "Şenlik Var", "Salak Milyoner", "Yalancı Yarim", "Kaynanam Kudurdu", "Hamsi Nuri", "Karaoğlan Geliyor Çalık", "Tarkan Altın Madalyon", "Tatlı Dillim", "Sev Kardeşim", "Emine".

Oyuncu Naşit Özcan, Vefat Etti Haber

Oyuncu Naşit Özcan, Vefat Etti

İki ay önce beyin kanaması geçiren oyuncu Naşit Özcan, 68 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Komik-i Şehir Naşit Bey'in torunu usta oyuncu Selim Naşit'in oğlu, Adile Naşit'in yeğeni Naşit Özcan, tiyatro oyunculuğu ve yönetmenliğin yanı sıra aynı zamanda seslendirme sanatçısıydı. Türk tiyatrosunun köklü ailelerinden birine mensup olan sanatçı, 1957 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Tiyatro sahnesine henüz çocuk yaşta adım atan Özcan, 1971 yılında Gönül Ülkü – Gazanfer Özcan Tiyatrosu'nda sahnelenen "Ben Çalmadım" adlı çocuk oyunuyla ilk kez izleyici karşısına çıktı. Profesyonel tiyatro hayatı ise 1977'de Akbank Çocuk Tiyatrosu'nda başladı. Babası Selim Naşit Özcan tarafından Nejat Uygur'un tiyatrosuna emanet edilen Özcan, burada sahne deneyimi kazandı. Naşit Özcan, 1979-1980 arasında Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun kurslarında tiyatro eğitimi aldıktan sonra, 1983-1984 yıllarında Şan Müzikholü sahnelerinde izleyiciyle buluştu. 1988'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları kadrosuna katıldı. Sanat hayatındaki katkılarıyla, 2010'da 30. İsmail Dümbüllü Ödülü'ne değer görülen Özcan, sahne dışında televizyon dizileri, sinema filmleri ve reklam projelerinde rol aldı. Özcan, 2021'de AA muhabirine verdiği röportajda sanat hayatına dair, "Annem, tiyatrocu olmamı kesinlikle istemiyordu. Babam bu konulara pek karışmıyordu. Halam da (Adile Naşit) pek bu konulara sıcak bakmıyordu. Eğer ben bugün tiyatrocu olmuş, birtakım ödüller almış ve Türkiye'de Naşit Özcan ve bir tiyatrocu olarak biraz tanınıyorsam, kendi çabamla, kendi tırnaklarımla olmuşumdur. O yüzden de bu konuda gururla yürürüm." ifadelerini kullanmıştı

Volkan Konak İçin Cenaze Töreni Haber

Volkan Konak İçin Cenaze Töreni

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) İskele kentindeki konserde sahnede fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren şarkıcı Volkan Konak için cenaze töreni düzenlendi. Konak için öğle namazını müteakip Levent'teki Barbaros Hayrettin Paşa Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Sanatçının sevenlerinin yoğun ilgi gösterdiği törende, taziyeleri eşi Selma Konak kabul etti. Cenaze törenine katılan ünlü isimler arasında Orhan Gencebay, Erol Evgin, Resul Dindar, Alper Kul, Aylin Kontente, Melek Baykal, Müjdat Gezen, Sinan Özen, Hakan Altun, Berkay ve Hüsnü Şenlendirici de yer aldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, törenin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şöyle konuştu: "Geçen hafta İstanbul'un iradesine yapılan darbeye ilk tepki veren sanatçılardandı. Bugün rakam 2900'ün üzerine çıktı. 3 bine yakın sanatçı imza attı. O, 'Hepimiz cesaretle bir adım öne çıkmalıyız' diyen kişiydi. Kampanya 800 imza olduğunda kendi yurt dışındaydı. Bir arkadaşı aramış, 'Volkan sen de imza koymayı düşünür müsün? diye. 'Ben oraya imzayı değil kalbimi basarım' demiş. Volkan Konak bu demek işte. Bu ülkenin haklı mücadelelerine bütün yüreğini basan birini kaybettik. Dereler, çocuklar, ormanlar, insanlar onu çok özleyecek. Hepimiz onu çok özleyeceğiz. Çok üzgünüz. İstanbul'da, gördünüz, bir cenaze törenini aşan, başka bir duygu var burada. Yarın da Trabzon Maçka'da olacağız. Volkan abimiz, Volkan Konak'ı, bu toprakların cesur, devrimci evladını hep beraber, toprağına teslim edeceğiz. Allah gani gani rahmet eylesin. Hakkımız bizden yana helal olsun. İnşallah o da bu kadar onurlu bir mücadeleden sonra hakkını bizlere helal etmiştir. Çok özleyeceğiz. Acımız çok büyük hepimizin başı sağ olsun." Sanatçı Resul Dindar da AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanatçının vefatının erken olduğunu ifade ederek, şunları anlattı: "Hazırlıksız ve ani bir ölüm. Bu bizi çok üzüyor. Artık ölümlere de alıştık mı bilmiyorum ama bazen bazı sanatçılar, böyle önemli insanlar, biraz daha fazla acı veriyor. Çünkü yerleri doldurulamıyor. Başka anlamda da çok farklı bir insandı Volkan Konak. Toplumsal konularda çok öndeydi, sadece sanatıyla değil. Birçok insana yardımı dokunmuştur, faydası olmuştur. Derin bir boşluk oluştu içimde. Bunu tarif edemiyorum. Başta ailesi olmak üzere herkesin başı sağ olsun. Trabzon'un Maçka'nın, Karadeniz'in, seven ve onu anlayan herkesin başı sağ olsun." Sanatçının cenazesi memleketi Trabzon'un Maçka ilçesinde defnedilecek.

Volkan Konak Hayatını Kaybetti Haber

Volkan Konak Hayatını Kaybetti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı, İskele kentindeki bir konser sırasında sahnede fenalaşan şarkıcı Volkan Konak’ın tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiğini açıkladı. Bakanlık, KKTC'deki konseri sırasında rahatsızlanıp hastaneye kaldırılan Konak hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu gece aniden rahatsızlanması nedeniyle 00.17’de Mağusa Devlet Hastanesi’ne müracaat ettirilen sanatçı Volkan Konak, 00.42’de tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir. Detaylı açıklama Mağusa Devlet Hastanesi Başhekimliği tarafından yazılı olarak yapılacaktır." Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimliğinden yapılan yazılı açıklamada, dün saat 23.23 sıralarında gelen ihbarlar üzerine 112 acil sağlık ekibinin Volkan Konak'ın konser verdiği otele hızla intikal ettiği, Konak'a ilk tıbbi müdahalenin alanda bulunan doktorlar ve daha sonra 112 ekibi tarafından yapıldığı belirtildi. Açıklamada, Volkan Konak'ın alandan entübe edilerek hastaneye sevk edildiğine işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi: "Sanatçı 00.17’de hastanemize 'Ex duhul' olarak giriş yapmış ve vakit kaybetmeden CPR (Temel Yaşam Desteği) odasına alınmıştır. Burada anestezi uzmanı, acil servis hekimleri, iç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından 25 dakika süreyle ileri yaşam desteği uygulanmıştır. Ancak yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen yanıt alınamamıştır. Sanatçı Volkan Konak, tüm tıbbi çabalara rağmen, geçirmiş olduğu klinik süreç göz önünde bulundurularak, saat 00.42’de hayatını kaybetmiş (Ex kabul edilmiş) ve CPR’a son verilmiştir." Konak'ın cenazesinin Gazimağusa Devlet Hastanesi morgundan alınarak öğle saatlerine doğru başkent Lefkoşa'daki Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde bulunan Adli Tıp Birimi'ne kaldırılacağı ve burada otopsi işlemi yapılacağı öğrenildi. Cenazenin, otopsi işlemlerinin ardından uçakla Türkiye'ye gönderilmesi bekleniyor. Türkiye'nin Gazimağusa Başkonsolosluğu yetkilileri de işlemleri yakından takip ediyor. Bu arada, Konak'ın vefat haberini alır almaz Gazimağusa Devlet Hastanesi'ne gelerek yetkililerden bilgi alan şarkıcı Hakan Altun, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Acımız büyük. Allah'tan rahmet diliyorum. Büyük bir kayıp. Hepimizin başı sağ olsun." ifadelerini kullandı.

Usta Oyuncu Filiz Akın’ın Hayatı Haber

Usta Oyuncu Filiz Akın’ın Hayatı

Yeşilçam filmlerinin usta oyuncularından Filiz Akın, "Gurbet Kuşları", "Kader", "Yumurcak", "Umutsuzlar", "Dağlar Kızı Reyhan", "Tatlı Dillim" ve "Acı Hayat" gibi sayısız filmdeki rolleriyle anılıyor. Türkan Şoray, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit'le "Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasından biri" olarak gösterilen Filiz Akın'ın gerçek adı Suna Akın'dı. Ankaralı terzi Habibe Leman Şaşırmaz ve babası Afyonlu hakim Bekir Sami Akın'ın kızı olarak 2 Ocak 1943'te Ankara'da dünyaya gelen Akın, 3 yaşına kadar babasının görev yaptığı Beypazarı'nda yaşadı. İlkokula henüz 5 buçuk yaşında başlayan Akın, Ankara Kızılay'daki Sarar İlkokulunda eğitimini tamamladı. Filiz Akın, 7 yaşındayken annesi ile babası ayrıldı. Çok iyi derecede Fransızca ve İngilizce bilen usta oyuncu, ortaokul ve lise eğitimini burslu okudu. TED Ankara Koleji yıllarında yaptığı taklitlerle ve yabancı dilleri öğrenmedeki başarısıyla öne çıkan Akın, 1960'ta kolejden mezun olduktan sonra burnundan küçük bir operasyon geçirdi. Saçlarını sarıya boyadı. Babasının ayrı bir aile kurması üzerine Akın, annesi ve anneannesiyle geçimini sağlamak için ABD merkezli gemi ve uçak biletleri satan şirkette işe girdi. Artist mecmuasının düzenlediği yarışmada birinci oldu Usta oyuncu, çalışma hayatından dolayı hayali olan mimarlık fakültesi yerine, devam zorunluluğu olmayan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümünde eğitim aldı. Giyimi ve kumaşıyla da her zaman dikkatleri üzerine çeken Filiz Akın'ın kıyafet seçiminde anneannesi Halime Hanım etkili oldu. O dönem Halime Hanım, Ankara sosyetesinde nam salmış, aynı zamanda Atatürk'ün kıyafet seçimlerini danıştığı bir isim olarak biliniyordu. Lise arkadaşı Oya San'ın annesi, o dönem abone olduğu Artist mecmuasının düzenlediği yarışmaya, ikna ettiği Akın'ın fotoğraflarını göndermesini istedi. Filiz Akın ise yarışmaya sadece fotoğraflarını değil, "Yeşilçam'da neler değişmelidir" başlıklı bir mektup da gönderdi. Akın, mektupta Yeşilçam filmlerini gerçekçi bulmadığını ve oyunculukların inandırıcı olmadığını söyledi. Yarışmada 1962'de birinci olan Akın, "Akasyalar Açarken" filminde oynarsa verileceği söylenince ödülü almaktan vazgeçti. Akın'ı, İstanbul'dan Ankara'ya gelen usta yönetmen Memduh Ün ikna etti. İşini ve üniversiteyi bırakıp İstanbul'a gitti İşini ve üniversiteyi geride bırakıp annesiyle İstanbul'a giden Akın, kendisine yardımcı olan derginin yöneticilerine ve Memduh Ün'e güven duymasıyla sinemaya adım attı. Akın'ın 1962'de ilk filmi "Akasyalar Açarken"deki rol arkadaşı Göksel Arsoy oldu. Sinema hayatında adını Filiz olarak değiştiren usta oyuncu, çok sayıda filmde başrol oynadı, rol aldı. Filiz Akın, 3 yıl süren aktif sinema kariyerinde başta Cüneyt Arkın, Ediz Hun ve Kartal Tibet olmak üzere, Ayhan Işık, Sadri Alışık, Yılmaz Güney, Tarık Akan ve Kadir İnanır da dahil, döneminin neredeyse bütün erkek yıldız oyuncularıyla başrolü paylaştı. İlki düzenlenen Antalya Film Festivali'nde "En İyi Film" ve "En İyi Yönetmen" ödüllerini alan 1964 yapımı "Gurbet Kuşları", Filiz Akın'ın Türk sinema tarihine geçen ilk filmi oldu. Cüneyt Arkın'ın da ilk filmi olan "Gurbet Kuşları", Türk sinemasında ilk göç filmi özelliğini taşıyor. Akın, 1968 yapımı "Kader" filmindeki Elif rolüyle Gazeteciler Yüksekokulu öğrencileri tarafından "Yılın Kadın Sanatçısı" ödülüne layık görüldü. 1971'de de "Ankara Ekspresi" filmindeki Hilda rolüyle 8. Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü aldı. Usta oyuncu, 24 Mart 1972 tarihli Pazar mecmuasına verdiği bir röportajda, aynı yıl Yılmaz Güney ile "İzin" adlı bir film çekeceklerini belirtmişti ancak film çekilmedi. Kariyerinde 116 filmde oynadı Kariyerinde toplam 116 filmde rol alan Filiz Akın, 1964 yapımı "Kadın Berberi" filminin setinde tanıştığı Türker İnanoğlu ile aynı yıl evlendi. Çiftin oyuncu olan oğlu İlker İnanoğlu, 20 Ağustos 1965'te dünyaya geldi. Akın ve Türker İnanoğlu, 10 yıl evli kaldı. Türker İnanoğlu'nun yönettiği 1969 yapımı bir dram-komedi filmi "Yumurcak" filminde de Akın, başrolleri "yumurcak" lakaplı oğlu İlker İnanoğlu'nun yanı sıra Kartal Tibet'le paylaştı. Büyük beğeni kazanan filmin ardından serinin devam filmleri "Yumurcak Köprüaltı Çocuğu" (1970), "Yumurcağın Tatlı Rüyaları" (1971), "Yumurcak Küçük Şahit" (1972), "Yumurcak Küçük Kovboy" (1973), "Yumurcak / Veda" (1974) ve "Yumurcak Belalı Tatil"de (1975) de Akın oğluyla birlikte rol aldı. Sinema filmlerinden sonra İstanbul Bankasının reklam filmlerinde oynayan Filiz Akın, 1977'de TRT'de "Podyum Show" isimli eğlence ve müzik programının sunuculuğunu yaptı, 1979'da Haldun Dormen'in yazdığı "Bir Ayrılık" adlı tiyatro oyununda izleyiciyle buluştu. Pek çok sinema yıldızı gibi sahneye çıktı Akın, Yeşilçam'ın karanlık döneminde 1979'da pek çok sinema yıldızı gibi sahneye çıktı. Kalabalık kadrolu fuar gazinolarında yer alan Akın, alaturka parçalar seslendirdi. Bir gazino çıkışında bıçaklanan Akın, o günlere dair Nebil Özgentürk'ün "Bir Yudum İnsan" belgeselinde, "Eşimden ayrılmıştım ve kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyordum. Onun için hayatımızı garanti edecek rakamlar vardı. Bir yerde de bu ayıp bir şey değildi. Sahnede bir renk oldum. Hiçbir zaman kendimi şarkıcı olarak görmedim. Çok da bayıldığım bir evre değildi. Konuşmak bile istemediğim bir devre." ifadelerini kullanmıştı. Akın, televizyonda "Geçmiş Bahar Mimozaları" ve "Gün Akşam Oldu" dizilerinde de rol aldı. 2002'de kansere yakalandı İş adamı Leon Bubi Rubinstein'le de 1982 -1993 yılları arasında evli kalan Akın, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Sönmez Köksal ile yaptığı evliliği yaşamının sonuna kadar sürdürdü. Köksal'ın Paris Büyükelçisi olarak atanmasıyla Filiz Akın da bir dönem Paris'e taşındı ve burada kültür elçisi olarak çeşitli etkinliklere katıldı. Usta sanatçı, 2002 yılında nazofarenks kanserine yakalandı, Teksas Üniversitesine bağlı MD Anderson Kanser Merkezi'nde tedavi oldu ve kanseri yendi. Akın'ın bu hastalık sonucu ses telleri ve ses tonu ciddi zarar gördü. Kansere karşı destek amaçlı "sarı bilezik", "mavi bilezik" gibi kampanyalar başlatan Akın'ın bu çalışmaları çok başarılı oldu. Akın, ayrıca onursal başkanlığını yaptığı merkezi ABD'de olan Starkey İşitme Vakfı bünyesinde "Türkiye'de İşitmeyen Kalmasın" adlı bir kampanya başlatıp yürüttü ve sosyal güvencesi olmayan 2 bin civarı çocuğu işitme cihazı sahibi yaptı. Akın'ın, 2004-2007 yılları arasında da Sabah gazetesinde köşe yazıları yayınlandı. 2006'da Beypazarı'nda 3 yaşına kadar yaşadığı konağın bulunduğu sokağa belediye meclisi tarafından "Filiz Akın Sokak" ismi verildi. Sanatçı, 2008'de Kanal 1 televizyonunda "Filiz Akın'la Sohbetler" programını, 2009'da Habertürk TV'de "Filiz Akın'la Hafta Sonu Sohbetleri" programını sundu. "Güzelliklere Merhaba", "Hayata Merhaba", "Güzellik, Zayıflama ve Genç Kalma Üzerine" ve "Lezzete Merhaba" kitaplarını kaleme alan Akın, 1 Eylül 2024'ten bu yana zatürre ve diğer bazı enfeksiyonlar nedeniyle Bodrum'da tedavi gördü. Durumunun ağırlaşması nedeniyle bu yıl ocak ayında tedavisine İstanbul'da devam edildi. Filiz Akın, 21 Mart 2025'te İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 82 yaşında hayatını kaybetti. Cenazesi ertesi gün Aşiyan Mezarlığı'nda vasiyeti gereği sadece aile mensuplarının katılımıyla toprağa verildi. Hakkında yazılan kitaplar Sanatçının 30 yıl danışmanlığını üstlenen Bircan Silan, 2004'de Filiz Akın, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik'in yaşam öykülerinin yanı sıra kapsamlı röportajlar da içeren "Dört Yapraklı Yonca" adlı bir kitap yazdı. Filiz Akın'ın hayranlarından Pınar Çekirge 2007'de "Başrolde Filiz Akın" adlı kitabı, Burçak Evren ise 2010'da "Filiz Akın" adlı bir çalışma kaleme aldı. Ayrıca Atıf Yılmaz'ın "Hayallerim, Aşkım ve Sinema" (1990), Türker İnanoğlu'nun "Bay Sinema" (2004), Agah Özgüç'ün "Türk Sineması'nın Kadınları" (2008) isimli kitaplarında Filiz Akın portreleri yer aldı. Filmografisi Filiz Akın, 22 filmde en çok Cüneyt Arkın'la oynadı. Bunu, 21 filmle Ediz Hun ve 15 filmle Kartal Tibet izledi. Akın, Ayhan Işık'la 6 film, İzzet Günay'la 5 film, Kadir İnanır'la 4 film ve Tarık Akan'la 3 film çevirdi. Akın'ın başrolü Cüneyt Arkın'la paylaştığı "Yıkılan Yuva" (1967) olumsuz bir karakteri canlandırdığı tek film oldu. Akın'ın ilk renkli filmi ise 1968 yapımı "Aşka Tövbe" oldu. Filiz Akın'ı tüm filmlerinde Adalet Cimboz, Jeyan Mahfi Tözüm, Tijen Par, Nevin Akkaya ve Sema Aybars seslendirdi. Akın kendi sesini ise sadece 1963 yapımı "İki Gemi Yanyana" filminde kullandı. Akın, Türkan Şoray'la sadece 1966 yapımı "Günahkar Kadın" filminde rol aldı. Başrolü Tarık Akan'la paylaştığı 1971 yapımı "Tatlı Dillim" filmi de aynı zamanda Kemal Sunal'ın ilk filmi oldu. Edebiyat uyarlaması birçok filmde de oynayan usta ismin çalıştığı yönetmenler arasında Memduh Ün'ün yanı sıra Atıf Yılmaz, Ertem Eğilmez, Orhan Elmas, Halit Refiğ, Metin Erksan, Süreyya Duru, Yılmaz Güney, Muzaffer Arslan, Safa Önal ve Mehmet Dinler yer aldı.

Usta Sanatçı Filiz Akın Vefat Etti Haber

Usta Sanatçı Filiz Akın Vefat Etti

Sağlık Bakanlığı sanatçının vefatına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Türk sinemasının nadide isimlerinden Filiz Akın, bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir. Sinema tarihimizde unutulmaz izler bırakan Filiz Akın'a Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz." ifadelerine yer verdi. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ile birlikte "Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası" olarak bilinen Akın, Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş önemli kadın oyunculardan biri kabul edilmektedir. Oyunculuk kariyerinin ilk yıllarında şımarık zengin kız rollerini oynayan Filiz Akın, sonraki filmlerinde daha çok masum, kırılgan ve fedakar kadınları canlandırdı. Akın'ın karakter derinliği taşıyan rollerde bulunduğu filmler arasında "Gurbet Kuşları", "Kader", "Ankara Ekspresi", "Umutsuzlar", "Utanç", "Acı Hayat" ve "Memleketim" yer aldı. Sanatçı Filiz Akın son yolculuğuna uğurlandı Türk sinemasının usta oyuncularından Filiz Akın'ın eşi Sönmez Köksal, Akın'ın cenazesinin bugün toprağa verildiğini belirtti. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ile beraber "Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası"ndan biri olan usta oyuncu 82 yaşında hayatını kaybetti. Sanatçının sosyal medya hesabından eşi tarafından yapılan paylaşımda, "Sevgili eşim, hayat arkadaşım Filiz'i (Akın Köksal) uzun süren bir hastalık sonucu 21 Mart gecesi kaybettim. Vasiyeti uyarınca her türlü dini vecibeler yerine getirilerek, en yakın aile mensupları tarafından bugün Aşiyan'da toprağa verildi. Sevenlerinin başı sağ olsun." ifadesi kullanıldı. Akın'ın kendisinin de bir meşale olduğu belirtilen açıklamada, sanatçının anısını yaşatmak isteyenlerin Türk Eğitim Derneğine (TED) bağış yapabilecekleri belirtildi. Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş önemli kadın oyunculardan biri olan sanatçı, 1943'te Ankara'da dünyaya geldi, ilk gençlik yıllarını da başkentte geçirdi. Oyunculuk kariyerinin ilk yıllarında şımarık zengin kız rollerini oynayan Filiz Akın, sonraki filmlerinde daha çok masum, kırılgan ve fedakar kadınları canlandırdı. Akın'ın karakter derinliği taşıyan rollerde yer aldığı filmler arasında "Gurbet Kuşları", "Kader", "Ankara Ekspresi", "Umutsuzlar", "Utanç", "Acı Hayat" ve "Memleketim" bulunuyor. Oyuncu İlker İnanoğlu, annesi için taziye mesajı paylaştı Yeşilçam'ın usta oyuncularından Filiz Akın'ın vefatının ardından oyuncu oğlu İlker İnanoğlu, paylaştığı mesajla üzüntüsünü ifade etti. İnanoğlu, kişisel Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, annesini çok sevdiğini belirtti. Oyuncu İnanoğlu, şunları kaydetti: "Canım annem, en yakın arkadaşım, sırdaşım, Filiz Akın. Bu dünyada beni en çok seven insan, Yumurcak filmlerindeki partnerim, her şeyim... Asaletin, zarafetin, kibarlığın, merhametin ve tabii ki olağanüstü güzelliğinle ülkemizin insanlarının kalbinde taht kurdun, kraliçe oldun. Sana veda etmek çok zor çünkü artık yalnız kalıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun. Torunun Alec'in de dediği gibi, cennetteki en uzun ağacın altında buluşuyoruz. Orada bekle bizi. Seni her şeyden çok seven oğlun, kuzun İlker İnanoğlu ve torunun Alec Berker İnanoğlu. Bütün sevenlerinin başı sağ olsun." Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş önemli kadın oyunculardan olan sanatçı, 1943'te Ankara'da dünyaya geldi, ilk gençlik yıllarını da başkentte geçirdi. Oyunculuk kariyerinin ilk yıllarında şımarık zengin kız rollerini oynayan Filiz Akın, sonraki filmlerinde daha çok masum, kırılgan ve fedakar kadınları canlandırdı. Akın'ın karakter derinliği taşıyan rollerde yer aldığı filmler arasında "Gurbet Kuşları", "Kader", "Ankara Ekspresi", "Umutsuzlar", "Utanç", "Acı Hayat" ve "Memleketim" bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sanatçılardan taziye mesajları Kültür ve Turizm Bakanlığının sosyal medya hesabında, Filiz Akın'ın vefatının derin bir üzüntüyle öğrenildiği belirtilerek şu açıklama yapıldı: "Yeşilçam'ın zarafeti ve asaletini temsil eden, sanat hayatı boyunca pek çok unutulmaz yapımda rol alarak sinemamızın gelişimine büyük katkılarda bulunan Filiz Akın, sanatseverlerin gönlünde her zaman özel bir yer edindi. Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasından biri olarak, sanat dünyamıza kattığı eşsiz değer ve unutulmaz eserleriyle daima hatırlanacaktır. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Mekanı cennet olsun." "Türk sinemamızın başı sağ olsun" Usta sanatçının yakın arkadaşlarından Hülya Koçyiğit, hesabından Akın için "Benim zarif Beyaz orkidem, benim canım arkadaşım, düşünceli dostum." ifadelerini kullanarak şunları kaydetti: "Ah Filiz'im ah…Ne söyleyeceğimi, nasıl bir cümle kuracağımı bilemiyorum. İçimde tarif edilemez bir boşluk var. Gerçek olduğuna inanmak istemiyorum, yüreğim bunu kabul etmiyor. Fatma'nın (Girik) acısı daha sıcacıkken bir kez daha yürek parçalayıcı bir kayıpla karşı karşıya kalmak…Filiz'im dostluğun, arkadaşlığın, nezaketin, paylaştığımız her şey için sana ne kadar teşekkür etsem az. Hayatımda, sinemamızda bıraktığın derin izlerle, ışığınla, iyiliğinle kalplerimizde yaşamaya devam edeceksin. Sen hep bizimlesin. Işığın hep parlayacak canım arkadaşım. Mekanın cennet olsun. Allah rahmet eylesin. Biricik evladı sevgili İlker İnanoğlu ve hayat arkadaşı Sönmez Köksal başta olmak üzere, tüm sevenlerine sabır diliyorum. Türk sinemamızın başı sağ olsun." Akın'ın danışmanı Bircan Silan da Instagram hesabından, usta oyuncuyla 33 yıldır yakın olduğunu belirterek "Bana hep 'kandan değil, candan kardeşim' derdi. Benim için de gerçekten şahane bir rol arkadaşıydı. Yaşam boyu beraber olduğum zaman içinde hep bana dostluk yaptı. Herkesin iyiliğini isterdi. Kimse için kötü bir şey dediğini duymadım. Tüm başarılara alkış tutardı. Yaşama direnci gerçekten alkışlanacak kadar müthişti. Canim Filiz ablam, seni hep ama hep seveceğim." ifadelerini kullandı. "Türk sinemasından bir hanımefendi geçti" Oyuncu Zafer Algöz de paylaşımında, "Türk sinemasından bir hanımefendi geçti. Allah rahmet eylesin." diye üzüntüsünü ifade etti. Oyuncu Zafer Ergin ise "Sanat camiamız, çok kıymetli bir değerini kaybetti. Filiz Akın'a Allah'tan rahmet ailesine, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum." paylaşımını yaptı. Oyuncu Serpil Çakmaklı da paylaşımında şunları kaydetti: "Bir efsaneyi daha kaybettik. Bizlere sayısız güzel filmler bıraktınız. Unutulmayanlar arasında Filiz Akın ismi hep yaşayacak. Çok çok üzgünüm. Rabb'im ne güzel bir zamanda yanına aldı. Başımız sağ olsun, Rabb'im acılı ailesine ve sevenlerine sabırlar versin. Yeşilçam'dan bir yıldız daha kaydı. Hayat bir varmış bir yokmuş misali. İyi ki sizi tanıma fırsatım oldu. Mekanın cennet, ruhun şad olsun üstadım. Sizleri asla unutmayacağız." Oyuncu Nebahat Çehre, "Elim kalbimde yazmaya, veda etmeye dayanamıyorum. Güle güle güzeller güzeli arkadaşım. Seni seviyorum." diyerek sosyal medya hesabından üzüntüsünü ifade etti. Oyuncu Evrim Akın, Filiz Akın'ın bu ülkede tanıdığı, en zarif, kaliteli ve hassas biri olduğunu belirterek "Allah rahmet eylesin. Nurlarda olsun." ifadelerini kullandı. Oyuncu Itır Esen de Instagram hesabından Akın'ın hep güzel ve asil biri olduğunu vurgulayarak "Birçok arkadaşının yanındasın artık. Yıldızın parlamaya devam edecek." dedi. Şarkıcı Ebru Gündeş ise sosyal medya paylaşımında şunları kaydetti: "Bir efsaneyi daha kaybettik. Onların filmleriyle büyümek hayatımızın en güzel yanıydı... Aramızdan ayrılmaları ise çok büyük bir acı. Her zaman kalbimizde yaşayacaksınız." Türkan Şoray ve Ediz Hun'dan Filiz Akın için taziye mesajı Türk sinemasının usta oyuncularından Filiz Akın'ın vefatının ardından Türkan Şoray ve Ediz Hun, sosyal medya hesaplarından üzüntülerini paylaştı. Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasından biri olarak gösterilen Şoray, sosyal medya hesabından, "Filiz'im manolyam, narin bir çiçek gibi bu hastalık seni soldurdu. Her gün bir ümitle, güzel bir haber beklerken, sen beni, en yakın arkadaşını ve sevdiklerini bırakıp gittin." ifadelerini kullandı. Şoray, Akın ile dostluğunun çok değerli olduğuna işaret ederek, "Kalbimdeki yerin şimdi acıyor, hiç geçmeyecek. Yaşadığım sürece hiç gitmemişsin gibi, sırdaşım, en yakın dostum, canım arkadaşım olarak bende yaşayacaksın. Nurlar için de uyu benim güzel arkadaşım." paylaşımını yaptı. Ediz Hun ise son derece üzgün olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Nice filmde birlikte çalıştık. Her vesile ile büyük bir zarafet içinde sevgisini biz çalışma arkadaşlarından esirgemezdi. Onunla birlikte çalışmak sanatçılar için büyük bir onur ve mutluluktu. Ülkemizin en önde gelen, nadide sinema sanatçılarından birini sonsuzluğa uğurluyoruz. Mekanı cennet olsun. Üstün varlığı ve aziz hatırası önünde saygı ile eğiliyorum." Filiz Akın'ın cenazesi, aile mensuplarının katılımıyla bugün Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi. TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan sanatçı Filiz Akın için taziye mesajı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, hayatını kaybeden sanatçı Filiz Akın için başsağlığı mesajı yayımladı. Kurtulmuş, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "Türk sinemasının büyük sanatçılarından Filiz Akın'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı diliyorum." ifadesine yer verdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Filiz Akın için taziye mesajı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün vefat eden Türk sinemasının usta oyuncularından Filiz Akın için başsağlığı mesajı yayımladı. Bahçeli, sosyal medya hesabından yayımladığı taziye mesajında, şu ifadeleri kullandı: "Türk sinemasının mümtaz ve müstesna ismi, dört yapraklı yoncadan birisi olan değerli sanatçımız Sayın Filiz Akın'ın vefatından büyük bir üzüntü duydum. Merhume Akın'a Cenabıallah'tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine, sanat ve sinema camiasına başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun."

Sanatçı Edip Akbayram İçin Tören Haber

Sanatçı Edip Akbayram İçin Tören

Tedavi gördüğü hastanede 75 yaşında vefat eden Türk müziğinin usta ismi Edip Akbayram için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda (CRR) tören düzenlendi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaklaşık iki aydır tedavi gören ve iki gün önce hayatını kaybeden Akbayram için düzenlenen törene, sanatçının ailesi ve sevenleri katıldı. Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Akbayram'ın onurlu, vicdanlı ve ülkesini seven çok özel bir insan olduğunu söyledi. Akbayram'ın eserleriyle milyonların hayatına dokunduğunu belirten İmamoğlu, "Açıkçası sesi gibi yüreği de güzel bir insandı. Onu tanımaktan onur duydum. Her zaman insana sevgiden, eşitlikten yana onurlu duruşundan taviz vermedi. Onun ismini yaşatmak elbette boynumuzun borcu ve bunu mutlaka en güzel şekilde yapacağız." dedi. İmamoğlu, aynı zamanda Edip Akbayram'ın zamansız ve cesur bir sanatçı olduğunu aktardı. "Ne söylesem bu coğrafyaya, bu ülkeye kattığı değerden daha anlamlı olmayacak" Sanatçının kızı Türkü Akbayram, babasının herkesin "Edip ağabeyi" olduğunu söyleyerek, "Canıma can katan, yoluma inanılmaz bir ışık tutan babam için ne söylesem bu coğrafyaya, bu ülkeye kattığı değerden daha anlamlı olmayacak. Ne söylesem onun yüreğini, zarafetini anlatmaya yetmeyecek. Doğduğu andan itibaren hayatı mücadele ve direnişle geçti." ifadelerini kullandı. Sanatçı Zülfü Livaneli, Edip Akbayram'ın adı gibi edip bir insan olduğunun altını çizerek, "Yani edip, edepli, terbiyeli ve güzel söz söyleyen bir insan demekti. Hakikaten adıyla müsemma bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz." dedi. Akbayram'ın hayatı boyunca efendiliğinden, insanlara karşı sevgi ve saygılı yaklaşımından hiç vazgeçmediğine işaret eden Livaneli, "Edip Akbayram, namuslu yaşayanların belki de en başındaydı. Hayatında hiçbir lekesi olmadı ve onun hayatına, ismine, ailesine hiçbir leke düşmedi. Hepimiz biliyoruz ki hayatı boyunca dik durdu." diye konuştu. Edip Akbayram'ın hayatından kesitlerin yer aldığı mini bir videonun da gösterildiği törene katılanlar arasında Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, Ahmet Selçuk İlkan, Kubat, Ferhat Göçer, Fırat Tanış, Suavi ve Serkan Çağrı da yer aldı. Sanatçının naaşı, öğle namazını müteakip Teşvikiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığına defnedilecek. Edip Akbayram için Avanos'taki evinin önünde anma etkinliği düzenlendi İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 75 yaşında yaşamını yitiren Türk müziğinin usta ismi Edip Akbayram için Nevşehir'in Avanos ilçesindeki evinin önünde anma programı düzenlendi. Kızılırmak kenarındaki toplanma alanında bir araya gelen Akbayram’ın sevenleri, ellerinde karanfillerle ve üzerlerinde Akbayram’ın fotoğrafı ile "Unutmayacağız" yazılı pankart taşıyarak saygı yürüyüşü yaptı. Akbayram'ın Yukarı Mahalle’deki Edip Akbayram Caddesi'nde bulunan evine kadar yürüyen grup, evin önüne karanfil bırakarak hazırlanan anı defterine duygularını yazdı. Grup adına konuşan Arif Tandoğan, "Aldırma Gönül" şarkısının sözlerini okuyup, "Bir konser için geldi ve burayı beğenerek kaldı. Biz seni çok sevdik Edip abi. Sesin sürekli kulaklarımızda çınlayacak." dedi. Edip Akbayram'ın öz geçmişi "Güzel Günler Göreceğiz", "Hasretinle Yandı Gönlüm" ve "Aldırma Gönül" gibi şarkılarıyla sevenlerinin gönlünde taht kuran Edip Akbayram, 29 Aralık 1950'de Gaziantep'te doğdu. Dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanan ve çocukluğu hastalıkla geçen Akbayram'ın müzikle ilişkisi küçük yaşlarda bir orkestra kurmasıyla başladı. Amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalışan Akbayram, lise döneminde ise arkadaşlarıyla beraber kurdukları orkestrada, Karacaoğlan ve Pir Sultan'ın deyişleri üzerine besteler yaparak müzikle bağlarını sağlamlaştırdı. İlk plağında yer alan "Kendim Ettim Kendim Buldum" şarkısını lise yıllarında hayata geçiren Akbayram'ın grubunun adı "Siyah Örümcekler"di. Müzik kariyerine Gaziantep'te başlayan ve bir süre orada devam eden Akbayram'ın ikinci durağı ve sahneye çıktığı şehir ise Adana oldu. Akbayram, 1968 yılında liseyi bitirmesinin ardından İstanbul'a giderek, doktor olma hayali için sınavlara girdi ve diş hekimliği bölümünü kazandı. Diş hekimliği bölümü ile müzik arasında seçim yapmak zorunda kalan Akbayram, müziği seçerek 1971 yılında Altın Mikrofon Yarışması'na katıldı. Usta sanatçı, yarışmada, Aşık Veysel'in şiirinden esinlenerek hayata geçirdiği ilk bestesi olan "Kükredi Çimenler" ile birinci oldu. Dostlar Orkestrası'nı 1974 yılında kuran Akbayram, Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu. "Kara Kuzu", "Deniz Üstü Köpürür" ve "Garip" adlı eserleri hafızalara kazınan, "Aldırma Gönül" ve "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı parçalarıyla satış rekorları kıran Akbayram, geniş bir hayran kitlesi kazandı. Aldığı ödüllerin arasına Altın Plak'ı da yazdıran sanatçının 250'ye yakın ödülü bulunuyor.

Edip Akbayram Hayatını Kaybetti Haber

Edip Akbayram Hayatını Kaybetti

Türk müziğinin usta ismi Edip Akbayram, tedavi gördüğü hastanede 75 yaşında hayatını kaybetti. Yataktan düşme sonucu iç kanama şüphesiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaklaşık iki aydır tedavi gören Akbayram, yapılan tıbbi müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. "Güzel Günler Göreceğiz", "Hasretinle Yandı Gönlüm" ve "Aldırma Gönül" gibi şarkılarıyla sevenlerinin gönlünde taht kuran Edip Akbayram, 29 Aralık 1950'de Gaziantep'te doğdu. Dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanan ve çocukluğu hastalıkla geçen Akbayram'ın müzikle ilişkisi küçük yaşlarda bir orkestra kurmasıyla başladı. Amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalışan Akbayram, lise döneminde ise arkadaşlarıyla beraber kurdukları orkestrada, Karacaoğlan ve Pir Sultan'ın deyişleri üzerine besteler yaparak müzikle bağlarını sağlamlaştırdı. İlk plağında yer alan "Kendim ettim kendim buldum" şarkısını lise yıllarında hayata geçiren Akbayram'ın grubunun adı ''Siyah Örümcekler''di. Müzik kariyerine Gaziantep'te başlayan ve bir süre orada devam eden Akbayram'ın ikinci durağı ve sahneye çıktığı şehir ise Adana oldu. Akbayram, 1968 yılında liseyi bitirmesinin ardından İstanbul'a giderek, doktor olma hayali için sınavlara girdi ve diş hekimliği bölümünü kazandı. Diş hekimliği bölümü ile müzik arasında seçim yapmak zorunda kalan Akbayram, müziği seçerek 1971 yılında Altın Mikrofon Yarışması'na katıldı. Usta sanatçı, yarışmada, Aşık Veysel'in şiirinden esinlenerek hayata geçirdiği ilk bestesi olan "Kükredi Çimenler" ile birinci oldu. Dostlar Orkestrası'nı 1974 yılında kuran Akbayram, Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu. "Kara Kuzu", "Deniz Üstü Köpürür" ve "Garip" adlı eserleri hafızalara kazınan, "Aldırma Gönül" ve "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı parçalarıyla satış rekorları kıran Akbayram, geniş bir hayran kitlesi kazandı. Aldığı ödüllerin arasına Altın Plak'ı da yazdıran sanatçının 250'ye yakın ödülü bulunuyor. 9 Ocak'ta tedavi altına alınmıştı İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ülkenin değerli sanatçılarından Edip Akbayram'ın, yaklaşık 2 aydır tedavi gördüğü Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen hayatını kaybettiğini bildirdi. Güner, "Sağlık ekiplerimiz tarafından kendisine en ileri düzeyde bakım ve tedavi uygulanmış olup, tüm çabalara rağmen maalesef kurtarılamamıştır. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı dilerim." ifadelerini kullandı. Yataktan düşme sonucu iç kanama şüphesiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 9 Ocak'ta tedavi altına alınan Edip Akbayram, 10 Ocak'ta ameliyat edilmişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.