Uygulamalarımız appstore googleplay

#Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu

gazeteci63.com - Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yangında 6 Kişi Hayatını Kaybetti Haber

Yangında 6 Kişi Hayatını Kaybetti

Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde kozmetik fabrikasında çıkan yangında 6 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi yaralandı. Mimar Sinan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi'nde parfüm imalatı da yapılan bir depoda bilinmeyen nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen çok sayıda itfaiye ekibinin müdahalesiyle yangın kontrol altına alındı. Ekiplerin çalışması sürüyor. Vali İlhami Aktaş, AA muhabirine, Dilovası'nda çıkan yangının söndürüldüğünü belirterek olayda 6 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Valilikten yapılan açıklamada da Mimar Sinan Mahallesi'ndeki bir kozmetik fabrikasında yangın çıktığı ihbarı üzerine bölgeye AFAD, emniyet, sağlık ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekiplerinin sevk edildiği ifade edildi. Açıklamada, itfaiyenin müdahalesi sonucu yangının söndürüldüğü, soğutma çalışmaları ve incelemelerin ise devam ettiği kaydedildi. Hayatını kaybeden 6 kişinin kimlikleri belirlendi Çıkan yangında 6 kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı kozmetik fabrikasında itfaiye, AFAD, polis ve sağlık ekipleri çalışma yürüttü. Olay yeri, ekiplerin rahat çalışabilmesi için demir bariyerlerle çevrelendi. Polis, fabrikanın bulunduğu sokağı araç ve yaya trafiğine kapattı. Hayatını kaybeden 6 kişinin cenazesi, ekiplerin çalışmasıyla çıkarıldı. İl Sağlık Müdürlüğüne ait ambulanslara konulan cenazeler, kimlik teşhisi ve otopsi için morga götürüldü. Yangında ölenlerin, Esma Dikan, Hanım Gülek (65), Şengül Yılmaz (55), Nisa Taşdemir (17), Tuğba Taşdemir (18) ve Cansu Esatoğlu (16) olduğu belirlendi. "Gidip kurtarmak istedim ama alev çok büyüktü" Olayın görgü tanıklarından Mehmet Düzgüner, gazetecilere, saat 09.00 sıralarında patlama sesi duyduğunu belirterek, aşağıya indiğinde yanan bir kişiyi hortumla su tutarak söndürdüğünü söyledi. Bu kişiyi kenara aldığı sırada fabrikadan bağırış sesleri geldiğini ifade eden Düzgüner, "Gidip kurtarmak istedim ama alev çok büyüktü. Giremedim ama itfaiyeyi aradık. Çaresiz halde insanların bağrışmasını duyduk." ifadesini kullandı. Düzgüner, çalışanların çoğunun kadın olduğunu, bu mahallede ikamet edip fabrikada çalışanların da bulunduğunu kaydetti. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kozmetik fabrikasında yangının meydana geldiği Mimar Sinan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi'ne gelerek Vali İlhami Aktaş'tan bilgi aldı. Memişoğlu, Aktaş ve beraberindeki AK Parti Kocaeli Milletvekili Sadettin Hülagü, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kaymakam Metin Kubilay, Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu ve diğer yetkililerle bir süre görüştü. Vali Aktaş, gazetecilere, Dilovası'nda bu sabah saat 09.00 sıralarında yangın meydana geldiğini belirterek, "Yangında maalesef 6 vatandaşımızı kaybettik. Bu olayda yine 1 vatandaşımızın durumu yanık sebebiyle ağır olmakla birlikte 4 yaralımız var. Hastalarımızın biri, Kocaeli Şehir Hastanesi'ndeki yanık ünitesinde tedavi altına alınacak. Diğer yaralılarımızın durumu, diğer yaralımıza göre nispeten iyi, onların da tedavisi devlet hastanesinde devam ediyor." dedi. Ekiplerin olayın ilk anından itibaren yangını söndürme, arama kurtarma, yaralıları çıkarma ve cenazelere ulaşma faaliyetlerini icra ettiğini ifade eden Aktaş, yangının çok kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldüğünü söyledi. "Cumhuriyet savcılarımızın koordinesinde emniyet müdürlüğümüz, itfaiye dairemiz ve AFAD yangının çıkış sebebiyle ilgili gerekli araştırma ve incelemeleri yapıyorlar." ifadesini kullanan Aktaş, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. Basın mensubunun "Ölenlerin kimlikleri belirlendi mi?" sorusu üzerine Aktaş, çalışmaların devam ettiğini, netleşince açıklama yapılacağını bildirdi. Çalışanların yaşlarının küçük olup olmadığının sorulmasına ilişkin Aktaş, yanık olduğu için şu anda ellerinde bilgi olmadığını ifade ederek, tespitinin yapılıp sonrasında bilgi verilmesi gerektiğini kaydetti. Aktaş, "İşletmede tam çalışan sayısı belli mi?" sorusuna, fabrikada çalışıp yangından sağ olarak kurtulanların olduğu yanıtını verdi. İş yerinin ruhsatının bulunduğunu belirten Aktaş, fabrikada sigortasız çalışan olup olmadığının sorulması üzerine şöyle konuştu: "Bununla ilgili Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızla da görüştük, talimatları verdi. Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürümüze de talimatımızı verdik, Çalışma Genel Müdürlüğümüzden de incelemeler yapılıyor. Olay çıkış sebebiyle, işletmenin durumuyla, idari işlemleriyle beraber her türlü araştırılacak ve gün yüzüne çıkarılacak. Kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın." Yangına ilişkin soruşturma başlatıldı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde kozmetik fabrikasında 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 1 kişinin yaralandığı yangınla ilgili Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatıldığını, bir Cumhuriyet başsavcıvekili, iki Cumhuriyet savcısı ve bilirkişi heyetinin görevlendirildiğini bildirdi. Tunç, Yargı Teşkilatı Toplantısı'na katılmak üzere geldiği Antalya'da, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nda Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde kozmetik fabrikasında çıkan yangına ilişkin bilgi verdi. Bakan Tunç, şunları kaydetti: "Yangınla ilgili Gebze Cumhuriyet Başsavcılığımızca adli soruşturma hızlı bir şekilde başlatıldı. Bir Cumhuriyet başsavcıvekili, iki Cumhuriyet savcısı ve bilirkişi heyeti görevlendirildi. Olayda 6 kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bir daha böyle acılar yaşamamamızı temenni ediyorum. Gerekli adli soruşturma tüm yönleriyle titizlikle devam edecektir. Bu konuda sorumluluğu bulunanlarla ilgili gerekli kararlar elbette verilecektir. Tekrar başımız sağ olsun." 3 şüpheli gözaltına alında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca yangınla ilgili başlatılan soruşturmada, bir Cumhuriyet başsavcıvekili ve iki Cumhuriyet savcısı ile bilirkişi heyetinin görevlendirildiğini belirtti. Bakan Tunç, "Soruşturma kapsamında 3 şüpheli hakkında gözaltı talimatı verilmiştir. Adli soruşturma tüm yönleriyle ve titizlikle devam edecektir." ifadelerini kullandı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca, kozmetik fabrikasında çıkan yangınla ilgili başlatılan soruşturmada haklarında gözaltı kararı verilen 3 şüphelinin yakalanması için İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan çalışma sonucu, aralarında iş yeri sahibi ve vardiya amirlerinin de bulunduğu 3 zanlı, Kocaeli ve Yalova'da düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Zanlılar, işlemleri için emniyete götürüldü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının NSosyal hesabından yapılan açıklamada, yangında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet ve yaralı vatandaşlara acil şifa dilendi. "Söz konusu olayla ilgili olarak Bakanlığımız tarafından iki başmüfettiş ve bir müfettiş görevlendirilmiş olup süreç tüm yönleriyle titizlikle takip edilmektedir." ifadelerine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Ayrıca olayla ilgili olarak SGK ile Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü personeli hakkında soruşturma başlatılmış olup soruşturmanın selameti açısından SGK Kocaeli İl Müdürü, SGK Kocaeli İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER'den Sorumlu Şube Müdürü ve bir personel açığa alınmıştır. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına, sürecin her aşaması dikkatle takip edilmekte ve gerekli tüm adımlar atılmaktadır." Bilirkişi heyeti inceleme yaptı Yangının çıktığı fabrikada itfaiye, AFAD, polis ve sağlık ekipleri çalışma yürüttü. Olay mahalli, ekiplerin çalışmasını rahat yürütebilmesi için demir bariyerlerle çevrelendi. Polis ekipleri, fabrikanın bulunduğu sokağı araç ve yaya trafiğine kapattı. Soğutma çalışmalarının tamamlanmasının ardından da aralarında makine mühendisi, elektrik mühendisi ve yangın uzmanından oluşan 4 kişilik bilirkişi heyeti, fabrikada inceleme yaptı. Öte yandan, fabrikanın ön cephesinden düşen sacların zarar verdiği 2 araç, çekici yardımıyla bölgeden kaldırıldı. İtfaiye ekipleri de fabrika çatısı ve cephesinde tehlike oluşturan sacları söküyor. Hayatını kaybedenlerin otopsi işlemleri tamamlandı Çıkan yangında hayatını kaybedenlerin cenazeleri İstanbul Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Polis ekipleri Adli Tıp Kurumu önünde geniş güvenlik önlemleri alırken, ölenlerin yakınları da kurumun dışarısında otopsinin tamamlanmasını bekledi. Otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından 6 kişinin cenazesi defin işlemleri için tekrar Kocaeli'ne götürüldü. TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki bir fabrikada çıkan yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum." ifadelerini kullandı. 2 mülkiye müfettişi görevlendirildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, yangında 6 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 5 kişinin ise yaralandığını belirtti. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Yerlikaya, "Yangında vefat eden vatandaşlarımızın ailelerine, yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletiyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yangın ile ilgili 2 mülkiye müfettişimiz görevlendirilmiştir." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Yaşanan elim hadiseyle ilgili idari ve adli soruşturmalar derhal başlatılmıştır" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, kozmetik fabrikasında çıkan yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileğinde bulundu. Cevdet Yılmaz, "Yaşanan elim hadiseyle ilgili idari ve adli soruşturmalar derhal başlatılmıştır." bilgisini paylaştı. İletişim Başkanı Duran: "Milletimizin başı sağ olsun" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki bir kozmetik fabrikasında çıkan yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabrıcemil diliyorum. Bu elim olayda yaralanan kardeşimize acil şifalar niyaz ediyorum. Milletimizin başı sağ olsun." Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan: "Süreci yakından takip ediyoruz" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen Öz Sağlık-İş Sendikasının 4. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. Toplantıda konuşan Işıkhan, Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki fabrikada meydana gelen yangın nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını belirterek, "Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kıymetli ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Yaralı kardeşlerimize ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yaşanan elim olay nedeniyle bakanlığımız başmüfettiş görevlendirmiştir. Süreci yakından takip ediyoruz." ifadelerini kullandı. "Türkiye'de 2 milyon 429 bin 527 sendika üyesi işçi bulunuyor" Öz Sağlık-İş Sendikasının 4. Olağan Genel Kurulu'na katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Işıkhan, sendikanın kurulduğu günden bu yana çalışma hayatında önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Işıkhan, Türkiye'de 2 milyon 429 bin 527 sendika üyesi işçi bulunduğunu, bu üyelerin yüzde 9,2'sini temsil eden Öz Sağlık-İş Sendikası'nın, 2025 temmuz ayı istatistiklerine göre 224 bin 289 üyesiyle ülke genelinde en fazla üyeye sahip üçüncü sendika olduğu bilgilerini paylaştı. Sağlık ve sosyal hizmetler iş kolunda ise 788 bin 228 işçinin çalıştığını ve bunların 267 bin 262'sinin sendika üyesi olduğunu belirten Işıkhan, 2025 itibarıyla bu iş kolundaki sendikalaşma oranının yüzde 33,91'e ulaştığını kaydetti. Işıkhan, ülke genelinde bu hizmet kolunda 55 bin 578 iş yeri bulunduğunu, bunların 4 bin 928'inin sendikalı olduğunu bildirdi. Sendikanın, 2024'te 44 bin 470 işçiyi kapsayan 33 yetki belgesine sahipken, 2025 itibarıyla 1609 işçiyi kapsayan, 7 yetki başvurusunda bulunduğuna işaret eden Işıkhan, bu verilerin, sendikanın örgütlü gücünü büyütmek ve çalışanların haklarını korumak için kararlılıkla sürdürdüğü mücadelenin en somut göstergesi olduğunu dile getirdi. "Çalışma hayatını daha adil, şeffaf ve kapsayıcı hale getirmek için el birliğiyle ilerliyoruz" Son dönemde, sosyal tarafların katılımıyla yapılan Üçlü Danışma Kurulları ve Çalışma Meclisi toplantılarında, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerinin detaylı şekilde ele alındığını aktaran Işıkhan, bu yapıcı diyalogların, çalışma hayatının tüm paydaşları için daha sağlam ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeye imkan sağladığını söyledi. Teknolojinin sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirdiklerini bildiren Işıkhan, şöyle konuştu: "Sendikal işlemlerin hızla ve şeffaf biçimde yürütülmesi için geliştirdiğimiz Sendika Bilgi Sistemi (SBS), dijital çağın gereklerine uygun, çağdaş bir platform olarak hizmete girmiştir. Sendikal örgütlenmenin temel unsurlarından biri olan işkollarının kapsamı da uluslararası standartlara uyumlu şekilde güncellenmiştir. 2 Ağustos 2025 tarihinde yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği değişikliğiyle birlikte Yönetmeliğin uluslararası normlarda yaşanan değişikliklere uyumlaştırılması sağlanmıştır. Sosyal adaletin güçlendirilmesi, gelir dağılımında eşitliğin artırılması ve istihdam kalitesinin yükseltilmesi hükümetimizin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır. Asgari ücrette ve gelir vergisi uygulamalarında yapılan iyileştirmelerle çalışanlarımızın refahını artırırken, kayıt dışı istihdamla mücadelede teknolojik altyapılarımızı güçlendirmekteyiz. Mesleki eğitim ve kadın istihdamını destekleyen projelerle iş gücü piyasasını daha kapsayıcı ve kaliteli hale getirmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Hep birlikte, çalışma hayatını daha adil, daha şeffaf ve daha kapsayıcı hale getirmek için el birliğiyle ilerliyoruz. Sizlerin bu mücadeledeki fedakarlıkları ve katkıları, ülkemizin güçlü ve huzurlu yarınlarına ulaşmasında büyük önem taşımaktadır." Işıkhan, sendikal örgütlenmenin güçlenmesi için verilen emeğin, tüm çalışma hayatı için büyük bir kazanım olduğunu dile getirerek, bu birlik ve dayanışma ruhuyla, çalışma hayatında daha adil ve güçlü bir geleceği hep birlikte oluşturacaklarına yürekten inandığını söyledi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Vedat Işıkhan, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde bir fabrikada meydana gelen yangın ile ilgili olay yerinde incelemelerde bulunacaktır." ifadesi kullanıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan incelemede bulundu Bakan Işıkhan, yangının çıktığı fabrikanın bulunduğu Mimar Sinan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi'ne gelerek Vali İlhami Aktaş'tan bilgi aldı. Işıkhan, Vali Aktaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli milletvekilleri Sadettin Hülagü, Cemil Yaman ve Veysal Tipioğlu, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Kaymakam Metin Kubilay, Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, AK Parti İl Başkanı Şahin Talus ve MHP İl Başkanı Tuncay Batı ile bölgede incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından gazetecilere açıklama yapan Işıkhan, olayın derin üzüntüsü içerisinde olduklarını dile getirdi. "Patlamada 6 emekçi kardeşimiz hayatını kaybetmiş, 7 kardeşimiz de yaralanmıştır." diyen Işıkhan, ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralılara da acil şifalar diledi. Işıkhan, Bakanlık olarak ilk andan itibaren süreci yakından takip ettiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Bakanlığımız ve Sosyal Güvenlik Kurumumuz, başmüfettişlerimiz ve müfettişlerimiz olay yerine hemen hızlı şekilde intikal etmiştir. Olayın nedeni, sorumluları ve ihmali konusunda titizlikle inceleme yapıyoruz. Sayın Başsavcılığımızın koordinatörlüğünde başmüfettişlerimiz ve müfettişlerimiz gerekli incelemeleri, gözetlemelerini, raporlarını tutmaya başladılar. İnceleme ve adli süreç neticesinde kusuru ve ihmali olanların hesap vermesi için de Bakanlık olarak da ben de takipçisi olacağız." Sağlık Bakanlığı ile koordine ederek yaralıların durumuna müdahale etmeye gayret göstereceklerini anlatan Işıkhan, "Buradaki gerekli denetimler teftişler tamamlandıktan sonra da kimin ihmali kusuru varsa bu konuda gerekli müdahaleyi yapacağımızı özellikle kamuoyuna ifade etmek istiyorum." dedi. Işıkhan, AFAD ve itfaiye ekiplerin olaya zamanında müdahale ettiğine değinerek, olayda 6 emekçinin hayatını kaybetmesi nedeniyle büyük bir üzüntü içerisinde olduklarını yineledi. Bir basın mensubun "İşletmede kayıt dışı çalıştırılanlar olduğu yönünde iddialar var, bu konuda neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Işıkhan, şunları söyledi: "Sizin gibi diğer basın mensubu arkadaşlarımızın da soruları, iddiaları olabilir. Gelen tüm bu iddiaları biz kaydediyoruz. Müfettişlerimiz, baş müfettişlerimiz büyük bir titizlikle olayın üzerine gidiyorlar. Kimin ihmali, kusuru varsa adalet önünde hesap vermesi için gerekli süreci başlattık. Olayın nedeni ve sorumluları hakkında da gerekli incelemelerin yapılması için de başmüfettişimize görev ve talimat verdim. Burada Başsavcılığımız aracılığıyla da bu işi koordineli şekilde sürdüreceğiz." Bakan Göktaş: "Psikososyal destek ekiplerimizle ailelerimizin yanındayız" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde bir depoda meydana gelen yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Psikososyal destek ekiplerimizle ailelerimizin ve etkilenen vatandaşlarımızın yanındayız."

Altılı Aşı Uygulaması Başladı Haber

Altılı Aşı Uygulaması Başladı

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Bugün aşılar sayesinde insanlık bulaşıcı hastalıklarla çok daha rahat mücadele ediyor. Yaşam sürelerimiz arttı." dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Bugün aşılar sayesinde insanlık bulaşıcı hastalıklarla çok daha rahat mücadele ediyor. Yaşam sürelerimiz arttı. Bugün etrafımızda çocuk felci, difteri görmememizin, çiçek hastalığının dünyada artık olmamasının en önemli sebebi aşılar." dedi. Bakan Memişoğlu, Çankaya Çayyolu Eğitim Aile Sağlığı Merkezinde altı bileşenli karma aşının ilk uygulaması dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Geçen hafta Sağlıklı Hayat Akademisi programını başlattıklarını anımsatan Memişoğlu, insanların nasıl besleneceklerini, egzersizlerini ve sağlıklı kalmanın yollarını bu program sayesinde öğrenebileceklerini aktardı. Memişoğlu, gençlere sağlıklı hayat merkezlerine başvurmaları çağrısı yaparak, "Gençler lütfen, sağlıklı hayat merkezlerini ziyaret etsinler. Orada onlara koşu bandından, egzersiz salonlarına, beslenme, diyet uzmanlarından, psikologlara kadar her türlü desteği veriyoruz. Gençlerden özellikle istirhamım Sağlıklı Hayat Merkezlerini ziyaret etmeleridir." diye konuştu. "Altı hastalığa karşı tek bir aşı uygulanacak" Bakan Memişoğlu, "difteri", "boğmaca", "tetanos", "çocuk felci" ve "hemofilus influenza tip B"ye karşı koruma sağlayan beşli karma aşıya "Hepatit B" aşısının da eklediğini belirterek, şöyle devam etti: "Böylece karma aşımız, danışma kurulumuzun önerisi doğrultusunda altı hastalığı koruyacak şekilde programa dahil edildi. Özellikle aşı ile ilgili insanlarımıza şunu ifade etmek istiyorum. Bugün aşılar sayesinde insanlık bulaşıcı hastalıklarla çok daha rahat mücadele ediyor. Yaşam sürelerimiz arttı. Bugün etrafımızda çocuk felci, difteri görmememizin, çiçek hastalığının dünyada artık olmamasının en önemli sebebi aşılar. Nasıl diyet yapıyorsak, beslenmemize dikkat ediyorsak, koruyuculuğu ön planda tutuyorsak aşılar da bizi bulaşıcı, salgın hastalıklardan koruyan en önemli silahlarımız. Aşılar, çocuklarımızın hastalanmamasını, bulaşıcı hastalıktan etkilenmemesini sağlıyor. Onun için toplumumuzun özellikle aşı programlarına uymalarını, hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın önerileri doğrultusunda hareket etmelerini bekliyoruz. Sağlık her şeydir. İnsanın mutluluğunun en önemli kaynağı sağlıktır. Sağlığımızı kaybetmeden, sağlığımızı korumayı bilmemiz lazım." "Hastalık değil Sağlık Bakanlığıyız" Türkiye'nin tedavi hizmetleri konusunda dünyaya örnek olabilecek bir hizmet verdiğini vurgulayan Memişoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Özellikle son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye sağlık hizmetleri konusunda dünyaya örnek olabilen bir ülke. Bizim sağlığımızı koruyacak şekilde artık toplumsal olarak da bu işin üstesinden gelmemiz lazım. Sadece sağlıkçılar değil, tüm toplumun sağlıklı kalması için destek vermesi ve çaba harcaması gerekir. Maalesef hala üç insanımızdan biri sigara kullanıyor. Dört insanımızdan birisi de aşırı kilolu. Bunlar hepsi bir süre sonra hastalık olarak, sağlıksızlık olarak bize dönüyor. O nedenle sağlığımızın değerini bilelim. Biz, hastalık bakanlığı değiliz, Sağlık Bakanlığız. Öncelikle insanlarımızın sağlıklı kalmasını ve kendilerini korumasını istiyoruz. Aşı da bunların en önemlisi. Bebeklerimize aşılarının zamanında yaptırılmasını, aşı programlarına uyulmasını istiyoruz." Bakan Memişoğlu'nun konuşmasının ardından altı bileşenli karma aşının uygulamasına geçildi. Aşı yapılan bebeklerle ilgilenen Memişoğlu, aileleriyle de bir süre sohbet etti. Memişoğlu, Sivasspor ile Fenerbahçe arasındaki futbol müsabakası öncesinde futbolcuların sahaya "Doğal olan normal doğum" yazılı pankartla çıkmalarının anımsatılması üzerine, "Futbol maçlarına sadece erkekler mi geliyor?" karşılığını verdi.

Sağlık Bakanı Şanlıurfa'da Konuştu Haber

Sağlık Bakanı Şanlıurfa'da Konuştu

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Komşumuzun 61 yıllık esaret rejiminden kurtulup özgürlüğüne kavuşmasından çok memnunuz. Onlara her türlü sağlık hizmeti için desteğimiz olacaktır. Bugün Suriyeli komşularımıza Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ensar olarak yardım ettik, etmeye de devam edeceğiz. Sağlık hizmetleri konusunda yeniden yapılanmalarına her zaman destek vereceğiz." dedi. Bakan Memişoğlu, kentteki temasları kapsamında Şanlıurfa Valiliğini ziyaret etti. Vali Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ve ilgililerce karşılanan Bakan Memişoğlu, Şeref Defteri'ni imzaladı. Vali Şıldak ile basına kapalı görüşen Memişoğlu, daha sonra AK Parti Şanlıurfa İl Başkanlığına, ardından UMKE Lojistik Merkezi'ne geçti. Lojistik merkezindeki araçlar ve çalışmalar hakkında bilgi alan Memişoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, "peygamberler şehri" Şanlıurfa'da bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Sağlık hizmetlerinin kalitesini yerinde incelemek, vatandaşların ve sağlık çalışanlarının taleplerini dinlemek için Şanlıurfa'ya geldiğini aktaran Memişoğlu, kentte 21 bin 437 sağlık çalışanıyla hizmeti en iyi şekilde vermeye çalıştıklarını söyledi. "2025 sonu itibarıyla Şanlıurfa'mızı şehir hastanesine kavuşturacağız" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 2002'den bu yana sağlıkta dönüşüm ile Türkiye'nin dünyaya örnek bir ülke olduğunu vurgulayan Memişoğlu, "Ama biz şimdi yeniden koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modeliyle 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı' programını başlattık. Bunun kapsamında da Şanlıurfa'mızı sağlık hizmetlerini en iyi şekilde sunmak için hem yatırımlarımızla hem insan gücümüzle desteklemeye çalışıyoruz. Bugün sağlık olarak Türkiye'de birçok yatırım yaptık. Aynı şekilde Şanlıurfa'da da birçok yatırım yaptık. En önemli yatırımımız şu anda inşaatı yüzde 80 bandına yaklaşmış 1700 yataklı şehir hastanemiz. Şehir hastanemizin inşaatı süratle devam ediyor. İnşallah 2025 sonu itibarıyla Şanlıurfa'mızı şehir hastanesine kavuşturacağız. 2026 başından itibaren de vatandaşlarımıza hizmete başlayacak." dedi. Şanlıurfa'da 22 yılda sağlık alanında 126 projeyi hayata geçirdiklerini, bugün ise 11 projenin devam ettiğini anlatan Bakan Memişoğlu, kentte 13 devlet hastanesi, 1 üniversite hastanesi, 2 ağız ve diş sağlığı hastanesi, 2 diş ağız ve diş sağlığı merkezi ile 6 özel hastanenin bulunduğunu söyledi. Kentteki temasları kapsamında UMKE deposunu da ziyaret ettiklerini hatırlatan Memişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "UMKE deposu gerçekten bütün afetlerde, acil durumlarda her türlü sağlık hizmeti sunabilecek. Burada depolamasından laboratuvarına kadar, anestezi cihazından röntgen cihazına kadar her şeyin hazır halde olduğu, özel acil durumlarda müdahale edip hastane ve sağlık hizmetini sunabilecek ekiplerimiz mevcut. Onlara teşekkür ediyorum. UMKE, bugün Suriye'deydi biliyorsunuz. Sağlık hizmetleri anlamında AFAD'ımızla beraberdiler. Komşumuzun 61 yıllık esaret rejiminden kurtulup özgürlüğüne kavuşmasından çok memnunuz. Onlara her türlü sağlık hizmeti için desteğimiz olacaktır. Bugün Suriyeli komşularımıza Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ensar olarak yardım ettik, etmeye de devam edeceğiz. Sağlık hizmetleri konusunda yeniden yapılanmalarına her zaman destek vereceğiz. O nedenle de bunu hiçbir zaman görev gibi değil, inancımız gereği yapıyoruz, onun için de her zaman yapmaya devam edeceğiz. Şanlıurfa'yı sağlık üssü yapacağız bu bölgenin, çok daha iyi yerlere getireceğiz." "Aile hekimlerimizi seviyoruz, onların da çok başarılı olmasını istiyoruz" Bakan Memişoğlu, gazetecilerin aile hekimlerine yönelik düzenlemeye ilişkin sorusu üzerine, aile hekimlerinin sağlık sisteminin en önemli unsurları olduklarını belirtti. 22 bin aile hekiminin gece gündüz çalışarak hastaların sağlığını korumaya ve onlara en iyi sağlık hizmetini sunmaya gayret ettiğini dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti: "Son 1 ayda yaklaşık 5 milyon üzerinde insanımızı taradılar ve onlara koruyucu sağlık hizmeti sundular. Yapan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Çalışan aile hekimlerinin, iyi hekimlik yapan herkesin arkasındayız. Bu konuda çalışan arkadaşlarımıza, çoğunluğu olan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bugün birçok dezenformasyon oluyor aile hekimiyle ilgili. Aile hekimlerinin kendi nüfusunu, sağlıkla ilgili bütün işlemleri gördüklerini görüyoruz. Birçok başarılı taramalar yaptılar, onlara teşekkür ediyorum. Birçok yanlış ifadeler söyleniyor ama biz hiçbir aile hekiminin ilaç yazmasını engellemiyoruz. Onların hastalarının hastaneye gittiği zaman maaşlarını da kesmiyoruz. Onlara ekstra ilave ücret veriyoruz. Kendi nüfusunun sağlığıyla ilgili koruyucu hekimliği iyi yapan arkadaşlarımız bunun karşılığını da görüyorlar. Herkes şunu söyledi, 'Maaş kesilecek.' diye. Şu anda aile hekimlerimizin yüzde 80'i, bundan önceki mevzuatla aldıkları, ellerine geçen ücretin yaklaşık yüzde 20 fazlasını kazandı. İyi çalışanın peşindeyiz, iyi çalışanın arkasındayız. Hep iyi hekimliğin taraftarıyız. Biz aile hekimlerimizi seviyoruz, onların da çok başarılı olmasını istiyoruz. Son bir ay şunu göstermiştir ki çoğu aile hekimimiz, hastalarına sahip çıkmışlar ve gereğini yapmışlar. Onlara da sizin huzurunuzda teşekkür ediyorum."

M Çiçeği Virüsü Hastamız Yok Haber

M Çiçeği Virüsü Hastamız Yok

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, M çiçeği (mpox) virüsüne ilişkin alarm halinde olduklarını belirterek, "Şu ana kadar tanısı konulmuş bir hastamız yok. İnşallah da olmaz ama olursa da üstesinden geleceğimizi bilmenizi istiyorum." dedi. Memişoğlu, AFAD Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen İl Değerlendirme Toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023 depremlerinde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa diledi. Depremin üzerinden yaklaşık 1,5 yıl geçtiğini ve Hatay'ın yeniden Türkiye'nin en iyi ve kaliteli şehri olmaya başladığını belirten Memişoğlu, şöyle konuştu: "Tabii ki bazı eksikler var ama çok kısa zamanda bunların da üstesinden gelineceğini görüyorum. Esasında yeni bir Hatay, yeniden bir Hatay yapıyor arkadaşlarımız, milletimiz, devletimiz. Onun için hayranlıkla ve buradaki arkadaşlara her türlü desteği vererek biz de onlara hizmet etmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin gücünü görmek isteyenlere, Hatay'ı bir ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Onun için bu milletin, devletin gücünü gerçekten zorda olduğu zaman nasıl gösterdiğini tarih de göstermiş, bugün de göstermiş. Onun için herkese başta Sayın Cumhurbaşkanı'mıza minnetlerimi, şükranlarımı arz ederim." Memişoğlu, kentte 6 hastane yapıldığını, yapılmaya da devam edildiğini vurgulayarak, "İnşallah çok kısa zamanda da buradaki şehir hastanesinin ihalesini yapmış olacağız. Bizler, sağlıkçılar hem tedavi hizmetlerini hem de özellikle koruyucu ve hastalanmadan sağlığımızı korumayı amaç edinmiş durumdayız. Onun için burada sağlıklı hayat merkezi ve aile sağlığı merkezleriyle ilgili ciddi bir çalışma yapacağız, onları da milletimizin hizmetine sunacağız." diye konuştu. M çiçeği (mpox) virüsü Sağlık Bakanı Memişoğlu, M çiçeği (mpox) hastalığına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle son zamanlarda gündeme gelen bu maymun çiçeğiyle ilgili de herkes bir beklenti içinde. Herkes her gün her dakika bir haber içinde ama biz nasıl Kovid-19'da sağlık sistemimizin ve çalışanlarımızın başarısını test ettiysek, emin olun her türlü salgında, hastalıkta, sağlıkla ilgili sorunu çözebilecek hem insan gücüne hem sağlık altyapısına sahibiz. Biz insanların panikle, korkuyla değil, önden tedbir ve planlamayla, hazırlıkla bu tür salgınların üstesinden geleceğine inanıyoruz. Daha salgın gelmeden veya belli bölgede endemikken insanlarımızın korkmasını istemiyoruz. Özellikle toplumumuz da bizlerin, yani resmi makamların söylediklerine itibar etmeliler. Her türlü hazırlığı yaptığımızı, maymun çiçeği de olsa başka salgınlar da olsa bunların üstesinden gelebileceğimizi bilmelerini istiyorum." Kişisel temizliğin önemine vurgu yapan Memişoğlu, şunları kaydetti: "En önemli şey, her türlü salgında esasen kişisel tedbir, temizlik, hijyen. Aynı zamanda bizler de hem hudut kapılarımızda hem içeride her türlü testi yapabilecek, gerektiği zaman aşısını yapabilecek insan gücüne ve sisteme sahibiz. Onun için tedirgin olmalarını, korkmalarını, paniklemelerini istemiyoruz. Emin olun biz her gün, her saniye bununla ilgili alarm halindeyiz ancak şu ana kadar tanısı konulmuş bir hastamız yok. İnşallah da olmaz ama olursa da üstesinden geleceğimizi bilmenizi istiyorum." Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.

M Çiçeği Hastalığı Türkiye’de Yok Haber

M Çiçeği Hastalığı Türkiye’de Yok

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "M çiçeği hastalığı şu anda ülkemizde yok, görülmedi. Bu konuda hastane acillerimize gelip, 'Ben M çiçeği mi oldum?' diye soran, şüphe eden insanlarımız oluyor." dedi. Bakan Memişoğlu, Anadolu Yayıncılar Federasyonunun "Anadolu Sohbetleri" etkinliğinde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi, soruları yanıtladı. M çiçeği (MPox) hastalığına ilişkin soru üzerine, bunun Afrika ve özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde 20-30 senedir görülen bir hastalık olduğuna işaret eden Memişoğlu, DSÖ'nün, daha önce, Temmuz 2022'de M çiçeğiyle ilgili "küresel acil durum" ilan ettiğini ve Mayıs 2023'te bu acil durumun sona erdirildiğini anımsattı. Hastalığın mutasyona uğraması, söz konusu bölgelerde vaka sayılarının artması sonucu yeniden "uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu" ilan edildiğini aktaran Memişoğlu, bunun endemik, yayılabilir bir hastalığa karşı ülkelere önlem almaları, hazırlık yapmaları tavsiyesi anlamına geldiğini anlattı. M çiçeğinin yakın ve uzun süreli temasla bulaştığını hatırlatan Memişoğlu, hastalığa karşı gerekli hazırlıkları yaptıklarını, bu konuda Bilim Kurulu'nun toplandığını ve bilim insanlarının önerileri doğrultusunda M çiçeğine karşı yapılması gerekenler, izolasyon ve izlenme süreçlerinin yer aldığı rehberin güncellendiğini anımsattı. "Toplumun korkmasını gerektirecek bir durum yok" Bakan Memişoğlu, bunlar haricinde de hazırlıklarının bulunduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aşısından testine kadar neler yapılacağı konusunda bakanlık olarak alarmdayız. Ama bu toplumun korkmasını, tedirgin olmasını gerektirecek bir durum değil. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Sağlık sistemi olarak, sağlık altyapımız, insan gücümüzle her duruma hazırlıklıyız. Bu, Kovid-19 salgınında da deprem sürecinde de kendini test etti, dünyanın örnek sağlık hizmeti sunan bir ülkesiyiz. Birinci, ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarımız bu konuda hazırlıklı. Korkuya ve paniğe gerek olmadığını, sürecin tedbir ve planlamalarla, yakın takiple, şu andaki pozisyonumuzla devam edeceğini düşünüyoruz. Bilim insanlarından aldığımız bilgiler doğrultusunda, hastalık yakın temasla bulaştığı, solunum yoluyla bulaşmayan bir virüs olduğu için Kovid-19 gibi bir salgına sebebiyet vermeyeceği, olsa dahi pandeminin oluşmayacağı konusunda bir kanaat var. Tek tük görülebilir ama bu bir salgın olmaz. Şu anda ekstra bir tedbire ihtiyacımız olmadığını ifade etmek istiyorum." "M çiçeği hastalığı şu anda ülkemizde yok" M çiçeğinin çiçek hastalığıyla aynı soydan gelen bir virüs olduğunu, tedavilerinin birbirine benzediğini, çiçek hastalığının dünyada "eradike" edilmesi (hastalığın dünya genelinde kalıcı olarak sona ermesi) nedeniyle Türkiye'de 1980'den sonra çiçek aşısının yapılmadığını anlatan Memişoğlu, çiçek aşısının M çiçeğinin yeni varyantlarına karşı ne kadar koruyucu olduğu noktasında bilim insanlarının çalıştığını ifade etti. Bakan Memişoğlu, "M çiçeği hastalığı şu anda ülkemizde yok, görülmedi. Bu konuda hastane acillerimize gelip, 'Ben M çiçeği mi oldum?' diye soran, şüphe eden insanlarımız oluyor. Ama şunu bilin, biz testlerini yapıyoruz, kliniğe bakıyoruz ve bu hastalıkla ilgili şu ana kadar herhangi bir tanı hem test hem muayene anlamında konulmadı. Eğer böyle bir tanı konulursa da bunu hemen bildireceğiz, izolasyon da dahil gereğini yapacağız. Ancak insanlar paniklemesinler, emin olun bu konuda sağlıkçılar olarak her türlü tedbiri almış durumdayız. İnşallah ülkemize gelmez ama gelirse de gereğini yaparız, bu konuda insanların rahat olmasını istiyorum." diye konuştu. "Şu an için ekstra önlem düşünmüyoruz" Sosyal medyada Afrika'dan eğitim için Türkiye'ye gelen öğrencilerle ilgili bazı olumsuz paylaşımlar yapıldığı, bu öğrencilere yönelik bir tedbirin söz konusu olup olmayacağı sorusu üzerine Memişoğlu, "Şu anda böyle bir tedbir söz konusu değil, Afrikalı öğrencilere veya Afrikalılara ayrımcılıkla ilgili bir şey yapmayacağız. Ancak tabii ki virüsün, hastalığın seyrine göre politikalarımızı değiştirebiliriz ama şu an için böyle bir tedbire ihtiyaç duyulmuyor." dedi. Kovid-19'da da benzer durumların yaşandığını, Türkiye'de ilk vakanın Çin'den gelen birinde görüleceği düşünülürken, Avrupa'dan gelen birinde çıktığını anımsatan Memişoğlu, herkesin her yere seyahat ettiği bir dönemde, hastalığın nereden geleceğinin çok hesap edilemeyebileceğini vurguladı. Bakan Memişoğlu, "Hastalığın bazı bölgelerdeki insidansı (görülme sıklığı) fazla olabilir, ona göre de önlemimizi alacağız ama şu an için ekstra bir önlem düşünmüyoruz. Ama hep söylüyorum, bu tür hastalıkları sağlıkta yakın takip etmeniz gerekir. Anlık, saatlik, günlük değişimler olabilir çünkü virüs kendini değiştiren bir mikroorganizma." ifadelerini kullandı. PCR testlerine ilişkin soru üzerine Memişoğlu, "Hastalığa ilişkin 2022'deki suşlar elimizde var. Bunlarla ilgili PCR yapabiliriz, test yapabilecek kabiliyetimiz de var. Eğer yeni suş eğer olursa, onları da izole edip, çok kısa zamanda test kiti yapabilecek, üretebilecek kabiliyetimiz var. Bunu herkese özellikle ifade etmek istiyorum. Kovid-19'a yönelik dünyada aşı üretebilen 7 ülkeden biriyiz. Kovid-19 aşısını kısa sürede üretebilen bir ülkenin her türlü aşıyı da üretebilme kabiliyeti var." yanıtını verdi. Bağışıklamaya yönelik tüm aşıların Türkiye'de üretilmesiyle ilgili bir çalışmalarının bulunduğuna dikkati çeken Memişoğlu, "Endemik olan bir hastalığın aşısının tedarikiyle ilgili şu anda özel bir çaba harcamıyoruz ama gerektiğinde bu aşıyı hem tedarik edebilecek hem de üretebilecek donanımımız da insan gücümüz de var. İnsanlar bu konuda tedirgin olmasınlar." açıklamasında bulundu. "Özellikle gümrüklerimizde hassasiyet söz konusu" Bakan Memişoğlu, "M çiçeği hastalığına ilişkin yurt dışından uçuşlarla ilgili havalimanlarında olası riskler, alınacak tedbirlerle ilgili bir çalışma yürütüldü mü? bu konuda istişareler yapıldı mı?" şeklinde soru üzerine, böyle bir çalışmanın gerçekleştirildiğini bildirdi. M çiçeği rehberinin sınır kapılarındaki görevlilerin hassasiyetinin artırılması açısından da önem taşıdığını vurgulayan Memişoğlu, hastalığın ilk 4-5 gün hiçbir belirti vermeyebildiğini ama o esnada bulaşabildiğini de aktardı. Bakan Memişoğlu, şöyle konuştu: "En azından ciltteki lezyonları tespit edebilecek, bu tür girişleri kontrol edebilecek insanlara hastalığa karşı daha hassas olmaları için bildirimde bulunduk. Özellikle gümrüklerimizde bu konuda bir hassasiyet söz konusu. Ancak şu an için özel bir önlem veya kısıtlamaya gidilmeyecek. Ama tabii ki özellikle giriş kapılarındaki görevlilerin bu konuda daha hassas, dikkatli olmasına ilişkin bir çalışma yapıldı. Yani şu anda hiçbir önlem almamış değiliz, gereken bütün önlemleri aldık ama kısıtlamaya gitmedik. Arada fark var." Hastalık semptom vermediğinde tespit edilmesinin zor olduğunu, hatta ilk 2-3 gün testlerin bile pozitif çıkmayabileceğini anlatan Memişoğlu, bu nedenle Türkiye'de gelecekte görülmesi söz konusu olursa, bunun "zafiyet" olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizdi. Sağlık sistemine başvurma oranları Hekime başvurma oranlarına ilişkin soruya karşılık Memişoğlu, Türkiye'de 2002'de bir kişinin senede ortalama iki kez sağlık sistemine başvurduğunu, bunun esasında insanların sağlığa ulaşamadığını gösterdiğini dile getirdi. OECD'de bu oranın 6, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 5,8 olduğunu aktaran Memişoğlu, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın özellikle insanların sağlık sistemine ulaşabilirliğini sağlamak hedefiyle oluşturulduğunu vurguladı. Bakan Memişoğlu, "Şu anda OECD ve Avrupa Birliği ortalaması aynı ama biz bu oranı 11,2'ye çıkarttık. Yani Avrupa Birliği veya OECD'nin ortalamasının iki katı neredeyse sağlıkçıya ulaştırabilir hale geldik. Yani esasında çok fazla miktarda ve çok kolaylaştı sağlığa ulaşmak, sağlıkçıya ulaşmak." ifadesini kullandı. Buna karşılık, ortalama başvuru oranlarının büyük bölümünün eğitim-araştırma hastanelerine yapıldığını, karaciğer, kalp nakli yapan hastaneye sadece "Neyim var?" diye başvuran kişilerin de bulunduğunu anlatan Memişoğlu, şöyle devam etti: "Sağlık sistemimizin birinci, ikinci ve üçüncü basamağı var ama toplum olarak, vatandaş olarak alışkanlığımız daha çok üçüncü basamağı kullanmak. Bunu artık değiştirmemiz lazım. Bu sayıyı sadece sağlık sistemine çok ulaşılabildiği açısından düşünmemiz lazım, bu bir alışkanlık, sistemsel bir düzenleme gerektirir aynı zamanda toplumsal bir bilinç de gerektirir. Türkiye'de aile hekimliği 2010'dan beri tam manasıyla hizmet veriyor ama aile hekimliği daha çok reçete yazdırma veya çocuklarımızı, hamilelerimizi takip ettirmek için kullanılıyor. Halbuki aile hekimliği esasında birinci basamak tedavinin de yapıldığı, herkesin danışabileceği, sağlıkla ilgili yönlendirileceği yerdir." Aile hekimlerinin koruyucu sağlık uygulamaları da yürüttüğünü belirten Memişoğlu, şu an Türkiye'de bulunan 450'ye yakın Sağlıklı Yaşam Merkezi, 9 bine yakın da Aile Sağlığı Merkezi'nde psikoloğundan diyetisyenine ve koruyucu diş hekimliğine kadar birçok hizmetin verildiğine dikkati çekti. "Birinci basamak sağlık kuruluşlarını, ikinci ve üçüncü basamakla entegre edeceğiz" Aile hekimlikleri ile hastanede yapılan testlerin neredeyse 60 parametresinin aynı olduğunu vurgulayan Memişoğlu, "Bu nedenle aile hekimliğini kullanmak, güçlendirmek istiyoruz. Çünkü kişinin hastaneye gitmesini gerektirmeyecek bir hastalığını evine yakın, mahallesindeki aile hekimi veya sağlıklı yaşam merkezleriyle yönetebiliriz. Ama bunu toplumun da talep etmesi ve insanlara bizim bu ortamı sağlamamız gerekir. Bu çalışmayı önemsiyoruz, özellikle doğru yerde, doğru zamanda, doğru tedaviyi uygulamamız gerekir." değerlendirmesinde bulundu. Memişoğlu, "Birinci basamak sağlık kuruluşlarını, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarıyla entegre edeceğiz. Bu kuruluşların birbiriyle bağlantılı çalışmasını sağlayacağız." diye konuştu. "Bu bir zorunluluk mu olacak? Yani kişi aile hekimine başvurmadan hastaneye gidemeyecek mi?" şeklindeki soru üzerine Memişoğlu, şunları söyledi: "Bunu bir farkındalık çalışması olarak yürüteceğiz, sağlıkta zorunluluğu uygun görmüyoruz, bunun zorunlu olmasına yönelik bir kısıtlamayı şu an için düşünmüyoruz. Ama aile hekimliği kuvvetlendirildikten ve sayısını arttırdıktan sonra belli kısıtlamalar olabilir. Ama şu anda herhangi bir kısıtlama değil, bunu teşvik ve bilinçlendirmeyle beraber ödüllendirme de yapacağız. Yani hem hastayı hem de çalışanımızı, bu sistemi iyi çalıştıranı ödüllendirecek şekilde veya teşvik edecek şekilde bir program uygulayacağız." "Gereksiz test, ilaç, film isteklerini azaltmamız gerekiyor" Memişoğlu, MHRS'ye yönelik getirilen onaylı randevu döneminin toplumun aldığı hastane randevusuna gelme oranını 7-8 puan artışla yüzde 90 düzeyine ulaştırdığını bildirdi. Cildiye, göz gibi bazı branşlarda hala randevu noktasında sıkıntılar yaşandığını, 2023'te toplam 999 milyon 600 bin hasta muayenesi yapıldığını belirten Memişoğlu, şunları kaydetti: "Bunu optimize etmemiz lazım ve bunu birinci, ikinci, üçüncü basamağı entegre ederek yaptığımız gibi gereksiz test, gereksiz ilaç, gereksiz film isteklerini de azaltmamız gerekiyor. Bunun için de bakmaktan çok sahiplenme ve tedaviyi ön planda tutmalıyız. Yani sonuç-değer bazlı bir sisteme geçeceğiz. Yani sadece hastaya bakmak yetmez, hastanın bir daha başka bir yere başvurmasının, başka bir arayış içine girmesinin önüne geçmeye çalışacağız. Problemini gittiği yerde çözmeye çalışacağız." Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, hekimle hasta arasındaki alanın iyileştirilmesi, hekimlerin mutlu edilmesi, değerli kılınması gerektiğinin altını çizdi. Hastanın doktoruna güvenmediği, doktorun da hastaneden çekindiği bir sistemin başarı şansının bulunmadığına dikkati çeken Memişoğlu, bu konuda toplumsal farkındalık açısından medyaya da görev düştüğünü vurguladı. "10 reçetenin neredeyse 3'ünde antibiyotik var" Memişoğlu, öncelikli hedeflerinin doğru zamanda, doğru yerde, doğru tedavinin organize edilmesi olduğunu, bu konuda bilinçlendirmenin büyük önem taşıdığını kaydetti. Gereksiz ilaç kullanımına ilişkin de Memişoğlu, "Baktığımızda 10 reçetenin neredeyse 3'ünde antibiyotik var. Doktor, 'Antibiyotik yazmayayım' dediğinde bile hasta 'Ben istiyorum' diyor. Bunları reorganize edip, neden, nasıl yapıldığını, sonucunun ne olduğunu ölçerek, bir eğitim, bilinçlendirme ve teşvik sistemine döneceğiz." diye konuştu. Hekimliğin kendini insanlığa adamak anlamına geldiğini, bunu sık sık tıp fakültesindeki öğrencilerine de söylediğini anlatan Memişoğlu, 6 Şubat depremlerinin hemen ardından İstanbul'da havalimanına binlerce hekimin gittiğine, Türk hekimlerinin bölgede görev almak için seferber olduğuna dikkati çekti. Koruyucu hekimliği ön plana çıkartacaklarını bildiren Memişoğlu, "Obezite, bağımlılık, hareketsizlik, doğurganlık oranlarının düşmesi toplumumuzun en büyük riskleri. Hekimlerin özlük haklarıyla beraber bu konulara da bakacağız." dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.