Uygulamalarımız appstore googleplay

#Kuraklık

gazeteci63.com - Kuraklık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kuraklık ve Sıcak Domatesi Vurdu Haber

Kuraklık ve Sıcak Domatesi Vurdu

Şanlıurfa'da etkili olan aşırı sıcak ve kuraklık, taze ve kurutulmuş domates üretimini olumsuz etkiledi. Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, AA muhabirine, domates ekiminin yoğun olduğu Siverek ve Hilvan ilçelerinde geçen yıl yaklaşık 200 bin dönüme domates ekildiğini, kuraklık nedeniyle beklediği verimi alamayan üreticilerin bu yıl 100 bin dönümde ürün yetiştirdiğini söyledi. Kuraklığın taze ve kurutulmuş domateste rekolteyi düşürdüğünü ifade eden Eyyüpoğlu, verimin dönümde geçmiş yıllara göre yaklaşık yüzde 20 azaldığını dile getirdi. Sıcaklık lezzeti olumlu, verimi olumsuz etkiliyor Bölgede yetişen domatesin kaliteli olduğunu anlatan Eyyüpoğlu, şunları kaydetti: "Kurutmalık domatesler başta Avrupa olmak üzere dünyanın farklı mutfaklarına gönderiliyor. Sıcaklar, kurutmalık için lezzeti artırsa da verimi düşürüyor. Normalde dönümden 12-13 ton domates alınırken bu yıl 8-10 ton arasında kaldı." "Avrupa ve Amerika mutfaklarına lezzet veriyoruz" Çiftçi Fethi Ekinci, Karacadağ eteklerinde üretim yaptıklarını belirterek, "Bölge iklimi İzmir'e göre daha serin ve nem oranı düşük, bu da domatesi kaliteli kılıyor." ifadesini kullandı. Son yıllarda topladıkları domatesleri açık alanlarda kuruttuklarını anlatan Ekinci, "Kendimiz ekimi yapıyoruz. Bu yıl verim biraz düşük olduğundan dolayı çevre köylerden kendi tanıdığımız çiftçilerden alıp burada kurutuyoruz. Önce İzmir'e, oradan da Avrupa ve Amerika mutfaklarına gönderiyoruz. Geçen yıllara oranla bu yıl verim çok düşük." diye konuştu.

Urfa'da Kuraklık Alarm Veriyor Haber

Urfa'da Kuraklık Alarm Veriyor

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde 49 yıldır tarım arazilerini sulayan Sulutepe Göleti, kuraklık ve sıcaklık nedeniyle kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. İlçeye bağlı kırsal Sulutepe Mahalles'inde arazilerin sulanmasında yararlanmak için 1976 yılında yapılan ve 360 hektar sulama sahası bulunan Sulutepe Göleti'nin suyu ciddi oranda çekildi. Neredeyse kuruma noktasına gelen göletteki çekilme ve tabanda oluşan çatlaklar, dronla görüntülendi. Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sait Şahinalp, AA muhabirine, sıcaklıkla birlikte artan buharlaşmanın su kaynaklarını olumsuz etkilediğini söyledi. Şahinalp, iklim değişikliğiyle birlikte yağışların ve sıcaklıkların mevsimler arasında yer değiştirdiğini belirtti. Bölgede ortalama sıcaklıklarda bir artış olduğunu aktaran Şahinalp, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerine göre 1991-2020 arasındaki yıllık sıcaklık ortalamalarının Şanlıurfa'da 18,1'den 19'a ulaştığını, aylar bazında ortalamalar ele alındığı da önemli bir artış olduğunu dile getirdi. Şahinalp, bölgede son yıllarda şiddetli kuraklığı gözlemlediklerine, bunun da özellikle Sulutepe ve diğer göletleri de etkilediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Havzalar yağışlarla besleniyor. Yağışların azalmış olması, özellikle yağmurlarla veya kar erimeleriyle beslenen akarsuların su miktarını azaltmış oluyor. Bunu kümülatif olarak ele aldığınız zaman kuraklaşmanın etkisi özellikle içme suyu, kullanma suyu veya tarımsal suyun kaynakları olan baraj ve göletlerdeki su miktarında azalmasını etkilemiş oluyor. Yaz sularında yaşanan kuraklık, büyük bir kısmı mevsimlik olan bu akarsuların, derelerin, çayların, su miktarını da azaltıyor. Sıcaklıklarını artmış olması ister istemez bu alanlardaki buharlaşmayı da arttırıyor. Bu da zayıf beslenme havzası olan göletlerin kurumasına yol açan bir etkendir." Şahinalp, su israfından kaçınmanın önemine işaret etti. "Göletimiz kuruma aşamasında" Çiftçi Tahir Yaman da Sulutepe Göleti'nden daha önce sulama yaptıklarını ve bereketli sezon geçirdiklerini, son yıllarda buranın suyunun çekildiğini anlattı. Sıcaklık ve kuraklıkla birlikte göletteki su seviyesinin dibe düştüğünü dile getiren Yaman, su sıkıntısı çektiklerini, sulamayı kuyu sularıyla yapmaya çalıştıklarını anlattı. Önceki yıllarda su seviyesinin yüksek olduğuna dikkati çeken Yaman, "Bölgede 2 senedir yağış eksikliği var, doğru dürüst yağmur da yağmıyor. Bu nedenle su seviyesi de bayağı düştü. Göletimiz kuruma aşamasında." dedi

Barajlarda Doluluk Oranı Düşüyor Haber

Barajlarda Doluluk Oranı Düşüyor

Barajlardaki doluluk oranı, 12 Ağustos itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre 10,7 puan azalışla yüzde 42,2 oldu. AA muhabirinin Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü verilerinden yaptığı derlemeye göre, ülkede "su yılı" olarak tanımlanan 1 Ekim 2024-12 Ağustos 2025 döneminde yağışlar, ortalamanın altına gerçekleşti. Söz konusu tarihlerde yağışlar, bir önceki döneme göre yüzde 27,7 azaldı. Türkiye genelinde işletmede olan barajlardaki (göller hariç) aktif depolama miktarı 12 Ağustos itibarıyla 39,8 milyar metreküp oldu. Bu miktar, geçen yıl aynı dönemde 49,8 milyar metreküp olarak kayıtlara geçmişti. Son 5 yıllık döneme bakıldığında barajlardaki doluluk oranının dalgalı seyir izlediği görüldü. Barajlardaki doluluk oranı, ağustos aylarında 2020'de yüzde 51,1, 2021'de yüzde 31,9, 2022'de yüzde 39,3 ve 2023'te yüzde 49,9 seviyesinde tespit edilmişti. Barajlardaki aktif doluluk oranı 2024'te yüzde 52,9 olurken, bir yılda 10,7 puan azalarak yüzde 42,2'ye geriledi. Üç büyük kentte durum DSİ tarafından üç büyük kentin barajlarındaki doluluk oranı da tespit edildi. Buna göre, İstanbul barajlarındaki doluluk oranı geçen yıl ağustos ayında yüzde 54,9 iken, bu yıl aynı dönemde yüzde 48,1'e düştü. Bu doluluk oranıyla İstanbul'un 4 aylık içme suyunun kaldığı belirlendi. Ankara barajlarındaki doluluk oranı da geçen yıl yüzde 32,8 seviyelerindeyken, bu yıl yüzde 9,3'e kadar geriledi. Bu doluluk oranına göre başkentte üç aylık içme suyu kaldı. İzmir'deki barajların doluluk oranı da yüzde 13,2'den yüzde 4,1'e düştü. Buna göre İzmir barajlarında iki aylık içme suyu bulunuyor. Su tasarrufu uyarısı DSİ, su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması çalışmalarının yanında vatandaşlara yönelik uyarılarda da bulunuyor. Genel Müdürlük tarafından hazırlanan rehbere göre, damlatan muslukların onarılması, duşta geçirilen sürenin kısaltılması önemli ölçüde su tasarrufu sağlıyor. Ayrıca gıda israfını azaltmak, suyun en çok tüketildiği tarım sektöründe talebi azaltarak su kaynaklarının korunmasına yardımcı oluyor. Evsel atık yağların, son tüketim tarihi geçmiş ilaçların ve kimyasal maddelerin lavabo ve tuvaletlere dökülmemesi de su kaynaklarının korunması açısından önem taşıyor.

Genel Başkan Bayraktar, Urfa’da Haber

Genel Başkan Bayraktar, Urfa’da

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Şanlıurfa ve Mardin'de çiftçilerle bir araya geldi. Bayraktar, Haliliye ilçesinin kırsal Kapaklı Mahallesi'nde kuraklıktan etkilenen tarlaları inceledi, çiftçilerin sorunlarını dinledi. Burada gazetecilere açıklama yapan Bayraktar, geçen ay yaşanan zirai donun birçok kentte etkili olduğunu, don, dolu, hortum, kuraklık ve aşırı yağışların tarımsal üretime çok fazla zarar verdiğini belirtti. Kuraklığın, inceleme yaptığı bölgede bitkisel üretimde verim kaybına sebep olacağını dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu: "Ekim başından nisan sonuna kadar yağış rejimine baktığımızda bu bölge yeterli yağış almadı. Mayıs ayının da ortalarına geldik, yine bu bölge yeterli yağışı almadı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, buğday üretiminin tek başına yüzde 20'sini, arpa üretiminin yüzde 15'ini, mercimek üretiminin yüzde 80'ini gerçekleştiriyor. Fakat bu kuraklık, buğday, arpa ve mercimek üretiminde maalesef arzu ettiğimiz üretim rakamlarının altına düşmemize neden olacak. Bundan büyük bir üzüntü duyuyoruz." Bayraktar, zirai dondan etkilenen çiftçiler için devletten istedikleri yardımları, kuraklıktan etkilenen çiftçiler için de talep ettiklerini kaydetti. "Bölgede 7,5 aydır ciddi manada kuraklık yaşıyoruz" Şemsi Bayraktar daha sonra Mardin'in merkez Artuklu ilçesinin kırsal Boztepe Mahallesi'nde kuraklıktan etkilenen bir tarlada çiftçilerin sorunlarını dinledi. Bayraktar, farklı tarihlerde yaşanan farklı doğal afetlerin tarım sektörüne zarar verdiğini söyledi. Afetlerin hem sayısının hem de etkisinin arttığını, yaşanan sorunları ilgili yerlere ilettiklerini belirten Bayraktar, şöyle devam etti: "Bölgede 7,5 aydır ciddi manada kuraklık yaşıyoruz, ciddi mevsimsel kaymalar var. Bu da bitkisel üretimde hem üretimi hem verimliliği hem de kaliteyi kaybetmemize neden oluyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, buğday, arpa ve mercimek üretiminde çok önemli bir bölgemiz. Özellikle kurak alanda mercimek, buğday ve arpada yüzde 100'lere varan zarar görünüyor. Son yıllarda görmediğimiz büyük afetleri yaşıyoruz. Bu afetlerin bundan sonra da devam edeceği görünüyor. Özellikle tarım sektörünün büyük bir göç verdiğini görüyoruz. Bunu dikkate alarak çiftçimize sahip çıkmamız gerekiyor. Çiftçimizin arkasında durmamız lazım." Bayraktar, kuraklıktan etkilenen çiftçiler için devletten destek talep ettiklerini sözlerine ekledi.

35 Yılın En Kurak Mart Ayı Haber

35 Yılın En Kurak Mart Ayı

Türkiye'de bu yıl mart ayında yağışlar, normale göre yüzde 53, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59 azaldı. AA muhabirinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2025 Yılı Mart Ayı Alansal Yağış Raporu verilerinden derlediği bilgilere göre, uzun yıllar mart ayı ortalama yağış miktarı metrekareye 61,2 kilogram olarak gerçekleşti. Geçen yıl martta, metrekareye 69,5 kilogram yağış düştü. Bu sene aynı dönemdeki yağış miktarı ise 28,8 kilogramda kaldı. Yağışlarda normaline göre yüzde 53, geçen yıl mart ayına göre ise yüzde 59 azalma yaşandı. Türkiye genelinde son 35 yılın en düşük mart ayı yağışı gerçekleşti. Mart ayında yağışların, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Manisa, Uşak, Burdur, Eskişehir, Ankara, Kırıkkale, Çankırı, Çorum, Adana, Hatay, Kilis çevreleri ile Antalya'nın doğu kesimlerinde normale göre yüzde 80'den fazla azalma, Erzincan ile Erzurum'un kuzey kesimlerinde yüzde 40'ın üzerinde artış görüldü. Bölge genelinde tüm bölgeler, normalleri ve geçen yılkinin altında yağış aldı, normaline göre en fazla azalma yüzde 79 ile Ege Bölgesi'nde gerçekleşti. Ege Bölgesi'nde 65, Marmara Bölgesi'nde 39, İç Anadolu Bölgesi'nde 35, Karadeniz Bölgesi'nde son 32 yılın en düşük yağışı kaydedildi. Martta yağışlı gün sayısı 6,4 İl geneli en az yağış, metrekareye 5,1 kilogram ile Ankara'da, en fazla yağış ise metrekareye 89,2 kilogram ile Tunceli'de görüldü. Mart ayı yağışlarında normaline göre en fazla artış yüzde 35 ile Erzincan'da, en fazla azalma ise yüzde 91 ile Manisa'da gerçekleşti. Aksaray, Ankara, Çankırı, Denizli, Hatay, İzmir, Kırıkkale, Manisa'da 65, Van'da 63, Kırşehir'de 53, Balıkesir'de 42, Bolu, Çorum, Eskişehir, İstanbul, Karabük, Karaman, Kastamonu, Konya, Kütahya'da 39, Bartın, Kocaeli, Sakarya'da 36, Amasya ve Tokat'ta son 35 yılın en düşük mart ayı yağışı kaydedildi. Türkiye genelinde yağışlı gün sayısı 1991-2020 ortalamasında 11,3 gün olarak hesaplanırken, martta ortalama 6,4 gün oldu. Martta yağışlı gün sayısı, İzmir, Manisa, Uşak, Aydın, Mersin, Karaman, Adana, Hatay, Ankara, Çankırı, Çorum, Kırıkkale, Eskişehir çevrelerinde yer yer 1 güne kadar düştü. Kırklareli, Çanakkale, Balıkesir, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Rize, Artvin ve Bingöl çevrelerinde 15-20 gün aralığında görüldü.

Şanlıurfa’da Yağmur Beklentisi Haber

Şanlıurfa’da Yağmur Beklentisi

Türkiye'nin önemli küçükbaş hayvancılık merkezlerinden Şanlıurfa'daki yetiştiriciler, nisan ve mayıs aylarında etkili olmasını bekledikleri yağışlarla kuraklık tehdidinden kurtulmayı umut ediyor. Yaklaşık 2 milyon 440 bin küçükbaş, 297 bin büyükbaş hayvan varlığı bulunan Şanlıurfa'daki hayvan yetiştiricileri, meraların yeşermesi için nisan ve mayıs yağışlarını bekliyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, AA muhabirine, gıda kaynakları olarak bitkisel üretim dışında hayvansal gıdalara da ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu nedenle meraların önemine işaret eden Çullu, şunları kaydetti: "Son yıllardaki kuraklık, mera verimini doğrudan etkiliyor. Neredeyse meralar 3-5 santim. Bu durumlarda hayvanlar yetersiz besleneceği için doğrudan hem kendi gelişimleri hem de süt üretimlerine bağlı olan diğer hayvansal gıdalar doğrudan etkilenecek. Bu, doğrudan pazarı, tüketicinin cebini, üreticinin ekonomisini etkileyecek. Bu açıdan önümüzdeki yıllarda biraz daha dikkatli şekilde yetiştiricilik gerekiyor." İklim değişiminin iyi analiz edilerek yönetilmesi gerektiğini dile getiren Çullu, şöyle devam etti: "Şu anda besicilerin daha önceki dönemlerden birtakım yemleri vardı. Onlarla idare ediyorlar ama merada hayvancılık yapan çiftçilerimiz dolaştırmak zorunda. Önümüzdeki hafta ve bir sonraki hafta da yağışların düzenli gitmesi meraları olumlu etkiler. Hayvancılıkla uğraşan, ekonomisi onu üzerine dönen çiftçilerimiz meralarda yeterli yemi bulamadığı için takviye yem olarak suni yemleri almak zorunda kalacak. Bu da çiftçilerimiz için ekstra harcama olacak." "Allah'tan umudumuzu kesmiyoruz" Hayvancılıkla uğraşan 62 yaşındaki Halil Demir, geçmiş yıllarda da bu yıl gibi yetersiz yağışlar dolayısıyla meraların yeterince yeşermediğini dile getirdi. Demir, doğada yetersiz beslenen hayvanlarına takviye olarak yem verdiklerini ifade etti. Allah'tan umutlarını kesmediklerini belirten Demir, "Geçen sene bu mevsimde yemi kesmiştik. Bu sene daha yem veriyoruz. Allah'tan umudumuzu kesmiyoruz. Nisan ve mayısta yağmur bekliyoruz." dedi. Hayvancılık yapan Selahattin Yetim de kurak sonbahar ve kış dönemi geçirdiklerini, hayvanların bundan olumsuz etkilendiğini söyledi. Bahar yağmurlarıyla meraların yeşermesini arzu ettiklerini ifade eden Yetim, yağış için dua ettiklerini sözlerine ekledi.

Şanlıurfa’da Su Tasarrufu Uyarısı Haber

Şanlıurfa’da Su Tasarrufu Uyarısı

Uzmanlar, küresel iklim değişikliğine bağlı gelişen kuraklıkta tarımsal faaliyetlerde suyun daha etkin ve randımanlı kullanımını sağlayacak yöntemlere başvurulması gerektiğini önerdi. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine, iklim değişikliğine bağlı kuraklığın tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini söyledi. Kuraklığın devam edeceğini ve suyun daha etkin kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Öztürkmen, tarımda kullanılan suyun tasarruf ve tarımsal sulama yöntemlerinin hızlı şekilde yaygınlaştırılması gerektiğini anlattı. Öztürkmen, şöyle devam etti: "Kuru tarım arazileri için kuraklığa dayanıklı ya da suyu depolayıcı yöntemleri kullanarak tarımsal üretimimizi artırmak zorundayız. Gelecek su dünyasında mutlaka ve mutlaka bu tür kuraklıklar yaşanacaktır. Yapmamız gereken şey bir an önce sulama randımanının yanı sıra suyun daha etkin kullanımını sağlamak. Kuru tarım arazisinde suyu depolayıcı, suyu toprakta tutucu yöntemleri kullanarak suya sahip çıkmamız şart." Önümüzdeki dönemlerde su için daha çok önlem alınması gerektiğini ifade eden Öztürkmen, "Ülkemizde kullanılan suyun ancak yüzde 50'si tarımda randımanlı şekilde kullanılmaktadır. Hatta bugün Harran Ovası'na baktığımızda sulama randımanının yüzde 40 civarında olması oldukça düşündürücü." dedi. Dijitalleşmeyi tarım sistemlerinde de kullanmak gerektiğine dikkati çeken Öztürkmen, "Sulu tarım yapılan arazilerdeki kullanılan modern sulama sistemleriyle verimlilik yüzde 300 civarında artırılabiliyor. Önümüzdeki günlerde suyun daha etkin kullanılabilmesi için modern sulama sistemlerini kullanarak suda tasarruf yapalım. Dünyada şu anda dijital verilerle, uydularla ya da elektronik sistemlerle suyun kullanımı etkinleştiriliyor. Kuraklık olduğu dönemlerde bile daha etkin su kullanımı sağlayarak verimi artırıcı çalışmalar yapılmakta. Dijital elektronik sistemlerin yaygınlaştırılmasını ve suyun en modern sulama yöntemleriyle kullanılmasını tavsiye ediyorum." diye konuştu. Birçok bölgede bitki ihtiyacının neredeyse iki katı kadar su kullanılıyor Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da Türkiye'de yaklaşık 6,5 milyon hektar alanın sulandığını ifade etti. Doğru sulama yapılmadığını aktaran Çullu, birçok bölgede bitki ihtiyacının neredeyse iki katı kadar su kullanıldığını kaydetti. Yaptıkları araştırmalarda özellikle basınçlı yağmurlama sulama teknikleri dışında dijital sulama teknikleriyle verim kaybı olmadan ortalama yüzde 30 su tasarrufu yaptıklarına dikkati çeken Çullu, şunları söyledi: "Dijital sulama tekniklerinde çiftçinin arazisine birtakım sulama, akıllı sulama sistemleri yerleştiriliyor. Nem, sıcaklık sensörleri ayrıca bu sulama teknolojisini internet üzerinden cep telefonuna bağlayıp toprağın ne zaman suya geleceğini, bitkinin su ihtiyacına göre rahatlıkla kontrol edebiliyorsunuz. Böylelikle hem kolaylık hem de ciddi miktarda su tasarrufu sağlanıyor. Yaptığımız çalışmalarda verim artışı bile var." Hassas tarım teknolojilerini GAP alanına yaygınlaştırmaya çalıştıklarını ifade eden Çullu, suyun ve toprağın hassas şekilde korunarak yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Şanlıurfa'da Kuraklık Tehlikesi Haber

Şanlıurfa'da Kuraklık Tehlikesi

Türkiye'nin önemli hububat üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, kuraklık nedeniyle verimliliğin düşmesi bekleniyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine, bölgede sonbahar ve kış döneminde yeterli yağışın olmaması nedeniyle özellikle kuru tarım yapılan alanlarda hububatın olumsuz etkilediğini söyledi. Toprağın yapısı, erozyon miktarı ve verimlilikte kuraklığın etkili olduğunu anlatan Öztürkmen, Şanlıurfa'da geçen yıla göre yağış miktarının üçte biri oranında olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Şanlıurfa, ekim ayından bu yana 90 milimetre civarında yağmur aldı. 2024'e bakıldığında bu rakam 310 milimetre, 2023'te ise 280 milimetreydi. Şu ana kadar alınan yağmur miktarı, geçmiş yıllara göre üçte bir seviyesinde. Bu durum, kurak arazilerde büyük paniğe yol açtı. Çünkü hububat üretiminde, sulu tarım kadar suya ihtiyaç duyulmasa da bir miktar su, tarımsal üretim için oldukça önemlidir. Dolayısıyla ilimizde ciddi bir kuraklık söz konusu. İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde de kuraklık etkisini göstermeye başladı." Sulama yapılan tarım arazilerinin bu kritik dönemi atlatabileceğini belirten Öztürkmen, şunları kaydetti: "Geçen ay 40 milimetrelik bir yağış gerçekleşti. Önceki yıllarda bu tür yağışlar çok daha yüksek seviyelerdeydi. Bu 40 milimetrelik yağışın, tarım arazilerini toparlayabileceğini düşünmüştük ancak kuraklık tarım arazilerinde kendini net bir şekilde gösterdi. Kuru tarım arazilerindeki hububat rekoltesinin düşük olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Geçen yıl Şanlıurfa'da kuru tarımda oldukça iyi bir rekolte elde edilse de bu yıl rekoltenin çok daha düşük olacağını düşünüyorum. Hububat tarımında verimin en iyi seviyeye ulaşabilmesi için yaklaşık 200 milimetre yağışa ihtiyaç var. Fakat biz bunun yarısından daha azını aldık. Bu kuraklık sadece verimde değil, kalitede de soruna neden olacak." Üretici de üzgün Çiftçi Reşat Kaplan da bu yıl yağışların yetersiz olduğunu ve kurak bir yıl geçirdiklerini belirtti. Kuraklık nedeniyle ürünlerinin yeterince yeşermediğini aktaran Kaplan, "İstediğimiz ürünü alamıyoruz. Bu yıl 100 dönüme buğday ektim. Bu yılki ürün, masrafımı kurtarsın yeter. Kurak geçtiği için gübrelemeyi de geç yaptık. Daha ilaçlamayı da yapamadık. Mart ayına geldik ancak daha tarlada kırmızı toprak görülüyor." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.