Uygulamalarımız appstore googleplay

#Irak

gazeteci63.com - Irak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Irak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Görev Süresi 3 Yıl Daha Uzatıldı Haber

Görev Süresi 3 Yıl Daha Uzatıldı

Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 30 Ekim 2025 tarihinden itibaren 3 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan tezkerede, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde terör tehdidinin sürüyor olması ve kalıcı istikrarın henüz tesis edilememesinin, milli güvenlik açısından risk ve tehdit oluşturmaya devam ettiği belirtildi. Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiğine dikkati çekilen tezkerede, "Diğer taraftan, Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye'de PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütleri mevcudiyetini sürdürmekte ve ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik tehdit oluşturmaya devam etmektedir. " ifadesine yer verildi. Tezkerede, PKK/PYD-YPG'nin, Suriye merkezi yönetimine entegre olmaya yönelik adım atmayı ayrılıkçı ve ayrıştırıcı gündemi dolayısıyla reddettiği, ülkede kalıcı istikrarın tesisine yönelik sürecin ilerletilmesini de engellemeye çalıştığı vurgulandı. Tezkerede, "Diğer taraftan, Suriye'de mevcut yönetimin beklenti ve gereksinimi doğrultusunda ülkenin terörle mücadele imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi, sivillerin günlük yaşamlarını ve geri dönüşlerini olumsuz etkileyen mayınların temizlenmesi, ülkedeki kimyasal silahların yerlerinin tespiti ve imhası süreçlerinde de ulusal çabalara eşlik eden uluslararası çalışmaların desteklenmesi ihtiyacı bulunmaktadır." denildi. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya, istikrar ve güvenlik tesisi çabalarını sekteye uğratmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, Türkiye'nin milli güvenliğine tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklar doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması ve Suriye'deki istikrarın tesisine dair çabaların pekiştirilmesinin milli güvenlik açısından hayati önem arz ettiği belirtildi. Tezkerede, şunlar kaydedildi: "Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015) ve 2254 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine 2170 (2014) sayılı Kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı Karar ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de önem taşımaktadır. Bu mülahazalarla, Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler karşısında Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 2.10.2014 tarihli ve 1071 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile verilen ve son olarak 17.10.2023 tarihli ve 1395 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile uzatılan iznin süresinin 30 Ekim 2025 tarihinden itibaren 3 yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım." Görüşmelerden Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin, istikrarın yalnızca silahla değil, diyalog ve işbirliğiyle sağlanabileceğini belirtti. Tezkerenin süresinin 3 yıl olmasını eleştiren Şahin, "Bizim TBMM geleneğinde böyle bir şey yoktu. TBMM'yi çalıştırmak çok mu zor ki siz 2 yıllık, 3 yıllık tezkereleri buradan çıkarıyorsunuz? Oysa tezkerelerde aslolan her yıl Parlamentoda yenilenebilecek güce iktidarın sahip olduğu gerçeğidir. Sayısal çoğunluğunuz, dilediğiniz gibi bu tezkereleri yılda bir görüşmek suretiyle çıkartabilir." ifadelerini kullandı. Tezkereye destek vereceklerini kaydeden Şahin, "Suriye'de ve Irak'ta Türkiye'ye yönelik bir tehdidin varlığını hepimiz görüyoruz, bu konuda hiçbir tereddüt yok ama yangından mal kaçırır gibi 3 yıllık bir tezkerenin bu parlamentoda görüşülmüş olmasını doğru bulmuyoruz ve iki buçuk yıl sonra Anayasa'ya göre görev süresi tamamlanmış milletvekillerinin bu yönde bir irade kullanması da bir noktada yetki gaspıdır." dedi. İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, PKK, PYD, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin sınırlardaki varlığının Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullanmasını haklı kıldığını söyledi. Tezkereyi desteklediklerini belirten Ergun, şöyle konuştu: "Dış politika, macera arayışlarından, duygusal reaksiyonlardan ve ideolojik sapmalarından arındırılmış, sadece milli menfaatler ekseninde şekillenmelidir, tezkerelerle talep edilen yetkiler bu büyük ve tarihi vizyonun bir parçası olmalıdır. Bizim 'evet'imiz, terörle mücadeleye destektir ama keyfiliğe, basiretsizliğe, kurumların devre dışı bırakılmasına rıza göstermek değildir. Bizim 'evet'imiz, devletin meşruiyetini, Meclisin iradesini ve hukukun üstünlüğünü koruma iradesidir." MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, tezkereye destek vereceklerini söyledi. Türkiye'nin en uzun güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde terör tehdidinin sürüyor olması ve kalıcı istikrarın henüz tesis edilmemesinin milli güvenlik açısından risk ve tehdit oluşturmaya devam ettiğini kaydeden Aydın, "İçeride olduğu gibi dışarıda da sulhu önceleyen kadim bir siyasi geleneğin mirasçısı olarak Türkiye, komşumuz Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük bir önem atfetmektedir. Öte yandan, Suriye'de PKK-PYD/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütleri mevcudiyetini sürdürmekte ve ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Bu terör örgütleri, Suriye merkezli yönetime entegre olmaya yönelik adım atmayı, ayrılıkçı ve ayrıştırıcı gündemi dolayısıyla reddetmekte, ülkede kalıcı istikrarın tesisine yönelik sürecin ilerletilmesine de engel olmaya çalışmaktadır." dedi. DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Türkiye'nin coğrafyasında huzuru tesis etmenin en doğru yolunun demokratik ve barışçı siyaseti esas almaktan geçtiğini belirtti. Oluç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Orta Doğu'da şiddetin, ölümün değil halkların bir arada eşit ve barışçıl bir yaşamın tarafıyız. Demokratik ve barışçıl yaşamı bu topraklara hakim kılmanın her zamankinden daha güçlü bir şekilde kendisini dayattığını düşünüyoruz. O nedenle, bu anlayışı içermeyen Irak, Suriye tezkeresine 'hayır' oyu vereceğimizi belirtmek istiyorum." CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, 18 yıldır aralıksız yürürlükte olan bir tezkereyi görüşeceklerini belirtti. CHP'nin farklı dönemlerde bu tezkereyi gözden geçirdiğini belirten Tan, geçen 2 tezkereye ise "ret" oyu verdiklerini hatırlattı. Bu tezkereye de "ret" oyu vereceklerini kaydeden Tan, tezkerenin 3 yıllık süreyle çıkarılmasına da tepki gösterdi. Tan, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna katıldıklarını anımsatarak, "Komisyon İmralı'ya gidecekse TSK neden Irak ve Suriye'ye gidecektir? TSK Irak ve Suriye'de ucu açık konuşlandırılmaya devam edecekse Komisyonun Ada'ya gitmesi hangi amacı gütmektedir?" ifadesini kullandı. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay, Türkiye'nin dünyada barışın anahtarı konumuna geldiğini belirterek, Türkiye'nin aynı zamanda insani yardımlar açısından da dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında yer aldığını söyledi. Terör örgütü PKK'nın "Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında bir süre önce kendisini feshettiğini açıklayarak, silah bırakma sürecine girdiğini ilan ettiğini anımsatan Oktay, PKK'nın kendisini feshinin söylemden öteye geçerek bir an önce fiiliyata dönüşmesi gerektiğini, bu süreci ilgili kurumların yakından takip ettiğini belirtti. Oktay, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin sadece kendi vatandaşlarını değil, aynı zamanda komşu ülkelerdeki sivilleri de korumayı önemli bir insani sorumluluk olarak gördüğünü ifade etti. Mevcut Şam yönetimi ülkenin toprak bütünlüğünü ve istikrarını sağlamak için yoğun çaba harcadığını belirten Oktay, şunları kaydetti: "Ancak bu ülkede istikrar maalesef tam anlamıyla henüz sağlanamamıştır. Suriye'de devam eden istikrarsızlıkta başta İsrail olmak üzere dış güçlerin bu ülkeye gayrimeşru askeri müdahaleleri de önemli bir rol oynamaktadır. PKK'nın Suriye kolu olan PYD, YPG, SDG son on yıldır iç kargaşadan yararlanarak ve yabancı güçlerin de desteğiyle Suriye'nin yaklaşık üçte 1'ini kontrol altında tutmaya devam etmektedir. SDG işgalindeki bölgenin Suriye'nin tarım açısından en verimli topraklarını, su kaynaklarını ve bu ülkenin hidrokarbon ve yer altı kaynaklarını içermekte olması bu terör unsurlarının neden buralarda faaliyet gösterdiklerini net bir şekilde ortaya koymaktadır, tabii bu terör unsurlarını destekleyenlerin de aynı zamanda. SDG işgalindeki bölgenin Suriye'nin kuzey ve doğu hatlarında, gayrimeşru bir silahlı unsurun Şam Hükümetinin yönetimi dışında fiili kontrol sağlıyor olması gerek Suriye gerek ülkemiz açısından ciddi bir endişe kaynağıdır. Geçmiş dönemde sınır harekatlarını gerçekleştiren bir ülke olarak bugün benzeri tehditlere duyarsız kalmamız düşünülemez. PYD, YPG, SDG'nin Suriye merkezi yönetimine entegre olmaya yönelik adım atmayı, ayrılıkçı ve ayrıştırıcı gündemi dolayısıyla reddetmekle ülkede kalıcı istikrarın tesisine yönelik sürecin ilerletilmesini de engellemeye çalıştığı görülmektedir." CHP'nin kendi iç sorunlarına hapsolduğu için dış politikadaki gelişmeleri takip etmekte zorlandığını ifade eden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yine, bir başka eleştiri vardı gün içinde, Türkiye'yi süt dökmüş kedi gibi tanımlamaya çalıştı bir hatibimiz. Türkiye, özellikle dış politikada süt dökmüş kedi gibi değil, kükremiş aslan gibidir. Eğer dışarıda süt dökmüş kedi ve ağlayanları, onları arıyorsanız da CHP'ye bakmanız yeterli. O, biz değiliz. Bizler bir şeye karar verdiğimizde o konuda ne herhangi bir yabancı büyükelçinin kapılarında görüş almak için bekleriz ne de herhangi bir yerden izin isteriz, gerektiği zaman gerekeni yaparız, bu kadar net." Genel Kurulda, CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız'ın "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin doğrudan gündeme alınması önergesi reddedildi. TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Uzman Çavuş Toprağa Verildi Haber

Uzman Çavuş Toprağa Verildi

Balıkesir'in Edremit ilçesinde cezaevi firarisi Mustafa Emlik tarafından aracı gasbedelirek öldürülen uzman çavuş Kemal Ekri, Ankara'da düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Uzman çavuş Kemal Ekri için Etimesgut'taki Ahimesut Söğüt Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, devlet erkanının yanı sıra Ekri'nin ailesi, akrabaları ve vatandaşlar katıldı. Protokol üyeleri de Ekri'nin ailesine başsağlığı dileklerinde bulundu. Cenaze namazının ardından Ekri'nin Türk bayrağına sarılı naaşı, Elvanköy Mezarlığı'nda defnedildi. "Sonu bu olmamalıydı" Uzman çavuş Kemal Ekri'nin törende asker üniforması giyen kardeşi Burak Ekri, gazetecilere yaptığı açıklamada, ağabeyine yapılan saldırıyı "kalleşçe" olarak değerlendirdi. Ağabeyinin devletine her zaman en iyi şekilde hizmet verdiğini anlatan Ekri, şunları kaydetti: "Ağabeyim bu zamana kadar hep devletine en iyi katkıyı sağlamaya çalıştı. Irak'ta, Suriye'de, Libya'da görev yaptı. Daha bizim bilmediğimiz birçok yerde görev yaptı ama sonu bu olmamalıydı. Çok başarılı bir askerdi. Ben de çok severdim. O da beni çok severdi. Benim üzerimde hayalleri vardı. Bana diyordu ki 'Birlikte göreve gideceğiz. Sen de asker olacaksın, ben seni ona eğitiyorum' derdi." Yaşadıkları acının tarif edilemez olduğunu vurgulayan Ekri'nin dayısı Oktay Baranlıoğlu da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Ankara'dan Balıkesir'e bir hafta önce gitmişti. 7 yıldır Irak'ta, Suriye'de, Libya'da sürekli dışarıda operasyonlardaydı. Birliği Balıkesir'de olduğu için oraya da zaten bir hafta önce gitmişti. Kardeşinin düğünü vardı. Düğünden sonra gönderdik. Gördüğünüz gibi 7 yıldır Suriye gibi yerlerde başına bir şey gelmedi. Gerçekten çok tarifsiz acı yaşıyoruz. Vatan sağ olsun." Olay Balıkesir'in Edremit ilçesinde 19 Ekim'de cezaevi firarisi Mustafa Emlik, uzman çavuş Kemal Ekri'yi öldürdükten sonra aracını gasbederek kaçmaya çalıştığı sırada 2 kişiyi öldürüp 2'si polis 7 kişiyi yaralamıştı. Çıkan çatışmada da Mustafa Emlik etkisiz hale getirilmişti.

Yangında 61 Kişi Hayatını Kaybetti Haber

Yangında 61 Kişi Hayatını Kaybetti

Irak'ın Kut şehrinde bir alışveriş merkezinde çıkan yangında 61 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Irak İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Kut şehrinde "Hypermarket" alışveriş merkezinde meydana gelen yangında 61 kişi hayatını kaybetti. Açıklamada, hayatını kaybedenlerin çoğunun, binadaki yoğun duman nedeniyle lavabolarda mahsur kaldığı ve boğularak hayatını kaybettiği belirtildi. Irak resmi ajansı INA'ya konuşan Kut Valisi Muhammed Cemil Meyyahi, yangının çıkış nedenini 48 saat içerisinde açıklayacaklarını söyledi. Alışveriş merkezi sahibine dava açacaklarını kaydeden Meyyahi, kentte 3 günlük yas ilan ettiklerini dile getirdi. Irak Başbakanı'ndan, Kut şehrindeki yangınla ilgili soruşturma talimatı Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Kut şehrinde 61 can kaybına yol açan yangının nedenine ilişkin acilen soruşturma başlatılması talimatı verdiği bildirildi. Başbakanlık Basın Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre Sudani, yangının nedenleri ve olayın arka planıyla ilgili derhal kapsamlı ve teknik bir soruşturma başlatılmasını, ihmallerin ortaya çıkarılmasını ve benzer olayların tekrarını önlemek amacıyla ciddi önlemlerin alınmasını istedi. İçişleri Bakanı Abulemir eş-Şammari'ye de olay yerine gidip sahada incelemelerde bulunma talimatı veren Sudani, ayrıca yaralıların tedavisine destek için tam donanımlı bir sağlık ekibinin olay yerine sevk edilmesini sağladı. Bölgeden alınan bilgilere göre, yangının çıktığı alışveriş merkezi binasında arama kurtarma çalışmaları sürdürülüyor.

Başkonsolosluğa Silahlı Saldırı Haber

Başkonsolosluğa Silahlı Saldırı

Şişli'deki Irak Cumhuriyeti'nin İstanbul Başkonsolosluğuna silahlı saldırı düzenlendi. Esentepe Mahallesi'ndeki başkonsolosluk binasına, motosikletle gelen 2 şüpheli tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Şüpheliler, saldırının ardından motosikletle olay yerinden kaçarken olayda yaralanan olmadı. İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri başkonsolosluk binasının bulunduğu sokağa güvenlik şeridi çekerek önlem aldı. Kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatan polis ekiplerinin olay yerindeki incelemeleri sürüyor. Öte yandan, Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, saldırının yaşandığı konsolosluk binasına gelerek, yetkililerden bilgi aldı. Ertürkmen, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Geçmiş olsun" dileklerini bildirdiklerini ifade ederek, Irak Devleti'nin yanında olduklarını dile getirdi. Dışişleri Bakanlığından saldırıya ilişkin açıklama Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, henüz kimliği belirlenemeyen motosikletli şahısların akşam saatlerinde Irak'ın İstanbul Başkonsolosluğuna silahla ateş açtığını belirtti. Keçeli, yaptığı yazılı açıklamada, "Bu akşam saatlerinde, motosikletli şahıslar tarafından Irak'ın İstanbul Başkonsolosluğuna silahla ateş açılmıştır. Hadisede can veya mal kaybı yaşanmamıştır." bilgisini verdi. Gerekli soruşturmanın güvenlik birimleri tarafından titizlikle yürütüldüğünü ve kimlik tespiti çalışması yapıldığını aktaran Keçeli, sorumluların adalet karşısına çıkarılacağını kaydetti. Keçeli, Iraklı yetkililerle sürekli temas halinde olduklarını, Irak'ın Ankara, İstanbul ve Gaziantep'teki diplomatik misyonlarının güvenliği için her türlü önlemin alındığını aktardı. Sözcü Keçeli, "Iraklı kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz." ifadesini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.