Uygulamalarımız appstore googleplay

#Harran

gazeteci63.com - Harran haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Harran haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Urfa Ziyaretçi Akınına Uğradı Haber

Urfa Ziyaretçi Akınına Uğradı

Kültürel mirası ve gastronomisiyle öne çıkan Şanlıurfa, 9 günlük ara tatilde yoğun ziyaretçi ağırladı. Kültür turizminin önemli destinasyonları arasında yer alan kentte otel ve konaklama tesisleri, önceden yapılan rezervasyonlarla yüzde 90'ın üzerinde dolulukla hizmet verdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe'de zaman zaman uzun kuyruklar oluştu. Ören yeri tatil süresince 66 bin 133 ziyaretçiyi ağırlarken, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi de 20 bin 687 kişiyi konuk etti. Hazreti İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen ve kentin simgesi kabul edilen Balıklıgöl Yerleşkesi de kente gelen ziyaretçilerin en başta ziyaret ettiği mekanların başında yer aldı. Konik kubbeli evleriyle dikkati çeken tarihi Harran ilçesi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Halfeti ilçesi gibi diğer önemli merkezler de ziyaretçilerine farklı atmosferiyle eşsiz bir hatıra bıraktı. Kente gelen turistler, yöresel lezzetlerin sunulduğu sıra gecelerine katılarak Şanlıurfa mutfağını tatma fırsatı buldu. "Çok hareketli günler yaşadık" İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, tatilin kent turizmine olumlu yansıdığını belirtti. Şanlıurfa'nın her geçen yıl turizmden daha fazla pay aldığını dile getiren Aslan, şunları kaydetti: "Şanlıurfa olarak 9 günlük ara tatili çok verimli geçirdik. Turizm anlamında oldukça hareketli günler yaşadık. Göbeklitepe 70 bine yakın ziyaretçi aldı, müzelerimizde ise ziyaretçi sayısı 20 bini aştı. Özellikle kente günübirlik gelenlerle birlikte Şanlıurfa'yı çok sayıda ziyaretçi tercih etmiş oldu. Rakamlara baktığımızda bölgede ara tatili en yoğun geçiren ilin Şanlıurfa olduğunu görüyoruz. Otel doluluk oranları ve ziyaretçi istatistiklerine baktığımızda, şehrin ziyaretçi yoğunluğunun yüzde 90'ın üzerine çıktığını görüyoruz. Bu anlamda ara tatil bizim için sevindirici oldu. Şanlıurfa artık bölgede, turizmin öncü illerinden oldu." "Beklediğimiz verimi aldık" Şanlıurfa Turizm Komitesi Başkanı Mehmet Kamil Türkmen de tatil sürecinin sektör için oldukça hareketli geçtiğini dile getirdi. Hava şartlarının uygun olmasının da ziyaretçi ilgisini artırdığını belirten Türkmen, şunları kaydetti: "Şanlıurfa turizminde hak ettiğimiz ve beklediğimiz verimi aldık. Otellerimizdeki doluluk oranı gerçekten üst seviyelerindeydi. Ayrıca gerek ören yerlerindeki yoğunluk gerekse turizm işletmelerindeki hareketlilikte kayda değer bir artış gözlemledik. Şanlıurfa, 9 günlük süre boyunca yaklaşık 80-100 bin civarında misafir ağırlamış oldu. Göbeklitepe'deki hareketlilik rakamları da bunu doğruluyor." Kayseri'den ailesiyle kente gelen Himmet Aydemir ise tarihi yerleri gezdiklerini, çok keyif aldıklarını ve Şanlıurfa'yı tahmin ettiklerinden çok daha güzel bulduklarını söyledi.

Şanlıurfa’ya Tatilde Ziyaretçi Akını Haber

Şanlıurfa’ya Tatilde Ziyaretçi Akını

Şanlıurfa’nın dünya çapında ün kazanan tarihi mirası Göbeklitepe, dokuz günlük eğitim tatili döneminde ziyaretçi akınına uğradı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre dokuz günlük tatil süresince Göbeklitepe’yi toplam 66 bin 133 kişi ziyaret etti. Kentin diğer önemli kültür durakları Arkeoloji Müzesi ile Haleplibahçe Mozaik Müzesi ise 20 bin 687 ziyaretçiyi ağırladı. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede kentin turizm potansiyelinin her geçen gün daha etkin şekilde değerlendirildiğini vurguladı. Vali Şıldak, Göbeklitepe’nin yanı sıra, Taş Tepeler Projesi kapsamında Karahantepe başta olmak üzere yeni arkeolojik alanların ziyarete açılmasının Şanlıurfa turizmine büyük ivme kazandırdığını belirtti. Vali Şıldak ayrıca; Harran’daki tarihi yapıların restorasyonlarının tamamlanması, Halfeti ve Takoran Vadisi’nin doğal güzelliklerinin turizm rotalarına dahil edilmesi, konaklama kapasitesinin artırılması, yeme içme tesisleri ile gıda üretim alanlarının niteliklerinin geliştirilmesi gibi adımların kentin turizmdeki yükselişini desteklediğini ifade etti. Gastronomi ve müzik başta olmak üzere Urfa kültürünün zengin mirasının turizmle daha etkili şekilde buluşturulmasının önemine dikkat çeken Vali Şıldak, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin yapıcı yaklaşımının da sürece önemli katkı sunduğunu belirtti. Vali Şıldak, Şanlıurfa’nın kısa sürede güçlü bir “Marka Şehir” haline geleceğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son yıllardaki güçlü desteklerine de vurgu yapan Vali Şıldak, önümüzdeki dönemde Şanlıurfa’nın bir turizm şehri olarak daha hızlı adımlar atması için tüm paydaşlarla birlikte çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.

Şıldak, Harran’da Çalışmaları İnceledi Haber

Şıldak, Harran’da Çalışmaları İnceledi

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Harran ilçesinde yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Vali Şıldak, incelemeleri sırasında yaptığı açıklamada Şanlıurfa’nın tarih, kültür ve arkeoloji bakımından büyük bir zenginliğe sahip olduğunu vurgulayarak, “Bugün Harran ilçemizde, Eyyübiler dönemine ait Kale Saray’dayız. Selahaddin Eyyübi’nin de üç kışı geçirdiği bu saray, bölgenin tarihsel dokusunu yansıtan önemli bir eser. İlçe merkezinde kazı çalışmalarını yürüten değerli hocamız Prof. Dr. Mehmet Önal ve Kaymakamımızla birlikte çalışmaları yerinde inceliyoruz.” dedi. Kale Saray’da kazı çalışmalarının büyük oranda tamamlandığını belirten Vali Şıldak, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın destekleriyle bugüne kadar kalede yürütülen kazıların yüzde 80’inden fazlası tamamlandı. Bundan sonraki süreçte restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarına ağırlık vereceğiz. Üç katlı özgün mimarisiyle Kale Saray, ülkemizin ve hatta Ortadoğu’nun en büyük saray yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Bu tarihi eserin turizme kazandırılmasıyla birlikte, Şanlıurfa’ya gelen ziyaretçilerin konaklama süresinin en az bir gün daha artmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. Vali Şıldak, incelemelerine Harran Ulu Cami çevresinde de devam etti. Ulu Cami’deki çalışmalar hakkında bilgi veren Şıldak, “Harran Ulu Cami’nin restorasyon ve kazı çalışmaları yine Prof. Dr. Mehmet Önal hocamızın başkanlığındaki ekip tarafından büyük oranda tamamlandı. Şu anda ziyarete açık olan bu anıtsal yapı, Anadolu’daki ilk ve en büyük camilerden biri olma özelliğini taşıyor. Ayrıca çevresinde yer alan beş medreseyle birlikte Anadolu’daki ilk İslam üniversitesinin de temellerinin atıldığı yer olarak biliniyor. Harran Üniversitesi de bu tarihi başlangıç noktası olarak kabul ediyor.” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalara tüm kurumların katkı sağladığını ifade eden Vali Şıldak, “Ziyaretçi yoğunluğu oldukça yüksek olan bu bölgedeki kazılar, çevredeki kilise kalıntıları ve medreselerde de sürüyor. Harran Ulu Cami, hem Anadolu’daki ilk cami hem de İslam ilim geleneğinin ilk merkezlerinden biri olarak, özellikle Emevi dönemine ait önemli bir tarihi mirasımızdır. Biz de bu çalışmaların gelişimini yakından takip ediyoruz.” diye konuştu. Eşi Fatma Nur Şıldak’la birlikte gittiği Harran’daki incelemeleri sırasında Vali Şıldak’a Kaymakam Harun Reşit Han, Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal ve kazı ekibi eşlik etti.

Harran'ın Kubbeli Serin Evleri Haber

Harran'ın Kubbeli Serin Evleri

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Şanlıurfa'nın Harran ilçesindeki konik kubbeli evler, mimari yapısı sayesinde kavurucu sıcaklarda serin bir ortam sağlıyor. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan ilçenin simgesi konik kubbeli evler, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Yükseklikleri 5 metreyi bulan evler, kireç taşından harç kullanılmadan yapılıyor. Dışı balçıkla kaplanan mimari yapıların içi ise yumurta akı, toprak, saman ve gül yağı karışımıyla sıvanıyor. Hava sıcaklığının 50 dereceye yaklaştığı kentte serin ortamların kıymeti iyice artıyor. Yüksek sıcaklık değerlerinin hissedildiği ilçeyi yazın ziyaret edenler, konik kubbeli mimarisiyle dikkati çeken evlerin dışı ile içerisindeki sıcaklık farkına hayran kalıyor. Sıcaklık 15 derece fark ediyor Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, ilçedeki en serin yerin konik kubbeli evler olduğunu söyledi. İlçede Arap kökenli vatandaşların yaşadığını hatırlatan Önal, Harran adının ise Arapça sıcak manasına gelen "har"dan türediğinin rivayet edildiğini dile getirdi. Evlerin içiyle dışarısı arasında 15 derecelik sıcaklık farkının bulunduğunu vurgulayan Önal, şunları kaydetti: "Harran ilçesinde yaz aylarında yaklaşık 50 derece sıcaklıklar görülüyor. Bu sıcaklığı serinliğe dönüştürmek için de yaklaşık 250 yıldan beri Harran'da konik kubbeli ev mimarisi oluşmuştur. Evlerin tavanı oldukça yüksek seviyede olduğu için içeride serin bir hava oluşuyor. Sıcak hava genişler ve yükselir dolayısıyla içerideki sıcak hava genişleyip yükseldiği için de yüksek olan bu evlerin alt kısımları serin oluyor. Şu an içerisi 25-30 derece dışarıyla yaklaşık 15 derece sıcaklık farkı bulunuyor. Harran'ın yerel mimarisi bu konik kubbeli evleri tercih ediyor. Günümüzde 127 konik kubbeli ev tescilli durumdadır." "Erciyes'e çıkmış gibiyim" Ailesiyle birlikte Kayseri'den ilçeyi ziyarete gelen İbrahim Çelik ise kentte bunaltıcı derecede sıcaklık görüldüğünü söyledi. Harran'ın konik kubbeli evlerinin serinliğine şaşırdıklarını vurgulayan Çelik, "Kayseri'nin serin havasına alışmış olduğumuz için dışarısı bize inanılmaz derecede sıcak geldi. Şu an arabanın termometresi 48 dereceyi gösteriyor ama buraya girdiğimizde inanılmaz bir serinlik var. Sanki Erciyes'e çıkmış gibiyim. İçerisi gerçekten insana bir ferahlık veriyor." diye konuştu. Kastamonu'dan gelen Mahya Sönmez ise kente hayran kaldığını belirterek, kentteki en serin yere Harran'daki konik kubbeli evlerde rastladıklarını dile getirdi.

Harran'da Yeni Tarihi Bulgular Haber

Harran'da Yeni Tarihi Bulgular

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri'nde baklava dilimi desenli tarihi ekmek kalıbı ortaya çıkarıldı. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının finansmanı, Şanlıurfa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında ören yerindeki arkeolojik kazı çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Dünya tarihinde Harran'ın önemli bir bilim ve yerleşim merkezi olarak ön plana çıktığını ifade eden Önal, yaklaşık 800 yıl önce Moğol istilası sırasında tarihi kentin yağmalanıp yıkıldığını hatırlattı. Önal, Harran Ulu Camisi'nin kuzeyinde yer alan kalıntılarda tarihi aydınlatacak çok sayıda eserle karşılaştıklarını anlattı. Buluntuların gerekli bilimsel çalışmaların ardından ziyaretçilerin beğenisine sunulmasının planlandığını aktaran Önal, antik kaynaklardan bölgede 5 medrese olduğunu bildiklerini ve bunlardan ilkindeki kazı çalışmalarında büyük aşama kaydettiklerini ifade etti. "Baklava dilimi desenli" Tarih boyunca ekmeğin insan hayatında yeri olduğuna değinen Önal, günümüzde de ekmek ve türevlerinin yapımında çeşitli kalıpların kullanıldığını söyledi. Harran Medresesi bölümü kazılarında ekmek kalıbı bulduklarını ifade eden Önal, yaklaşık 40 santimetre çapındaki bulgunun sağlam olarak ele geçirilmesinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Süslemeli olan tarihi eserin o dönem yapan kişinin de imzasını ve sanat anlayışını ortaya koyduğunu belirten Önal, şunları kaydetti: "Bilimin, matematiğin, astronominin, geometrinin, tıbbın, felsefenin ve teolojinin eğitiminin verildiği bu medreselerin tarihte önemli bir yeri vardır. Bu yıl medrese kazımızda tonozlu odaların bulunduğu yerde tandırlar ele geçti. Bu tandırların yanı başında eserimizi bulduk. Pişmiş topraktan yapılmış üzerine sanki baklava dilimi desenleri kazınmış bu eserin ekmek kalıbı olarak kullanıldığını tespit ettik. Günümüzden 800 yıl önce yapılmış bir ekmek kalıbı olmalı. Mühür şeklinde de ifade edilse de kalıp daha doğru ifade olur. Ekmeğe biçim vermek, güvenli olduğunu belirtmek ve daha iyi pişmesini sağlamak için ekmek kalıpları tarih boyunca kullanılmıştır. Pompei'de de dilimli kalıp desenli, hatta sahibinin adının yazıldığı pişmiş ekmekler bulundu. İlk defa buğdayın toprakla buluşturulduğu belirtilen Harran'da da bu baklava desenli ekmek kalıbının bulunması ekmek kültürünün zarifliğini göstermesi açısından önemlidir. Anılan bezeme günümüz Urfa pidesindeki 'kabartma pide' desenine benzemektedir. Çeşitli bezemeleri olan ekmek kalıpları günümüzde de ekmekçilikte ve pastacılıkla yaygın olarak kullanılmaktadır."

50 Derece Sıcakta Tarihi Arıyorlar Haber

50 Derece Sıcakta Tarihi Arıyorlar

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri'nde kazı ekibi, toz ve kavurucu sıcağa rağmen tarihin izlerini gün yüzüne çıkarmak için çalışıyor. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının finansmanı, valilik ve belediyenin işbirliğiyle ören yeri kazılarını yürüttüklerini söyledi. Tarih kaynaklarında bölgede 5 medrese olduğunun bilindiğini anlatan Önal, medreselere ait yapıların ortaya çıkarıldığını dile getirdi. Harran Ören Yeri kazılarının her mevsim sürdüğünü aktaran Prof. Dr. Önal, "Harran arkeoloji kazı ekibimiz, bu yıl Harran Medresesi'nin tonozlu odalarında çalışma yapıyor. Odaların içerisindeki toz toprak kazılarak dışarıya alınıyor. Sadece arkeolojik kazı yapmıyoruz aynı zamanda restoratörlerimiz bu mimariye müdahale ediyor, restorasyonunu, konservasyonunu yapıyor." dedi. Önal, Harran'daki arkeolojik kazıların 12 ay devam ettiğini belirterek "Şu an yazın tam ortasındayız. Sıcaklık 45-50 derece olmasına karşın kazılarımız burada sürüyor. Kazılarımıza sabah erken saat 06.00 gibi başlıyoruz, öğlene kadar devam ediyoruz. İşçilerimiz de Harranlı oldukları için genetik olarak vücutları sıcağa alışmış. Biz arkeologlar da uzun yıllardır arazide çalıştığımız için sıcağa alıştık burada heyecanla sevinçle arkeolojik kazılarımızı devam ettiriyoruz." diye konuştu. "İşin heyecanıyla sıcağı unutup çalışıyoruz" Arkeolog Ezgi Örenler de hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve kazı esnasında sürekli ince bir tozun olmasının işlerini zorlaştırdığını söyledi. Örenler, "Harran'da aşırı sıcakta kazı alanında çalışmaya gayret ediyoruz. Bazen 50 dereceyi de geçiyor. Şu an Şanlıurfa'da klimanın altında bile insanlar bazen duramıyorken şu anda biz sabırla kazı çalışmalarını sürdürüyoruz. Gerçekten çok sabır gerektiren bir iş. Aslında işin heyecanıyla sıcağı unutup çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı. "Bu sıcaklara alışkınız" Harranlı işçilerden Cemal Demir ise sıcaklara alışkın olduğunu dile getirdi. İşlerini severek yaptıklarını dile getiren Demir, "Biz bu sıcaklara alışkınız. 45-50 derece sıcağın altında bu işi hocalarımızla birlikte severek yapıyoruz. 'Har' zaten sıcak demek, Harran ismi de oradan geliyor." ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.