Uygulamalarımız appstore googleplay

#Gökhan Yazgı

gazeteci63.com - Gökhan Yazgı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gökhan Yazgı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şanlıurfa ve Türk Japon İlişkileri Haber

Şanlıurfa ve Türk Japon İlişkileri

Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen "Taş Tepeler Projesi" kapsamında Şanlıurfa Ayanlar Höyük'te başlatılan kazı çalışmaları, Türkiye ve Japonya'nın kültürel işbirliğinin yeni simgesi oldu. Japonya'nın desteğiyle 39 yıl önce Kırşehir'in Kaman ilçesindeki Kalehöyük'te başlatılan ve halen devam eden kazı çalışmalarına bir yenisi Şanlıurfa'da eklendi. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı arkeoloji projelerinden biri olarak Şanlıurfa'da uygulanan Taş Tepeler Projesi çerçevesinde tarihi bir adım daha atıldı. Türkiye ile Japonya arasındaki kültürel ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan Prens Mikasa ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Japonya Prensesi Akiko Mikasa da bu anlamlı tören için Türkiye ziyareti gerçekleştirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Japonya Altes Prensesi Akiko Mikasa tarafından vurulan ilk kazmayla Şanlıurfa Ayanlar Höyük'teki kazı çalışmaları başladı. Şanlıurfa'daki törende, 39 yıl önce Kalehöyük kazısı başlatılırken kullanılan tahta kazmaların kullanılması dikkati çekti. "Projedeki varlıkları önemli" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, AA muhabirine, Bakanlık olarak iki ülkenin ortak işbirliğinden büyük memnuniyet duyduklarını söyledi. Taş Tepeler Projesi'nde uluslararası işbirliklerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Yazgı, şunları kaydetti: "Altes Prensesi Akiko Hanım'ın ziyaretleri bizim için çok önemliydi. Özellikle Şanlıurfa için çok önemliydi. Japonya Arkeoloji Enstitüsü ile eskiden beri çalışma ortamı oluşturduk. Kaman'dan sonra Şanlıurfa'da Ayanlar kazısıyla bu işbirliği devam edecek. Japon bilim adamlarının Taş Tepeler Projesi içerisindeki varlığını artırmaya çalıştık. Yaklaşık bir yıldır bu süreci takip ediyorduk. Geçen yıl Şanlıurfa'da Dünya Neolitik Kongresi'ni topladık. 1000'den fazla bilim adamı katıldı ve inanılmaz güzel sonuçlar aldık. Türkiye, Taş Tepeler Projesi, Göbeklitepe ve Şanlıurfa'nın iyi bir tanıtımı oldu. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum." "Japonya Prensesi'nin buraya gelmesi, motivasyonumuzu artırdı" Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul da yıllardır Taş Tepeler Projesi üzerinde yoğun şekilde çalıştıklarını dile getirdi. Japonya desteğinin projenin uluslararası boyutta olduğunu gösterdiğini belirten Karul, şöyle devam etti: "Japonya Prensesi'nin buraya gelmesi son derece kibar bir hareket, bizim motivasyonumuzu artırdı. Taş Tepeler Projesi'ne verilen önemi gösteren bir davranış, son derece mutlu olduk. Kendisinin dedesi zaten Kaman Kalehöyük'te kazıları başlatan kişi. Prensesin de o geleneği sürdürmesi, özellikle Kaman'da verdikleri destek ve gösterdikleri ilginin kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Aynı kararlılığı Şanlıurfa'da da görmek bizi ayrıca mutlu ediyor. Japon meslektaşlarımızın da aynı zamanda bu vesileyle ayrı bir itibar kazandığını düşünüyoruz. Taş Tepeler Projesi altında çalışan meslektaşlarımızın kendi ülkelerinde de bir ilgi gördüğünü kanıtlıyor. Çok yönlü olarak bu işbirliğinden memnunuz." Japon bilim adamları heyecan duyuyor Tokyo Üniversitesi Müzesi Müdürü Prof. Dr. Yoshihiro Nishiaki ise iki ülkenin dostluğunun yeni nişanesinin Ayanlar Höyük kazısı olduğunu söyledi. İşbirliğinden onur duyduklarını anlatan Yoshihiro, "Japon bilim adamları olarak Neolitik Dönem'e ait çok önemli bir yerleşim alanında kazı yapacak olmanın heyecanı içerisindeyiz. Şanlıurfa'da tarım ve hayvancılık başlamadan önce çok büyük yapılar, Göbeklitepe ve Karahantepe'de ortaya çıktı. Aynı şekilde burada da benzer yapılar bekliyoruz. Türk heyetiyle ortak çalışma yaparak buradaki tarihi gizemi çözmeye çalışacağız. Bu önemli çalışmayı Türkiye ve Japonya işbirliğiyle yürütüp kültürel gizemi çözmeye çalışacağız, bu kazı aynı zamanda iki ülkenin ilişkilerini daha da güçlendirmesinin yolunu açacaktır." ifadelerini kullandı.

Neolitik Tarih Yeniden Yazılıyor Haber

Neolitik Tarih Yeniden Yazılıyor

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Taş Tepeler Projesi'nin "dünyanın en büyük arkeoloji projesi" olduğunu belirterek, "Dünyanın her yerinden arkeologlarımız orada çalışıyor. Eylül ayında Karahantepe'de Japon bilim insanları da kazıya başlayacak." dedi. Yazgı, Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali'nde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Göbeklitepe'nin Türkiye'yi dünya arkeoloji haritasında ilk sıraya taşıdığını belirterek, Karahantepe'nin sahip olduğu benzersiz bulgularla bu süreci ve konumu bir üst seviyeye daha götüreceğini vurguladı. Karahantepe'nin Göbeklitepe kadar önemli bir nokta olduğuna dikkati çeken Yazgı, şunları söyledi: "Daha birçok noktamızda da kazılar devam ediyor. Taş Tepeler Projesi dünyanın en büyük arkeoloji projesi. Dünyanın her yerinden arkeologlarımız orada çalışıyor. Eylül ayında Karahantepe'de Japon bilim insanları da kazıya başlayacak. Karahantepe'yi yıl sonuna kadar, çatısını bitirip, ziyarete açmak için çabalayacağız." "Urfa'yı tüm yönleriyle tanımalarını istiyoruz" Yazgı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un öncülüğünde başlatılan Taş Tepeler Projesi'nin şu anda farklı höyüklerde sürdürülen kazılarla dünyada eşi benzeri olmayan bir bilimsel altyapı sunduğunu belirtti. Geçen yıl bin bilim adamının katıldığı önemli bir kongre yaptıklarını anımsatan Yazgı, "Şu anda Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'ni, dünyanın en büyük neolitik araştırma ve sergileme merkezine dönüştürüyoruz. İnsanların Urfa'yı tüm yönleriyle tanımalarını istiyoruz." dedi. Şanlıurfa'nın son yıllarda kültür turizminde büyük sıçrama yaşadığını belirten Yazgı, yalnızca geçen yıl Göbeklitepe'yi 750 bin kişinin ziyaret ettiğini, son bayram döneminde ise alana girişte yoğunluk nedeniyle ziyaretçilerin zaman zaman kapıda bekletilmek zorunda kaldığını söyledi. "İnsanlık tarihinin bilinmeyenlerine ışık tutacak nitelikte" Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali kapsamında, Şanlıurfa Müzesi'nin deposunda bugüne kadar hiç sergilenmemiş eserlerin ilk kez gün yüzüne çıkarıldığını bildiren Yazgı, "Bu eserler, sadece bölgenin değil, insanlık tarihinin de bilinmeyenlerine ışık tutacak nitelikte." dedi. Yazgı, Göbeklitepe ve Karahantepe kazılarının insanlığın tarıma geçiş süreci, sosyal yapıları ve inanç sistemlerine dair ezberleri bozduğuna, Neolitik dönemle ilgili yanlış bilinen veya doğrulanmamış pek çok bilginin de yeniden, daha doğru yazılmasına katkı sağladığına dikkati çekti. Hem yerli hem yabancı turistin kültür turizmine artan ilgisini de değerlendiren Yazgı, Türkiye'nin bu alanda kısa sürede dünyada ilk üçte yer alabilecek potansiyele sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Kültür Yolu Festivali Başladı Haber

Kültür Yolu Festivali Başladı

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Türkiye'nin bu yıl hedefinin 64 milyar dolarlık turizm gelirine ulaşmak olduğunu, Şanlıurfa gibi arkeolojik zenginlikleri ve gastronomi kültürüyle öne çıkan şehirlerin buna büyük katkı sağlayacağını söyledi. Bakan Yazgı, Şanlıurfa Müzesinin bahçesinde düzenlenen Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kültür ve sanatla bütünleşmiş turizm anlayışıyla yoluna devam ettiğini dile getirdi. Türkiye'nin yılın ilk 4 ayında 12,7 milyon turiste ulaştığını vurgulayan Yazgı, "2025 hedefimiz, 64 milyar dolarlık bir turizm gelirine ulaşmak. Şanlıurfa gibi arkeolojik zenginlikleri ve gastronomi kültürüyle öne çıkan şehirlerimizin katkısı bu hedefte çok büyük olacak." ifadelerini kullandı. Kültür Yolu Festivali'nin kapsamı ve içeriğiyle dünyanın en büyük festivalleri arasında yer aldığını kaydeden Yazgı, "Festivalimiz, Avrupa Festivaller Birliği'ne kabul edilen nadir organizasyonlardan biri. Bu yıl 20 şehirde 1000'den fazla mekanda, 45 bin sanatçı ile yaklaşık 7 bin etkinlik gerçekleştireceğiz." dedi. Şanlıurfa'da gerçekleştirilen etkinliklerin büyük ilgi gördüğünü dile getiren Yazgı, "Şanlıurfa Kültür Yolu Festivalimiz için otellerimizde doluluk oranı yüzde 90'a ulaştı. Çevre illerden birçok vatandaşımız, bu coşkuyu yaşamak için Şanlıurfa'ya geliyor." dedi. Festival kapsamında çocuklar, gençler ve ailelere yönelik çok sayıda etkinlik düzenlendiğini belirten Yazgı, her akşam Balıklıgöl'de özel ışık ve gösteriler sunulacağını, ayrıca 13 noktada gastronomi turları ve lezzet etkinliklerinin düzenleneceğini anlattı. Yazgı, Filistin halkının mücadelesine de dikkati çekerek, festival kapsamında bu direnişe saygı duruşu niteliğinde sergiler düzenleneceğini kaydetti. Festivalin düzenlenmesinde katkı sunan tüm kurum ve kişilere teşekkür eden Yazgı, "Bu güzel festivalde herkesin gönlünce eğlenmesini, Şanlıurfa'yı daha yakından tanımasını temenni ediyorum." dedi. "Şehrimizde oluşturacağı canlılık hepimizi memnun ediyor" Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak da Kültür Yolu Festivali'nin ikinci kez Şanlıurfa'da düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Vali Şıldak, "Başta Kültür ve Turizm Bakanı'mız olmak üzere, bu önemli organizasyonun ilimizde başarıyla gerçekleşmesine katkı sunan Bakan Yardımcı'mıza, genel müdürlerimize, sanatçılarımıza ve tüm paydaşlara teşekkür ediyorum." dedi. Şanlıurfa'nın kültür şehri olduğunu vurgulayan Şıldak, "Kültür ve sanatın bir haftayı aşan bir sürede şehrimizde oluşturacağı canlılık hepimizi memnun ediyor. Bu yıl 20 ili kapsayan ve beşincisi düzenlenen festival zincirinin üçüncü haftasında Şanlıurfa olarak ev sahipliği yapıyoruz." ifadelerini kullandı. Festival süresince konserler, sergiler, söyleşiler ve çeşitli etkinliklerin şehir halkı tarafından büyük ilgi göreceğine inandığını belirten Vali Şıldak, bu canlılığın şehrin ekonomisine ve turizm potansiyeline de katkı sağlayacağını söyledi. Emeği geçen tüm kamu kurumlarına, belediyelere ve destek veren kuruluşlara teşekkür eden Vali Şıldak, festivalin hayırlı olmasını dileyerek sözlerini tamamladı. Festivalde şehri fotoğraflıyorlar ve ödül kazanıyorlar Konuşmaların ardından Bakan Yazgı ve beraberindekiler, Şanlıurfa Müzesini gezdi ve festival kapsamında açılan sergileri ziyaret etti. Sergi sonrasında Yazgı, sunuculuğunu sanatçı Özgür Özgülgün'ün üstlendiği, festivale katılanların şehri fotoğraflayarak Fotoğraf Organizasyonları Derneğine (FOTON) gönderdikleri ve ödül kazandıkları Foto Maraton Yarışması'yla ilgili bilgi aldı. Yazgı, Mevlid-i Halil Camisi'nde adalet temasını içeren hat ve tezhip sanatından örneklerin yer aldığı "Adil-i Mutlak" hat sergisinin de açılışını yaptı. Törene Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı ile AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri Cevahir Asuman Yazmacı, Mehmet Ali Cevheri ve Hikmet Başak ve ilgililer katıldı. Sergiler, festivalle bütünleşti 9 gün sürecek festival boyunca yaklaşık 40 noktada gerçekleştirilecek 100'den fazla etkinlikle, Şanlıurfa'nın tarihi ve kültürel zenginliği eşsiz deneyime dönüşecek. Festival kapsamında sanatseverler, kentin dört bir yanına yayılan sergilerde Şanlıurfa'nın kültürel birikimini ve sanatla birleştiren mirasını keşfetme fırsatı buluyor. Şanlıurfa Müzesi Mozaik Müze Yolu Yan Bahçe'de "Beste Alperat Sergisi" ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneğinin "Gökyüzünden Türkiye Sergisi", Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi İç Avlu'da, "Ozan Oganer Heykel Sergisi", Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Geçici Sergi Salonu'nda, "Şanlıurfa’da Günlük Yaşam Etnografya Sergisi", Şanlıurfa Mozaik Müzesi'nde "Quasimotho Sergisi", Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Cam Üretimi Canlandırması Alanı'nda "Tat ve Kokular ile Tarihte Yolculuk Sergisi", Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Neolitik Dönem Sonu Terası'nda "Dijital Hareketli Minyatür Uygulaması", "Yaşayan Miras - İpek Kazaz Sergisi", "Türkiye’nin Minyatürleri Sergisi" ve "Görsel Hafızayla Şanlıurfa Fotoğraf Sergisi", Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Roma Dönemi Salonu'nda Hikmet Barutçugil'in "Büyük Rüyalar Görmek Sergisi", Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Demirçağ Salonu Çıkışı'nda "Cengiz Yatağan Resim ve Heykel Sergisi” yer alıyor. 11 Nisan Kadın Kültür ve Eğitim Merkezi'nde "El Sanatları Sergisi", Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi Reji Kilisesi'nde Fatih Akkuş'un "Kubbelerin Sırrı Sergisi" ziyaretçilerle buluştu. Bu akşam festival kapsamında Balıklıgöl Medrese'de gerçekleştirilecek "Işıkla Ateş Arasında" mapping gösterisi, şehirde görsel şölen oluşturacak. Balıklıgöl'ün efsanesinin, dijital zamanın görsel diliyle yeniden yorumlandığı çalışmada ateş, su, dua ve zaman kavramları, ebru desenlerinin akışında yansıtılacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.