Uygulamalarımız appstore googleplay

#Anadolu

gazeteci63.com - Anadolu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Anadolu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Ersoy'dan Urfa Paylaşımı Haber

Bakan Ersoy'dan Urfa Paylaşımı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Taş Tepeler Projesi'nde bu sezon ortaya çıkarılan yeni bulgular, Neolitik Dönem'e dair bilimsel çerçeveyi daha da genişletiyor." ifadesini kullandı. Bakan Ersoy, Şanlıurfa'da Göbeklitepe ve çevresindeki 11 arkeolojik alandan oluşan ve Neolitik Dönem'de insanların günlük yaşamıyla inançlarına dair önemli bilgiler sunan Taş Tepeler Projesi'ne ilişkin NSosyal hesabından paylaşımda bulundu. Göbeklitepe'deki adak heykeli, Sayburç'taki ağzı dikili yüz tasviri ve Sefertepe'deki farklı üsluplarla işlenmiş kabartmaların bölgedeki yaşamın ritüellerine ve sembolik dünyasına dair ipuçları sunduğunu belirten Ersoy, bölgedeki bilimsel yolculuğun, kazı ekiplerinin özverili çalışmaları, akademik paydaşların katkıları ve tüm kurumların güçlü desteğiyle kararlılıkla ilerlediğini vurguladı. Bakan Ersoy, "Taş Tepeler Projesi'nde bu sezon ortaya çıkarılan yeni bulgular, Neolitik Dönem'e dair bilimsel çerçeveyi daha da genişletiyor." değerlendirmesinde bulundu. Projeye verdikleri destekten dolayı Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar'a teşekkür eden Ersoy, şunları kaydetti: "Şanlıurfa'mızı önce ülkemiz turizminde ardından da dünya turizminde hak ettiği yere ulaştıracağız. Taş Tepeler, Anadolu'nun 12 bin yıl önceki dünyasını benzersiz ayrıntılarla görünür kılmaya devam edecek."

Şıldak, Harran’da Çalışmaları İnceledi Haber

Şıldak, Harran’da Çalışmaları İnceledi

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Harran ilçesinde yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Vali Şıldak, incelemeleri sırasında yaptığı açıklamada Şanlıurfa’nın tarih, kültür ve arkeoloji bakımından büyük bir zenginliğe sahip olduğunu vurgulayarak, “Bugün Harran ilçemizde, Eyyübiler dönemine ait Kale Saray’dayız. Selahaddin Eyyübi’nin de üç kışı geçirdiği bu saray, bölgenin tarihsel dokusunu yansıtan önemli bir eser. İlçe merkezinde kazı çalışmalarını yürüten değerli hocamız Prof. Dr. Mehmet Önal ve Kaymakamımızla birlikte çalışmaları yerinde inceliyoruz.” dedi. Kale Saray’da kazı çalışmalarının büyük oranda tamamlandığını belirten Vali Şıldak, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın destekleriyle bugüne kadar kalede yürütülen kazıların yüzde 80’inden fazlası tamamlandı. Bundan sonraki süreçte restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarına ağırlık vereceğiz. Üç katlı özgün mimarisiyle Kale Saray, ülkemizin ve hatta Ortadoğu’nun en büyük saray yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Bu tarihi eserin turizme kazandırılmasıyla birlikte, Şanlıurfa’ya gelen ziyaretçilerin konaklama süresinin en az bir gün daha artmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. Vali Şıldak, incelemelerine Harran Ulu Cami çevresinde de devam etti. Ulu Cami’deki çalışmalar hakkında bilgi veren Şıldak, “Harran Ulu Cami’nin restorasyon ve kazı çalışmaları yine Prof. Dr. Mehmet Önal hocamızın başkanlığındaki ekip tarafından büyük oranda tamamlandı. Şu anda ziyarete açık olan bu anıtsal yapı, Anadolu’daki ilk ve en büyük camilerden biri olma özelliğini taşıyor. Ayrıca çevresinde yer alan beş medreseyle birlikte Anadolu’daki ilk İslam üniversitesinin de temellerinin atıldığı yer olarak biliniyor. Harran Üniversitesi de bu tarihi başlangıç noktası olarak kabul ediyor.” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalara tüm kurumların katkı sağladığını ifade eden Vali Şıldak, “Ziyaretçi yoğunluğu oldukça yüksek olan bu bölgedeki kazılar, çevredeki kilise kalıntıları ve medreselerde de sürüyor. Harran Ulu Cami, hem Anadolu’daki ilk cami hem de İslam ilim geleneğinin ilk merkezlerinden biri olarak, özellikle Emevi dönemine ait önemli bir tarihi mirasımızdır. Biz de bu çalışmaların gelişimini yakından takip ediyoruz.” diye konuştu. Eşi Fatma Nur Şıldak’la birlikte gittiği Harran’daki incelemeleri sırasında Vali Şıldak’a Kaymakam Harun Reşit Han, Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal ve kazı ekibi eşlik etti.

GAP Yatırımlarında Son Durum Haber

GAP Yatırımlarında Son Durum

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kurak topraklarına 36 yıldır suyla bereket taşıyan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yüzde 61'i tamamlanan sulama yatırımlarının, 2028'e kadar bitirilmesiyle 500 bini aşkın ek istihdamın sağlanması hedefleniyor. AA muhabirinin, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının kuruluşunun 36'ncı yıl dönümü dolayısıyla yaptığı derlemeye göre GAP, Cumhuriyet tarihinin en büyük bölgesel kalkınma projelerinden biri olarak kabul ediliyor. 9 ili kapsayan dev kalkınma hamlesi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 27 Ekim 1989 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ve 6 Kasım 1989 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 388 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kuruldu. Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsayan GAP Bölgesi Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 10'unu nüfusun ise yüzde 9,7'sini oluşturuyor. Proje, ilk olarak 1977'de "su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi" amacıyla başlatıldı, 1989'da hazırlanan GAP Master Planı ile birlikte kapsamı genişletilerek tarımın yanı sıra enerji, sanayi, turizm, ulaşım ve yenilenebilir enerji gibi birçok sektörü içine alan çok yönlü bir kalkınma modeline dönüştü. Hedef 2028'te sulama projesini tamamlamak GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Hasan Maral, AA muhabirine, GAP bölgesinin Türkiye'nin tarımsal üretim lokomotif durumda olduğunu söyledi. Maral, pamuk üretiminin yüzde 70'i, kırmızı mercimeğin yüzde 98'i, buğdayın yüzde 20'si, mısırın yüzde 25'inin bölge illerinden üretildiğine dikkati çekti. GAP'ta planlanan 1,1 milyon hektarlık sulama alanının yüzde 61'ine denk gelen yaklaşık 675 bin hektarın bugün suyla buluşturulduğunu belirten Maral, 2028'e kadar 436 bin hektarlık ilave alanın daha sulamaya açılmasını hedeflediklerini dile getirdi. Bölgedeki kalkınmaya desteğiyle GAP'ın rüştünü ispatladığını vurgulayan Maral, şöyle devam etti: "Güneydoğu Anadolu Bölgesi, GAP'a yapılan yatırımlar sayesinde önemli mesafe aldı. Bu ilerlemeleri ihracat rakamlarından sosyal göstergelere kadar birçok bileşende görebiliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda iki ayrı eylem planı uygulandı üçüncüsüne geçtik. Yeni plan 2024-2028 yıllarını kapsayacak ve bu çerçevede çok sektörlü birbirini tamamlayan bir yaklaşım barındıracak." Ek 500 bini aşan istihdam sağlanacak Maral, GAP kapsamındaki yatırımların sanayi, hizmet ve tarım sektörlerinde dolaylı olarak yaklaşık 2,5 milyon kişiye istihdam sağladığına vurgu yaptı. Bu istihdamın sulama alanlarının genişlemesi, üretim zincirlerinin oluşması, lojistik, gıda işleme, tekstil ve enerji gibi alanlarda oluşturulan yeni iş imkanlarını kapsadığını anlatan Maral, "Söz konusu sulama projesinin tamamlanmasıyla birlikte 500 bini aşan önemli bir istihdamın sağlanmasına da imkan tanıyacak. Böylece toplam istihdam sayısı doğrudan veya dolaylı 3 milyonu aşacak." şeklinde konuştu.

Şanlıurfa’da 29 Ekim Coşkusu Haber

Şanlıurfa’da 29 Ekim Coşkusu

Cumhuriyetin ilanının 102. Yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Şanlıurfa’da da coşkuyla kutlandı. Osmanbey Şehitliğinde Şehitler Anıtına önceki gün çelenk sunumuyla başlayan kutlamalar bugün de Valilikte tebriklerin kabulüyle devam etti. Vali Hasan Şıldak’ın Valilikte tebrikleri kabulünün ardından geçit töreni Cumhuriyet Caddesinde gerçekleştirildi. Vali Hasan Şıldak’ın halkı selamlamasıyla başlayan program saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla devam etti. Günün anlamına uygun şiirlerin de okunduğu programda, halk oyunları gösterileri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı’na ilişkin mesajı okundu. Programda bir konuşma yapan Vali Hasan Şıldak, “Bugün Cumhuriyetimizin, ulu çınarımızın 102’nci kuruluş yıl dönümünü milletçe, ülke olarak hep birlikte, tek yumruk olarak büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” dedi. Sözlerini sürdüren Vali Şıldak, “Konuşmamın başında Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bu topraklar için tarihimiz boyunca kanını dökmüş, şehadet mertebesine ulaşmış bütün şehitlerimizi ve ebediyete uğurladığımız kahraman gazilerimizi rahmetle, şükranla yad ediyorum. Cumhuriyete giden yol çok meşakkatli, çok zorlu, çok badirelerle dolu ama milletimizin eseri olan bu ulu çınarın oluşumu kahramanlıklarla dolu, cesaret ve üstün meziyetlerin, milletimizin hasletlerimizin zuhur ettiği, gün yüzüne çıktığı, bir kez daha tezahür ettiği çok, çok üstün bir başarının hikayesidir. Cumhuriyetimizin kuruluşu her Türk'ün, her çocuğumuzun, her gencimizin, milletimizin her ferdinin hafızasına kazınması gereken büyük bir ders ve gönüllerinde bir sevgi yumağına dönüşmesi gereken bir vatan aşkı olmalıdır. Cumhuriyetimiz ne getirdi diye baktığımızda tam bağımsızlık getirdi. Özgürlük getirdi. Milletimizin tekrar dirilişi olarak bir yapıya kavuşmamızı ve bugüne kadar güçlü bir şekilde ilerlememizi getirdi. Milli birliğimizi oluşturdu. En önemli şeylerden biri de milletçe bir bütün olarak 7'den 77'ye her rengimizle, mozaik gibi olan bu ülkemizde ve Şanlıurfa'mızda, en güzel örnek de Şanlıurfa, huzur içinde, barış içinde, birlik bütünlük içinde yaşamamızı sağladı. Yine en önemli şeylerden biri demokrasiyi getirdi ülkemize. Nasıl elde edildi diye baktığımızda işte şehitlerimizle, gazilerimizle ve vatan kavramıyla şekillenen bir felsefeyle, bir yaklaşımla, ülke sevgisiyle, adanmışlıkla, tarihimizin bize yüklediği misyonla, birikimle ve inançla, iradeyle sapmadan, olduğu gibi görünerek samimi vatan sevdasıyla, rol yaparak değil, fesatlıkla değil, ülke sevgisiyle bugünlere geldik. Şehitlerimizin kanlarıyla, cesaretle, liderlikle ve milletimizin tek yumruk olmasıyla bugünlere geldik. Şimdi değerli vatandaşlarımız, şimdi bu mücadele devam etmiyor mu sanıyoruz? Bu mücadele hep devam edecek. Anadolu coğrafyasında bizim varlığımız inşallah ilelebet devam edecek. Bu mücadele de durmayacak. Hakimiyet için, bu topraklara hükmetmek, burada insanlığa hizmet etmek ve her mazluma el uzatan bir inancın neferleri olarak varlığımızı sürdürmek için, güçlü bir şekilde sürdürebilmek için mücadeleye mecburuz. Güçlü olmanın yolu da gelişmektir, kalkınmaktır. Ülke olarak, millet olarak, şehir olarak ve bireysel olarak elbette ki hepimize sorumluluklar düşmektedir. Bunun için iki önemli husus, altını çizmek istediğim iki önemli nokta var. Birisi elbette ki Büyük Önder'in de ifade ettiği gibi çok çalışmaktır. Herkesin işini en iyi yapmasıdır. Elinden geleni değil, elinden gelenin fazlasını bu ülke için ortaya koymasıdır. İkincisi de yine hepimizin çok iyi bildiği gibi birliğimizin, bütünlüğümüzün hiçbir yara almadan, zedelenmeden vücut bulmasıdır. Şanlıurfa'nın gelişmesi de ülkemizin gelişmesi de bu iki faktörle çok yakından ilişkilidir. Güvenliğimiz, huzurumuz, gençliğimizi geleceğe hazırlamak, eğitim, sanayi, turizm, kültür, her alanda gelişme ve topyekûn kalkınmak için seferberlik ölçüsünde birlik içinde, bütünlük içinde çalışmak durumundayız. Bu çalışmayı da yaparken iyi niyetle, samimiyetle ve Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerinde de ifade bulduğu gibi yeni süreçte, yeni süreci, terörsüz Türkiye sürecini çok iyi okuyarak Cumhuriyetimizin bize yüklediği misyonu çok iyi idrak ederek birlikte başaracağız. Bu vesileyle Cumhuriyet Bayramımız bizler için içimizdeki ülke sevgisini, çalışma arzusunu ve bu ülke için, bu vatan için ne yapabilirim sorusunu tekrar tekrar sormak ve cevap bulmak için iyi bir fırsattır. Tazelenmek, yenilenmek için, güç birliği yapmak için çok iyi bir fırsattır. Ülkemize sevdamızı, vatanımıza borcumuzu hatırlama zamanıdır. Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünü canı gönülden kutluyorum. Her birinizin Cumhuriyet Bayramının coşkuyla, heyecanla, her yıl artan bir gururla ve atalarımıza, büyüklerimize layık olmak sıfatıyla bize nasip olmasını temenni ediyorum” diye söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarına da atıfta bulunan Vali Şıldak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dün savunma sanayimizin çok önemli bir hamlesini açıklarken yaptığı konuşmalara bazı atıflar yaparak sürdüreceğim. Cumhurbaşkanımız şöyle söylüyor: Hedeflerimize giden yolda önümüze çıkan ve çıkartılan engeller bizi sadece yavaşlatır. Belki biraz geciktirir ama hedefe varmamıza asla mâni olamaz. Ya bir yol bulur ya da bir yol açar, eninde sonunda hedeflediğimiz yere ulaşırız. Risk ve tehditlerin asimetrik biçimde arttığı bu dönemin farkına en erken varan ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Son 23 yılda savunma sanayi, diplomasi ve güvenlik başta olmak üzere attığımız adımlarla Türkiye'yi göz ardı edilemez bir ülke haline getirdik. Mazlumun zalime boyun eğmediği, güçlünün güçsüzü ezmediği adil bir dünya için diplomatik, askeri, siyasi, ticari ve ekonomik tüm imkanlarımızı seferber ettik. En sıkıntılı zamanlarda dostlarımızın yardımına koştuk, kardeşlerimizin yaralarını sardık. Türkiye bize nerede ihtiyaç duyulduysa imkanlarımız ölçüsünde elimizden geleni hiçbir bagaj taşımadan yapmaya gayret ettik. Bununla birlikte muhannete muhtaç olmamak için de kendi teknolojimizi kendimiz üretmeye başladık. Savunma sanayinde devletimizin desteği, özel sektörün dinamizmiyle birleşince hamdolsun son yıllarda büyük bir ivme yakaladık. İHA'larımızla, SİHA'larımızla, son teknolojiye sahip hava, kara ve deniz araçlarımızla destan yazmaya devam ediyoruz. Artık takip eden değil, takip edilen bir devletiz. Türkiye yüzyılına giden yolda dönülmesi gereken kavşakların başında yarım asırlık terör musibetinden ülkemizi kurtarmak geliyor. On binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz, ekonomimize 2 trilyon dolar maliyeti olan terör bataklığını inşallah 86 milyon el ele verip hep birlikte kurutacağız. Bu noktada sabırlıyız, samimiyiz, soğukkanlı bir şekilde menzile yürüyoruz. Hedefe yaklaştıkça ülkemizin bu meseleyi çözmesini istemeyen odakların süreci rayından çıkarmaya dönük operasyonlarının artacağının elbette farkındayız. Allah'ın izniyle bu tuzakların hiçbirine düşmeyeceğiz. Her ne bahaneyle, her ne gerekçeyle olursa olsun aramıza nifak sokmak isteyenlere aldanmayacağız. Bizim gayemiz belli, niyetimiz açıktır. Nesillerin heba olmadığı, annelerin ağlamadığı, barışın, kardeşliğin, güvenliğin, huzur ve refahın hüküm sürdüğü bir iklimin bölgemizde hâkim kılınmasıdır istediğimiz. Ortak bir iradeyle inşallah önce terörsüz Türkiye'yi, ardından da terörsüz bölgeyi en kalıcı eserimiz olarak bu ülkenin evlatlarına kazandıracağız diyor ülkemizin başkanı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Ben de bu sözlerle konuşmama son verirken Şanlıurfa'mıza, Peygamberler şehrimize, bu kadim medeniyetlerin beşiği olan Anadolu toprağının en güzide parçası Şanlıurfa'ya şunu seslenmek istiyorum. Elbette ki önümüzde çok yolumuz var ama birbirimizi sevmek, bayrağımıza aşk derecesinde bağlanmak ve birlik bütünlük içinde olmak kaydıyla aşamayacağımız hiçbir engel, ulaşamayacağımız hiçbir hedef yoktur. Cumhuriyet bize bu imkanları sağladı, sağlamaya devam edecek. Bu vesileyle her birinizi ayrı ayrı bayramını kutluyor, saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Geçit töreni ile devam eden program hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından sona erdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.