Uygulamalarımız appstore googleplay

#Ak Parti

gazeteci63.com - Ak Parti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ak Parti haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eski Milletvekili Öztürk Vefat Etti Haber

Eski Milletvekili Öztürk Vefat Etti

Eski AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, 67 yaşında yaşamını yitirdi. Edinilen bilgiye göre Öztürk, Ankara'da tedavi gördüğü Bilkent Şehir Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Öztürk'ün cenazesi, 2 Aralık'ta Giresun'un Çanakçı ilçesi Akköy köyünde toprağa verilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ailesine sabrıcemil, sevenlerine başsağlığı niyaz ediyorum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da tedavi gördüğü hastanede 67 yaşında hayatını kaybeden eski AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk için taziye mesajı yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda, "26'ncı ve 27'nci Dönem Giresun Milletvekilimiz, yol ve dava arkadaşımız Cemal Öztürk'ün vefat ettiğini üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah'tan rahmet diliyor, ailesine sabrıcemil, sevenlerine, Giresunlu kardeşlerime ve AK Parti'mize başsağlığı niyaz ediyorum." ifadesini kullandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise hayatını kaybeden Öztürk için sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadeleri kullandı: "26'ncı ve 27'nci dönem AK Parti Giresun Milletvekili, değerli dava arkadaşımız Cemal Öztürk'ün vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine sabır diliyorum. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun." Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Öztürk'ün vefatı dolayısıyla NSosyal hesabından paylaştığı mesajında, şunları kaydetti: "Plan ve Bütçe Komisyonu başta olmak üzere uzun yıllar TBMM'de birlikte mesai yaptığımız, kıymetli yol ve dava arkadaşımız, önceki dönemler Giresun Milletvekilimiz Cemal Öztürk Beyefendi'nin uzun süren rahatsızlığı sonrasında vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Tecrübesi, birikimi ve ilkeli siyasi duruşu ile Giresun'a ve ülkemize yaptığı hizmetleri hayırla yad ediyoruz. Cemal ağabeyimize Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve AK Parti teşkilatımıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun." Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Duran: Öztürk'ün vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, eski AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk'ün vefatı sebebiyle NSosyal hesabından yayımladığı taziye mesajında, şu ifadeleri kullandı: "26. ve 27. Dönem Giresun Milletvekilimiz Cemal Öztürk'ün vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, makamı ali olsun." Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de NSosyal hesabındaki mesajında, "26. ve 27. dönem Giresun Milletvekilimiz Sayın Cemal Öztürk'ün vefatını teessürle öğrendim. Cemal Öztürk Beyefendi'ye yüce Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyorum." ifadesini kullandı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da şu ifadeleri kullandı: "26'ncı ve 27'nci dönem Giresun Milletvekilimiz, kıymetli büyüğümüz Cemal Öztürk'ün vefat haberini derin bir üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve AK Parti'mize başsağlığı diliyorum. Rabb'im, mekanını cennet, makamını ali eylesin." Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise NSosyal hesabından yayımladığı mesajında, Öztürk ile TBMM çatısı altında birlikte görev yaptıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: "26. ve 27. Dönem Giresun Milletvekilimiz Cemal Öztürk'ün vefat haberini derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Nezaketi, olgunluğu ve örnek duruşuyla daima hatırlayacağımız dava ve yol arkadaşımız merhum milletvekilimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Rabbim mekanını cennet, makamını ali eylesin." İçişleri Bakanı Yerlikaya: Ailesine, sevenlerine ve AK Parti'mize başsağlığı diliyorum İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, eski AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk'ün vefatı sebebiyle NSosyal hesabından yayımladığı mesajında, "26. ve 27. Dönem Giresun Milletvekilimiz Cemal Öztürk'ün vefatından büyük üzüntü duydum. Cemal ağabeyimize Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve AK Parti'mize başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, makamı ali olsun." temennisinde bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da Öztürk'ün vefatı sebebiyle derin bir hüzün içinde olduğunu işaret ederek, NSosyal hesabındaki mesajında, şunları aktardı: "26 ve 27. dönem milletvekilimiz, kıymetli ağabeyimiz Cemal Öztürk'ü kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Başta kıymetli ailesi olmak üzere tüm sevenlerine sabır diliyorum. Allah mekanını cennet eylesin. Başımız sağ olsun." AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik: Siyaset dünyamızın başı sağ olsun AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Öztürk için NSosyal hesabından paylaştığı mesajında, "Çok üzgünüz. 26. ve 27. Dönem Milletvekilimiz, yol arkadaşımız Cemal Öztürk'ü kaybettik. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Değerli ailesinin, teşkilatlarımızın ve siyaset dünyamızın başı sağ olsun." ifadelerine yer verdi. AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala da NSosyal hesabından yaptığı paylaşımında, "Önceki dönem Giresun Milletvekilimiz, yol arkadaşımız merhum Cemal Öztürk'e Allah'tan rahmet, ailesine ve teşkilatımıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, makamı ali olsun." temennisinde bulundu.. AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ise NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "26. ve 27. Dönem Milletvekilimiz Cemal Öztürk abimizin vefatını derin bir teessürle öğrendim. Partimize ve milletimize yapmış olduğu değerli hizmetler daima hayırla yad edilecektir. Merhuma Allah'tan rahmet ailesine, yakınlarına ve tüm camiamıza sabır ve metanet diliyorum. Mekanı cennet olsun."

AK Parti Sözcüsü Çelik, Urfa’da Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik, Urfa’da

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 11. Genç Türkiye Forumu'na katılan gençlerin değerlendirmelerinin, yapılan soru-cevapların siyasi çalışmalarında yol gösterici olacağını belirtti. Çelik, Türkiye Gençlik STK'leri Platformu (TGSP) tarafından "Gençlerin Terörsüz Türkiye Algısı" temasıyla Şanlıurfa'da düzenlenen 11. Genç Türkiye Forumu'na katıldı. Basına kapalı düzenlenen ve moderatörlüğünü Dilara Sayan'ın yaptığı genel müzakere oturumuna katılan Çelik, çıkışta gazetecilere değerlendirmede bulundu. TGSP'nin çeşitli masalarda gündem başlıklarıyla çalışma yaptığını belirterek, "Burada Terörsüz Türkiye başlığı adı altında terör ve psikoloji, dış politika, ekonomi, çeşitli psikolojik süreçler gibi çok boyutlu, gerçekten literatüre hakim olanların bileceği, inceliklerle donanmış birçok çalışma, çeşitli workshoplar halinde, çeşitli masalarda gençler tarafından dün gerçekleştirilmiş." dedi. Çelik, bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan soruları cevapladıklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ortaya çıkan tablo, gerçekten genç arkadaşlarımızın, genç kardeşlerimizin Türkiye'nin temel meseleleri, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi meselelerle ilgili her birinin biraz siyasal özgü olarak fikirlerini ortaya koydukları, fikirlerini net bir şekilde tartıştıkları, bunları soruya çevirdikleri, neredeyse her bir konuyu 180 derece çerçeveleyecek şekilde, 360 derece görecek şekilde bir performans ortaya koydukları bir toplantı oldu. Gerçekten sorular son derece kapsamlıydı ve son derece incelikliydi. Bu soruların belli çalışmalar neticesinde yapıldığı ve bu çalışmaların neticesi olarak ortaya çıktığı çok belli. O yüzden bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyorum." Çelik, gençlerin çalışmalarının kendilerine siyasette yol göstereceğini, yol haritalarının güncellenmesi bakımından bunları ele alacaklarını ifade etti. Forumun Şanlıurfa'da gerçekleşmesinin ayrı bir kıymeti olduğuna dikkati çeken Çelik, "Buradaki misafirperverlik, organizasyon ve genç arkadaşlarımızın Türkiye'nin her yerinden katılmış olması büyük bir zenginlik. Benim için de son derece farklı ve son derece verimli bir deneyim oldu." diye konuştu. Programa, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, TGSP Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ustaosmanoğlu, gençler ve davetliler katıldı.

Düşen Uçağın Kara Kutusu Bulundu Haber

Düşen Uçağın Kara Kutusu Bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen askeri kargo uçağının kara kutusunun bulunduğunu belirterek, "Şehitlerimizin 19'unun naaşına ulaştık. Son naaşı arama çalışmalarımız sürüyor." dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katıldı. Konuşmasına, Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağında şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dileyerek başlayan Erdoğan, "Öncelikle millet olarak hepimizin başı sağ olsun. Dün 86 milyonun tamamını hüzne boğan çok acı bir haber aldık. Karabağ Zaferi'nin 5'inci yıl dönümü kutlamaları için Azerbaycan'da bulunan birliğimizi taşıyan C130 tipi askeri kargo uçağımız ülkemize gelmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra Gürcistan-Azerbaycan sınırına yakın Signagi bölgesinde düştü. Elim hadisede maalesef 20 vatan evladını şehit verdik." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "İsimlerini kalbimizin en mutena köşesine yazdığımız uçuş ekibinden Yarbay Gökhan Korkmaz'ı, Binbaşı Nihat İlgen'i, Binbaşı Serdar Uslu'yu, Üsteğmen Cüneyt Kandemir'i, Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan'ı, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce'yi, Astsubay Başçavuş Emrah Kuran'ı, Astsubay Başçavuş Burak Özkan'ı, Astsubay Üstçavuş Emre Altıok'u, Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği'i, yolcu ekibinden Üsteğmen Emre Mercan'ı, Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız'ı, Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan'ı, Astsubay Başçavuş İlker Aykut'u, Astsubay Başçavuş Akın Karakuş'u, Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca'yı, Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan'ı, Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu'yu, Uzman Çavuş Cem Dolapci'yi ve Uzman Çavuş Emre Sayın'ı rahmetle yad ediyorum. Cenabıallah şehitlerimizin mekanlarını cennet, makamlarını ali eylesin. Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek elbette mümkün değil. Gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı kalbimize gömüyoruz. Ancak şunu da biliyoruz; her ne şekilde olursa olsun vatanının, milletinin, devletinin güvenliği için canını vermek hiç şüphesiz fedakarlıkların ve kahramanlıkların en büyüğüdür, en onurlusudur. Dün düşen uçakta şehit olan kahramanlarımız peygamberlikten sonraki en yüksek rütbe olan şehadet makamına erişmişlerdir. Şehitlerimize milletçe ödenmesi imkansız şükran borcumuz bulunuyor. 86 milyonun her bir ferdine, aziz şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum." "Dün gece 46 kişilik kırım inceleme ekibimizin bölgeye intikalini sağladık" Olayın haberini alır almaz Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in yanı sıra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın muhataplarıyla temas kurduğunu belirten Erdoğan, arama kurtarma çalışmalarının süratle başlatıldığını söyledi. Görüntü almaları için Gürcistan makamlarıyla işbirliği içinde insansız hava araçlarının hemen harekete geçirildiğini bildiren Erdoğan, "Aynı gün akşam saat 17 itibarıyla uçağın enkazına ulaşıldığı bilgisi geldi. Uçağın enkazının bulunduğu alan güvenlik amacıyla kordona alındı. Yine dün gece 46 kişilik kırım inceleme ekibimizin bölgeye intikalini sağladık." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uçağımızın kara kutusu bulunmuş, incelemeler başlatılmıştır. Şehitlerimizin 19'unun naaşına ulaştık. Son naaşımızı arama çalışmalarımız sürüyor. Biz de bu süreçte önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev ile ardından Gürcistan Başbakanı Kobakhidze ile telefonla görüştük." ifadesini kullandı. "Olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa kavuşturulmasını temin edeceğiz" Türk milletiyle birlikte Azerbaycan ve Gürcistan halklarını da büyük bir üzüntüye gark eden elim olayın tüm yönleriyle araştırıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Gürcistan makamları bu süreçte en üst düzeyde gereken kolaylığı ve işbirliğini sergiliyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz de aynı şekilde gerekli her türlü desteği, her türlü katkıyı veriyor. Milletim şundan emin olsun; Türkiye Cumhuriyeti devletiyle birlikte Gürcistan ve Azerbaycan'ın tüm imkanları da kahramanlarımız için seferber edilmiştir. Sahadaki çalışmalar anbean takibimizdedir. Gerekli incelemelerin titizlikle yapılarak, olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa kavuşturulmasını temin edeceğiz. Milli Savunma Bakanlığımız ve iletişim Başkanlığımız düzenli bir şekilde kamuoyumuzu bilgilendiriyor, bunu devam ettirecekler. Milletimizden yalanlara, manipülasyonlara ve dezenformasyonlara karşı uyanık olmalarını özellikle rica ediyorum. Bilhassa sosyal medyada kirli siyaset uğruna böyle bir hadiseyi istismar edecek kadar alçalanlara prim vermemelerini istirham ediyorum. Bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin yakınlarına, acılı ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, aziz milletimize bir kez daha başımız sağ olsun diyorum. Mesaj yayımlayarak veya telefon ederek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten tüm dost ve kardeş ülkelere de buradan teşekkür ediyorum." "Kasım ayı hem partimizde hem de Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktasını ihtiva etmektedir." Dava, fikir ve aksiyon adamı, şair Necip Fazıl Kısakürek'in "İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal. Hamallık ki sonunda, ne rütbe var, ne de mal. Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan. Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan. Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük." dizelerini okuyan Erdoğan, kutlu davaya omuz veren herkese minnet duygularını ifade etti. Toplantının tüm teşkilat, ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Kasım ayı hem partimizde hem de Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktasını ihtiva etmektedir. Dönemin gazetelerinin 'Anadolu İhtilali' manşetini attığı 3 Kasım 2002 seçimlerinde Türkiye'yi yönetmek için milletimizden ilk defa icazet aldık. Seçimlerden 15 gün sonra 58'inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini kurarak, ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza başladık. O günden bu yana tam 23 sene geçti. İktidardaki 23 yılımızın her anını, her gününü Allah'a sonsuz hamdolsun hep hizmetlerle, eserlerle, yatırımlarla geçirdik. Çok partili demokrasi tarihimizde hiçbir yönetime nasip olmayan başarılara, milletimizin hayır dualarına ve girdiğimiz tüm seçimlerde büyük desteğine mazhar olduk. 23 yıllık süreçte hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesine girmedik, yürümedik. Nice engelle, nice saldırıyla, nice badireyle, nice ihanetle karşılaştık. Hatırlayın, milletimizin namusumuza emanet ettiği iradeyi gasp etmek isteyenler çıktı. Tahriklerle, komplolarla, iftira ve ithamlarla üzerimize gelenler oldu. Sınır tanımadılar, ilke tanımadılar. Ellerindeki her aracı, her imkanı, her fırsatı bize karşı kullanmaktan asla çekinmediler. Nasıl meyve veren ağaç taşlanırsa, biz de 23 sene boyunca taşlandık. Kimi zaman medya kimi zaman tetikçi kalemler tarafından kimi zaman vesayet odakları kimi zaman terör örgütleri tarafından, kimi zaman çıkarları tehlikeye giren uluslararası güçler tarafından hedef alındık." "Bu değişime birlikte imza attık" Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini engellemek amacıyla içeride olduğu kadar dışarıda da partisine yönelik büyük tuzaklar kurulduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu tuzaklara düşen arkadaşlarının olduğunu, neyle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, sabırlarını yitirmediklerini, öfkeye kapılmadıklarını, sağduyu ve serinkanlılıklarını bir an olsun kaybetmediklerini söyledi. Milletin engin ferasetiyle oynanan oyunları gördüğünü belirten Erdoğan, milletin kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını, desteğini ve hayır duasını esirgemediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet etmeyi Ankara'ya sıkışıp kalmak sananların aksine, 23 yıldır ülkenin 81 vilayetine, 86 milyonun her bir ferdine ulaşmanın, oy tercihi ne olursa olsun insanların gönlüne girmenin mücadelesi içinde olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "23 yıla o kadar çok sayıda eser sığdırdık ki bunların kahir ekseriyetini artık biz bile hatırlamıyoruz. İcraat ve yatırımlarımızı tek tek saymaya kalksak, buna değil saatler inanın günler bile yetmez. Eser ve hizmet siyasetimizle ülkemizin çehresini değiştirmekle kalmadık, bundan çok daha önemlisi rakiplerimizi dönüştürdük. Yıllarca antidemokratik güçlerin yelkenlerini şişirmesiyle siyaset yapanlar, gönülsüz de olsa en azından zahirde milli iradeyle barışmak, milletin tercihine saygı duymak zorunda kaldı. Millete 'bidon kafalı' diyen, 'göbeğini kaşıyan adam' diyen, 'dağdaki çobanla benim oyum bir olabilir mi' diyen zihniyet, yenile yenile, burunları sürtüle sürtüle Anadolu insanına saygı göstermeyi öğrendi. İmtiyazlıların, mütegallibenin, kerameti kendinden menkul elitlerin, milletin kesesinden geçinen tüfeylilerin saltanatına son verdik. Bunu birlikte başardık. Bu değişime birlikte imza attık. Biliyorum beyefendiler rahatsız olacak. Ama şu gerçeği Türk siyasetinin son çeyrek asırdaki serencamını bilen herkes kabul ve tasdik ediyor. Ana muhalefet partisi dahil rakiplerimiz birçok konuda bizi takip ediyor, bizim siyasetimizi referans alarak politikalarını belirliyor, siyasetin kutup yıldızı olarak işte bu kadroyu, AK Parti'yi ve Cumhur İttifakı'nı görüyor." "Rakiplerimizin kalite ve kalibresini yükseltebiliyorsak ne mutlu" Erdoğan, ülkenin bekasının garantisi olmasının yanı sıra AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın, demokratik siyasetin mihenk taşı olarak da önemli bir görev ifa ettiğini söyledi. Bugün tartışmasız şekilde Türkiye'de siyasetin rotasını, eksenini, ana omurgasını ve çerçevesini AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın tayin ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Açık söyleyeyim, biz bundan şikayetçi değiliz. Rakiplerimizin kalite ve kalibresini yükseltebiliyorsak ne mutlu bize. En nihayetinde taklitler aslını büyütür, güçlendirir." diye konuştu. Siyasette nezaket dersini almayı unutanların olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti: "Bunların başında da CHP'nin yeni Genel Başkanı geliyor. Geçen haftaki hezeyanları karşısında milletimiz gibi bizim de yüzümüz kızardı. Bu ülkenin ana muhalefeti adına utanç duyduk. Seleflerine kıyasla yeni Genel Başkanın, Türk siyasetinin görüp göreceği en ağzı bozuk, en küfürbaz figürlerden biri olduğu görülüyor. Onu da bu zatın çiğliğine, acemiliğine, zayıf karakterine ve vesayet altında siyasetçilik oynamasına veriyoruz. Biz kendimize ve milletimize saygımız gereği elbette bunların seviyesine inmedik, bundan sonra da inmeyeceğiz. 'Üslubu beyan ayni ile insan' diyor. Bu şahsın geçen hafta bize, yargı mensuplarımıza ve kamu görevlilerimize yönelik kurduğu pespaye cümleleri kendisine aynen iade ediyoruz." AK Parti tecrübesinin, İslam dünyasında da önemli bir referans kaynağı olduğuna işaret eden Erdoğan, Asya'dan Afrika'ya, Balkanlar'dan Orta Doğu'ya birçok yerde AK Parti'nin çok yakından takip edildiğini, hukuk ve demokrasi zemininde yürüttükleri başarılı mücadelenin örnek alındığını söyledi. "Aynı sevda ile millete ve memlekete hizmet için koşturuyoruz" Demokrasi kültürü, devlet yönetme tecrübesi ve güçlü teşkilat yapısıyla AK Parti'nin, yurt dışında da milyonlara yol gösterdiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bugün aynı zamanda dünyada da bir AK Parti gerçeğinden bahsediyoruz. Bundan büyük bir kıvanç duyduğumuzu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle tüm il başkanlarımıza ve yönetimlerine, onların şahsında tüm ilçe, belde başkan ve yönetimlerine, gençlik kollarımıza, kadın kollarımıza, partimize ve milletimize yaşattıkları bu başarılardan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Aynı şekilde 23 yıl boyunca şehirlerine aşkla hizmet eden büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlarımızı, belediye meclis ve il genel meclis üyelerimizi de tebrik ediyor, kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete uğurladığımız yol arkadaşlarımıza yüce Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Bundan 23 sene önce hangi niyetlerle, hangi gayeyle siyaset yapıyorsak, bugün de aynı değerlerin rehberliğinde siyaset yapıyoruz. 23 yıl önce hangi ilkeleri savunuyorsak, bugün de aynı prensiplerin izinden gidiyoruz. 23 yıl önce nasıl bir heyecan içindeysek, bugün de aynı heyecanla, aynı aşkla, aynı sevda ile millete ve memlekete hizmet için koşturuyoruz." En küçük rehavete kapılmadan kibre ve tekebbüre meyletmeden, en küçük ihmale mahal vermeden 7 gün 24 saat azimle çalışacaklarının altını çizen Erdoğan, "Teşkilatla ahenk içinde olacak, genel merkez birimlerimizle irtibatımızı her zaman çok sıkı tutacak, kabinedeki arkadaşlarımızla eşgüdüm içinde hareket edeceğiz." dedi. "Milletle bağımızı daha da güçlendireceğiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıpkı genel merkez gibi AK Parti il, ilçe ve belde teşkilatlarının kapısının da tüm vatandaşlara ardına kadar açık olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti: "Aynı şekilde AK Partili belediyeler milletimizin emrinde ve hizmetindedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan itibaren 30 yılı aşkın süredir hep bu hassasiyetle siyaset yaptık, bundan sonra da bu çizgimizi koruyacağız. Milletle bağımızı daha da güçlendireceğiz. Bu salondaki her bir kardeşim milletin emanetini bize, bizim emanetimizi milletimize ulaştırmak adına bu görevlerde bulunuyor. Her biriniz milletin derdini bize, bizim çözümümüzü milletimize anlatmak üzere bu toplantılara katılıyorsunuz. İllerinize döndüğünüzde bu şuurla hareket etmenizi bekliyor, emanetimize, derdimize, gayretimize sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum. Rabbim aşkımızı, şevkimizi, sevdamızı daim eylesin diyorum." Erdoğan, halktan, sokaktan ve vatandaştan kopuk siyaset olmayacağını, bundan ülkeye ve millete hayır gelmeyeceğini belirterek, "Bugüne kadar gözümüzü ve kulağımızı bir an olsun milletten ayırmadık. İktidarda bulunmanın sorumluluğu, rahmetli Erbakan hocamızın o veciz ifadesiyle 'hayra motor, şerre fren' olmayı da gerektirir." diye konuştu. "Fahiş artışlar yapıldığını görüyoruz" Halka hizmet etmenin yanı sıra milletin faydasını gözetmek ve çıkarlarını korumakla da mükellef olduklarını dile getiren Erdoğan, "Hep söylüyorum. Biz aldanan da olmayacağız, aldatan da olmayacağız." dedi. Erdoğan, emlak vergilerindeki artışla ilgili toplumun farklı kesimlerinden çeşitli tepkilerin yükseldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bilhassa CHP'li belediyelerin yönettiği şehirlerde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinde yüzde 2 bin 500, yüzde 5 bin, hatta bazı bölgelerde yüzde 18 bin 700'lere varan fahiş artışlar yapıldığını görüyoruz. Bu artışlar doğrudan vatandaşımızın omzuna haksız bir yük bindiriyor. Tıpkı 'ucuzlatacağız' dedikleri su ve toplu ulaşım fiyatlarında olduğu gibi, maalesef burada da verdikleri sözlerin hilafına davranıyorlar. Bunun kabul edilebilir olmadığı açıktır. Kantarın topuzunu kaçıran bu artışlara sessiz kalmamız düşünülemez." Daha önceki Merkez Yürütme Kurulu toplantısında bu konuyu detaylı şekilde değerlendirdiklerini anımsatan Erdoğan, "İlgili arkadaşlarımız öncesinde ve sonrasında bir araya geldi, haklı talepleri karşılayacak, ana muhalefetin istismarını engelleyecek formüller üzerinde konuştular. Önümüzdeki günlerde çözüm önerimizi Meclisimizin takdirine sunacağız. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu. Şehitleri rahmetle yad eden, tüm millete başsağlığı ve şehit ailelerine sabır dileyen Erdoğan, görevi devreden il ve ilçe başkanlarına hizmetleri için teşekkür etti, yeni görev alan başkanlara başarı diledi.

Rabbim Şehitlerimize Rahmet Eylesin Haber

Rabbim Şehitlerimize Rahmet Eylesin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "C130 tipi askeri uçağımızın düştüğü bilgisini derin bir üzüntüyle öğrendik. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde, "Medeniyetimizde Şehir ve Mekan" temalı Şehircilik Zirvesi'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen askeri kargo uçağına ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Bugün Azerbaycan'dan ülkemize gelmekte olan C130 tipi askeri uçağımızın Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştüğü bilgisini derin bir üzüntüyle öğrendik. Enkaza ulaşma çalışmalarıyla ilgili ülke makamlarıyla koordineli biçimde çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bu kazadan en az badireyle çıkarız. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin ve dualarımızla inşallah onların yanında olalım." "Ebediyete kadar yurdumuz olacak bu topraklar, dünya şehircilik ve mimari tarihi açısından bir laboratuvar gibidir" Erdoğan, tüm şehircilik tarihine adını altın harflerle yazdıran ve "Bir yapı sadece sağlam olmakla yetinmez, aynı zamanda zarif olmalıdır" diyen büyük usta Mimar Sinan'ın şahsında, eserleri ve fikirleriyle yol gösteren ecdadı rahmetle yad etti. Erdoğan, bugün de aynı tasavvurla şehirlerin imarına katkı yapan, ihyasına destek olan bilim insanlarını, sanatçıları, mühendisleri tebrik etti. Şehircilik Zirvesi'ni gerek politika belirleyenler gerekse bu politikaları uygulama merciinde olan kurumlar açısından çok kıymetli bulduğunu ifade eden Erdoğan, Zirvede sunulacak bildirilerin, buradan çıkacak sonuçların şehirlere, ülkeye, millete yeni ufuklar kazandıracağına inandığını belirterek, zirvenin başarılı geçmesini temenni etti. Varlığın evi olan dilin, onu konuşan, onunla dünyayı anlamlandıran medeniyetlerin mekan tasavvurunu da belirlediğini aktaran Erdoğan, Türkçede en güçlü anlamı yerleşmek olan konmak fiilinin ve ondan türeyen konak, konuk, konut, konu komşu kelimelerinin, hatta aynı aileden olan konuşmak fiilinin milletin mekan tasavvuru konusunda nasıl bir zihniyete sahip olduğunu gösterdiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu: "Dünya, unutmayın, konulan bir yerdir. Bir yere konduğumuzda sadece oradaki insanlarla değil, oradaki canlı ve cansız diğer varlıklarla da komşu olur, komşuluk hukuku geliştiririz. Millet olarak insanın gönlünü Beytullah bilen, evle eş değer tutan, gönül yapmayı erdem ve fazilet, gönül yıkmayı ise zulüm ve felaket olarak gören bir anlayışın sahipleriyiz. Unutmayın, 'Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim' diyen Yunus Emre, aslında bizim mekan tasavvurumuzu da hülasa ediyor. İnancımız, medeniyet birikimimiz ve bunu ifade ettiğimiz dilimiz, yapmak, mamur kılmak, inşa ve ibda etmek merkezlidir. Bunun içindir ki, milletimiz tarih boyunca şehir yıkan bir millet olmamış, tam aksine şehir yapan, şehir kuran, fethettiği şehirlere zarar vermek şöyle dursun, onları eskisinden daha mamur hale getiren bir millet olmuştur." "İnsan şehre bir kimlik verdiği kadar, şehir de insana bir kimlik bağışlar" Daha Avrupa şehirlerinin yüzde sekseni bile kurulmadan Hacı Bayram-ı Veli'nin, "Çalap'ım bir şar yaratmış" şiiriyle bir şehircilik manifestosu ortaya koyduğunu hatırlatan Erdoğan, "Nagihan ol şara vardım, ol şarı yapılır gördüm. Ben dahi bile yapıldım, taşü toprak aresinde" diyen Hünkar Hazretleri'nin, bu emsalsiz şiirinde medeni olmanın anahtarlarını da takdim ettiğini kaydetti. "Hüner, bir şehr bünyad eylemektir. Reaya kalbin abad eylemektir" buyuran Fatih Sultan Mehmet'in ise şehir kurmayla kalp abat etmeyi eş değer tuttuğunu anlatan Erdoğan, şehrin medeniyette bir arada yaşanan mekan olmanın ötesinde, bizatihi kimlik ve kişilik sahibi bir muhatap olarak kabul edildiğini söyledi. "İnsan şehre bir kimlik verdiği kadar, şehir de insana bir kimlik bağışlar" diyen Erdoğan, tarihte ilim, kültür, sanat ve edebiyat erbabının şehirleriyle birlikte anılmasının, hemşehrilik refleksinden ziyade, şehrin insana kimlik kazandıran bu yönünü vurguladığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geleneksel şehir mimarimizde 'insanın kalbi şehrin kalbiyle, şehrin kalbi insanın kalbiyle birlikte atar' diyorlar. Kentimiz, kendimizdir ve kentimizi nasıl gördüğümüz, kendimizi nasıl gördüğümüzün bir nevi aynasıdır. Türk-İslam şehir mimarisinde insanın hakkı gözetilirken, şehirde beraber yaşadığımız küçük canlıların, kuşların, ağaçların, ufkun, gün ışığının hakkı da gözetilmiş, bunlara her zaman riayet edilmiştir. Türkiye, özellikle de Anadolu, dünyada eşi benzeri görülmeyen bir şehircilik tecrübesine sahiptir. Bin yıldır yurt tuttuğumuz ve ebediyete kadar yurdumuz olacak bu topraklar, dünya şehircilik ve mimari tarihi açısından bir laboratuvar gibidir. Milletçe, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde bir yandan bu mirasın yaşayan yanlarını bütünüyle alarak, yeni terkipler oluştururken diğer yandan da kendi şehircilik anlayışımızı yansıtan yeni şehirler kurarak coğrafyayı biz vatana dönüştürdük. Ecdat, fethettiği bir beldeyi öncelikle şehir mimarisi açısından ele almış, abat etmiş ve mamur kılmıştır. Batıya ilerleyişimiz, şairin dediği gibi, ardında çil çil kubbeler serperek bir fetih hareketiyle birlikte bir imar ve inşa hareketi olarak gerçekleşmiştir." "Altyapı yatırımlarının büyük kısmını tamamlamış bir Türkiye'ye bugün kavuştuk." Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün şehirlerimizi geleceğe hazırlayan onlarca reformumuz sayesinde artık çok farklı bir noktadayız. Yeni nesil şehircilik anlayışımızın gerektirdiği altyapı yatırımlarının büyük kısmını tamamlamış bir Türkiye'ye bugün kavuştuk." dedi. Erdoğan, Haçlı işgalinde taş üstünde taş bırakılmayan İstanbul'un yaralarının fetihten sonra süratle sarıldığını, dünya mimari mirasına Yahya Kemal Beyatlı'nın "Türk İstanbul" olarak adlandırdığı yeni bir İstanbul'un hediye edildiğini söyledi. Ecdadın medeniyet havzası özelliğine sahip, daha öncesinde bir şekilde hanlık merkezi olan başkent karakterli şehirlere şehzade gönderdiğini aktaran Erdoğan, ülke yönetme stajının bir şehri yönetmekten, ülke mamur etme stajının bir şehri mamur etmekten geçtiğinin uygulamalı olarak gösterildiğini söyledi. Erdoğan, "Nasıl Asya içlerinde kurduğumuz şehirler yerden bitmemişse, nasıl Ahlat birdenbire ortaya çıkmamışsa, dünya mimarlık tarihine armağan ettiğimiz Mimar Sinan da hudayinabit değildir. Kökleri tarihimiz kadar eskisi olan kolektif bir şuurun, bir zihniyetin eseri olarak ortaya çıkmıştır." dedi. Yahya Kemal Beyatlı'nın şiir kitabına "Kendi Gök Kubbemiz" adını verdiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bir gün Niyazi Sami Banarlı, büyük şaire, 'Efendim, kitabınızın ismi bana Oğuz Kağan Destanı'nı hatırlattı.' diyor 'Neymiş o hatırlatan kısım?' diyor Yahya Kemal. 'Devletimiz o kadar büyüsün ve gelişsin ki gök kubbe otağımızın kubbesi olsun'. 'Ah canım' diyor Yahya Kemal. Demek ki Oğuz Kağan zamanındaki milli üsluba varmışız. Evet, biz işte buyuz. Bizim köklerimiz işte budur. Gökyüzünü otağın çatısı olarak gören, kubbe mimarisini insanlığa hediye eden, 'Ev yaparken sırtını dağa, yüzünü bağa ver' atasözüyle sağlamlığı, ufuk açıklığını, tarım alanlarının korunmasını öğütleyen milletimizin şehircilikte karşılaştığı açmazları iyi değerlendirmek, mimarimizi yeniden milli üslupla buluşturmak zorundayız." "Altyapı sorunlarını önemli ölçüde çözdük" Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya kültür tarihinde şiir, musiki ve mutfakla birlikte ilk sıralarda yer alınan sanatların birinin de mimari ve şehircilik olduğunu, ancak bu mirastan yeterince istifade edilemediğini bildirdi. Bu zengin miras ve müktesebatın rehberliğinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden itibaren şehirleri sadece inşa değil, daha önemlisi ihya etmek için canla başla çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, "Çöp dağlarının cephanelik gibi patladığı bir şehri görev süremiz boyunca tüm Türkiye'de örnek gösterilen bir konuma getirdik. 4,5 yıl gibi kısa sürede musluklardan temiz su akmaya başladı. Kokudan yanına yaklaşılamayan İstanbul Boğazı'nın incisi Haliç temizlendi, çöp dağları kaldırıldı. İstanbul yeniden rahat bir nefes aldı." dedi. İnsanı merkeze alan, hizmet ve eser odaklı yerel yönetim vizyonuyla İstanbul'da yaktıkları meşaleyi 23 yılda tüm Türkiye'ye taşıdıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Hem İstanbul'da emaneti yüklendiğimizde hem de 2002 Kasım'ında tüm Türkiye için kolları sıvadığımızda karşımızda on yılların birikmiş sorunları vardı. Bunların en başında da 1950'lerden başlayıp 1970 ve 1980'lerde zirveye çıkan düzensiz göç, çarpık kentleşme, gecekondulaşma ve hazine arazilerinin işgali gibi kronikleşmiş sorunlar bulunuyordu. Bunları görmezden gelmek yerine üzerlerine kararlılıkla gittik. Altyapı sorunlarını önemli ölçüde çözdük. Kentsel dönüşüm ve konut seferberliği ile dirençli kentleşme konusunda tarihi adımlar attık. Karşılaştığımız tüm engellere rağmen 2 milyonun üzerinde bağımsız birimi dönüştürmeyi başardık." "Nice eserimizle 23 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir yere vardık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 750 bin konut ürettiklerini, TOKİ projeleri sayesinde vatandaşların sadece ev sahibi değil, aynı zamanda iş sahibi olduğunu ve istihdam edildiklerini kaydetti. Eser ve hizmet siyasetinde vatandaşların hayat kalitesini yükselttiklerini aktaran Erdoğan, bu adımları atarken kentsel tasarım, kentsel estetik veya kentsel dönüşüm gibi kavramların kimsenin gündeminde olmadığını belirtti. O yıllarda, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'deki şehirlerin henüz en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi: "Yolların çukurlarla dolu olduğu, temiz suyun evlere ulaşmadığı, bugünkü gibi, şehirlerin adeta kaderine terk edildiği günlerden bahsediyorum. Bugün şehirlerimizi geleceğe hazırlayan onlarca reformumuz sayesinde artık çok farklı bir noktadayız. Yeni nesil şehircilik anlayışımızın gerektirdiği altyapı yatırımlarının büyük kısmını tamamlamış bir Türkiye'ye bugün kavuştuk. Bölünmüş yollarla birbirine bağlanan şehirlerimizle, dağları delen tünellerimizle, kıtaları birleştiren köprülerimizde, dünya ölçeğinde havaalanlarımızla, yüksek standartlarda spor tesislerimizle, dünyada örnek gösterilen şehir hastanelerimizle 81 ilimize kazandırmakta olduğumuz millet bahçelerimiz ve daha nice eserimizle 23 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir yere vardık." "Milletimizin ev sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz" Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "81 ilimizde inşa edeceğimiz 500 bin Sosyal Konut Projemizin başvuruları dün itibarıyla başladı. Vatandaşlarımız projemize gerçekten büyük ilgi gösteriyor. Milletimizin ev sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz." dedi. Erdoğan, "Şehircilik vizyonumuzu sürekli ileriye taşıyor, köklerimizden beslenerek özgün ve yenilikçi projeleri hayata geçiriyoruz." ifadesini kullandı. Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık projesiyle 81 şehirde tasarruf kültürünü olabildiğince yaygınlaştırdıklarını belirten Erdoğan, "Geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren İklim Kanunu ile doğa dostu, çevre dostu yeni bir ekonomik modele geçişin altyapısını kuruyoruz. Bir taraftan 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizi ayağa tekrar kaldırırken, diğer taraftan da vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarını giderecek projeleri devreye alıyoruz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "81 ilimizde inşa edeceğimiz 500 bin Sosyal Konut Projemizin başvuruları dün itibarıyla başladı. Vatandaşlarımız projemize gerçekten büyük ilgi gösteriyor. Milletimizin ev sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz. Yine ilk kez İstanbul'da hayata geçireceğimiz kiralık konut uygulamalarımızla enflasyonu körükleyen kira fiyatlarını dengelemeyi arzu ediyoruz. Hayatın akışı içinde biz de kendimizi ve şehircilik anlayışımızı yeniliyor, geliştiriyor, güncelliyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de köyden kente göç hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki dönemde şehirlerimizin daha da kalabalıklaşacağını tahmin etmek hiç de zor değildir. Dolayısıyla sorumluluk sahipleri olarak ne yapacaksak bu projeksiyonlar ışığında yapmak ve planlamak mecburiyetindeyiz." "İhmal, duyarsızlık ve vizyonsuzluk, şehirlerimizin kaderi olmuş durumda" Türkiye'nin iki boyutlu imar planı anlayışını yavaş yavaş geride bırakıp Türkiye Yüzyılı'nın şehirlerine hayat verecek üç boyutlu kentsel tasarım yaklaşımına geçmeye hazır olduğunun görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Şehircilik Zirvesi boyunca diğer başlıklar yanında bu konunun da enine boyuna tartışılmasında fayda olduğuna inanıyorum. Şu gerçeği sizler de gayet iyi biliyorsunuz. Bir şehrin sınırlarını büyütmek, parselleri çoğaltmak, yapı izinleri vermek kolaydır ama sağlıklı şehirleşme vizyon, emek, güçlü irade ister. Sadece bina dikmekle bir kenti güzelleştiremeyiz, dönüştüremeyiz, içinde yaşayanlara huzuru getiremeyiz. O binaya nefes olacak yolu, parkı, meydanı yapmak, sosyal donatıları inşa etmek, yani o şehri yaşatacak hayat damarlarını açmak gerekir. Bugün muhalefetin yönettiği birçok şehrimizde en temel sorun budur. İhmal, duyarsızlık ve vizyonsuzluk, şehirlerimizin kaderi olmuş durumda. Yöneticisi olduğu belediyeyi arpalık olarak gören zihniyet, şehirlerimizin göz göre göre çürümesine, çökmesine, çoraklaşmasına seyirci kalıyor. Ne kadar çok yol yaparsak trafik o kadar sıkışır diyerek trafik sorununu çözeceğini zannedenlerin elinde metropollerimiz 6-7 yıldır kelimenin tam manasıyla yeni bir Fetret Devri yaşıyor." Cumhurbaşkanı Erdoğan, rüşvet, irtikap, iltimas, usulsüzlük, yolsuzluk iddialarının ardı arkasının kesilmediğini belirterek, "Biz imar mantığından tasarım disiplinine geçmekten bahsederken ana muhalefet partisi mevcut kazanımları bile koruyamıyor. Bizim 30 sene önce tarihe gömdüğümüz 'sabıkalı belediyecilik' anlayışı ne yazık ki yeniden hortladı. Toplanmayan çöpler, bozuk yollar, akmayan sular, elinde bidonla su bekleyen insanlar, muhalefet belediyelerinin tekrar rutini haline geldi. Eski Türkiye güzellemesi yapa yapa yönettikleri şehirleri, 90'ların karanlık ve buhran dolu günlerine yeniden çevirdiler." dedi. Konuşmasında gençlere seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Atalarımız ne demiş? 'At binenin, kılıç kuşananın.' Biz bunlara aldırmayacak, bunların beceriksizliğinden medet ummayacak, milletin emanetine gözümüz gibi bakmaya devam edeceğiz. Şehirlerimizi bu iş bilmezlerin, bu tembellerin insafına terk etmeyeceğiz. Sorun çıkaran değil, çözüm üreten, yara açan değil, yara saran bir şehircilik anlayışıyla çalışmayı gece gündüz sürdüreceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle zirvemizin ülkemiz, şehirlerimiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Programımıza teşrif eden tüm misafirlerimize tekrar teşekkür ediyorum. Emeği geçen kardeşlerimizi canıgönülden tebrik ediyorum." Şehircilik Zirvesi'ndeki konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer hediye takdiminde bulundu. Programa, AK Parti Genel Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Efkan Ala, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan ve bazı AK Parti'li milletvekilleri katıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.