Uygulamalarımız appstore googleplay

#Ticaret Bakanlığı

gazeteci63.com - Ticaret Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ticaret Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ticaret Bakan Yardımcısı Urfa'da Haber

Ticaret Bakan Yardımcısı Urfa'da

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Bakanlık olarak hem ülke genelinde hem de il düzeyinde esnaf ve sanatkarların gelişimi ve desteklenmesi için çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirtti. Bakan Yardımcısı Gürcan, Ticaret Bakanlığınca esnaf ve sanatkarların bilgiye erişimini artırmak, karşılaştıkları sorunlara yerinde çözümler üretmek ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla düzenlenen "Eğitim ve İstişare Toplantısı"na katıldı. GAP Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü Eğitim Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Gürcan, Şanlıurfa'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Diyarbakır, Mardin ve Adıyaman'dan katılımların olduğunu belirtti. Ekonominin can damarı olan esnaf ve sanatkarların üretimden tüketime, istihdamdan sosyal hayata kadar üstlendikleri çok yönlü rollerle toplumun omurgasını oluşturduklarını aktaran Gürcan, "Ticaret Bakanlığımızca ülkemiz ekonomik ve sosyal hayatına önemli katkı sunan yaklaşık 2 milyon 270 bin esnafımıza hizmet vermekteyiz. Bu arada 3 bin tane esnaf odamıza, ayrıca 82 birlik, 13 federasyon ve konfederasyona hizmet sunuyoruz. Bu kapsamda, Şanlıurfa ilimizde 59 meslek odasına üye 48 binin üzerinde esnaf ve sanatkarımız faaliyet göstermektedir. Bakanlık olarak hem ülke genelinde hem de il düzeyinde esnaf ve sanatkarlarımızın gelişimi ve desteklenmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz." diye konuştu. Gürcan, ihtiyaç duyulan dönemlerde esnaf ve sanatkarlar için faiz indirimli kredilere ilişkin erteleme ve yapılandırma uygulamaları yaptıklarını aktararak, şu ifadelere yer verdi: "Yaklaşık 850 bin basit usule tabi esnaf ve sanatkarımızı gelir vergisinden muaf tutmaya yönelik muhtelif zamanlarda düzenlemeler yapılmıştır. Kovid-19 salgını nedeniyle işleri zarar gören ticaret erbabımıza Bakanlığımızca Türkiye genelinde 4 ayrı destek kapsamında yaklaşık 9 milyar TL hibe desteği verilmiştir. Bu kapsamda toplantıya ev sahipliği yapan Şanlıurfa ilimizde de 34 bin 781 kişi bu desteklerden yararlanarak o dönemde yaklaşık 125,3 milyon TL ödeme almışlardır." Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerden etkilenen illerdeki 27 bin 202 esnaf ve sanatkara 6,7 milyar TL tutarında destek kredisinin Halk Bankası tarafından kullandırıldığının altını çizen Gürcan, AK Parti hükümetlerinin görevde bulunduğu yıllar itibarıyla tescil ve terkin sayılarının pozitif seyrettiğini belirtti. Gürcan, 2002 yılında 5 bin TL olan faiz indirimli kredi şahıs üst limitinin 2024'te 750 bin TL'ye yükseltildiğini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müjdesi kapsamında bu rakamın 1 milyon TL'ye çıkarıldığını söyledi. "Kimin döktüğünü tespit ederek çok ağır bir şekilde cezalandırıyoruz" Bakan Yardımcısı Gürcan, zaman zaman bazı bölgelere gıda ürünlerinin döküldüğüne yönelik görüntülerin çıktığını anımsatarak şöyle konuştu: "Ticaret Bakanlığı olarak geçtiğimiz günlerde bir uyarıda bulunduk. Ben tekrar uyarmak istiyorum. Siz dağın başına da dökseniz biz kamera kayıtlarından bunun kimin döktüğünü tespit ederek çok ağır bir şekilde cezalandırıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Sakarya'da böyle bir döküm hadisesi yaşandı. 24 saat içinde kimin döktüğünü tespit ettik. Döken şahsı stokçulukla ilgili olan kurula sevk ettik. Piyasadaki malın daraltılması ve arzın kısıtıyla ilgili bir çalışma yapılıyor burada. 1 milyon 700 bin liradan 17 milyon liraya kadar kurulda değerlendirilecek ve ceza çıkacak. Bunlar çok ağır cezalar. Pazarcı, hal komisyoncusu, çiftçi ve üreticilerimizi uyarıyorum. Siz devletten almış olduğunuz ÇKS kaynaklarıyla üretmiş olduğunuz ürünü çöpe ya da belli bir araziye dökerseniz biz bunun peşindeyiz, yakalarız ve sizi çok ağır bir şekilde cezalandırırız. O yüzden imha etmenin Ticaret Bakanlığında belli kuralları var. Belediyelerimizde, belediyelerimizin göstermiş olduğu alanlarda bunlar imha edilebilir. Gelişigüzel tarlalara, yol kenarlarına dökülen her bir ürünün peşinde olacağız. Geçen sene de biz bu uygulamaları yaptık. Bu sene il müdürlüklerimiz de bu konuda teyakkuzda. Bunlar inşallah yaşanmaz diye umuyorum ama yaşanırsa da çok ağır şekilde cezalandıracağız." Çimento firmalarına uyarı Çimento firmalarının da bazı bölgelere satış yapmadığı yönünde şikayetler aldıklarını dile getiren Gürcan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çimento firmaları özellikle bazı bölgelere satış yapmıyor. Diyor ki 'Oraya ben satış yapamam.' Bu da rekabet kurumuna aykırı. Aynı zamanda stokçuluğa, karaborsacılığa giriyor. Bununla ilgili de şu anda faaliyete geçtik. Şu anda iki tane firmayı bu şekilde cezalandıracağız. 17 milyon lira ile cezalandıracağız stokçuluktan. Bunları 3 kez tekrar etmeleri halinde 6 gün kapatma cezasını bu firmalara vereceğiz. Şu anda arkadaşlarımız bugün buralara işlem yapacaklar. 'Ben sadece kendi bölgeme veririm, diğer bölgeye veremem' mantığıyla çimento üreticileri eğer ki stokçuluk yaparak fiyat artışı bekliyorlarsa biz bunların da peşinde olacağız. Bunu da açıklıkla söylemek istiyorum." Konuşmalarının ardından Gürcan ve katılımcılar tarafından bazı esnaflara Ahi Esnaf Beratı takdim edildi. Programa Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Taha Enes Şener, Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat ve esnaflar katıldı.

30 Gün İçinde Cayma Hakkı Var Haber

30 Gün İçinde Cayma Hakkı Var

Ticaret Bakanlığının üzerinde çalıştığı yeni yönetmelik taslağı kapsamında, doğrudan satışlarda tüketiciler, 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkını kullanabilecek. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Bakanlık ürün veya hizmetlerin, sabit bir mağaza ya da perakende noktası kullanılmadan, doğrudan tüketiciye kişisel iletişim yoluyla satılmasına olanak sağlayan doğrudan satış sistemine yönelik yeni bir düzenlemeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Sistemin güvenilir, adil ve şeffaf bir yapıya kavuşturulmasını amaçlayan bu yeni adımla, doğrudan satış şeklinin düzenli şekilde artması ve olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda Bakanlıkça hazırlanan, sektöre yönelik ilk kapsamlı düzenleme olarak nitelendirilen "Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik Taslağı", kamuoyunun, ilgili kurum ve kuruluşların görüşüne açıldı. Taslak ile doğrudan satış şirketleri, doğrudan satış sistemlerine ilişkin ilke ve esasların neler olduğu, doğrudan satıcıların sisteme dahil olmaları ve ayrılmaları, tüketicilerin sahip olduğu haklar gibi bazı hususlar düzenlendi. Gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatler verilemeyecek Taslağın yürürlüğe girmesi halinde, doğrudan satış sistemiyle sunulan mal veya hizmet, tüketicilere satılabilir ve pazarlanabilir nitelikte olacak. Doğrudan satış sisteminde gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatler gibi yanıltıcı bilgiler verilemeyecek, kişiler baskı kurma, aldatma, rahatsızlık verme ve bunlara benzer yollarla sisteme dahil olmaya zorlanamayacak. Ayrıca doğrudan satış şirketinin, doğrudan satıcıya dağıtabileceği komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaat tutarı, perakende satış karı hariç olmak üzere, şirketin yıllık net satışlarının yüzde 40'ını geçemeyecek. Yetki belgesi olmayan şirketler faaliyette bulunamayacak Doğrudan satış şirketinin faaliyette bulunabilmesi için "satış yetki belgesi" alması zorunlu olacak. Belge için yapılacak başvuruda, tüketicilerin sağlığını, güvenliğini ve ekonomik çıkarlarını korumak için ilave bilgi ve belge talep edilebilecek. Satış yetki belgesinin geçerlilik süresi 3 yıl olacak. Öte yandan doğrudan satıcının sisteme katılması için 18 yaşını geçmesi gerekecek ve herhangi bir yükümlülük altına girmeden sistemden ayrılma hakkına sahip olacak. Satıcının, sisteme dahil olduğu tarihten itibaren 30 gün içinde sistemden ayrılması halinde şirket, satıcının elinde bulunan kullanılmamış tüm malları geri alacak. Şirket, doğrudan satıcıların yaptığı her türlü doğrudan satış faaliyetinden müteselsilen (zincirleme olarak) sorumlu olacak. Cayma hakkındaki geri ödemeler tek seferde yapılacak Taslakta, doğrudan satışlarda tüketici için önemli olan cayma hakkına ilişkin de önemli düzenlemeler yer alıyor. Halihazırda 14 gün olarak uygulanan cayma hakkının, süre uzatımı ile tüketicilerin daha etkin korunması amaçlanıyor. Bu kapsamda, mal teslimine ve hizmete ilişkin satışlarda, tüketiciye 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkı tanınıyor. Cayma bildirimine konu mal ya da hizmetin, satıcı veya satış şirketine ulaştığı tarihten itibaren 30 gün içinde, varsa malın tüketiciye teslim masrafları dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemelerin iade edilmesi zorunlu olacak. Cayma hakkı süresi, hizmet ifasında satış tarihinden, mal tesliminde ise malın tüketici tarafından teslim alındığı günden itibaren başlayacak ancak tüketici, satış tarihinden malın teslimine kadar geçen süre içinde de cayma hakkını kullanabilecek. Yapılacak tüm geri ödemeler, tüketicinin satın alma sırasında kullandığı ödeme aracına uygun şekilde, tüketiciye herhangi bir masraf ya da yükümlülük getirmeksizin tek seferde yapılacak. Cayma hakkının istisnaları Tüketicinin, cayma hakkını kullanamayacağı bazı istisnalar da taslakta belirtildi. Buna göre, tüketici kendi isteği ve kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlattığı mallarda, cayma hakkını kullanamayacak. Ayrıca çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek, tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılan, iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayan ürünlerde de bu haktan yararlanılamayacak. Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmelerde, satıcı veya yetkili servis tarafından kurulum ya da montajının yapılacağı belirtilen, kurulum veya montajı gerçekleştirilen mallarda cayma hakkı kullanılamayacak. Taslakta, tüketicinin bilgilendirilmesine yönelik de bir düzenleme yer aldı. Buna göre, doğrudan satış şirketi posta, katalog, telefon, faks, elektronik posta, kısa mesaj, internet gibi fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin, tüketicinin bilgilendirilmesini ve taleplerini iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlü olacak. Bu sistemde, şirketin cayma hakkının bulunup bulunmadığı ve bu hakkın hangi şartlarla kullanılabileceğine, doğrudan satıcı bilgisini vermesinin zorunlu olduğuna, cayma hakkı talebinin hangi yollarla şirkete iletileceğine, mal ve hizmetin kullanımına ilişkin çeşitli bilgilerin bulunması gerekecek.

Bakanlık İddiaları Yalanladı Haber

Bakanlık İddiaları Yalanladı

Ticaret Bakanlığınca, Türkiye'nin İsrail ile ticaretinin devam ettiğine yönelik haberlerin yalan ve çarpıtmalar üzerine kurulu olduğu belirtilerek, 2 Mayıs 2024'ten bu yana İsrail ile ticaretin sıfır olduğu bildirildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in, Gazze-Batı Şeria-Lübnan ve Suriye'ye yönelik saldırılarına ve Gazze'deki soykırımına karşı, Türkiye'nin, dünyada, diplomasi, ticaret, hukuk, sağlık ve insani yardımlar alanında en yiğitçe mücadeleyi veren ülke olduğu belirtildi. Haberin İngilizce orijinal halinde Türkiye'nin adı geçmemesine rağmen, "Türkiye 2024'te İsrail ile ticareti devam ettiriyor" imajı vermeye çalışmasının ve buna bazı medya organlarının sahip çıkmasının terör kaçkını biriyle işbirliklerini açıkça ortaya koyduğu ifade edilen açıklamada, bu konudaki yalanlarla mücadele etmeye daha güçlü şekilde devam edileceği bildirildi. "2,8 milyar dolarlık İsrail'e ihracat rakamı tamamen yanlış" Açıklamada, Türkiye'nin 7 Ekim 2023'ten 2 Mayıs 2024 tarihine kadar olan 7 aylık dönemde, bölgede ateşkes sağlanır ve durum düzelir çabaları devam ederken İsrail ile ticaretini yüzde 30 civarında azalttığı anımsatılarak, şu ifadelere yer verildi: "Hükümetimizin kararıyla, ilk aşamada 9 Nisan 2024'te 54 başlık altındaki 1019 üründe İsrail'e ihracatı durdurmuştuk. Bu arada, 7 Ekim 2023'ten sonraki dönemde İsrail ile ticareti özel sektör kuruluşları ve yabancı sermayeli yatırımcıların yaptığı da defaatle vurgulanmıştır. 3 hafta sonra 2 Mayıs 2024'te hükümetimizin aldığı kararla, Türkiye'den İsrail'e bütün ürün gruplarında ihracat, ithalat, transit ticaret tamamen durdurulmuştur. Gümrüklerde ve serbest bölgelerimizde İsrail ile ticaret işlemi yapılamaz. 2 Mayıs 2024'ten bu yana İsrail ile ticaret sıfırdır. Haberde verilen 2024'te 2,8 milyar dolarlık Türkiye'den İsrail'e ihracat rakamı da tamamen yanlıştır. Ticareti 2 Mayıs 2024'te durdurma kararımız öncesinde, 2024'ün ilk 4 ayında, ihracat 1 milyar 522 milyon dolar olup, buna Filistin'e yapılan ihracat da dahildir." "Türkiye-Filistin devleti protokolü" uyarınca, özgün bir kontrollü ticaret mekanizmasının geliştirildiği anımsatılan açıklamada, "Sadece ithalatçının Filistinli, varış yerinin Filistin adresi olmak ve Ticaret Bakanlığımız tarafından her başvuru sıkıca kontrol edilerek, sınırlı izin verme uygulaması uyarınca yapılan Türkiye'den Filistin'e ihracat da 2024 yılı toplamında 797 milyon dolardır." bilgisi verildi. "Türkiye İsrail ile 9,5 milyar dolarlık dış ticaretinden feragat etti" Çarpıtma haberin tamamen "Türkiye sanki halen İsrail'e ihracat yapıyormuş" algısı oluşturmaya yönelik iftira mahiyetinde olduğunun altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Türkiye'nin, hükümetimizin İsrail’in soykırımlarına karşı aldığı politika ve tedbirlerini itibarsızlaştırmayı ve düpedüz İsrail'in çıkarlarına hizmet etmeyi amaçladığı açıktır. Türkiye, 2022 yılı verileriyle İsrail ile 9,5 milyar dolarlık dış ticaretinden, ki bunun 7 milyar doları ihracat olmak üzere Filistin davasını ve masum Filistinlileri desteklemek için feragat etmiştir. Hükümetimizin, Ticaret Bakanlığımızın, bu konudaki resmi, gerçek ve istatistiki verilere dayalı açıklamalarına itibar edilmesi, İsrail'e hizmet eden etki ajanı terör kaçkınlarının yalanlarına, çarpıtma, cımbızlama haberlerinin dikkate alınmaması hususunu kamuoyumuzun dikkatine sunarız."

Ramazan Öncesi Fiyat Denetimleri Haber

Ramazan Öncesi Fiyat Denetimleri

Ticaret Bakanlığınca, ramazan ayı öncesinde yapılan denetimler neticesinde, ocak ayında, tüketicinin korunması mevzuatı kapsamında 139,2 milyon lira, haksız ve fahiş fiyat denetimleri sonucunda da 144,5 milyon lira ceza uygulandı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, tüketicinin haksız ve fahiş fiyata karşı korunması amacıyla gerçekleştirilen ramazan ayı öncesi denetimleri devam ediyor. Bu çerçevede tüketicinin korunması mevzuatı kapsamında ocakta 139,2 milyon lira, haksız ve fahiş fiyat denetimleri sonucunda da 144,5 milyon liralık ceza kesildi. Fiyat etiketi konusunda geçen ay 22 bin 818 firma denetlenirken, bunlardan 7 bin 367'sine toplam 55,6 milyon liralık ceza uygulandı. Bu dönemde 13 bin 123 markette fiyat etiketi denetimi yapıldı. Aykırılık tespit edilen marketlere 32,5 milyon lira ceza verilmesi uygun görüldü. 6 bin 454 restoran, lokanta, kafe pastane gibi yiyecek ve içecek hizmeti sunan iş yerlerindeki tarife ve fiyat listeleri de denetlenerek bu kapsamda 9,8 milyon liralık ceza kesildi. "Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu 126,7 milyon lira ceza uyguladı" Geçen ay tüketicilerin taraf olduğu sözleşmelere aykırı davranıldığı belirlenen 25 ayrı dosyada 52,7 milyon lira ceza verilmesi kararlaştırıldı. Reklam ve haksız ticari uygulamalara yönelik olarak 2 bin 34 firma denetlendi, 188 firma için 29,3 milyon lira ceza uygulandı. Diğer taraftan, Bakanlık bünyesindeki İç Ticaret Genel Müdürlüğü ekipleri, yıl başından bu yana, otomotiv, emlak, kuyumculuk sektörlerinde, fahiş fiyat ve diğer hususlara ilişkin olarak toplam 14 bin 583 firmayı denetledi. Bu denetimler neticesinde tespit edilen aykırılıklar için 17,8 milyon lira direkt, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca da 126,7 milyon lira ceza verilmesi uygun görüldü.  

Tüketiciyi Aldatan Reklamlara Ceza Haber

Tüketiciyi Aldatan Reklamlara Ceza

Reklam Kurulu, mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle 188 dosyaya 29,1 milyon lira para ve durdurma cezası uygulanmasını kararlaştırırken 1 dosya hakkında tedbiren durdurma kararı aldı. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, Reklam Kurulunun yaptığı incelemelere ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, Kurulun 16 Ocak'ta gerçekleştirdiği yılın ilk toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamaları incelediği belirtildi. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulamalar nedeniyle geçen yıl 277 milyon liranın üzerinde para cezası uygulayan Kurulun, bu ayki toplantısında görüşülen 209 dosyadan 189'unun mevzuata aykırı olduğunun görüldüğü bildirildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında 1 dosya hakkında tedbiren durdurma kararı ve 188 dosya hakkında reklam durdurma cezaları ile birlikte toplam 29 milyon 136 bin 384 lira idari para cezası ve aykırı bulunan dosyalardan 10'una tüketici mağduriyetlerinin önlenmesi adına erişim engeli idari tedbirinin uygulanmasına karar verildi." Toplantıda finansal piyasalara ilişkin konular öne çıktı Açıklamada, toplantıda tüketicilerin çevreye ilişkin hassasiyetlerinin istismar edilmesinin engellenmesi amacıyla bankacılık sektöründeki uygulamalara yönelik incelemeler gerçekleştirildiği bildirildi. Yapılan incelemelerde, kredi reklamlarında enerji kimlik belgesi bulunan konutlara özel "yeşil konut kredisi" ve elektrikli ve hibrit araçlara özel "yeşil taşıt kredisi" gibi ana vaadin açık ve anlaşılır şekilde belirtilmesi gerektiği ancak reklamlarda faiz oranı veya ücret muafiyeti gibi avantajlardan bahsedilirken bu avantajlara dair yeterli bilgilendirmenin yapılmadığı ifade edildi. Ayrıca, çevreye ve doğaya duyarlılığa ilişkin "cazip" ve "uygun" faiz oranı veya ücret muafiyetinden bahsedilmesine rağmen uygulamada standart kredilerden bir farklılığın olmadığı ve son olarak gerçekleştirilen çevresel eylemlerin gerçekte olduğundan daha fazla etki yarattığı yönünde izlenim oluşturulduğu hususları vurgulandı. Bu kapsamda, bahsi geçen aykırılıkları içeren reklamlara ilişkin 10 banka hakkında "reklamların durdurulması cezası" uygulanmasına, ayrıca finansal piyasalara ilişkin birlik ve sivil toplum kuruluşlarına dağıtımlı yazıyla bilgilendirme yapılmasına karar verildiği aktarıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Finansal sözleşmelere taraf olan tüketicilerin en uygun kredi teklifini seçebilmesi ve sektörde adil rekabetin sağlanabilmesi için kredi reklamlarında faiz ve kar payı dışında tüm ücret, komisyon ve masraflar da belirtilmeli ve kredinin toplam maliyetini ve yıllık maliyet oranını gösteren bilgiler reklamın ana mesajında yer almalıdır. Bu kapsamda Reklam Kurulu tarafından bir finansman şirketinin araç kampanyası reklamında, faiz oranlı kredinin şartı olarak alınan katılım ücretinin ana mesajda yer almadığı ve bu ücretin dahil olduğu yıllık maliyet oranı bilgisinin verilmediği tespit edildi. Böylelikle tüketicilerden kredinin gerçek maliyetinin gizlendiği belirlendi. Bu gerekçelerle söz konusu reklamların durdurulmasına karar verildi."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.