Uygulamalarımız appstore googleplay

#Tarih

gazeteci63.com - Tarih haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarih haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Neolitik Tarih Yeniden Yazılıyor Haber

Neolitik Tarih Yeniden Yazılıyor

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Taş Tepeler Projesi'nin "dünyanın en büyük arkeoloji projesi" olduğunu belirterek, "Dünyanın her yerinden arkeologlarımız orada çalışıyor. Eylül ayında Karahantepe'de Japon bilim insanları da kazıya başlayacak." dedi. Yazgı, Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali'nde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Göbeklitepe'nin Türkiye'yi dünya arkeoloji haritasında ilk sıraya taşıdığını belirterek, Karahantepe'nin sahip olduğu benzersiz bulgularla bu süreci ve konumu bir üst seviyeye daha götüreceğini vurguladı. Karahantepe'nin Göbeklitepe kadar önemli bir nokta olduğuna dikkati çeken Yazgı, şunları söyledi: "Daha birçok noktamızda da kazılar devam ediyor. Taş Tepeler Projesi dünyanın en büyük arkeoloji projesi. Dünyanın her yerinden arkeologlarımız orada çalışıyor. Eylül ayında Karahantepe'de Japon bilim insanları da kazıya başlayacak. Karahantepe'yi yıl sonuna kadar, çatısını bitirip, ziyarete açmak için çabalayacağız." "Urfa'yı tüm yönleriyle tanımalarını istiyoruz" Yazgı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un öncülüğünde başlatılan Taş Tepeler Projesi'nin şu anda farklı höyüklerde sürdürülen kazılarla dünyada eşi benzeri olmayan bir bilimsel altyapı sunduğunu belirtti. Geçen yıl bin bilim adamının katıldığı önemli bir kongre yaptıklarını anımsatan Yazgı, "Şu anda Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'ni, dünyanın en büyük neolitik araştırma ve sergileme merkezine dönüştürüyoruz. İnsanların Urfa'yı tüm yönleriyle tanımalarını istiyoruz." dedi. Şanlıurfa'nın son yıllarda kültür turizminde büyük sıçrama yaşadığını belirten Yazgı, yalnızca geçen yıl Göbeklitepe'yi 750 bin kişinin ziyaret ettiğini, son bayram döneminde ise alana girişte yoğunluk nedeniyle ziyaretçilerin zaman zaman kapıda bekletilmek zorunda kaldığını söyledi. "İnsanlık tarihinin bilinmeyenlerine ışık tutacak nitelikte" Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali kapsamında, Şanlıurfa Müzesi'nin deposunda bugüne kadar hiç sergilenmemiş eserlerin ilk kez gün yüzüne çıkarıldığını bildiren Yazgı, "Bu eserler, sadece bölgenin değil, insanlık tarihinin de bilinmeyenlerine ışık tutacak nitelikte." dedi. Yazgı, Göbeklitepe ve Karahantepe kazılarının insanlığın tarıma geçiş süreci, sosyal yapıları ve inanç sistemlerine dair ezberleri bozduğuna, Neolitik dönemle ilgili yanlış bilinen veya doğrulanmamış pek çok bilginin de yeniden, daha doğru yazılmasına katkı sağladığına dikkati çekti. Hem yerli hem yabancı turistin kültür turizmine artan ilgisini de değerlendiren Yazgı, Türkiye'nin bu alanda kısa sürede dünyada ilk üçte yer alabilecek potansiyele sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Şanlıurfa İlkbaharla Zirveye Çıktı Haber

Şanlıurfa İlkbaharla Zirveye Çıktı

Tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen "Göbeklitepe" ile Hazreti İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl gibi önemli tarihi alanlara sahip Şanlıurfa'da, ilkbaharda ziyaretçi yoğunluğu yaşanıyor. Son yıllarda turizmin parlayan yıldızları arasında gösterilen Şanlıurfa, ilkbahar döneminde yerli ve yabancı ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. Turizm acentelerinin ilk önerdiği yerler arasında bulunan kentte, hafta sonuyla 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın birleşmesiyle 3 güne çıkan tatille otellerdeki doluluk yüzde 100'e ulaştı. Kültür ve inanç turizminin bir arada sunulduğu Şanlıurfa'ya gelen ziyaretçiler, Hazreti İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl, "tarihin sıfır noktası" diye nitelendirilen UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Göbeklitepe, Karahantepe, konik kubbeli evleriyle bilinen tarihi Harran ilçesi ve doğal güzellikleriyle dikkati çeken Halfeti gibi kentle özdeşleşmiş alanları görme fırsatı buluyor. Kente gelen ziyaretçiler, Şanlıurfa'nın kadim tarihine tanık olmanın yanı sıra yöresel müziklerin çalındığı ünlü sıra gecelerine katılıp, lahmacun, ciğer ve çiğ köfte gibi bölgenin yöresel lezzetlerini tatma fırsatı buluyor. "Bu hafta sonu itibarıyla yüzde 100 doluluğa ulaşacağız" İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, Şanlıurfa'da turizm hareketliliğinin bahar ayıyla "çiçek açtığını", mart ayında başlayan turizm hareketliliğinin mayıs ayında yoğunluğunu artırarak sürdürdüğünü söyledi. Ramazan Bayramı döneminde Türkiye'de en çok ziyaret edilen müze ve ören yerleri içerisinde Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin ikinci, Arkeoloji Müzesi'nin ise dokuzuncu sırada yer aldığını hatırlatan Aslan, hızını kesmeden devam eden rezervasyonların haziran ayı sonuna kadar devam ettiğini aktardı. Aslan, turizm noktasında olan ilginin kendilerini mutlu ettiğini vurgulayarak, "Nisan ayıyla birlikte başlayan otellerdeki yoğunluğumuz mayıs ayıyla en üst seviyeye çıkmış durumda. Özellikle bu hafta sonu itibarıyla yüzde 100 doluluğa ulaşacağız. Mayıs ayını genel anlamda yüzde 90 üzeri bir dolulukla kapatmış olacağız ve bu doluluk oranları haziran ayının sonuna kadar da devam edecek. Göbeklitepe veya müzelerimiz sadece Şanlıurfa turizmini etkilemiyor olumlu anlamda. Bölgeyi, hatta gelecek yıllarda da Türkiye kültürel turizmini etkileyeceğini düşünüyoruz." dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentte yürütülen Taş Tepeler Projesi kapsamında kazıların devam ettiğini anlatan Aslan, kentteki yatak kapasitelerinin arttırılması noktasında yeni yatırımların bulunduğunu ifade etti. Kalacak yer bulmakta zorluk yaşanıyor Kentteki bir otelin genel müdürü Siyami Yorulmaz da ilkbahar ile birlikte kentte konaklamak isteyen ziyaretçilerin sayısının arttığına işaret etti. Ziyaretçi yoğunluğu nedeniyle kente gelmek isteyen kişilerin yer bulmakta zorlandığını ifade eden Yorulmaz, "Yerli ve yabancı turistlerden yoğun talep var. Göbeklitepe ve Karahantepe'nin Şanlıurfa'da 10 yıllık süreçte çok büyük bir trend yakalayacağını düşünüyorum." diye konuştu. Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Müslüm Çoban da kentte Ramazan Bayramı ile başlayan yoğunluğun artarak devam ettiğini ve bu dönemde de zirveye ulaştığını dile getirdi. Hem yurt içinden hem de yurt dışından ziyaretçilerin kente geldiğini aktaran Çoban, "Türkiye'nin dört bir tarafından Ege, Karadeniz, Doğu Anadolu'dan Türkiye'nin neredeyse bütün bölgelerinden şu anda Şanlıurfamıza büyük bir teveccüh var. Özellikle Taştepeler Projesi' kapsamında Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Sefer Tepe, Çakmak Tepe'den dolayı insanların çokça bir ilgisi var. Şanlıurfa'nın yöresel lezzetlerini, sıra gecesini, tatlılarını deneyimlemek için insanlar akın akın Şanlıurfa'ya geliyor." ifadelerini kullandı.

Yemekler Geleceğe Taşınacak Haber

Yemekler Geleceğe Taşınacak

Türkiye'nin gastronomi alanındaki lezzetleriyle dikkati çeken kentlerinden Şanlıurfa'da, unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerin gelecek kuşaklara aktarılması için kadınlara eğitim veriliyor. Zengin yemek kültürüyle bilinen tarihi kentte, döğmeç, çirişli köfte, dolmalı köfte, borani, ağzı açık, ağzı yumuk, semsek yemeklerinden bostana salatasına ve şıllık tatlısına kadar çok sayıda lezzetin kaybolmaması için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda Bahçelievler Halk Eğitimi Merkezi tarafından yöresel yemeklerin yaşatılması adına kadınlara yönelik aşçılık kursları düzenleniyor. Yaklaşık iki ay önce açılan aşçılık kursuna katılan 15 kadın kursiyer, hem unutulmaya yüz tutmuş yemekleri yaşatmak hem de ileride kendi iş yerlerini açarak aile bütçelerine katkıda bulunmak için çaba harcıyor. "Onlarla Şanlıurfa'nın geleneksel yemekleri tekrar yaşayacak" İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu, AA muhabirine, hayat boyu öğrenme kursları çerçevesinde her yaştaki insana eğitim vermek istediklerini söyledi. Sultanoğlu, "Şehrimizde geleneksel olarak yapılan ev yemekleri ve tatların kaybolmaması açısından bu işi bilen usta öğreticiler ve aşçı yardımcılarının sayısını çoğaltmak adına böyle bir kursu düzenledik. Kursumuza 15 kadar kursiyerimiz katıldı. Onlarla inşallah Şanlıurfa'nın geleneksel yemekleri tekrar yaşayacak." diye konuştu. "Şanlıurfa'nın gastronomi anlamında daha da gelişmesini sağlamaya çalışıyoruz" Bahçelievler Halk Eğitimi Merkezi Yiyecek İçecek Hizmetleri Usta Öğreticisi Gamze Tanyıldız, iki ay önce açılan kursta Şanlıurfa'nın unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini kursiyerlere öğrettiklerini söyledi. Kadın kursiyerlerin kentin unutulmaya yüz tutan lezzetlerini öğrenerek bunu geleceğe taşıyacağını dile getiren Tanyıldız, şöyle konuştu: "Şu an kentte yöresel yemeklere ulaşılabilecek çok az yer var. Arkadaşlarımız bu yemekleri öğrendikten sonra kendi işletmelerini açıp en azından halkımızın ve gelen turistlerimizin unutulmaya yüz tutmuş yemeklere ulaşabileceği bir nokta oluşturacak. Bu vesileyle aile bütçelerine katkıda bulunabilecekleri bir çalışma alanı da sağlamaya çalışıyoruz. Kursiyerlerimizi yetiştirerek Şanlıurfa'nın gastronomi anlamında daha da gelişmesini sağlamaya çalışıyoruz." "Yapım aşamalarını detaylı bir şekilde öğreniyoruz" Kursiyerlerden Mine Pınarbaşı, "Burada Şanlıurfa yemeklerini yapıyoruz. Yapım aşamalarını detaylı şekilde öğreniyoruz. Bunu öğrenmekteki amacım ileride imkanım olursa kendi işletmemi açmak ve bu öğrendiğim bilgileri çevremdeki kişilere aktarmak." ifadelerini kullandı. Deniz Çoban da kursta yöresel yemeklerin geçmişten günümüze nasıl geldiğini öğrendiklerini dile getirdi. "Yeni şeyler öğrenince heyecanlanıyorum" Pervin Kılıçoğlu ise Gaziantepli olduğu için oranın kültürünü daha iyi bildiğini aktararak, "Şanlıurfa kültürünü öğrenmek istiyorum. Yemekleri öğreniyorum inşallah ileride kendi iş yerimi açarım. İki kent arasında çok fark var. Salçasından, baharatından, pişirme şekillerine kadar çok farklı. Yemeğe merakım olduğu için zorlanmıyorum. Yeni şeyler öğrenince heyecanlanıyorum ve yemek yapmayı seviyorum." diye konuştu.

Bayramda 30 Bin Ziyaretçi Ağırladı Haber

Bayramda 30 Bin Ziyaretçi Ağırladı

Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, Ramazan Bayramı'nda 30 bin ziyaretçi ağırladı. Her yıl birçok yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği, "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ören yeri, 2019'un "Göbeklitepe Yılı" olarak ilan edilmesinin ardından dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Ramazan Bayramı'nı değerlendirmek isteyen ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden kente gelen ziyaretçiler, Göbeklitepe'yi görme fırsatı buldu. Ören yeri, Ramazan Bayramı sürecince 30 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. İlginin devam ettiği Göbeklitepe'de bu sayının 9 günlük bayram tatili sonuna kadar katlanarak devam etmesi bekleniyor. Yoğunluk nedeniyle bölgeye gelen ziyaretçiler araçlarını yaklaşık 2 kilometre mesafede oluşturulan alana park ederek, ücretsiz ring araçlarıyla ören yerine taşınıyor. Burada giriş biletlerini alan yerli ve yabancı turistler, daha sonra 12 bin yıllık eserlerin bulunduğu alana geçiş yapıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesinin ardından bölgeye ilginin artarak devam ettiğini belirtti. Göbeklitepe ve Karahantepe'nin içinde bulunduğu Taştepeler projesine ilginin fazla olduğunu aktaran Aslan, "Bu ilgiyi bugün yine görüyoruz. Özellikle bayramın üç günü toplamda 30 bin ziyaretçi alarak Göbeklitepe yine büyük bir ziyaretçi akınına uğradı. Bizim öncelikle burada bir otopark alanımız vardı, aşağıda da oluşturmuş olduğumuz iki tane otopark alanı vardı onlar dahi dolmuş durumda. Göbeklitepe sadece Şanlıurfa'nın değil bölgenin hatta ülkemizin kültür turizmi anlamında lokomotifi olma özelliğini sürdürüyor. Bu bizim için mutluluk verici." diye konuştu. Aslan, Taştepeler projesi ile bölgede önemli kazıların yapıldığına dikkati çekerek, bu kazı alanlarıyla birlikte Şanlıurfa'nın neolitik döneme ilişkin söz sahibi bir kent olduğunu söyledi. Şanlıurfa turizminin ören yerleri, inanç turizmi, gastronomi gibi birçok enstrümanını turizmde kullanabildiği müthiş bir zenginliğinin olduğunu aktaran Aslan, "Şanlıurfa her sene kendi rekorunu yeniliyor. 2025 yılı için de beklentimiz bir öncekinden daha iyi olması. Sadece 2023 yılında malumunuz deprem nedeniyle sekteye uğramış olsa da 2024 yılında çok hızlı toparlayarak yine artış durumuna geçtik. 2025 yılı 2024 yılından çok çok daha iyi olacak ve 2026-2027 yılında da biz bu rakamların 1,5-2 milyona yaklaştığını göreceğiz." ifadelerini kullandı. Farklı şehirlerden ziyaretçiler geliyor Trabzon'dan Şanlıurfa'ya gelen Kadir İrenci, arkadaşlarıyla Güneydoğu turuna çıktıklarını belirterek, "Tabii en önemli noktalarımızdan biri de Göbeklitepe'ydi. Buranın tarihiyle ilgili çok fazla şey söyleniyor, biz de buraya gelerek yerinde inceleme imkanı bulduk. Herkesi burayı gelip görmeye davet ediyorum." dedi. Manisa'dan kente gelen Aykan Orsan, Göbeklitepe'yi hep merak ettiğini ve bugün gezme fırsatı bulduğunu dile getirerek dünyanın en eski yapılarını görmenin etkileyici olduğunu ifade etti. Batman'dan arkadaşlarıyla Göbeklitepe'yi gezmeye gelen Muhammet Işuk, bayram tatilini fırsat bilerek bölgedeki ören yerlerini gezdiklerini ifade ederek, "Bize yakın olmasına rağmen ilk defa Göbeklitepe'ye geldim. Çok beğendik, herkesin buraya gelip görmesini isterim gerçekten çok güzel bir yer." diye konuştu.

LGS Başvuruları 2-16 Nisan Arası Haber

LGS Başvuruları 2-16 Nisan Arası

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 15 Haziran'da yapılacak merkezi sınava başvurular, oturumların içeriği, sınavın uygulanışı gibi konularda merak edilen 31 soru yanıtlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, "2025 Yılı Merkezi Sınav Sıkça Sorulan Sorular" ve yanıtları, Bakanlığın internet sitesi "www.meb.gov.tr"den yayımlandı. LGS kapsamındaki merkezi sınavın başvuru ve uygulama kılavuzunun yayımlanmasının ardından, sınav öncesi, isteğe bağlı başvuru süreci, sınavın uygulanışı ve sonrasına ilişkin en çok merak edilen 31 soru yanıtlandı. Sınavın isteğe bağlı olacağı ve öğrencilerin sınava katılma zorunluluğu bulunmuyor. Sınava girmek isteyen öğrenciler, başvurularını 2-16 Nisan arasında e-Okul sistemi (eokul.meb.gov.tr) üzerinden yapabilecek. Merkezi sınava başvuru için öğrencilerden ücret talep edilmeyecek. Yurt içi ve yurt dışında 15 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek merkezi sınavın birinci oturumu, Türkiye saati ile 09.30'da, ikinci oturumu ise 11.30'da başlayacak. Sözel alandan oluşan birinci oturumda 50 soru yer alacak ve sınav 75 dakika sürecek. Sayısal alandaki ikinci oturum ise 40 sorudan oluşacak ve 80 dakika sürecek. Merkezi sınavın birinci oturumu sözel alanda öğrencilere Türkçe, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil derslerinden toplam 50 soru yöneltilecek. İkinci oturumda ise öğrencilere matematik ve fen bilimleri derslerinden toplam 40 soru sorulacak. Merkezi sınav başvurusunda bulunacak öğrenciler, başvuru yapmadan önce elektronik ortamdaki bilgilerinin güncel olup olmadığını kayıtlı oldukları okul müdürlüklerinden kontrol ettirecek. Öğrenci bilgilerinin güncelliğinden okul müdürlüğü sorumlu olacak. Öğrencinin sınav giriş yeri, salonu, sıra numarası, alacağı sınav tedbir hizmeti gibi bilgiler 4 Haziran'da elektronik ortamda ilan edilecek. Fotoğraflı sınav giriş belgesi, aynı tarihten itibaren elektronik ortamda okul müdürlükleri tarafından alınacak, mühürlenerek onaylandıktan sonra öğrenciye teslim edilecek. Tercih işlemleri, 14-24 Temmuz arasında yapılacak Öğrenciler sınava gelirken yanlarında fotoğraflı, onaylı sınav giriş belgesiyle geçerli bir kimlik belgesi bulundurmak zorunda olacak. Ayrıca öğrencilerin yanlarında en az iki koyu siyah ve yumuşak kurşun kalem, birer kalemtıraş ve leke bırakmayan yumuşak silgi bulundurması gerekecek. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin sınavlarda özelliklerine uygun hizmet alabilmeleri için örgün eğitime devam edenlerin bilgilerinin okul müdürlükleri tarafından ilgili Rehberlik ve Araştırma Merkezine (RAM) gönderilmesi, açık öğretim ortaokuluna devam edenlerin ise 16 Nisan'a kadar açık öğretim ortaokulu müdürlüğüne müracaat etmeleri gerekecek. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler, sürekli kullandıkları araç gereç ve cihazları kendileri getirmesi kaydıyla sınavda kullanabilecek. Evde veya hastanede eğitim hizmeti alan öğrencilere, yetersizlik durumlarına göre sınav tedbir hizmeti sunulabilmesi için öğrencinin sınava alınacağı adresin velisi/vasisi tarafından öğrencinin kayıtlı olduğu okul müdürlüğüne bildirilmesi, okul müdürlüğü tarafından da ilgili RAM'a iletilmesi gerekecek. Merkezi sınav sonuçları, 11 Temmuz 2025'te "https://www.meb.gov.tr" internet adresinden ilan edilecek. Öğrencilere sınav sonuç belgesi posta yoluyla gönderilmeyecek. Tercih işlemleri, 14-24 Temmuz arasında yapılacak. Yerleştirme sonuçları ve boş kontenjanlar 4 Ağustos'ta ilan edilecek. Yerleştirmeye esas 1 ve 2. nakil tercih başvuruları ve sonuçları, 4-14 Ağustos arasında gerçekleştirilecek. Öte yandan, 2025 Yılı Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav Başvuru ve Uygulama Kılavuzu'nda, LGS kapsamındaki merkezi sınav için son başvuru tarihi 11 Nisan 2025 açıklanmıştı. Ancak 2-4 Nisan 2025 tarihleri arasındaki idari izin nedeniyle merkezi sınav başvuru işlemlerinde oluşabilecek öğrenci mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla başvuru süresi, 16 Nisan 2025 tarihine kadar uzatıldı. Ayrıca okul müdürlüklerinin onay işlemleri için son tarih de güncellendi. Önceden 14 Nisan 2025 olarak belirlenen onay süresi, 17 Nisan 2025 saat 17.00'ye kadar uzatıldı.

Tarihi Şehirde Tarihi Türkü Haber

Tarihi Şehirde Tarihi Türkü

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi dolayısıyla 'Çanakkale Türküsü' tarihi mekanlarda seslendirildi. Eyyüp Cenap Gülpınar Merkezi'nin müzik eğitmenleri ve gönüllü konservatuvar öğrencileri, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümünde Çanakkale Türküsü'nü Siverek Kalesi, tarihi Kaymakamlık Binası, Paşa Konağı ve şehitlikte seslendirdi. İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığında da yapılan çekimler, Siverek Kaymakamlığı tarafından desteklendi. Eyyüp Cenap Gençlik Merkezi Müdürü Mehmet Taşçı, yaptığı açıklamada, Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümüne yönelik çalışma yaptıklarını söyledi. Güzel bir çalışma olduğunu aktaran Taşçı, "Müzik atölyemizdeki eğitmenlerimizin teklifiyle Çanakkale Türküsü'ne bir klip çekmek istedik. Bunun için de Siverek'in tarihi ve manevi mekanlarına çalışmamızda yer verdik. Güzel bir çalışma oldu." dedi. Konservatuvar öğrencisi Gülbahar Çetin de projede yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Projede solist olarak görev yaptığını belirten Çetin, "Türküyü, Çanakkale kahramanlarımızın o an yaşadığı zorlukları, o yiğitliği ve kahramanlığı aklıma getirerek ve duygulanarak okudum. O an çok farklı hissettirdi. Siverek'in farklı mekanlarında okumak çok güzeldi, bir nevi Siverek'i tanıtmış olduk." ifadesini kullandı.

Karahantepe Ziyarete Açılacak Haber

Karahantepe Ziyarete Açılacak

Neolitik Çağ'ın önemli yerleşimleri arasında yer alan Şanlıurfa'daki Karahantepe, "sistematik gezi güzergahı" ile bu yıl ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak. Kent merkezine 46 kilometre uzaklıktaki Tek Tek Dağları Milli Parkı'nda yer alan Kargalı Mahallesi yakınlarında 2017 yılında yapılan yüzey araştırmaları sırasında, Karahantepe'de Neolitik Çağ'a (Cilalı Taş Devri / Milattan önce 10000-6000 yılları arası) ait "T" biçiminde dikili taşlar tespit edildi. Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul'un başkanlığında 2019'da başlayan kazılarda Göbeklitepe ile aynı döneme tarihlenen "T" şeklinde dikili taşlar, yapılar, heykeller ve birçok obje bulundu. Arkeoloji dünyasında ve tarih çevrelerinde yankı uyandıran bu kazılar, dikkatleri yeniden bölgeye çekti. Kazılarda gün yüzüne çıkarılan ve yerinde sergilenen eserlerin korunabilmesi için hazırlanan çatı projesinin yapımı devam ediyor. Neolitik Çağ'a ait önemli izler barındıran ören yerini görmek isteyen ziyaretçilerin alanı sistematik bir gezi güzergahıyla incelemeleri için çalışma başlatıldı. "2025 yılında bunları tamamlayabileceğimizi düşünüyoruz" Göbeklitepe ile Karahantepe kazılarının Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, geçen yıl Göbeklitepe'yi görmek için bölgeye 800 bin civarında kişinin geldiğini ve bunların yaklaşık yüzde 30'unun Karahantepe'yi de ziyaret etmek istediğini belirtti. Taştepeler Projesi kapsamında bölgede 2019 yılından bu yana kazıların yapıldığını anımsatan Karul, "Bu kadar insanın ilgi duyduğu, görmek istediği, buraya kadar gelmişken mutlaka uğramak istediği bir yerde insanları geri çevirmemiz söz konusu değil ama diğer taraftan da gelenlerin güvenliğini, ihtiyaçlarını karşılayan tesislerin de yapılması lazım. Bunlar çatıyla birlikte tamamlanacak gibi duruyor. Aynı zamanda yürüyüş yolları ve bilgilendirme panoları gibi birkaç ek de söz konusu. Dolayısıyla 2025 yılında bunları tamamlayabileceğimizi düşünüyoruz. Geleni geri çevirmiyoruz ama daha güvenli, sistematik bir gezi güzergahına yıl sonunda kavuşmuş oluruz diye planlıyoruz." diye konuştu. Karul, Karahantepe'de 2019 yılından bu yana devam eden kazıların çok verimli geçtiğini ve önemli eserlerin gün yüzüne çıkarıldığını ifade etti. Her kazının kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Karul, şunları kaydetti: "Taş Tepeler Projesi'nde şunu öğrendik; beklentilerimizin çok daha ötesinde verilerle karşılaşıyoruz. Diğer güzel bir tarafı da bu 5 yıllık süreçte elde edilen verinin bilgiye dönüştürülmesine ilişkin de laboratuvar çalışmalarında epey yol katedildi. Bu konuda birkaç yayın çıkacak. Yani gelecekte neyle karşılaşacağımızı bilmesek de şu ana kadar açığa çıkarılanların yayına dönüştürülmesi ve umduğumuzun çok ötesinde sonuçlar elde etmemiz gelecek yıl da gerçekleşecektir diyebiliriz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.