Uygulamalarımız appstore googleplay

#Tarih

gazeteci63.com - Tarih haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarih haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Harran'ın Kubbeli Serin Evleri Haber

Harran'ın Kubbeli Serin Evleri

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Şanlıurfa'nın Harran ilçesindeki konik kubbeli evler, mimari yapısı sayesinde kavurucu sıcaklarda serin bir ortam sağlıyor. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan ilçenin simgesi konik kubbeli evler, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Yükseklikleri 5 metreyi bulan evler, kireç taşından harç kullanılmadan yapılıyor. Dışı balçıkla kaplanan mimari yapıların içi ise yumurta akı, toprak, saman ve gül yağı karışımıyla sıvanıyor. Hava sıcaklığının 50 dereceye yaklaştığı kentte serin ortamların kıymeti iyice artıyor. Yüksek sıcaklık değerlerinin hissedildiği ilçeyi yazın ziyaret edenler, konik kubbeli mimarisiyle dikkati çeken evlerin dışı ile içerisindeki sıcaklık farkına hayran kalıyor. Sıcaklık 15 derece fark ediyor Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, ilçedeki en serin yerin konik kubbeli evler olduğunu söyledi. İlçede Arap kökenli vatandaşların yaşadığını hatırlatan Önal, Harran adının ise Arapça sıcak manasına gelen "har"dan türediğinin rivayet edildiğini dile getirdi. Evlerin içiyle dışarısı arasında 15 derecelik sıcaklık farkının bulunduğunu vurgulayan Önal, şunları kaydetti: "Harran ilçesinde yaz aylarında yaklaşık 50 derece sıcaklıklar görülüyor. Bu sıcaklığı serinliğe dönüştürmek için de yaklaşık 250 yıldan beri Harran'da konik kubbeli ev mimarisi oluşmuştur. Evlerin tavanı oldukça yüksek seviyede olduğu için içeride serin bir hava oluşuyor. Sıcak hava genişler ve yükselir dolayısıyla içerideki sıcak hava genişleyip yükseldiği için de yüksek olan bu evlerin alt kısımları serin oluyor. Şu an içerisi 25-30 derece dışarıyla yaklaşık 15 derece sıcaklık farkı bulunuyor. Harran'ın yerel mimarisi bu konik kubbeli evleri tercih ediyor. Günümüzde 127 konik kubbeli ev tescilli durumdadır." "Erciyes'e çıkmış gibiyim" Ailesiyle birlikte Kayseri'den ilçeyi ziyarete gelen İbrahim Çelik ise kentte bunaltıcı derecede sıcaklık görüldüğünü söyledi. Harran'ın konik kubbeli evlerinin serinliğine şaşırdıklarını vurgulayan Çelik, "Kayseri'nin serin havasına alışmış olduğumuz için dışarısı bize inanılmaz derecede sıcak geldi. Şu an arabanın termometresi 48 dereceyi gösteriyor ama buraya girdiğimizde inanılmaz bir serinlik var. Sanki Erciyes'e çıkmış gibiyim. İçerisi gerçekten insana bir ferahlık veriyor." diye konuştu. Kastamonu'dan gelen Mahya Sönmez ise kente hayran kaldığını belirterek, kentteki en serin yere Harran'daki konik kubbeli evlerde rastladıklarını dile getirdi.

Harran'da Yeni Tarihi Bulgular Haber

Harran'da Yeni Tarihi Bulgular

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri'nde baklava dilimi desenli tarihi ekmek kalıbı ortaya çıkarıldı. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının finansmanı, Şanlıurfa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında ören yerindeki arkeolojik kazı çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Dünya tarihinde Harran'ın önemli bir bilim ve yerleşim merkezi olarak ön plana çıktığını ifade eden Önal, yaklaşık 800 yıl önce Moğol istilası sırasında tarihi kentin yağmalanıp yıkıldığını hatırlattı. Önal, Harran Ulu Camisi'nin kuzeyinde yer alan kalıntılarda tarihi aydınlatacak çok sayıda eserle karşılaştıklarını anlattı. Buluntuların gerekli bilimsel çalışmaların ardından ziyaretçilerin beğenisine sunulmasının planlandığını aktaran Önal, antik kaynaklardan bölgede 5 medrese olduğunu bildiklerini ve bunlardan ilkindeki kazı çalışmalarında büyük aşama kaydettiklerini ifade etti. "Baklava dilimi desenli" Tarih boyunca ekmeğin insan hayatında yeri olduğuna değinen Önal, günümüzde de ekmek ve türevlerinin yapımında çeşitli kalıpların kullanıldığını söyledi. Harran Medresesi bölümü kazılarında ekmek kalıbı bulduklarını ifade eden Önal, yaklaşık 40 santimetre çapındaki bulgunun sağlam olarak ele geçirilmesinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Süslemeli olan tarihi eserin o dönem yapan kişinin de imzasını ve sanat anlayışını ortaya koyduğunu belirten Önal, şunları kaydetti: "Bilimin, matematiğin, astronominin, geometrinin, tıbbın, felsefenin ve teolojinin eğitiminin verildiği bu medreselerin tarihte önemli bir yeri vardır. Bu yıl medrese kazımızda tonozlu odaların bulunduğu yerde tandırlar ele geçti. Bu tandırların yanı başında eserimizi bulduk. Pişmiş topraktan yapılmış üzerine sanki baklava dilimi desenleri kazınmış bu eserin ekmek kalıbı olarak kullanıldığını tespit ettik. Günümüzden 800 yıl önce yapılmış bir ekmek kalıbı olmalı. Mühür şeklinde de ifade edilse de kalıp daha doğru ifade olur. Ekmeğe biçim vermek, güvenli olduğunu belirtmek ve daha iyi pişmesini sağlamak için ekmek kalıpları tarih boyunca kullanılmıştır. Pompei'de de dilimli kalıp desenli, hatta sahibinin adının yazıldığı pişmiş ekmekler bulundu. İlk defa buğdayın toprakla buluşturulduğu belirtilen Harran'da da bu baklava desenli ekmek kalıbının bulunması ekmek kültürünün zarifliğini göstermesi açısından önemlidir. Anılan bezeme günümüz Urfa pidesindeki 'kabartma pide' desenine benzemektedir. Çeşitli bezemeleri olan ekmek kalıpları günümüzde de ekmekçilikte ve pastacılıkla yaygın olarak kullanılmaktadır."

Nostaljik Tramvay Çalışmaları Başladı Haber

Nostaljik Tramvay Çalışmaları Başladı

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın öncülüğünde hayata geçirilen “Nostaljik Tramvay Projesi” ile Divanyolu araç trafiğine kapatılıyor. Tarihi doku korunarak yayalaştırılacak cadde, elektrikli ve klimalı tramvaylarla modern kent ulaşımına entegre ediliyor. Turizm, esnaf ve şehir estetiğini buluşturacak proje için Divanyolu Caddesi’nde fiziki çalışmalar başladı. 10.07.2025 Tarih 2025-4-73 Sayılı UKOME Kurul Kararıyla Oy Birliği ile alınan karar gereği Divanyolu ve Sarayönü Caddeleri yayalaştırma projesi Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nce yürütülen uygulamayla, Haşimiye Meydanı ile Yusuf Paşa Cami arasında kalan kısma ilk kazma vurularak altyapı ve üstyapı düzenlemeleri resmen başladı. Caddede yapılan kazı çalışmaları güvenlik dubaları ve şeritlerle çevrilerek yaya ve araç geçişleri için gerekli tedbirler alındı. Çalışma alanlarının çevresi, uyarı tabelaları ve yönlendirmelerle desteklenerek, halk sağlığı ve trafik güvenliği öncelikli şekilde planlandı. ESNAFA KOLAYLIK SAĞLANACAK Cadde genel olarak araç trafiğine kapatılacak olsa da, bölgede faaliyet gösteren esnafın mağduriyet yaşamaması amacıyla, günün belirli saatlerinde kontrollü olarak araç girişine izin verilecek. Bu uygulama sayesinde esnaflar, ürün yükleme ve boşaltma işlemlerini belirlenen zaman dilimlerinde sorunsuz şekilde sürdürebilecek. ŞEHRE ÖZGÜ TRAMVAYLAR YAKINDA HİZMETE GİRECEK Nisan ayının sonlarına doğru Şanlıurfa’ya ulaşan ve İstanbul’un Taksim-İstiklal Caddesi’ndeki tramvaylardan esinlenerek özel olarak tasarlanan nostaljik tramvaylar, elektrikli ve klimalı yapısıyla çevreci ulaşımı ön plana çıkarıyor. Sessiz ve sıfır emisyon özelliğiyle dikkat çeken bu araçlar, yakın zamanda güzergâhta faaliyete başlayacak. DİVANYOLU YENİ YÜZÜYLE TARİH, TURİZM VE ULAŞIMI BULUŞTURACAK Tarihi dokunun korunarak modern kent ulaşımına entegre edildiği proje ile Divanyolu; yayalar için huzurlu, esnaf için canlı, kent için ise simgesel bir cazibe alanına dönüşüyor. Proje tamamlandığında bölge, Şanlıurfa'nın kültürel ve ticari hayatına değer katacak nitelikte olacak.

Şıldak’tan Tarihi Tepelere Ziyaret Haber

Şıldak’tan Tarihi Tepelere Ziyaret

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Göbeklitepe'nin yeni yüzüyle ziyaretçilerin hizmetine sunulacağını, yıl sonuna kadar 1000 araçlık otopark ile yeni yürüyüş yollarının faaliyete gireceğini bildirdi. Valilikten yapılan açıklamaya göre, Vali Şıldak, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından desteklenen Karahantepe ile Göbeklitepe'de yapımı süren kazı evleri, yürüyüş yolları ve arkeolojik alanlarda incelemelerde bulundu. Açıklamada görüşlerine yer verilen Şıldak, yeni yatırımlarla birlikte bu alanlarda turizm patlaması beklediklerini belirtti. Göbeklitepe'nin yeni yüzüyle ziyaretçilerin hizmetine sunulacağını, yıl sonuna kadar 1000 araçlık otopark ile yeni yürüyüş yollarının faaliyete gireceğine dikkati çeken Şıldak, şunları kaydetti: Göbeklitepe'de yürüyüş yollarımız yenileniyor, artık gelen ziyaretçilerimiz daha geniş cepheden yürüyüş yollarına sahip olacak bu alanda daha güzel bir izleme imkanı bulacaklar. Daha konforlu bir yürüyüşle genişleyen bir güzergahta yeni bir yüzle karşılaşacaklar. Tabii ki en önemli olan hususlardan bir tanesi de yoğun günlerde, özellikle uzun tatillerde çok ziyaretçi aldığı için burada bir otopark sorunu yaşıyorduk. Artık daha geri noktada geniş bir otoparkla 1000'e yakın aracın park edebileceği ve yeni bir karşılama merkeziyle de bu bölge desteklenecek. Bu iki proje çalışmamız yıl sonundan önce tamamlanmış olacak." Göbeklitepe yolunda bölünmüş yol çalışmalarının yakında başlayacağını vurgulayan Şıldak, Karahantepe'de kazı evi ve araştırma merkezi inşaatıyla ilgili sürecin devam ettiğini, çatı çalışmasıyla ilgili de hazırlık aşamasında olduklarını dile getirdi. Karahantepe'deki üst örtünün Göbeklitepe'nin çatısının 3-4 katı büyüklüğünde bir alan olduğunu aktaran Şıldak, 6 bin metrekarenin üzerinde bir alanın kapatılacağını kaydetti. Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul da arkeolojik kazıların yaklaşık 100 kişilik ekiple devam ettiğini belirtti. Karul, Taş Tepeler Projesi içerisinde yer alan 6 noktada kazı çalışmalarının sürdüğünü, bu ay içinde 10 noktanın tamamında kazı çalışmalarının başlayacağını, 3 ayrı alanda da yüzey araştırmalarının yapıldığını kaydetti. Göbeklitepe'de ciddi bir jeomanyetik ölçüm çalışması planladıklarını vurgulayan Karul, Taş Tepeler Projesi ile burada önceliklerinin koruma ve restorasyon olduğunu, Göbeklitepe'de C yapısında sağlamlaştırma çalışmalarına devam ettiklerini vurguladı.

50 Derece Sıcakta Tarihi Arıyorlar Haber

50 Derece Sıcakta Tarihi Arıyorlar

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri'nde kazı ekibi, toz ve kavurucu sıcağa rağmen tarihin izlerini gün yüzüne çıkarmak için çalışıyor. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının finansmanı, valilik ve belediyenin işbirliğiyle ören yeri kazılarını yürüttüklerini söyledi. Tarih kaynaklarında bölgede 5 medrese olduğunun bilindiğini anlatan Önal, medreselere ait yapıların ortaya çıkarıldığını dile getirdi. Harran Ören Yeri kazılarının her mevsim sürdüğünü aktaran Prof. Dr. Önal, "Harran arkeoloji kazı ekibimiz, bu yıl Harran Medresesi'nin tonozlu odalarında çalışma yapıyor. Odaların içerisindeki toz toprak kazılarak dışarıya alınıyor. Sadece arkeolojik kazı yapmıyoruz aynı zamanda restoratörlerimiz bu mimariye müdahale ediyor, restorasyonunu, konservasyonunu yapıyor." dedi. Önal, Harran'daki arkeolojik kazıların 12 ay devam ettiğini belirterek "Şu an yazın tam ortasındayız. Sıcaklık 45-50 derece olmasına karşın kazılarımız burada sürüyor. Kazılarımıza sabah erken saat 06.00 gibi başlıyoruz, öğlene kadar devam ediyoruz. İşçilerimiz de Harranlı oldukları için genetik olarak vücutları sıcağa alışmış. Biz arkeologlar da uzun yıllardır arazide çalıştığımız için sıcağa alıştık burada heyecanla sevinçle arkeolojik kazılarımızı devam ettiriyoruz." diye konuştu. "İşin heyecanıyla sıcağı unutup çalışıyoruz" Arkeolog Ezgi Örenler de hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve kazı esnasında sürekli ince bir tozun olmasının işlerini zorlaştırdığını söyledi. Örenler, "Harran'da aşırı sıcakta kazı alanında çalışmaya gayret ediyoruz. Bazen 50 dereceyi de geçiyor. Şu an Şanlıurfa'da klimanın altında bile insanlar bazen duramıyorken şu anda biz sabırla kazı çalışmalarını sürdürüyoruz. Gerçekten çok sabır gerektiren bir iş. Aslında işin heyecanıyla sıcağı unutup çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı. "Bu sıcaklara alışkınız" Harranlı işçilerden Cemal Demir ise sıcaklara alışkın olduğunu dile getirdi. İşlerini severek yaptıklarını dile getiren Demir, "Biz bu sıcaklara alışkınız. 45-50 derece sıcağın altında bu işi hocalarımızla birlikte severek yapıyoruz. 'Har' zaten sıcak demek, Harran ismi de oradan geliyor." ifadelerini kullandı.

Kalede Kaya Mezar Bulundu Haber

Kalede Kaya Mezar Bulundu

Şanlıurfa'nın simgesi Balıklıgöl yerleşkesinin güneyinde, Dambak Tepesi'nde yer alan tarihi Urfa Kalesi'nde sürdürülen kazılarda, Geç Antik Çağ'a ait olduğu değerlendirilen bir kaya mezarı gün yüzüne çıkarıldı. Kuruluş tarihi tam olarak bilinmeyen ve sur duvarlarının milattan sonra 9. yüzyılda Abbasiler döneminde inşa edildiği tahmin edilen Urfa Kalesi'ndeki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve desteğiyle, Prof. Dr. Gülriz Kozbe başkanlığında 2020 yılından bu yana yürütülüyor. Kazılar dört alanda sürdürülüyor Kazı Başkanı ve Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kozbe, AA muhabirine, bu yıl mayıs ayında başlayan kazıların yıl sonuna kadar devam edeceğini söyledi. Kaleye dair mimari yapı ve dönem bilgilerine ulaşmaya başladıklarını belirten Kozbe, dört farklı alanda çalışma yürüttüklerini ifade etti. Kozbe, Memlük dönemine ait bir idari yapıyı ortaya çıkardıklarını belirterek şu bilgileri verdi: "Memlük dönemine ait iki katlı olduğu kesin bir idari yapı tespit ettik. Yapının önünde, daha geç dönemde yani Osmanlı'nın son evrelerinde inşa edilmiş, Urfa evlerini yansıtan mekanlara rastladık. Ayrıca 'batı burcu' adını verdiğimiz sektörde, daha önce yalnızca tek bir burç olduğu düşünülüyordu. Bizim kazılarımızla hem kuzeyde hem de güneyde birer burç daha bulundu. Bu alan 11. ve 12. yüzyıla yani Doğu Roma dönemine tarihleniyor." İç kalede ilk kaya mezarına rastlanıldı İç kalede ilk kez bir kaya mezarına rastlanmasının oldukça önemli bir bulgu olduğunu belirten Kozbe, şunları kaydetti: "Bu yıl farklı bir buluntuya ulaştık. Bir kaya mezarı Urfa'da bu tarz mezarlar çok yaygın, örneğin Kızılkoyun Nekropolü, Kale Eteği Nekropolü ve Güney Eteği Nekropolü gibi alanlarda onlarca örneği var. İç kalede, yani kalenin merkezinde böyle bir mezara ilk kez rastlıyoruz. Mezarın kısa bir giriş koridoru var. Girişin önünde dairesel bir kapak taşı bulunuyor. Henüz taşı açamadık, bu yüzden mezarın iç kısmına giremedik. Yakında çalışmalar başlayacak. Dromosun üst kısmında Süryanice olduğu düşünülen bir yazıt yer alıyor. İçeriği henüz çözülemedi ama çözüldüğünde mezarın kime ait olduğu anlaşılabilir." Mezarın içeriğiyle ilgili henüz bilgi sahibi olmadıklarını ifade eden Kozbe, dışarıdan bakıldığında kemerli klineler bulunan bir mezar yapısının görüldüğünü söyledi. Kaya mezar Osroene Krallığı'na ait olabilir Mezarın Geç Antik Çağ'a ait olabileceğini dile getiren Kozbe, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bölgede, halk arasında Abgar Krallığı olarak bilinen Osroene Krallığı bulunmaktaydı. Bu mezarın, o kraliyet ailesine ait bir bireye ait olma olasılığı var. Ancak bu bilgiyi ancak mezarın içine girdikten sonra netleştirebiliriz. Kaya mezarları burada genellikle 4. ve 6. yüzyıllar arasında görülüyor. Ancak mezar Abgar Krallığı'na aitse, 3. yüzyıla tarihlenmesi gerekebilir. Şu anda, mezarın 3. ile 8. yüzyıllar arasına, yani Geç Antik Çağ'a ait olduğunu söyleyebiliriz. İçeriden çıkacak buluntular, varsa mozaikler ya da yazıtın sunduğu bilgiler doğrultusunda kesin tarihi belirlemek mümkün olacaktır."

Neolitik Tarih Yeniden Yazılıyor Haber

Neolitik Tarih Yeniden Yazılıyor

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Taş Tepeler Projesi'nin "dünyanın en büyük arkeoloji projesi" olduğunu belirterek, "Dünyanın her yerinden arkeologlarımız orada çalışıyor. Eylül ayında Karahantepe'de Japon bilim insanları da kazıya başlayacak." dedi. Yazgı, Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali'nde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Göbeklitepe'nin Türkiye'yi dünya arkeoloji haritasında ilk sıraya taşıdığını belirterek, Karahantepe'nin sahip olduğu benzersiz bulgularla bu süreci ve konumu bir üst seviyeye daha götüreceğini vurguladı. Karahantepe'nin Göbeklitepe kadar önemli bir nokta olduğuna dikkati çeken Yazgı, şunları söyledi: "Daha birçok noktamızda da kazılar devam ediyor. Taş Tepeler Projesi dünyanın en büyük arkeoloji projesi. Dünyanın her yerinden arkeologlarımız orada çalışıyor. Eylül ayında Karahantepe'de Japon bilim insanları da kazıya başlayacak. Karahantepe'yi yıl sonuna kadar, çatısını bitirip, ziyarete açmak için çabalayacağız." "Urfa'yı tüm yönleriyle tanımalarını istiyoruz" Yazgı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un öncülüğünde başlatılan Taş Tepeler Projesi'nin şu anda farklı höyüklerde sürdürülen kazılarla dünyada eşi benzeri olmayan bir bilimsel altyapı sunduğunu belirtti. Geçen yıl bin bilim adamının katıldığı önemli bir kongre yaptıklarını anımsatan Yazgı, "Şu anda Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'ni, dünyanın en büyük neolitik araştırma ve sergileme merkezine dönüştürüyoruz. İnsanların Urfa'yı tüm yönleriyle tanımalarını istiyoruz." dedi. Şanlıurfa'nın son yıllarda kültür turizminde büyük sıçrama yaşadığını belirten Yazgı, yalnızca geçen yıl Göbeklitepe'yi 750 bin kişinin ziyaret ettiğini, son bayram döneminde ise alana girişte yoğunluk nedeniyle ziyaretçilerin zaman zaman kapıda bekletilmek zorunda kaldığını söyledi. "İnsanlık tarihinin bilinmeyenlerine ışık tutacak nitelikte" Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali kapsamında, Şanlıurfa Müzesi'nin deposunda bugüne kadar hiç sergilenmemiş eserlerin ilk kez gün yüzüne çıkarıldığını bildiren Yazgı, "Bu eserler, sadece bölgenin değil, insanlık tarihinin de bilinmeyenlerine ışık tutacak nitelikte." dedi. Yazgı, Göbeklitepe ve Karahantepe kazılarının insanlığın tarıma geçiş süreci, sosyal yapıları ve inanç sistemlerine dair ezberleri bozduğuna, Neolitik dönemle ilgili yanlış bilinen veya doğrulanmamış pek çok bilginin de yeniden, daha doğru yazılmasına katkı sağladığına dikkati çekti. Hem yerli hem yabancı turistin kültür turizmine artan ilgisini de değerlendiren Yazgı, Türkiye'nin bu alanda kısa sürede dünyada ilk üçte yer alabilecek potansiyele sahip olduğunu sözlerine ekledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.