Uygulamalarımız appstore googleplay

#Istanbul

gazeteci63.com - Istanbul haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Istanbul haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Baba ve Oğlundan Geleceğe Katkı Haber

Baba ve Oğlundan Geleceğe Katkı

Şanlıurfa'da yaşayan 83 yaşındaki Cuma ve 54 yaşındaki oğlu İzzet Aran, mahallelerinde çıkardıkları kırmızı ve killi topraktan geleneksel su küpü yapıyor. Haliliye ilçesine bağlı kırsal Kısas Mahallesi'nde yaşayan kerpiç ev ustası Cuma Aran, 15 yıl önce küçükken annesinden öğrendiği su küplerini hobi olarak yapmaya başladı. İzzet Aran da babasından küp yapımını öğrendi. Önceleri hobi olarak su küpü üreten baba ve oğul, gelen talepler üzerine ürünlerini Türkiye'nin farklı kentlerine ve Fransa'ya gönderdi. İlerleyen yaşına rağmen maharetli elleriyle çamuru sanata dönüştüren Cuma Aran, AA muhabirine, oğluyla mahallede çıkardıkları kırmızı ve killi toprağı atölyenin bulunduğu bahçeye taşıdıklarını, burada leğenlerin içerisinde suyla karıştırarak oluşturdukları çamuru bir gün beklettiklerini anlattı. Küplerin çatlamaması için çamura biraz saman karıştırdıklarını ifade eden Aran, ateşte pişirdikleri su küplerinin satışa hazır hale geldiğini belirtti. Yaptıkları küplerin yurt dışına kadar gittiğini anlatan Aran, "Ben bu köyde 14 yıl kerpiç evi ustalığı yaptım. 15 senedir küp yapıyorum. İstanbul, Manisa, Konya, İzmir ve Fransa'ya kadar gönderdik." dedi. Aran, geleneği yaşatmak için oğlunu yetiştirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Eskiden buzdolabı yoktu. Bu küpleri suyu soğutmak için yaparlardı. Her evde bir su küpü bulunurdu. Ben de bu geleneği yaşatmaya çalışıyorum. Bir işi severek yaptın mı çok kolay gelir. Ben yaşlandım. Hiç olmazsa öldükten sonra gözüm arkamda kalmasın diye oğlumu yetiştirdim." Bilim ve geleneksellik harmanladı İzzet Aran ise bir dönemin vazgeçilmezi olan su küplerini bilim ve gelenekselliği harmanlayarak yaptıklarını anlattı. Harran ve Gaziantep üniversitelerinden akademisyenlerle görüştüğünü dile getiren Aran, "Babam teknik boyutunu bilmiyordu. Biraz makale taradım ve hocalarımızın önerisi sonucu bu işin hamuru, çamuru, yapımı, pişirmesi ile ilgili iyi bir standart yakaladım. Şu anda üretmeye devam ediyoruz." ifadelerini kullandı. Küp yapımının zahmetli olduğunu ve emek istediğini, haftada 5 su küpü yapabildiklerini belirten Aran, şunları kaydetti: "Su küpleri, çamur ve kilin karışımından oluşan toprağın pişirilmiş hali doğal bir yalıtım oluşturduğu için dışarıda hava kaç derece olursa olsun içerisine koyduğunuz suyu aynı derecede standart olarak tutar. Ondan dolayı herkesin vazgeçilmezidir. Özellikle turizmcilerden yoğun talep var. Batıdan, İzmir ve İstanbul bölgesinden çok fazla sayıda etkileşim oluyor. Ege Bölgesi'nden gelip alanlar var. Onların bir kısmının yurt dışına kendi araçlarıyla götürdüklerini duyuyoruz. Onun dışında il dışında özellikle günümüzde insanlar peyzaj amaçlı bahçelerinde kullanıyor veya bu kültürün geçmişte izlerini taşıyan, bilen, değer veren insanlar da alıp evinin bir köşesinde hatıra olarak saklıyor. Önümüzdeki uzun süreçte bizim beklediğimiz bir pazar oluşursa bu işi büyüterek, düzenli ve sürekli üretmeyi planlıyoruz."

İstanbul'un Kurtuluşunun 102. Yılı Haber

İstanbul'un Kurtuluşunun 102. Yılı

Birinci Dünya Savaşı'nın ardından İtilaf Devletlerinin Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 1918'de işgal ettikleri İstanbul, 4 yıl 10 ay 23 gün süren esaretin ardından 6 Ekim 1923'te özgürlüğüne kavuştu. İstanbul'un işgali, Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu İttifak Devletleri'nin Birinci Dünya Savaşı'ndan yenilgiyi kabul ederek çekilmesiyle başladı. Durumu fırsat bilen İtilaf Devletleri'ne ait donanmalar, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 1918'de Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul'a girdi. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf Devletleri harekete geçti ve fiilen gerçekleşmiş olan işgal, 16 Mart 1920'de resmi işgale dönüştü. Adana treninden Haydarpaşa'ya inen Mustafa Kemal Paşa, düşman gemilerinin zafer bayraklarını açarak İstanbul Limanı'na girdiklerini ve şehirde yaşayan azınlıkların da bu durum karşısında sevinç çığlıkları attığını görünce tarihe geçen "Geldikleri gibi giderler" ifadesini kullandı. Mudanya Mütarekesi gereği Trakya topraklarının teslimi yapılırken Türkiye'yi temsil edecek kişi Mustafa Kemal Paşa'nın isteğiyle Refet Paşa, İstanbul komutanı olarak da Milli Müdafaa Umumi Katibi Selahattin Adil Paşa görevlendirildi. Refet Paşa, 19 Ekim'de TBMM Muhafız Grubu'ndan 100 kişilik bir kuvvetle Gülnihal Vapuru ile Mudanya'dan ayrılıp İstanbul'a geldi. Ardından "İstanbul Komutanı" sıfatıyla Selahattin Adil Paşa da 81. Alay ile İstanbul'a geldi. Refet Paşa ve Selahattin Adil Paşa'nın İstanbul'a gelmesine rağmen işgal sonlanmadı. Mütarekeye göre işgal kuvvetleri barış antlaşması imzalanmasından hemen sonra İstanbul'u boşaltacaktı. 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının ardından, 23 Ağustos 1923'ten itibaren İtilaf kuvvetleri İstanbul'dan ayrılmaya başladı. Son birlik 4 Ekim 1923'te Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen bir törenle Türk bayrağını selamlayarak şehri terk etti. Şükrü Naili Paşa komutasında 3. Kolordu'nun 6 Ekim 1923'te İstanbul'a girmesiyle 4 yıl 10 ay 23 gün süren işgal resmen sona erdi. Böylece her yıl 6 Ekim "İstanbul'un Kurtuluş Günü" kutlanmaya başlandı. "İstanbul'un tahliyesi ile vatanın bütünlüğü sağlanmış oldu" Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 24 Temmuz 1923'te Lozan'da barış antlaşmasının yanı sıra "İngiliz, Fransız ve İtalyan Kuvvetlerinin Türk Topraklarının Boşaltılmasına İlişkin Protokol ve Bildiri"nin de imzalandığını söyledi. İstanbul'da, tahliyeye nezaret etmek üzere İstanbul Kumandanı Selahattin Adil Paşa'nın başkanlığında Tahliye ve Teslim Komisyonu kurulduğunu belirten Satan, bu komisyonun ilk toplantısını 5 Ağustos 1923'te yaptığını ifade etti. Satan, "10 Ağustos 1923'te Lozan'dan dönen İsmet Paşa büyük bir törenle karşılandı ve Dışişleri Temsilciliği binasında İngiliz General Harington, Fransız General Charpy ve İtalyan General Mombelli ile yanında İstanbul Kumandanı Selahaddin Adil Paşa ve Ankara'nın İstanbul'daki mülki temsilci Adnan (Adıvar) Bey ile İstanbul'un tahliyesi konusunda toplantı yaptı." dedi. İşgal Kuvvetleri Komutanı General Charles Harington'ın tahliyeyle ilgili ön hazırlıkları ve önlemleri aldığını kaydeden Satan, Lozan Barış Antlaşması'nın TBMM'de 23 Ağustos 1923'te kabul edilmesiyle İstanbul'un tahliyesi için nihai sürecin başladığını belirtti. Prof. Dr. Satan, bu doğrultuda Hariciye Vekili İsmet Paşa'nın İstanbul'daki Fransız, İngiliz ve İtalya Fevkalade Komiserliklerine verdiği nota ile tahliye protokolünde belirlenen 6 haftalık İstanbul'u boşaltma sürecinin başladığını kaydetti. Satan, "Ankara'nın Lozan Barış Antlaşması'nı hızlıca Mecliste onaylamasının arkasındaki en önemli etkenlerden birinin İstanbul'daki işgali sonlandırmak olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul'un tahliyesi Türk asker ve idarecilerin olağanüstü gayretleri neticesinde sorunsuz gerçekleşmiştir." diye konuştu. Tüm bu tedbirler kapsamında işgal kuvvetlerinin 4 Ekim'de İstanbul'u terk etmiş olmalarına rağmen, Türk askerinin 6 Ekim'de İstanbul'a girerek 13 Kasım 1918'den bu yana yaşanan fiili işgale son verdiğine dikkati çeken Satan, "İstanbul'un tahliyesi ile vatanın bütünlüğü sağlanmış oldu." ifadesini kullandı.

21 Proje İstanbul Finaline Yükseldi Haber

21 Proje İstanbul Finaline Yükseldi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenen GAP Yeşil İnovasyon Projesi kapsamında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden 21 proje TEKNOFEST 2025 İstanbul finallerine katılmaya hak kazandı. Şanlıurfa Valiliği koordinasyonunda, Harran Üniversitesi ve Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, bölgedeki 9 ilden 32 proje TEKNOFEST sürecine dâhil oldu. Bu projelerden 21'i, mentorluk, teknik malzeme ve mali destek sağlanan ekiplerce hazırlanarak finale kaldı. Finale kalan projeler, sağlık teknolojileri, yapay zeka destekli eğitim sistemleri, çevre dostu uygulamalar ve akıllı ulaşım çözümleri gibi çeşitli alanlarda geliştirildi. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Dr. Hasan Maral, yaptığı açıklamada, GAP Yeşil İnovasyon Projesi'nin 7 yıldır aralıksız devam ettiğini belirterek, "Projemiz, Milli Teknoloji Hamlesi’nin en güçlü bölgesel uygulamalarından biri hâline geldi. Gençlerimizin hayallerini gerçekleştirdiğini görmek bizler için büyük bir gurur. İstanbul finallerine katılacak 21 proje takımını kutluyor, başarılarının tüm Türkiye’ye ilham vereceğine inanıyoruz." dedi. Proje Koordinatörü Öğr. Gör. Mustafa Taşıyan ise, yarışma sürecinin yanı sıra öğrencilere bire bir mentorluk desteği sağladıklarını ifade ederek, "Proje yazımı, prototip geliştirme ve sunum hazırlığı konularında kapsamlı destek sunduk. İstanbul finallerine kalan 21 proje, bu ortak emeğin bir sonucudur. Başta GAP Bölge Kalkınma İdaresi olmak üzere katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı. GAP Yeşil İnovasyon, geçtiğimiz yıl TEKNOFEST 2024 Adana'da 4 Türkiye derecesi elde etmişti. Bu yıl ise İstanbul’da daha fazla projeyle temsil edilerek başarı grafiğini yükseltti. TEKNOFEST 2025 finalleri, 17–21 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek. GAP Bölgesi’nden finale kalan 21 ekip, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüzlerce rakibiyle yarışacak. Projelerin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin bilim ve teknoloji alanındaki vizyonunu ulusal ve uluslararası kamuoyuna yansıtması hedefleniyor.

Savcıyı Öldüren Şüpheli Adliyede Haber

Savcıyı Öldüren Şüpheli Adliyede

Çekmeköy'deki bir restoranda yemek yediği sırada İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak öldüren şüpheli Mustafa Can Gül, adliyeye sevk edildi. Ömerli Mahallesi'nde bir restoranda dün akşam saatlerinde yemek yediği sırada Kayhan'ı bıçaklayarak öldürmesinin ardından gözaltına alınan şüpheli Gül'ün jandarmadaki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen şüpheli Gül'ün, savcılıktaki ifade işlemlerinin başlaması bekleniyor. Kayhan'ın cenazesi yarın defnedilecek Öte yandan, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan Cumhuriyet Savcısı Kayhan'ın cenazesi, yakınları tarafından teslim alındı. Kayhan'ın cenazesinin yarın cuma namazına müteakip Ataşehir Mimar Sinan Camisi'nde kılınacak namazın ardından Küçükyalı Mezarlığı'nda toprağa verileceği öğrenildi. Olay Ömerli Mahallesi'nde dün, şüpheli Mustafa Can Gül, bir restoranda yemek yiyen cumhuriyet savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak ağır yaralamıştı. Savcı Kayhan, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından gözaltına alınan zanlı Mustafa Can Gül'ün yaklaşık 2 yıl önce garson olarak çalıştığı dönemde işletmeye sürekli müşteri olarak giden savcı Ercan Kayhan ile bilinmeyen nedenle tartıştıkları, aralarında bu nedenle husumet başladığı iddia edilmişti. Bu husumetten dolayı zanlı Gül'ün dün akşam saatlerinde işletmeye geldiği belirlenirken, şüphelinin olay yerinde suç aletiyle yakalandığı öğrenilmişti. Bu arada, şüpheli Gül'ün, "kadına karşı şiddet", "ısrarlı takip", "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlarından kaydı olduğu ve 9 Kasım 2024 ile 15 Ocak 2025 arasında Maltepe Cezaevi'nde kaldığı belirlenmişti.

CHP İl Yönetimi Görevden Alındı Haber

CHP İl Yönetimi Görevden Alındı

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimin görevden uzaklaştırılmalarına, İl Başkanlığı'na geçici yönetim kurulu atanmasına karar verdi. Davacı Özlem Erkan, mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde, 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Başkanlığı İl Kongresi'nin yetkisizlik ve usulsüzlük nedeniyle hükümsüz kaldığını, delegelerin irade fesadı halleri ve suç kapsamlı eylemleri bulunmakta olduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmalara ve basına yansıyan ses kayıtlarına göre kongrede oy kullanacak delegelerin oylarını para, telefon-tablet hediyeleri, iş vaadi ve çeşitli maddi menfaatler karşılığında yönlendirildiğinin tespit edildiğini belirtti. Erkan, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Kongrede kullanılan oy sayısının 600 delege sınırının aştığının tespit edildiğini, dava konusu edilen İstanbul İl Kongresinin mutlak butlan ile sakat olduğunun savcılık soruşturmaları ile kanıtlanmış olduğundan bahisle 8 Ekim 2023 İstanbul İl Kongresi'nde alınan tüm kararların tedbiren hükümlerinin durdurulmasına, bu kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına, önceki kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu'nun tedbiren göreve iadesine veya mahkemece uygun görülecek geçici kurulun atanmasına, İstanbul İl Kongresi delegelerinin görevden uzaklaştırılmasına, CHP Merkez Yönetim Kurulunca başlatılan 39. Olağan Kurultay sürecinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ederim." CHP İstanbul İl Yönetimi'ne geçici görevlendirme Bunun üzerine dosyayı karara bağlayan İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 8 Ekim 2023'te yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38.Olağan İstanbul İl Kongresinde seçilen ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11 Ekim 2023 tarihli kararında yer alan İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri ile İl Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek Üyelerinin tedbiren bu görevlerden uzaklaştırılmalarına karar verdi. Mahkeme, Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap'tan oluşan geçici kurulun tedbiren Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu yetkilerini kullanmak üzere görevlendirilmelerine hükmetti. CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11 Ekim 2023 tarihli kararında yer alan üst kurul-kurultay delegelerinin tedbiren bu görevden uzaklaştırılmaları da mahkeme tarafından karara bağlandı. İstanbul'da yapılacak ilçe ve il kongreleri seçim çalışmaları tedbiren durduruldu Mahkeme, CHP Merkez Yönetim Kurulu tarafından 14 Temmuz 2025'te alınan karar uyarınca başlatılan 39. Olağan Kurultay süreci kongre takviminde yer alan seçim çalışmalarından yalnızca İstanbul İl Örgütünce yapılacak ilçe kongreleri ve il kongresi seçim çalışmalarının tedbiren durdurulmasına da karar verdi. CHP'nin 38. Olağan İstanbul İl Kongresi delegelerinin tedbiren görevden alınmaları talebinin reddine hükmeden mahkeme, şu kararları verdi: "8 Ekim 2023'te yapılan CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde alınan tüm kararların hükümlerinin tedbiren durdurulması talebinin reddine, İhtiyati Tedbir Ara Kararının taraflara ve geçici kurul olarak atananlara tebliğine, İhtiyati Tedbir Ara Kararının gereği için İstanbul İl Seçim Kuruluna, Sarıyer 1. İlçe Seçim Kuruluna ve İstanbul Valiliğine gönderilmesine, Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11 Ekim 2023 tarihli mazbata kararının ve ek listelerin mahkeme kararının eki sayılmasına, dair kararın kabul edilen kısımlarına yönelik HMK 394. Maddesi uyarınca mahkememize itiraz yolu açık, kararın reddedilen kısımlarına yönelik olarak HMK 391. Maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi."

Bina Patlamanın Ardından Çöktü Haber

Bina Patlamanın Ardından Çöktü

Beyoğlu'nda bir bina, zemin katındaki büfede meydana gelen patlamanın ardından çöktü. Bereketzade Mahallesi Yanıkkapı Sokak'taki iki katlı binanın zemin katında faaliyet gösteren büfede henüz belirlenemeyen nedenle patlama oldu. Patlamanın ardından bina çöktü. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İki katlı binanın üst katında kırtasiye-ambalaj alanında hizmet veren bir işletmenin bulunduğu öğrenildi. Olay sırasında binada kimsenin bulunmadığı belirtilirken, patlamanın şiddetiyle çevredeki bina ve araçlarda hasar oluştu. Valilikten açıklama İstanbul Valiliğinden olaya ilişkin yapılan açıklamada, "Bu akşam saat 21.45 sıralarında Beyoğlu Bereketzade Mahallesi Yanıkkapı Sokak'ta bulunan ve zemin +2 kat olan binanın zemin katındaki büfede sebebi henüz belirlenemeyen bir patlama meydana gelmiştir. Patlama sonrasında bina çökmüş olup, olay yerine çok sayıda itfaiye, AFAD ve UMKE ekibi sevk edilmiştir. Olayda ilk belirlemelere göre ölen ya da yaralanan olmadığı tespit edilmiş olup, ekiplerin olay yerindeki çalışmaları devam etmektedir." ifadeleri kullanıldı. "Muhtemelen tüp patlamıştır" Binanın giriş katındaki büfeci Salih Avşar, gazetecilere yaptığı açıklamada, "İçeriden, benim oradan bir patlama sesi gelmiş. Tüp patlamıştır muhtemelen, net olarak bilmiyorum. Sonuçlar çıkmadan daha fazla şey söylemek yanlış olur." dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.