Uygulamalarımız appstore googleplay

#Istanbul

gazeteci63.com - Istanbul haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Istanbul haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

21 Proje İstanbul Finaline Yükseldi Haber

21 Proje İstanbul Finaline Yükseldi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenen GAP Yeşil İnovasyon Projesi kapsamında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden 21 proje TEKNOFEST 2025 İstanbul finallerine katılmaya hak kazandı. Şanlıurfa Valiliği koordinasyonunda, Harran Üniversitesi ve Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, bölgedeki 9 ilden 32 proje TEKNOFEST sürecine dâhil oldu. Bu projelerden 21'i, mentorluk, teknik malzeme ve mali destek sağlanan ekiplerce hazırlanarak finale kaldı. Finale kalan projeler, sağlık teknolojileri, yapay zeka destekli eğitim sistemleri, çevre dostu uygulamalar ve akıllı ulaşım çözümleri gibi çeşitli alanlarda geliştirildi. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Dr. Hasan Maral, yaptığı açıklamada, GAP Yeşil İnovasyon Projesi'nin 7 yıldır aralıksız devam ettiğini belirterek, "Projemiz, Milli Teknoloji Hamlesi’nin en güçlü bölgesel uygulamalarından biri hâline geldi. Gençlerimizin hayallerini gerçekleştirdiğini görmek bizler için büyük bir gurur. İstanbul finallerine katılacak 21 proje takımını kutluyor, başarılarının tüm Türkiye’ye ilham vereceğine inanıyoruz." dedi. Proje Koordinatörü Öğr. Gör. Mustafa Taşıyan ise, yarışma sürecinin yanı sıra öğrencilere bire bir mentorluk desteği sağladıklarını ifade ederek, "Proje yazımı, prototip geliştirme ve sunum hazırlığı konularında kapsamlı destek sunduk. İstanbul finallerine kalan 21 proje, bu ortak emeğin bir sonucudur. Başta GAP Bölge Kalkınma İdaresi olmak üzere katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı. GAP Yeşil İnovasyon, geçtiğimiz yıl TEKNOFEST 2024 Adana'da 4 Türkiye derecesi elde etmişti. Bu yıl ise İstanbul’da daha fazla projeyle temsil edilerek başarı grafiğini yükseltti. TEKNOFEST 2025 finalleri, 17–21 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek. GAP Bölgesi’nden finale kalan 21 ekip, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüzlerce rakibiyle yarışacak. Projelerin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin bilim ve teknoloji alanındaki vizyonunu ulusal ve uluslararası kamuoyuna yansıtması hedefleniyor.

Savcıyı Öldüren Şüpheli Adliyede Haber

Savcıyı Öldüren Şüpheli Adliyede

Çekmeköy'deki bir restoranda yemek yediği sırada İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak öldüren şüpheli Mustafa Can Gül, adliyeye sevk edildi. Ömerli Mahallesi'nde bir restoranda dün akşam saatlerinde yemek yediği sırada Kayhan'ı bıçaklayarak öldürmesinin ardından gözaltına alınan şüpheli Gül'ün jandarmadaki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen şüpheli Gül'ün, savcılıktaki ifade işlemlerinin başlaması bekleniyor. Kayhan'ın cenazesi yarın defnedilecek Öte yandan, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan Cumhuriyet Savcısı Kayhan'ın cenazesi, yakınları tarafından teslim alındı. Kayhan'ın cenazesinin yarın cuma namazına müteakip Ataşehir Mimar Sinan Camisi'nde kılınacak namazın ardından Küçükyalı Mezarlığı'nda toprağa verileceği öğrenildi. Olay Ömerli Mahallesi'nde dün, şüpheli Mustafa Can Gül, bir restoranda yemek yiyen cumhuriyet savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak ağır yaralamıştı. Savcı Kayhan, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından gözaltına alınan zanlı Mustafa Can Gül'ün yaklaşık 2 yıl önce garson olarak çalıştığı dönemde işletmeye sürekli müşteri olarak giden savcı Ercan Kayhan ile bilinmeyen nedenle tartıştıkları, aralarında bu nedenle husumet başladığı iddia edilmişti. Bu husumetten dolayı zanlı Gül'ün dün akşam saatlerinde işletmeye geldiği belirlenirken, şüphelinin olay yerinde suç aletiyle yakalandığı öğrenilmişti. Bu arada, şüpheli Gül'ün, "kadına karşı şiddet", "ısrarlı takip", "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlarından kaydı olduğu ve 9 Kasım 2024 ile 15 Ocak 2025 arasında Maltepe Cezaevi'nde kaldığı belirlenmişti.

CHP İl Yönetimi Görevden Alındı Haber

CHP İl Yönetimi Görevden Alındı

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimin görevden uzaklaştırılmalarına, İl Başkanlığı'na geçici yönetim kurulu atanmasına karar verdi. Davacı Özlem Erkan, mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde, 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Başkanlığı İl Kongresi'nin yetkisizlik ve usulsüzlük nedeniyle hükümsüz kaldığını, delegelerin irade fesadı halleri ve suç kapsamlı eylemleri bulunmakta olduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmalara ve basına yansıyan ses kayıtlarına göre kongrede oy kullanacak delegelerin oylarını para, telefon-tablet hediyeleri, iş vaadi ve çeşitli maddi menfaatler karşılığında yönlendirildiğinin tespit edildiğini belirtti. Erkan, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Kongrede kullanılan oy sayısının 600 delege sınırının aştığının tespit edildiğini, dava konusu edilen İstanbul İl Kongresinin mutlak butlan ile sakat olduğunun savcılık soruşturmaları ile kanıtlanmış olduğundan bahisle 8 Ekim 2023 İstanbul İl Kongresi'nde alınan tüm kararların tedbiren hükümlerinin durdurulmasına, bu kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına, önceki kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu'nun tedbiren göreve iadesine veya mahkemece uygun görülecek geçici kurulun atanmasına, İstanbul İl Kongresi delegelerinin görevden uzaklaştırılmasına, CHP Merkez Yönetim Kurulunca başlatılan 39. Olağan Kurultay sürecinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ederim." CHP İstanbul İl Yönetimi'ne geçici görevlendirme Bunun üzerine dosyayı karara bağlayan İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 8 Ekim 2023'te yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38.Olağan İstanbul İl Kongresinde seçilen ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11 Ekim 2023 tarihli kararında yer alan İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri ile İl Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek Üyelerinin tedbiren bu görevlerden uzaklaştırılmalarına karar verdi. Mahkeme, Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap'tan oluşan geçici kurulun tedbiren Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu yetkilerini kullanmak üzere görevlendirilmelerine hükmetti. CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11 Ekim 2023 tarihli kararında yer alan üst kurul-kurultay delegelerinin tedbiren bu görevden uzaklaştırılmaları da mahkeme tarafından karara bağlandı. İstanbul'da yapılacak ilçe ve il kongreleri seçim çalışmaları tedbiren durduruldu Mahkeme, CHP Merkez Yönetim Kurulu tarafından 14 Temmuz 2025'te alınan karar uyarınca başlatılan 39. Olağan Kurultay süreci kongre takviminde yer alan seçim çalışmalarından yalnızca İstanbul İl Örgütünce yapılacak ilçe kongreleri ve il kongresi seçim çalışmalarının tedbiren durdurulmasına da karar verdi. CHP'nin 38. Olağan İstanbul İl Kongresi delegelerinin tedbiren görevden alınmaları talebinin reddine hükmeden mahkeme, şu kararları verdi: "8 Ekim 2023'te yapılan CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde alınan tüm kararların hükümlerinin tedbiren durdurulması talebinin reddine, İhtiyati Tedbir Ara Kararının taraflara ve geçici kurul olarak atananlara tebliğine, İhtiyati Tedbir Ara Kararının gereği için İstanbul İl Seçim Kuruluna, Sarıyer 1. İlçe Seçim Kuruluna ve İstanbul Valiliğine gönderilmesine, Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11 Ekim 2023 tarihli mazbata kararının ve ek listelerin mahkeme kararının eki sayılmasına, dair kararın kabul edilen kısımlarına yönelik HMK 394. Maddesi uyarınca mahkememize itiraz yolu açık, kararın reddedilen kısımlarına yönelik olarak HMK 391. Maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi."

Bina Patlamanın Ardından Çöktü Haber

Bina Patlamanın Ardından Çöktü

Beyoğlu'nda bir bina, zemin katındaki büfede meydana gelen patlamanın ardından çöktü. Bereketzade Mahallesi Yanıkkapı Sokak'taki iki katlı binanın zemin katında faaliyet gösteren büfede henüz belirlenemeyen nedenle patlama oldu. Patlamanın ardından bina çöktü. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İki katlı binanın üst katında kırtasiye-ambalaj alanında hizmet veren bir işletmenin bulunduğu öğrenildi. Olay sırasında binada kimsenin bulunmadığı belirtilirken, patlamanın şiddetiyle çevredeki bina ve araçlarda hasar oluştu. Valilikten açıklama İstanbul Valiliğinden olaya ilişkin yapılan açıklamada, "Bu akşam saat 21.45 sıralarında Beyoğlu Bereketzade Mahallesi Yanıkkapı Sokak'ta bulunan ve zemin +2 kat olan binanın zemin katındaki büfede sebebi henüz belirlenemeyen bir patlama meydana gelmiştir. Patlama sonrasında bina çökmüş olup, olay yerine çok sayıda itfaiye, AFAD ve UMKE ekibi sevk edilmiştir. Olayda ilk belirlemelere göre ölen ya da yaralanan olmadığı tespit edilmiş olup, ekiplerin olay yerindeki çalışmaları devam etmektedir." ifadeleri kullanıldı. "Muhtemelen tüp patlamıştır" Binanın giriş katındaki büfeci Salih Avşar, gazetecilere yaptığı açıklamada, "İçeriden, benim oradan bir patlama sesi gelmiş. Tüp patlamıştır muhtemelen, net olarak bilmiyorum. Sonuçlar çıkmadan daha fazla şey söylemek yanlış olur." dedi.

İstanbul'un Fethinin 572. Yılı Haber

İstanbul'un Fethinin 572. Yılı

İmparatorluklara ve medeniyetlere başkentlik yapan kadim şehir İstanbul, 572 yıl önce Fatih Sultan Mehmed'in kumandasındaki Osmanlı Devleti tarafından fethedildi. AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Roma, Bizans ve Osmanlı olmak üzere üç imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul, "İkinci Roma", "Yeni Roma", "Byzantion", "Konstantinopolis" ve "Konstantiniyye" isimleriyle adlandırıldı. Tarih boyunca birçok ordu tarafından 30 kez kuşatılan kente, tapınaklar, resmi binalar, saraylar, hamamlar ve hipodrom inşa edilirken, Ortodoks Hristiyanların en önemli merkezi haline geldi. Yenikapı kazıları, şehrin antik tarihinin 8 bin yıl öncesine kadar gittiğini ortaya koyarken, kentin tarihinde dönüm noktalarından bir tanesi milattan sonra 4'üncü yüzyılda Roma tahtını ele geçiren Büyük Konstantin'in burayı yeni imparatorluğunun başkenti yapması oldu. Hazreti Muhammed'in "İstanbul (Konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisinin ardından şehir, İslam dünyası için de fethedilmesi gereken en önemli yerlerden biri olarak adını duyurdu. Müslümanlar için Batı'nın, Hristiyanlar içinse Doğu'nun eşiği haline gelen İstanbul, 1204'te Haçlı Seferi için yola çıkan Latin istilasına uğradı. Hazreti Muhammed'in övgüsüne mazhar olmak için Emeviler döneminde Konstantiniyye'ye 3 büyük sefer düzenlenirken, bir sefer de 781-782'de Abbasiler tarafından gerçekleştirildi. Bazı sahabelerin de katılımıyla gerçekleşen Muaviye bin Ebu Süfyan komutasındaki ilk İstanbul kuşatması daha sonraki dönemlerde silinmeyecek izler bıraktı. Hazreti Muhammed'i Medine'ye hicreti sırasında evinde misafir eden Ebu Eyyüb el-Ensari'nin bu kuşatmaya katılması ve surlar önünde vefat etmesi, 1453'teki fethe kadar uzanan yolda İslam dünyası için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. İslam'da vaat edilmiş şehir Konstantiniyye Müslüman hükümdarlar için Hazreti Peygamberin müjdesiyle İslam'ın vaat edilmiş şehri haline geldi. Dünyanın gördüğü en muazzam kuşatma ve savunmalara tanıklık eden İstanbul, 1453'ten önce farklı kavim ve medeniyetler tarafından onlarca kez kuşatıldı. Milattan önce Makedonya Kralı Phillippe, Roma İmparatoru Septim Severus, Milattan Sonra İran Hükümdarı Keyhüsrev, Avar Türkleri, Emeviler, Abbasiler, I. ve II. Bulgar İmparatorluğu, Ruslar, Kiev Knezliği, Haçlılar, İznik İmparatorluğu, Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanlılar şehri kuşattı. İstanbul'un fethine giden süreç Bunların yanı sıra Atilla'nın, Vikinglerin ve Gotların da kenti kuşattığı bazı kaynaklarda yer alırken, son kuşatma 1453'te Osmanlı'yı imparatorluğa taşıyan Sultan 2. Mehmed tarafından gerçekleştirildi. Sultan 2. Mehmed tahta geçtiği dönemde, İstanbul'un fethi için öncelikle deniz yardımının kesilmesi gerektiği düşüncesiyle Yıldırım Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına, Tuna Nehri ile Karadeniz'den gelecek yardımı önlemek amacıyla 1452'de Rumeli Hisarı'nı yaptırdı. İstanbul'un yüksek ve kalın surlarını yıkmak amacıyla devrin önemli mühendislerine büyük toplar döktürüldü. Şubat 1453'te dökülen toplar, Sultanın emriyle İstanbul önlerine götürüldü. Karaca Paşa komutasındaki 10 bin kişilik ordu, İstanbul yakınındaki Vize, Silivri ve Ayastefanos kalelerini kuşattı. Nisan ayına gelindiğinde ise 2. Mehmed, eyalet ve sancaklara orduya katılmaları için haber gönderdi ve 5 Nisan 1453'te Osmanlı ordusu, 2. Mehmed'in komutasında İstanbul'a hareket etti. Bu süreçte, Akşemseddin, Akbıyık ve Molla Gürani gibi Osmanlı döneminin önemli hocaları da Mehmed'in yanında yer aldı. Sultan 2. Mehmed, Anadolu ve Haliç'i tutarken, Zağanos Paşa Beyoğlu'nu fethetti ve Galata üzerine yürüdü. Aynı gün 2. Mehmed, Mahmut Paşa'yı elçi olarak Bizans İmparatoruna gönderdi ancak barış teklifi kabul edilmedi. İstanbul kuşatması başlatıldı Sultan 2. Mehmed, 6 Nisan 1453 tarihinde İstanbul kuşatmasına başladı. Osmanlı ordusu kenti karadan ve denizden kuşatma altına alırken, ordu surlarda gedikler açtı. Bizanslılar bu süreçte surları yenilerken, Türkler'in şehre girişine izin vermedi. Osmanlı donanmasının Bizans'a yardıma gelen Ceneviz ve Venedik gemilerine engel olamaması, savaşın seyrini değiştirmeye başladı. Haliç ile Karaköy arasına çekilen zincirden dolayı Osmanlı donanmasının Haliç'e girememesi, savaşın yönünü Osmanlı aleyhine çevirdi. Bu gelişmeler üzerine Sultan 2. Mehmed, 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece 72 parça kadırganın karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesi emrini verdi. Dolmabahçe üzerinden Haliç'e indirilen gemilerle savaşın gidişatı değişmeye başladı. Bir gece içerisinde Haliç'e indirilen donanma, 22 Nisan'da Haliç'ten ateşe başladı. Bizanslılar gördükleri karşısında büyük şaşkınlık yaşarken, donanmanın Haliç'e indirilmesine inanamadı. Sultan Mehmed, son büyük hücumdan önce 24 Mayıs'ta İsfendiyaroğlu Kasım Bey'i elçi olarak imparatora göndererek şehri teslim etmesini istese de anlaşma sağlanamadı. Gemilerin Haliç'e indirilmesi ile savaşın seyri Osmanlılar lehine dönerken, Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taarruz için emir verdi. 29 Mayıs'ta günün ilk ışıkları ile başlayan taarruzla surlar aşıldı. 29 Mayıs 1453'te kapıları açılan İstanbul, Sultan 2. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birlikleri tarafından fethedildi. Hazreti Peygamber'in övgüsüne mazhar olarak "Fatih" unvanını alan Sultan 2. Mehmed, büyük bir hoşgörü ile şehri yağmalatmazken, fethin nişanesi olarak da Ayasofya'yı camiye dönüştürdü. İstanbul'un fethi dünya tarihi açısından kırılmanın tezahürü oldu Tarihçi yazar Zafer Bilgi, İstanbul'un fethinin önemine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'un fethinin bir şehrin alınmasından öte dünya tarihi açısından bir kırılmanın tezahürü olduğunu belirterek, Fatih Sultan Mehmed'in bu fethe olmak ya da olmamak gözüyle baktığını kaydetti. İstanbul'un kuşatılmasında Osmanlı'nın kullandığı askeri yöntemlerin çağın oldukça ilerisinde olduğunu aktaran Bilgi, kullanılan farklı askeri stratejiler, gemilerin karadan yürütülmesi, tekerlekli kuleler, Rumeli Hisarı'nın yapılması, lağımcı birliği ile surların alttan geçilmeye çalışılması gibi dönemin ötesinde görülen bu yöntemler kuşatmanın başarıyla sonuçlanmasına neden olduğunu anlattı. Bilgi, "İstanbul'un fethi ile Avrupa'da ve Hristiyan dünyasında artık batının üstünlüğünün doğuya geçtiği düşünülmüş, Doğu dünyasının Avrupa'ya hakim olma süreci başlamıştı. Bilhassa Avrupa'nın kendi iç sorgulamalarıyla ortaya çıkan Rönesans ve reform süreçleri Avrupa'nın sancı içerisinden bir doğum yaşamasına vesile olmuş, fetihle beraber Avrupa kendi içindeki sıkışmışlıkla yeni bir doğuma gebe kalmıştı." ifadelerini kullandı. Fetihten sonra İstanbul'daki dini, kültürel ve sosyal yapının gelişmeye başladığını anlatan Bilgi, Mehmed'in kentin bu alanlarda dünyanın en gözde merkezi şehirlerinden biri olmasını hedeflediğini aktardı. Bilgi, Fatih'in devleti, cihanşümul bir devlete dönüştürmesinin ve Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu olarak kabul edilmesinin İstanbul'un fethiyle gerçekleştiğini vurgulayarak, bu coğrafyada son dönemde kurulan en büyük devlet teşekkülünün İstanbul'da bulunmasının aslında önemli bir ilham kaynağı olduğunu söyledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.