Uygulamalarımız appstore googleplay

#Huzur

gazeteci63.com - Huzur haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Huzur haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mevlana Hazretleri Urfa’da Anıldı Haber

Mevlana Hazretleri Urfa’da Anıldı

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Şeb-i Arus Hz. Mevlana’nın 752. Vuslat yıl dönümü programına katıldı. Şanlıurfa Mevlâna Külliyesi Vakfı tarafından organize edilen programda çeşitli ilahiler seslendirilirken, semazenlerin gösterileri de izleyenler tarafından büyük alkış aldı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin de yapıldığı programda bir konuşma yapan Vali Şıldak, “Bugün sadece Şeb-i Arus için toplanmadık. Bugün sadece Mevlevilik kültürünün yaşatılması adına burada değiliz. Aslında bu tesiste her tür faydalı ilimler, sanat ve kültüre dair pek çok faaliyet yürütülüyor. Hafızlık eğitiminden dini musikinin çeşitli türlerine kadar burada gençlerimize, çocuklarımıza eğitimler veriliyor. Yine inşallah burada yapılacak, adımları atılmakta olan kütüphane, aşevi gibi tesislerin de ilimizdeki huzur ortamına, kardeşlik, birlik, bütünlük ortamına çok değerli katkılar sunacağını düşünüyorum” dedi. Sözlerini sürdüren Vali Şıldak, “Her bir hareketin, her bir sözün, her bir namenin, her bir notanın bir anlamı olsa gerek ama ömrünü bu işlere adamış insanlar bilir ki vakit; ömrünü ilahi aşka adamış, ölümünü en mutlu gün diye beklemiş, evrensel bir sevgi timsali olan Hazreti Mevlana, zamansız ve mekansız gücüyle gönüllere giren, adı hoşgörünün eş anlamlısı kabul edilen bir büyük insan, bir büyük değer. Vuslatının 752. yılında rahmetle anıyoruz ve hürmetlerimizi, en derin tazimlerimizi iletiyoruz. Şeb-i Arus, ölüm gününün aslında bir düğün günü gibi kavuşma, sevgiliyle buluşma olarak izah edilmesidir. Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselam 'İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar' hadisinden hareketle; dünyanın bir rüya aleminden ibaret olduğunu, ölüm denen olayın da aslında gerçek hayata uyanış ifade ettiğini bu şekilde sembolize etmektedir. Dolayısıyla düğün sevinci de Allah’a tekrar kavuşmayı ifade eder. Hazreti Mevlana aslında bu dünyayı bir gurbet alemi olarak tanımlamıştır. Bizim de bütün hazırlığımız düğün gecesi için, yani Allah’a kavuşacağımız an içindir, demektedir. Günümüzde her insanın kendi Şeb-i Arus'una hazırlanması gerektiğini bize hatırlatmaktadır. Ne olursan ol yine gel ilkesine göre, davetin her zaman geçerli olduğu ve insanoğlunun buna icabet etmesi gerektiği de çok açıktır. Hoşgörü, birlik ve beraberlik düsturuyla Allah’u Teala’ya yönelime ihtiyaç duyulduğu her günkünden daha aşikardır. 'Bir gecenin değil, her gecenin Şeb-i Arus olacağı' düşüncesiyle kişinin kendisini de bir muhakemeye, muhasebeye tabi tutmasının tam zamanıdır diye düşünüyorum. Mevleviliğin ilkelerinin, başta Gazze olmak üzere bütün insanlığa barış, hoşgörü, sulh getirmesini temenni ediyorum. Mevlana dostlarına, burada bulunan kıymetli misafirlere de şunu ifade etmek isterim ki; muhabbetle, sevgiyle, kültürümüze, değerlerimize, dinimize ve vatanımıza her zaman sahip çıkmaktan geri durmayalım.” diye söyledi. Mevlana Külliyesinin Şanlıurfa için oldukça önemli olduğunu kaydeden Vali Şıldak, “Çünkü Şanlıurfa Peygamberler Şehri olarak tanımlanan yapısıyla, bunu sadece isimde, kelimelerde bırakmaması gerekir. Şanlıurfa'nın hakikaten bu unvana yakışır bir davranış şekli, kardeşlik, hoşgörü iklimine kavuşması şarttır. Burada benim ilin Valisi olarak vereceğim mesaj şudur: Kardeşlik ve hoşgörü içinde yaşayalım. Bu anlayış en yakınlarımızdan başlasın; akrabalar arasında, yakınlar arasında. Birbirimize zarar verici, şiddet unsuru kullanan her tür yaklaşımdan uzak duralım. Bunu her vesileyle tekrar ediyorum. Bir kavga olduğu vakit, bir yaralama olayı olduğu vakit ilk baktığımız şey; 'Eyvah yine mi birbirlerine saldırdılar? Yine mi akrabalar arasında bir husumet var?' düşüncesinden sıyrılmak istiyoruz. Bunu açıklıkla bir kez daha bu akşam, bu vesileyle, bu ortamda ifade etmeyi kendime bir görev addediyorum. Bu ilde meydana gelen öldürme ve yaralama olaylarının pek çoğunun akrabalar arası ve bir incir çekirdeğini doldurmayacak nispette değersiz hadiseler olduğunu görmek bizi fevkalade üzüyor. Artık toplum olarak kesinlikle ilimizin güvenliğini, asayişini bozan bu tür davranışlardan herkesin elini çekmesi; hoşgörüyle, kardeşlikle, barışla ve hukukla yoluna devam etmesi, Hazreti Mevlana'nın izinde yürüme kültürünün Şanlıurfa'ya çok daha yakışacağını tekrarlamak istiyorum. Samimiyet, birbirimizi çekiştirmeme, dürüst ve mert davranma, arkadan iş çevirmeme Şanlıurfa'ya çok daha yakışacaktır. Birlik ve beraberliğin, Terörsüz Türkiye sürecinde en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, Şanlıurfa'dan yükselen bir değer olmasını da gönülden temenni ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüyen bu sürecin Şanlıurfa'dan en başından beri en güçlü şekilde desteklendiğini görmek fevkalade değerlidir, kıymetlidir. Sonuna kadar da bu gayreti, bütün vatandaşlarımızın ve ilimizin bütün dinamik güçlerinin esirgememesini; bireysel çıkarlar için, şehrimizin ve milli çıkarlarımızın önünde bir değer asla tanınmamasını gönülden diliyorum. Soru şu olmalı, Ben ne olacağım değil, biz ne olacağız, ülkemiz ne olacak, şehrimiz ne olacak? Bu duygu ve düşüncelerle hepimizin kalbine Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin gerçek değer bildiği, özümsediği tüm güzel duyguların ve hasletlerin nakış nakış işlenmesini diliyor; hepinizi bu güzel gecede saygıyla, muhabbetle selamlıyor, geceyi tertip eden vakfımıza ve değerli çalışanlarına sonsuz şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Programa Vali Hasan Şıldak’ın yanı sıra, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Üzeyir Durmuş, Danıştay Üyesi Uğurhan Kuş, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Haliliye Kaymakamı Muhammed Serkan Şahin, İl Müftüsü Ramazan Tolan ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Şanlıurfa’da 29 Ekim Coşkusu Haber

Şanlıurfa’da 29 Ekim Coşkusu

Cumhuriyetin ilanının 102. Yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Şanlıurfa’da da coşkuyla kutlandı. Osmanbey Şehitliğinde Şehitler Anıtına önceki gün çelenk sunumuyla başlayan kutlamalar bugün de Valilikte tebriklerin kabulüyle devam etti. Vali Hasan Şıldak’ın Valilikte tebrikleri kabulünün ardından geçit töreni Cumhuriyet Caddesinde gerçekleştirildi. Vali Hasan Şıldak’ın halkı selamlamasıyla başlayan program saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla devam etti. Günün anlamına uygun şiirlerin de okunduğu programda, halk oyunları gösterileri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı’na ilişkin mesajı okundu. Programda bir konuşma yapan Vali Hasan Şıldak, “Bugün Cumhuriyetimizin, ulu çınarımızın 102’nci kuruluş yıl dönümünü milletçe, ülke olarak hep birlikte, tek yumruk olarak büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” dedi. Sözlerini sürdüren Vali Şıldak, “Konuşmamın başında Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bu topraklar için tarihimiz boyunca kanını dökmüş, şehadet mertebesine ulaşmış bütün şehitlerimizi ve ebediyete uğurladığımız kahraman gazilerimizi rahmetle, şükranla yad ediyorum. Cumhuriyete giden yol çok meşakkatli, çok zorlu, çok badirelerle dolu ama milletimizin eseri olan bu ulu çınarın oluşumu kahramanlıklarla dolu, cesaret ve üstün meziyetlerin, milletimizin hasletlerimizin zuhur ettiği, gün yüzüne çıktığı, bir kez daha tezahür ettiği çok, çok üstün bir başarının hikayesidir. Cumhuriyetimizin kuruluşu her Türk'ün, her çocuğumuzun, her gencimizin, milletimizin her ferdinin hafızasına kazınması gereken büyük bir ders ve gönüllerinde bir sevgi yumağına dönüşmesi gereken bir vatan aşkı olmalıdır. Cumhuriyetimiz ne getirdi diye baktığımızda tam bağımsızlık getirdi. Özgürlük getirdi. Milletimizin tekrar dirilişi olarak bir yapıya kavuşmamızı ve bugüne kadar güçlü bir şekilde ilerlememizi getirdi. Milli birliğimizi oluşturdu. En önemli şeylerden biri de milletçe bir bütün olarak 7'den 77'ye her rengimizle, mozaik gibi olan bu ülkemizde ve Şanlıurfa'mızda, en güzel örnek de Şanlıurfa, huzur içinde, barış içinde, birlik bütünlük içinde yaşamamızı sağladı. Yine en önemli şeylerden biri demokrasiyi getirdi ülkemize. Nasıl elde edildi diye baktığımızda işte şehitlerimizle, gazilerimizle ve vatan kavramıyla şekillenen bir felsefeyle, bir yaklaşımla, ülke sevgisiyle, adanmışlıkla, tarihimizin bize yüklediği misyonla, birikimle ve inançla, iradeyle sapmadan, olduğu gibi görünerek samimi vatan sevdasıyla, rol yaparak değil, fesatlıkla değil, ülke sevgisiyle bugünlere geldik. Şehitlerimizin kanlarıyla, cesaretle, liderlikle ve milletimizin tek yumruk olmasıyla bugünlere geldik. Şimdi değerli vatandaşlarımız, şimdi bu mücadele devam etmiyor mu sanıyoruz? Bu mücadele hep devam edecek. Anadolu coğrafyasında bizim varlığımız inşallah ilelebet devam edecek. Bu mücadele de durmayacak. Hakimiyet için, bu topraklara hükmetmek, burada insanlığa hizmet etmek ve her mazluma el uzatan bir inancın neferleri olarak varlığımızı sürdürmek için, güçlü bir şekilde sürdürebilmek için mücadeleye mecburuz. Güçlü olmanın yolu da gelişmektir, kalkınmaktır. Ülke olarak, millet olarak, şehir olarak ve bireysel olarak elbette ki hepimize sorumluluklar düşmektedir. Bunun için iki önemli husus, altını çizmek istediğim iki önemli nokta var. Birisi elbette ki Büyük Önder'in de ifade ettiği gibi çok çalışmaktır. Herkesin işini en iyi yapmasıdır. Elinden geleni değil, elinden gelenin fazlasını bu ülke için ortaya koymasıdır. İkincisi de yine hepimizin çok iyi bildiği gibi birliğimizin, bütünlüğümüzün hiçbir yara almadan, zedelenmeden vücut bulmasıdır. Şanlıurfa'nın gelişmesi de ülkemizin gelişmesi de bu iki faktörle çok yakından ilişkilidir. Güvenliğimiz, huzurumuz, gençliğimizi geleceğe hazırlamak, eğitim, sanayi, turizm, kültür, her alanda gelişme ve topyekûn kalkınmak için seferberlik ölçüsünde birlik içinde, bütünlük içinde çalışmak durumundayız. Bu çalışmayı da yaparken iyi niyetle, samimiyetle ve Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerinde de ifade bulduğu gibi yeni süreçte, yeni süreci, terörsüz Türkiye sürecini çok iyi okuyarak Cumhuriyetimizin bize yüklediği misyonu çok iyi idrak ederek birlikte başaracağız. Bu vesileyle Cumhuriyet Bayramımız bizler için içimizdeki ülke sevgisini, çalışma arzusunu ve bu ülke için, bu vatan için ne yapabilirim sorusunu tekrar tekrar sormak ve cevap bulmak için iyi bir fırsattır. Tazelenmek, yenilenmek için, güç birliği yapmak için çok iyi bir fırsattır. Ülkemize sevdamızı, vatanımıza borcumuzu hatırlama zamanıdır. Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünü canı gönülden kutluyorum. Her birinizin Cumhuriyet Bayramının coşkuyla, heyecanla, her yıl artan bir gururla ve atalarımıza, büyüklerimize layık olmak sıfatıyla bize nasip olmasını temenni ediyorum” diye söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarına da atıfta bulunan Vali Şıldak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dün savunma sanayimizin çok önemli bir hamlesini açıklarken yaptığı konuşmalara bazı atıflar yaparak sürdüreceğim. Cumhurbaşkanımız şöyle söylüyor: Hedeflerimize giden yolda önümüze çıkan ve çıkartılan engeller bizi sadece yavaşlatır. Belki biraz geciktirir ama hedefe varmamıza asla mâni olamaz. Ya bir yol bulur ya da bir yol açar, eninde sonunda hedeflediğimiz yere ulaşırız. Risk ve tehditlerin asimetrik biçimde arttığı bu dönemin farkına en erken varan ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Son 23 yılda savunma sanayi, diplomasi ve güvenlik başta olmak üzere attığımız adımlarla Türkiye'yi göz ardı edilemez bir ülke haline getirdik. Mazlumun zalime boyun eğmediği, güçlünün güçsüzü ezmediği adil bir dünya için diplomatik, askeri, siyasi, ticari ve ekonomik tüm imkanlarımızı seferber ettik. En sıkıntılı zamanlarda dostlarımızın yardımına koştuk, kardeşlerimizin yaralarını sardık. Türkiye bize nerede ihtiyaç duyulduysa imkanlarımız ölçüsünde elimizden geleni hiçbir bagaj taşımadan yapmaya gayret ettik. Bununla birlikte muhannete muhtaç olmamak için de kendi teknolojimizi kendimiz üretmeye başladık. Savunma sanayinde devletimizin desteği, özel sektörün dinamizmiyle birleşince hamdolsun son yıllarda büyük bir ivme yakaladık. İHA'larımızla, SİHA'larımızla, son teknolojiye sahip hava, kara ve deniz araçlarımızla destan yazmaya devam ediyoruz. Artık takip eden değil, takip edilen bir devletiz. Türkiye yüzyılına giden yolda dönülmesi gereken kavşakların başında yarım asırlık terör musibetinden ülkemizi kurtarmak geliyor. On binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz, ekonomimize 2 trilyon dolar maliyeti olan terör bataklığını inşallah 86 milyon el ele verip hep birlikte kurutacağız. Bu noktada sabırlıyız, samimiyiz, soğukkanlı bir şekilde menzile yürüyoruz. Hedefe yaklaştıkça ülkemizin bu meseleyi çözmesini istemeyen odakların süreci rayından çıkarmaya dönük operasyonlarının artacağının elbette farkındayız. Allah'ın izniyle bu tuzakların hiçbirine düşmeyeceğiz. Her ne bahaneyle, her ne gerekçeyle olursa olsun aramıza nifak sokmak isteyenlere aldanmayacağız. Bizim gayemiz belli, niyetimiz açıktır. Nesillerin heba olmadığı, annelerin ağlamadığı, barışın, kardeşliğin, güvenliğin, huzur ve refahın hüküm sürdüğü bir iklimin bölgemizde hâkim kılınmasıdır istediğimiz. Ortak bir iradeyle inşallah önce terörsüz Türkiye'yi, ardından da terörsüz bölgeyi en kalıcı eserimiz olarak bu ülkenin evlatlarına kazandıracağız diyor ülkemizin başkanı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Ben de bu sözlerle konuşmama son verirken Şanlıurfa'mıza, Peygamberler şehrimize, bu kadim medeniyetlerin beşiği olan Anadolu toprağının en güzide parçası Şanlıurfa'ya şunu seslenmek istiyorum. Elbette ki önümüzde çok yolumuz var ama birbirimizi sevmek, bayrağımıza aşk derecesinde bağlanmak ve birlik bütünlük içinde olmak kaydıyla aşamayacağımız hiçbir engel, ulaşamayacağımız hiçbir hedef yoktur. Cumhuriyet bize bu imkanları sağladı, sağlamaya devam edecek. Bu vesileyle her birinizi ayrı ayrı bayramını kutluyor, saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Geçit töreni ile devam eden program hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından sona erdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.