Uygulamalarımız appstore googleplay

#Göbeklitepe

gazeteci63.com - Göbeklitepe haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göbeklitepe haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

12 Bin Yıllık Yerleşim Geleneği Haber

12 Bin Yıllık Yerleşim Geleneği

Taş Tepeler Projesi kapsamında 6 yıldır sürdürülen Karahantepe kazılarında elde edilen bulgular, Neolitik dönem insanlarının hem günlük yaşamlarını sürdürdükleri yerleşimlerde kamusal yapılar inşa ettiklerini hem de dönemin üretim ve el işçiliği kültürüne ışık tutan aletler geliştirdiklerini ortaya koydu. Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras" Projesi kapsamında 2019 yılında başlatılan Karahantepe kazılarında ulaşılan bulgular, 12 bin yıl önceki Neolitik dönem insanlarının toplumsal yaşamına dair değerli ipuçları sundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, Karahantepe'nin toplamda 14 hektarlık bir alana yayıldığını, alanın dörtte birlik kısmını dikili taşların çıkarıldığı taş ocaklarının oluşturduğunu, geri kalan kısmın ise en büyük Neolitik yerleşimlerden birine işaret edecek büyüklükte olduğunu söyledi. Kazı çalışmalarının höyüğün batı yamacında 6 bin metrekarelik bir alanda sürdüğünü ifade eden Karul, "Amacımız, kazıların tamamlanmasının ardından alanın koruma altına alınması ve gelecek kuşaklara aktarılması. Bu nedenle farklı noktalarda kazı yapmak yerine tek bir alanda yoğunlaşmayı tercih ettik.” diye konuştu. Onlarca yapı gün yüzüne çıkarıldı Karul, 6 yıldır süren kazı çalışmaları sırasında onlarca yapının gün yüzüne çıkarıldığını, bunların bir kısmının kamusal nitelikte büyük yapılar, bir kısmının ise konut olarak kullanılan küçük kulübeler olduğunu dile getirdi. Yerleşimin en eski evresinde kamusal yapılar ve onu çevreleyen konutların olduğunu anlatan Karul, şöyle konuştu: "Bu yapıların bize öğrettiği birçok şey olmakla birlikte özellikle Göbeklitepe üzerinde tartışılan 'Buralar bir toplanma yeri miydi, bir tapınma merkezi miydi?' sorusuna da cevap niteliğinde. Karahantepe, bize bu konuda çok önemli sonuçlar verdi. Konutlarla kamusal yapıların birlikte olması başka bir ifadeyle merkezde kamusal yapılar ve onları çevreleyen kulübelerin olması buraların yerleşim yerleri olduğunu gösteriyor. Yine şöyle de ifade edebiliriz. İnsanların yaşadığı günlük yaşamlarını sürdürdüğü mekanlarda aynı zamanda kamusal nitelikte yapılar inşa ediyorlar ve onları kullanıyorlar diyebiliriz. Bu yapılardan bir tanesi merkezi yapı niteliğinde ve yaklaşık 28 metre çapında inşa edilmiş bir mekan. Birkaç yüzyıl kullanıldığını düşünüyoruz ki bu alandan elde ettiğimiz en eski tarih de milattan önce 9400'e kadar gidiyor." dedi. Bulunan parçalar bölgesel gelişim hakkında fikir veriyor Kazılarda önemli arkeolojik materyallerin bulunduğunu, toplanan örneklerin analizlerinin de yavaş yavaş sonuç vermeye başladığını ifade eden Karul, şöyle devam etti: "Burada hayvan kemikleri olsun, çakmaktaşı aletler olsun, bunlar hem kronolojik hem de tarih öncesi dönemde Neolitiğin ilk aşamasındaki teknolojik gelişmeler hakkında fikir verir nitelikte ve bölgesel gelişimleri de izleyebileceğimiz özellikler taşıyorlar. Başlangıçta yani en eski katmanlarda daha çok avcılığın beslenmede önemini gösteren taş aletlerle karşılaşırken, dönemin sonuna doğru biraz daha farklı amaçlara yönelik ahşap işçiliği olsun, sürtme taş aletler olsun biraz daha mekanları düzenlemeye, başka nesneleri üretmeye ve yoğun olarak yerleşim yerinde besin üretmeye yönelik aletlerle karşılaştık. Geçtiğimiz yıl elde edilen besinle ilgili buluntular bize zaten burada tahılların, tarıma alınma sürecinin yaşandığını ve ilk besin yani ekmek diyebileceğimiz gıdalarında üretildiğini kanıtlamıştı." Karul, kent merkezinden 60 kilometre uzaklıkta olan Karahantepe'nin çok uluslu bir ziyaretçi profiline sahip olduğunu belirterek, bu durumun bölgenin uluslararası alanda tanınması ve bilim camiasındaki ilginin artmasından kaynaklandığını söyledi. Kazı çalışmalarının henüz belirli bir olgunluğa ulaşmadığını, bu nedenle geçici yürüyüş yolları oluşturduklarını aktaran Karul, ziyaretçilerin hazırlanan çok dilli bir dijital uygulama üzerinden alanla ilgili bilgilere ücretsiz ulaşabildiklerini kaydetti.

Şanlıurfa, Sonbaharda İlgi Gördü Haber

Şanlıurfa, Sonbaharda İlgi Gördü

Tarihi, kültürü, gastronomisi ve inanç turizmiyle öne çıkan Şanlıurfa'da, sonbahar aylarında turizm hareketliliği otellerde hafta sonları doluluk oranını yüzde 90'ın üzerine çıkardı. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Göbeklitepe ve Karahantepe ile Hazreti İbrahim’in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl gibi önemli tarihi alanlara sahip Şanlıurfa'da, eylül-ekim aylarında otellerdeki doluluk oranı özellikle hafta sonları yüzde 90'ı aştı. Kente gelen yerli ve yabancı misafirler, Şanlıurfa'nın tarihine tanık olmanın yanı sıra yöresel sıra gecelerine katılıp bölgenin yöresel lezzetlerini tatma fırsatı da buluyor. "Bu mevsim tam zamanı diyoruz" Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, AA muhabirine, kentte yaz döneminde hava sıcaklıklarının 40 derecenin üzerinde seyrettiğini onun için misafirlerin daha çok bahar aylarını tercih ettiğini söyledi. Kente gelen ziyaretçi sayısının her yıl arttığını dile getiren Şıldak, şöyle devam etti: "Özellikle hafta sonu yoğunluklarımız bir hayli yükseldi. Otel doluluk oranlarımız hafta sonları yüzde 90'ların üzerinde seyrediyor. Özellikle yabancı turist sayısında da artış görüyoruz. Ülkemizin bu bölgesinin yerli turist profili, yavaş yavaş yabancıların da katılmasıyla daha renkleniyor. Hem Uzakdoğu'dan hem Avrupa ülkelerinden farklı kültürlerden ziyaretçileri ağırlıyoruz. Gelenler burada kültür, tarih ve turizmin yanı sıra gastronomi, müzik ve halk kültürünün zengin ögelerini de görme, deneyimleme fırsatı buluyor. Bu mevsim tam zamanı diyoruz. Özellikle Kasım ayında küçük bir sömestr tatili var. Bütün ziyaretçilerimizi fırsat bilip Güneydoğu'da özellikle Şanlıurfa'ya bekliyoruz, davet ediyoruz." Şanlıurfa'da 14 alanda kazı çalışmalarının sürdüğünü ve bu coşkunun bitmeyeceğini aktaran Şıldak, "Arkeolojiye ve tarihe merak salmış insanlar için bu özel bir cazibe oluşturuyor. Bölgede ve turizm sektöründe heyecan devam edecek. Çünkü Şanlıurfa'nın altı da üstü de zengin." dedi. "Ekim ayı en yoğun ayımız" Turist Rehberleri Odaları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Müslüm Çoban ise sonbaharla birlikte Şanlıurfa'da turizmin yoğun ve bereketli günler geçirdiğini ifade etti. Yoğunluktan memnun olduklarını belirten Çoban, "Gelen misafirlerin gelmeden rezervasyonlarını yapmalarını istiyoruz. Şanlıurfa turizmi Göbeklitepe ve Karahantepe'de yeni bulunan buluntularla birlikte çok ilgi çekiyor. Elimizdeki veriler Kasım ayının sonuna kadar yoğunluğun süreceğini gösteriyor. Ekim ayı en yoğun ayımız. Bazen özellikle hafta sonları otellerde yer bulamıyoruz. Bu yoğunluğun Kasım ayı sonuna, hatta Aralık ayına kadar sürmesini bekliyoruz." şeklinde konuştu. Kentte bir otelin işletmecisi Mehmet Fırat Sünbül de sonbahar döneminde artan turist hareketliliği nedeniyle yoğunluk yaşandığını belirterek, Şanlıurfa’nın turizm açısından verimli bir sezon geçirdiğini ifade etti. Son dönemde artan sahte sosyal medya hesaplarına karşı vatandaşları uyaran Sünbül, rezervasyon ve iletişim işlemlerinin yalnızca otelin resmi hesapları üzerinden yapılması gerektiğini belirtti.

Yeni Kazı Alanı Ziyarete Açılıyor Haber

Yeni Kazı Alanı Ziyarete Açılıyor

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe'de yeni kazı alanı, ziyaretçilere açılmaya hazırlanıyor. Kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki tarihi ören yeri, Neolitik Dönem'e tarihlenen, boyları 3 ila 6 metre arasında değişen ve 40 ila 60 ton ağırlığındaki yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlarıyla insanlık tarihine bakışı değiştirdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 2018'de dahil edilen Göbeklitepe'de, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde 1995'ten bu yana kazı çalışmaları yürütülüyor. Şu ana kadar ziyaretçiler, beyaz koruma çatısıyla örtülü Göbeklitepe Kazı Alanı 1 (GT1) bölümünü gezebiliyordu. Ancak bu alanın hemen kuzeybatısında, yeşil çatıyla örtülü Göbeklitepe Kazı Alanı 2'nin (GT2) yaklaşık bir ay içinde ziyarete açılması planlanıyor. Yapılacak düzenlemeyle birlikte ziyaretçiler, Neolitik Dönem'e ait, üzerinde çeşitli hayvan figürlerinin yer aldığı "T" biçimli dikili taşları yakından görebilecek. Ziyarete açılacak GT2'de kazılar devam edecek Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü "Geleceğin Mirası Projesi" kapsamında Göbeklitepe'de yeni bir sürece girildiğini söyledi. Karul, Göbeklitepe'ye gelen ziyaretçi sayısının her yıl arttığını belirterek, alanın daha konforlu ve anlaşılır şekilde gezilebilmesi için çeşitli düzenlemeler yaptıklarını ifade etti. Bu kapsamda yürüyüş yollarının yenilendiğini, yeni ziyaret rotalarının oluşturulduğunu dile getiren Karul, bu rotaların yalnızca mevcut yapılarla sınırlı kalmayıp ileride kazı yapılacak alanları da kapsayacağını aktardı. Ziyarete açılacak alanda kazı çalışmalarının süreceğinin bilgisini veren Karul, şunları kaydetti: "GT2 alanında bir platform inşa ediyoruz. Bu ahşap platform tamamlandığında, kazı alanı da ziyaretçilerin erişimine açılacak. Ancak oradaki çalışmalarımızda hala yapacak çok işimiz var. Çalışmaları ziyarete açık bir alanda sürdürmekten rahatsızlık duymuyoruz. GT1 çatı alanında olduğu gibi hem kazılar yapılacak hem de ziyaretçiler, alana zarar vermeyecek ölçüde erişim sağlayabilecek." Göbeklitepe'de doğru bilgi paylaşımına hassasiyet Karul, Göbeklitepe'de elde edilen bilginin topluma ulaşması konusunda büyük bir hassasiyet gösterdiklerini vurguladı. Göbeklitepe'nin insanlığın ortak mirası olduğunu anlatan Karul, şöyle devam etti: "Burada üretilen bilginin topluma ulaşması konusunda oldukça duyarlı davranıyoruz. Bu sadece alanlara erişim sağlamak değil, elde ettiğimiz bilgiyi televizyonlar, belgeseller, yayınlar ya da ziyaretçi merkezindeki bilgilendirmeler gibi farklı mecralarda paylaşmak anlamına geliyor. Buna gerçekten samimiyetle özen gösteriyoruz. Çünkü yaptığımız işin topluma ulaşması bizim için son derece anlamlı." Göbeklitepe'ye ilişkin kamuoyunda gerçek dışı ifadelerin dolaştığına dikkati çeken Karul, "Bu nedenle biz, doğru bilgi paylaşımı konusunda kendimizi sorumlu hissediyoruz. Ancak yeni kazı alanlarının, çalışmalar henüz tamamlanmadan ziyarete açılması o alanlar üzerinde baskı oluşturur ve zarar verebilir." ifadesini kullandı. "Önceliğimiz arkeolojik alanların korunmasıdır" Tarihi ören yerinde her zaman önceliklerinin arkeolojik alanın korunması olduğunu dile getiren Karul, konuşmasını şöyle tamamladı: "Herkesin her yeri görmeye hakkı var ama önceliğimiz, arkeolojik alanların korunması, sağlıklı biçimde araştırılması ve bu süreç tamamlandıktan sonra ziyarete açılmasıdır. Şundan kimsenin kuşkusu olmasın, hem Bakanlık hem de biz arkeologlar, elde ettiğimiz veriler ve alanlara erişim konusunda buraya ilgi duyanlara her zaman öncelik veriyoruz."

Göbeklitepe Film Festivali Yapıldı Haber

Göbeklitepe Film Festivali Yapıldı

Şanlıurfa, 4. Uluslararası Göbeklitepe Kısa Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu. Şanlıurfa Gönüllüler Derneği öncülüğünde, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin katkılarıyla bu yıl 4’üncüsü düzenlenen festival sona erdi. Türkiye'nin farklı üniversitelerinde görev alan 30 akademisyenin jüri üyeliği yaptığı festivalde seçilen kısa filmler, Şanlıurfa Recep Tayyip Erdoğan Kültür Merkezi'nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Farklı ülkelerden 3 bini aşkın filmin yarıştığı festivalde, ödüller düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Birinciliği Hümam Özkara "Hayat Devam Ediyor" filmiyle, ikinciliği Şükrü Özümcan "Saçını Kesen Berber" filmiyle üçüncülüğü ise "Holy Heaviness" filmiyle Farnoos Abedi kazandı. Şanlıurfa Gönüllüler Derneği Başkanı Habip Çadırcı, gazetecilere yaptığı açıklamada, festivali Göbeklitepe'nin ve kentin tanıtımına katkı sunma amacıyla gerçekleştirdiklerini söyledi. Festivale gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti ifade eden Çadırcı, "Festivale yoğun bir ilgili oldu. 140 ülkeden başvuru aldık, hiç tahmin etmediğimiz ülkelerden bile başvurunun olması bizi sevindirdi. Daha önceki yıllara göre festivalin kapsamı genişleyerek devam ediyor. Hem katılım hem de başvuru sayısının artması bu işin iyiye gidişini gösteriyor. Emeği ve desteği olan herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Etkinlik Binlerce Kişiyi Buluşturdu Haber

Etkinlik Binlerce Kişiyi Buluşturdu

Şanlıurfa Valiliğinin öncülüğünde Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerinin katkılarıyla düzenlenen Şanlıurfa Çocuk ve Gençlik Buluşması renkli görüntülere sahne oldu. Halk arasında Kasaptaşı Parkı olarak bilinen Fatih Sultan Mehmet Parkı’nda gerçekleştirilen buluşma sabah saatlerinde düzenlenen açılış programıyla başladı. Programda konuşan Vali Hasan Şıldak, Şanlıurfa’da sergilenen birlik ve beraberliğin örnek olduğunu kaydetti. VALİ ŞILDAK: “ÇOCUKLARIMIZ VE GENÇLERİMİZ İÇİN NE YAPSAK AZ” Konuşmasını sürdüren Vali Şıldak, “Bu organizasyonda yer alan, katkı sunan, destek veren herkesin amacı aynı: Birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştirmek; çocuklarımızı ve gençlerimizi bir araya getirerek güçlü bir toplumsal dayanışma örneği sergilemek. En önemlisi ise, Şanlıurfa’dan tüm Türkiye’ye bir mesaj vermek istiyoruz: Bu mesaj; birlik, beraberlik ve tek yumruk olma mesajıdır. Bu mesajın daha güçlü bir şekilde anlaşılması ve yayılması için emek veren tüm kurum ve kuruluşlara çok teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Bugün burada çocuklarımız ve gençlerimiz, hem eğlenecek hem öğrenecek. Hep birlikte sosyal bir ortamı paylaşarak şehrimizin hoşgörü ve kardeşlik iklimine katkı sağlayacaklar. Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip şehri olan Şanlıurfa’da, ortalama yaşın 21 olduğunu düşündüğümüzde, çocuklarımız ve gençlerimiz için ne yapsak azdır. Organizasyona destek veren Büyükşehir Belediye Başkanımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, tüm kurum yöneticilerimize, stantlarıyla buraya renk katan katılımcılara ve törene iştirak eden bütün kıymetli misafirlerimize teşekkür ediyorum” dedi. Vali Şıldak konuşmasının devamında Şanlıurfa’nın birlik ve beraberliğine de değinerek şunları ifade etti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde ülkemizde çok anlamlı bir süreç yürüyor. Ve bu süreç bölgemizi, içinde bulunduğumuz coğrafyayı çok yakından ilgilendiriyor. Bu sürecin adı Terörsüz Türkiye süreci. Bu tür etkinliklerin bu anlamlı sürece de katkı sağlamasını umut ediyoruz. Şanlıurfa geniş coğrafyasıyla, renkli kültürüyle, kadim tarihiyle her zaman devlet millet işbirliğini ve gücünü ispatlamış ender şehirlerimizden biridir. Bölgemizin en anlamlı buluşma noktasıdır, bu buluşmanın gençler ve çocuklar özelinde gerçekleştiriliyor olması da ülkemize ve bu güçlü sürece verilebilecek en anlamlı destektir. Bu coşkunun sonuna kadar hakim olması temennisiyle organizasyonda emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum.” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ise yaptığı konuşmada, “Şanlıurfa, gençliğini merkeze alan, gençliğine güvenen ve gençliğiyle büyüyen bir şehir olmaya devam edecektir. Sizlerle birlikte, bu kadim şehrin tarihine ‘yeni bir diriliş dönemi’ yazacağız. Ve o dirilişin adı: Şanlıurfa Gençliği olacak. Çünkü biz biliyoruz ki; Şanlıurfa’nın yarını, sizin yüreğinizde, sizin hayallerinizde, sizin enerjinizde şekillenecek. Bizim bir inancımız var: Bu şehirde doğan her çocuk, medeniyetin mirasçısıdır. Bu şehirde büyüyen her genç, geleceğin öncüsüdür. Şanlıurfa; 12 bin yıllık tarihiyle medeniyetlerin beşiği, imanın, emeğin ve ilmin şehridir. Bu şehir geçmişte nasıl insanlık tarihine yön verdiyse, bugün de gençliğiyle geleceğe yön verecek güçtedir. Bizler, gençlerimizin potansiyeline yürekten inanıyoruz. Onların sadece izleyen değil, üreten, düşünen, tasarlayan ve dönüştüren bir nesil olmasını istiyoruz. Göbeklitepe’nin taşlarına kazınmış ilk insanlık adımını nasıl Urfa attıysa, Bilimde, sanatta, teknolojide ve sporda da o öncülüğü yeniden bu şehirden başlatacağız” dedi. Konuşmaların ardından Vali Hasan Şıldak ve beraberindekiler, etkinlik alanındaki renkli atölyeler, sportif aktiviteler, yarışmalar, sahne etkinlikleri ve stantları gezdi. İki gün boyunca devam edecek programa; Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak’ın yanı sıra, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, 20. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Üzeyir Durmuş, Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü Kaymakamları, Karaköprü Belediye Başkanı, Eyyübiye ve Haliliye Belediye Başkan Vekiller, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, çok sayıda vatandaş ile çocuklar, gençler ve aileleri katıldı. Buluşma programı ile ilgili bir değerlendirme yapan Vali Hasan Şıldak, bugüne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı ve katılımın en yoğun olduğu çocuk ve gençlik etkinliği olduğunu belirterek, bu büyük organizasyonu başarıyla hazırlayan ve uygulamaya koyan bütün çalışma ekibine teşekkür ettiğini, ayrıca Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin Valiliğin öncülüğündeki bu önemli adıma katıldıkları için özellikle teşekkürlerini bir kez daha yineledi. Gün boyu süren etkinlikler çocukların ve gençlerin büyük ilgisini çekerken oyun alanlarında, yarışma ve stantların bulunduğu bölgelerde çok büyük bir ilgi ve katılım olduğu gözlemlenirken yetkililerden alınan bilgiye göre alana 35-40 bin civarında ziyaretçinin giriş yaptığı ve etkinliklere katıldığı bilgisi alındı. Şanlıurfa Çocuk ve Gençlik Buluşması Pazar günü de renkli etkinliklerle devam edecek. Vali Hasan Şıldak bütün Şanlıurfalıları bu özel etkinliğe davet ederek çocuklarıyla birlikte aileleri Fatih Sultan Mehmet Parkı’nda misafir etmekten mutluluk duyacaklarını sözlerine ekledi.

Günde 5 Bin Kişi Ziyaret Ediyor Haber

Günde 5 Bin Kişi Ziyaret Ediyor

Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'de, sonbahar sezonuyla ziyaretçi sayısı günlük ortalama 5 bini buldu. Kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki tarihi ören yeri, Neolitik Dönem'e tarihlenen, boyları 3 ila 6 metre arasında değişen ve 40 ila 60 ton ağırlığındaki yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlarıyla öne çıkıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 2018'de giren Göbeklitepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesinin ardından ziyaretçi sayısını katlayarak artırdı. Kovid-19 salgını ile 2023'te yaşanan deprem ve sel felaketleri nedeniyle ziyaretçi sayısı zaman zaman düşse de Göbeklitepe'yi 2019'da 412 bin 378, 2020'de 197 bin 912, 2021'de 567 bin 453, 2022'de 837 bin 811, 2023'te 512 bin 164, 2024'te 731 bin 794 kişi ziyaret etti. Bu yılın ocak-eylül döneminde burayı gezen 517 bin 316 kişiyle birlikte toplam ziyaretçi sayısı 6 yıl 9 ayda 3 milyon 776 bin 828'e ulaştı. Sonbahar aylarında turizm hareketliliğinin arttığı bölgede, ören yerini günlük ortalama 5 bin civarında turist gezmeye devam ediyor. "Bütün turlarda Göbeklitepe programı var" Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, Göbeklitepe'nin dünya çapında popülerliğini giderek artırdığını söyledi. Tarihi ören yerine daha fazla turist çekmek için çok yönlü çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Aslan, şöyle konuştu: "Göbeklitepe, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesiyle bölge turizminin lokomotifi oldu. Bölgeye gelen bütün turlarda istisnasız Göbeklitepe ve Şanlıurfa programı var. Göbeklitepe, sadece bölgenin değil, Türkiye'nin kültür turizmi alanında gelecekte de lokomotifi olacağını gösteriyor." Aslan, kentteki ziyaretçi sayısının olağanüstü durumlar dışında son 10 yılda düzenli olarak arttığını kaydetti. "Ciddi yoğunluk var" Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Kamil Türkmen de kentte turist hareketliliğinin sonbaharla birlikte belirgin şekilde arttığını vurguladı. Kentin hava sıcaklığının düşmesiyle ziyaretler için ideal döneme girildiğini belirten Türkmen, şu değerlendirmeyi yaptı: "Sonbahar sezonundayız, özellikle eylül, ekim ve kasım ayları çok hareketli geçiyor. Şu anda o yoğunluğu yaşıyoruz. Göbeklitepe, geçen yıl bölgede en çok ziyaret edilen ören yeri olduğu için ciddi yoğunluk var. Ortalama bu döneme bakıldığında günlük yoğunluk 5 bin kişileri zorluyor, çok güzel bir rakam. Ekim ayıyla hareketliliğin daha da artmasını bekliyoruz. Bu sezonun iyi geçeceğine ve yılın güçlü şekilde tamamlanacağına inanıyorum." Ziyaretçilerini büyülüyor Polonyalı turist Victor Ches ise eşiyle çıktıkları dünya turu kapsamında Göbeklitepe'yi ziyaret ettiklerini dile getirdi. Tarihe büyük ilgi duyduklarını anlatan Ches, "Burası bizi çok heyecanlandırdı. Çok eski bir yer ve o dönemin insanlarının burayı nasıl yaptığını merak ediyoruz." dedi. Almanya'dan gelen gurbetçi Samira Ceylan da uzun süredir görmek istedikleri Göbeklitepe'yi nihayet ziyaret ettiklerini belirterek, "Burası gerçekten çok güzel ve heyecan verici. Kazıların halen devam ettiğini görmek de bizi mutlu etti." diye konuştu.

Göbeklitepe'de Yeni İzler Bulundu Haber

Göbeklitepe'de Yeni İzler Bulundu

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Göbeklitepe'de yürütülen yer altı araştırmaları sonucunda, anıtsal yapıların yanı sıra konut işlevi görmüş olabileceği değerlendirilen dörtgen planlı yapıların izleri tespit edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen çalışmalara İstanbul Üniversitesinin başkanlığında, Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Berlin Freie Üniversitesinden uzmanlar katılıyor. Bu kapsamda alanda jeomanyetik, jeoradar ve lidar ölçümleri gerçekleştirildi. Taramalar sonucunda Göbeklitepe'den bilinen yuvarlak planlı anıtsal yapıların yanı sıra dörtgen planlı ve konut olarak kullanıldığı düşünülen yeni yapıların izine rastlandı. Aynı çalışmalar kapsamında, höyüğün büyüklüğünü ve sınırlarını belirlemeye yönelik ölçümler de sürüyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras" projesiyle birlikte yeni bir döneme girdiklerini ve bu kapsamda henüz kazısı yapılmamış alanlarda belgeleme çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyledi. İşbirliklerinin arttığını belirten Karul, Avusturya Arkeoloji Enstitüsünün jeoarkeolojik çalışmalar yürüttüğünü ve elde edilen verilerin gelecekteki kazı stratejilerinde yol gösterici olacağını aktardı. Yapılar höyüğün doğu ve güneyinde yoğunlaşıyor Bölgede kısa sürede önemli sonuçlar elde etmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Karul, şöyle devam etti: "Bugüne kadar Göbeklitepe'de sekiz anıtsal yapı açığa çıkarıldı. Yine jeomanyetik ölçümlerle varlığından haberdar olduğumuz alanlar vardı. Biliyorsunuz, bu yılın başında höyüğün neredeyse tamamını kaplayan zeytin ağaçlarını taşımıştık. Bu sayede hem ölçüm yapma olanağı bulduk hem de ileriki yıllar için kazı hazırlığı yapmış olduk. İlk sonuçlarda, Göbeklitepe'den bildiğimiz büyük anıtsal yapıların benzerlerinin yanı sıra daha önce çok az bildiğimiz konut niteliğinde olabilecek dörtgen planlı yapıların varlığını tespit ettik. Bu yapılar özellikle höyüğün, yani kazısı yapılmış alanların doğu ve güney bölgelerinde yoğunlaşıyor." Çalışmayla höyüğün sınırlarını belirlemeye yönelik stratejinin belirlendiğini anlatan Karul, "Bu sayede ileriki yılları daha iyi planlayabiliriz. Sadece birkaç haftalık bir çalışmada bile büyük anıtsal bina ve kamusal yapıların yanı sıra konutların varlığını, yerlerini ve yoğunluklarını tespit etmiş olduk." dedi. Proje gelecek yıl da devam edecek Göbeklitepe'deki jeoarkeolojik çalışmaları yürüten Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Barbara Horejs da yapılan ölçümlerle çok sayıda yeni yapının izine rastladıklarını belirterek, "Çalışmalarda büyük bir bina ve çok sayıda konut yapısı tespit ettik. Bulgular oldukça heyecan verici. Projeye gelecek yıl da devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.