Uygulamalarımız appstore googleplay

#Filistin

gazeteci63.com - Filistin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Filistin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kaya “Biz Bu Gençliğe Güveniyoruz” Haber

Kaya “Biz Bu Gençliğe Güveniyoruz”

"Gençlerimiz, bu ülkenin geleceğine ve istikbaline, Recep Tayyip Erdoğan'ı 2028 seçimlerinde yeniden başkan seçtirerek yeniden sahip çıkacak, biz bu gençliğe güveniyoruz" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, "Gençlerimiz, bu ülkenin geleceğine ve istikbaline, Recep Tayyip Erdoğan'ı 2028 seçimlerinde yeniden başkan seçtirerek yeniden sahip çıkacak, biz bu gençliğe güveniyoruz." dedi. Kaya, İbrahim Tatlıses Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Gençlik Buluşması" programında yaptığı konuşmada, kentte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Partisinin gençlere ve geleceğe büyük önem verdiğini ifade eden Kaya, teşkilatın her kademesinde gençlerin aktif ve etkin rol aldığını belirtti. Gençlere güvendiklerini anlatan Kaya, şunları söyledi: "Bu ülkenin gençleri 15 Temmuz'da hainlerin önünde dik durdu, Allah sizlerden razı olsun. Ülkemiz uğruna şehit düşmüş tüm gençlerimizden Allah razı olsun. Onların emanetine sahip çıkmak için önemli bir görevdi. Türkiye'nin 81 ilindeki gençlerimizle birlik ve beraberliğimize kardeşliğimize sahip çıkacağız. Ana muhalefet partisine de sesleniyoruz, bu ülkenin gençleri demokratik yolla, milletin helal oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanına gece gündüz hakaret edilmesine en güçlü cevabı sandıkta verecek. Gençlerimiz, bu ülkenin geleceğine ve istikbaline, Recep Tayyip Erdoğan'ı 2028 seçimlerinde yeniden başkan seçtirerek yeniden sahip çıkacak, biz bu gençliğe güveniyoruz. Ak gençlik yeri geliyor, küresel vicdanı tehdit ediyor. Filistinlilerin hakkını savunuyor. Yeri geliyor Somali'deki mazlumlara el uzatıyor. Yeri geliyor mazlum insanlara el uzatıyor. Biz bu ülkenin geleceğine ve gençliğine sonsuz güveniyoruz." İbrahim Tatlıses telefonla bağlandı Kaya, programın düzenlendiği merkeze adı verilen sanatçı İbrahim Tatlıses'i de program esnasında telefonla aradı. Telefonla programın yapıldığı alana seslenen Tatlıses, gençlerle konuşmaktan büyük keyif aldığını, hemşehrilerine ve ülkesinin gençliğine güvendiğini ifade etti. Kaya, daha sonra gençlerin sorularını yanıtladı. Programın ardından Kaya, 30 Nisan 2024'te İsrail polisi tarafından Filistin'de vurularak öldürülen 34 yaşındaki Hasan Saklanan'ın Eyyübiye ilçesindeki ailesini ziyaret ederek, başsağlığı diledi.

Ateşkese Rağmen 45 Kişi Öldü Haber

Ateşkese Rağmen 45 Kişi Öldü

İsrail ordusunun ateşkese rağmen son 24 saatte Gazze'de düzenlediği saldırılarda 45 kişi yaşamını yitirdi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalar ile enkazdan yeni çıkartılan cenazelere ilişkin veriler paylaşıldı. Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 12'si enkaz altından çıkartılan 57 ölü ve 158 yaralının ulaştığı belirtildi. Açıklamada, ateşkese rağmen son bir günde sivilleri hedef alan saldırılarda 45 kişinin hayatını kaybettiği, 158 kişinin yaralandığı ifade edildi. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 8 Ekim 2023'te başladığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 68 bin 216’ya, yaralıların sayısının 170 bin 361'e yükseldiği aktarıldı. Gazze'de son ateşkes mutabakatının yürürlüğe girdiğin günden bu yana devam eden İsrail saldırılarında yaşamını yitiren Filistinli sayısının 80'e ulaştığı, yaralı sayısının 303'e çıktığı da paylaşılan açıklamada, ateşkesten sonra enkaz altından 426 naaşın çıkarıldığı kaydedildi. Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor. İsrail'in Gazze kentinin doğusuna açtığı ateşte 2 Filistinli hayatını kaybetti Gazze kentinin merkezinde yer alan El-Ehli Baptist Hastanesi kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri Gazze kentinin doğusundaki Et-Tuffah Mahallesi'nin Eş-Şa'f bölgesine ateş açtı, saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti. Gazze hükümeti, dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun 10 Ekim'de ilan edilen ateşkes kararından bu yana 80 ihlal gerçekleştirdiğini, bu saldırılarda 97 Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve en az 230 kişinin yaralandığını bildirmişti. İsrail ordusu, "sarı hattı" geçtiği iddiasıyla Filistinlilere ateş açtığını açıkladı Öte yandan, ordudan yapılan açıklamada, sarı hattı geçen Filistinlilere "terörist" oldukları iddiasıyla ateş açıldığı ifade edildi. Açıklamada, İsrail ordusunun Gazze kentine bağlı Şucaiyye Mahallesi'nde sarı hattı geçerek İsrail ordusuna "tehdit oluşturduğu" ileri sürülen kişilere ateş açıldığı doğrulandı. Söz konusu olaydan kısa bir süre sonra aynı bölgede benzer bir vakanın daha yaşandığı ve İsrail ordusunun tekrar ateş açarak karşılık verdiği aktarıldı. İsrail ordusunun, ateşkes anlaşması kapsamında belirlenen noktada yer alarak sözde tehlikeleri ortadan kaldırmak için hareket edeceği tehdidinde bulunuldu. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, geçen günlerde sarı hattın sahada net şekilde belli olması için işaretleme yapılması talimatı verdiğini açıklamıştı. Yerel basında, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında çizilen sarı hattın sahada net belli olmadığı ve bu nedenle İsrail ordusunun burayı yanlışlıkla geçen Filistinlilere ateş açtığı belirtilmişti. İsrail ordusu, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Filistinlilerin çiftliğini yıktı Öte yandan, Kudüs Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Kudüs'ün doğusunda yer alan ez-Zaim beldesinde Faruk Mustafa'ya ait bir çiftliği "ruhsatsız olduğu" gerekçesiyle yıktığı kaydedildi. "İşgalci, E1 Projesini hayata geçirmek için izlediği politikalar doğrultusunda bu suçu işledi." denilen açıklamada, Tel Aviv yönetiminin Kudüs kentinin doğu bölgelerinde bulunan Filistinlileri zorla yerinden ederek yerleşimciler için alanlar açmaya çalıştığı vurgulandı. İsrail'in bu adımlarla aynı zamanda Kudüs ile Batı Şeria'yı birbirinden koparma planlarını hayata geçirdiğine işaret edilen açıklamada sözlerine yer verilen çiftlik sahibi Mustafa da İsrail güçlerinin sabah saatlerinde iş makineleri eşliğinde çiftliğe baskın yaptığını anlattı. İsrail askerlerinin 150 metrekarelik kapalı alan ve 100 metrekarelik çardağı yerle bir ettiğini aktaran Mustafa, İsrail'in iş makineleriyle çiftlik çevresinde örülü 8 dönümlük araziyi de sürerek tahrip ettiğini ifade etti. İsrail, Doğu Kudüs'ün bir parçası olan ancak Ayrım Duvarı'nın (Utanç Duvarı) Batı Şeria kısmında kalan Filistin mahallesi Azeriye'nin yakınına inşa edilmiş "Ma'ale Adumim" yerleşimini, Batı Kudüs'e giden yola bağlamak için "E1 Projesi" başlatmıştı. Bu kapsamda, bölgeye 4 binden fazla yasa dışı konut ve oteller inşa etmek için 1999 yılında 12 bin dönüm Filistin toprağı gasbedilmişti. "E1 Projesi" ile Doğu Kudüs'ün Batı Şeria'daki Filistin topraklarıyla bağlantısının kesilmesi ve izole edilmesi amaçlanıyor. İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilerin 70 dönümlük arazisine el koydu Filistin yönetimine bağlı Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonundan yapılan açıklamada, Tel Aviv yönetiminin Nablus'ta askeri amaçlarla Filistinlilerin topraklarını gasbettiği belirtildi. Açıklamada, "İşgalci İsrail makamları, Nablus vilayetine bağlı Karyut, Leben eş-Şarki ve es-Saviye köylerinde 70 dönümden fazla araziye askeri ve güvenlik amaçlarda kullanmak üzere el koydu." ifadeleri yer aldı. İsrail'in Filistinlilere ait söz konusu araziyi, bölgedeki bir yerleşim yeri için tampon bölge olarak kullanacağı aktarılan açıklamada, "İsrail'in el koyma kararına itiraz hakkı bir hafta olarak belirlenmiş ancak belirlenen tarih 21 Eylül 2025 görülüyor. İşgal devleti, askeriyenin el koyma kararını, itiraz etme süresi dolduktan sonra duyurduğu için böyle bir şey artık mümkün değil." denildi. Tel Aviv yönetiminin 2025 yılında Filistin topraklarına yönelik 53 kez askeri amaçlı el koyma kararları aldığı vurgulanan açıklamada, İsrail'in bu kararlarla Filistin topraklarındaki işgal alanını genişletmeye yoğunlaştığı ifade edildi. Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu verilerine göre, İsrail makamları, Gazze Şeridi'nde soykırım saldırılarını başlattığı 2 yıldan bu yana Batı Şeria'da 55 bin dönümlük arazilere el koydu ve yerleşim alanları çevresinde tampon bölgeler oluşturdu. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki soykırımla eş zamanlı, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Filistin’e Destek Resim Sergisi Haber

Filistin’e Destek Resim Sergisi

AK Parti Eyyübiye Gençlik Kolları tarafından düzenlenen, “Direnişten Dirilişe Gazze” adlı resim sergisi, Hz. Eyyüp Peygamber Sabır Makamı avlusunda ziyarete açıldı. Serginin açılış programına, Şanlıurfa Milletvekili Prof. Dr. Abdurrahim Dusak, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, AK Parti Eyyübiye İlçe Başkanı Süleyman Elgün, Karaköprü İlçe Başkanı Orhan Çelik, İl Teşkilat Başkanı Sabri Konak, Kadın Kolları Başkanı Gülten Balcı, Gençlik Kolları Başkanı Salih Aldeniz ve parti mensupları ile vatandaşlar katıldı. Filistin kurtuluş mücadelesini desteklemek ve Gazze’de son iki yıldır yaşanan siyonist vahşetini kınamak amacıyla düzenlenen sergideki eserleri tek tek inceleyerek katılımcılara yorumlayan Şanlıurfa Milletvekili Prof. Dr. Abdurrahim Dusak, “Biz Türkiye olarak Gazzeli, Filistinli kardeşlerimizin hep yanında olduk. Onların özgür bir ülkeye kavuşmaları için elimizden gelen desteği veriyoruz. Biz nasıl ülkemizde özgürce yaşıyorsak, onların da kendi ülkelerinde özgürce yaşamaları için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Biz, başkenti Kudüs olan, sınırları belli olan, rahat, özgür, demokratikleşecekleri bir ülke istiyoruz. Gazzeli, Filistinli kardeşlerimiz de bunu istiyor. Bunu yapıncaya kadar parlamenter diplomasi başta olmak üzere, uluslararası kurallar çerçevesinde bu yönde hareket ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu hedefe inşallah ulaşacağız” diyerek, serginin düzenlemesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmasına, ünlü şair Ziya Paşa’nın “Takdir-i Hüda kuvve-i bâzû ile dönmez, bir şem'a ki Hak yandıra, bin bâd ile sönmez” mısralarıyla başlayan Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş ise Filistin’de yanan bir ateş olduğunu ve bu ateşin sahibinin Allah olduğunu söyleyerek, “Allah’ın yaktığı ateşi söndürmeye çalışıyorlar ama Allah’ın izniyle siyonistler, küfara bu şiirde geçtiği gibi ne yaptılarsa o ateşi söndüremezler” dedi. İki yıllık süreç sonunda ilan edilen ateşkes ile Filistin’de şehit olanların, direnişe ortak olan kadınların, çocukların, Avrupa ve Orta Doğu’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı örnek alan liderlerin kazandığını kaydeden Başkan Kuş, “Cenab-ı Mevlam inşallah bu kazançtan bizleri de nasiplendirir. Çünkü Gazze sadece bir şehir veya ülke değil, İslam âleminin namusudur. Namus bekçiliğimizi yapan tüm kardeşlerime sonsuz şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu. AK Parti Eyyübiye İlçe Başkanı Süleyman Elgün ise sergiyi düzenleyen Gençlik Kolları Başkanlığı ve destek verenlere teşekkür ederek, “Direnişten dirilişe inşallah gerçekleşiyor. Özgür Filistin için tüm ülke olarak, özellikle AK Parti teşkilatları olarak büyük bir çabanın içerisindeyiz” diyerek, Filistin’e destek amaçlı yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi. Filistin’de akan kanın durması, soykırımın sonlanması için Filistin’in yanında durmaya devam edeceklerini dile getiren Elgün, “Türkiye, elinden geleni yapmaya çalışıyor. Biz de dualarımızla, desteğimizle, sesimizle haykırarak Gazze’nin, Filistin’in yanında olduğumuzu bir kez daha buradaki sergiyle bildirmek istiyoruz” dedi. AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Salih Aldeniz de “Haksızlığa boyun eğmeyecek, mazlumların sesi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gazze’nin özgürlüğü için bugün buradayız. İnanıyoruz ki Gazze’nin özgür olduğu bir dünya, barış ve adalet hükmünün sürdüğü bir dünya olacaktır” diyerek, sergiye katılanlara teşekkür etti.

Sumud Filosunun Urfalı Yolcuları Haber

Sumud Filosunun Urfalı Yolcuları

İsrail tarafından alıkonulduktan sonra Türkiye'ye dönüşü sağlanan Küresel Sumud Filosu'nun Şanlıurfalı katılımcı aktivistleri Müslüm Ziyalı, Mehmet Ali Parlak ve Cumali Kaya, filonun hedefine ulaştığını belirtti. İstanbul'daki işlemlerin tamamlanmasının ardından Şanlıurfa'ya dönen ve havaalanında Türk ve Filistin bayraklarıyla karşılanan grup üyeleri, AA muhabirine, İsrail'in filodakilere muamelesi ile Sumud Filosu'ndaki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aktivist Müslüm Ziyalı, Gazze'ye yolculuklarının çok uzun ve zorlayıcı olduğunu söyledi. Gazze halkının yıllardır İsrail zulmüne maruz kaldığını anımsatan Ziyalı, şunları kaydetti: "Biz 3-4 gün İsrail'in zindanlarında kaldık. 15 yaşında girip 30 yaşında çıkan Gazzeli kardeşlerimiz varken bizim günübirlik işkence ve zulümlere ilişkin konuşmaya hakkımız yok. Çeşitli kişilere farklı muameleler oldu, bazı arkadaşlarımızın kolu kırıldı, bizi de arkadan ters kelepçelediler. Ama bunların bir önemi yok, söylemeye bile haya ediyorum. Çünkü Gazze'de 500 bin kişinin öldüğü söyleniyor, annelerin bekleyecek çocuğu kalmadı, çocukların bekleyecek anneleri kalmadı." Ziyalı, filonun hedefine ulaştığını vurgulayarak, "Filomuz Gazze sınırına ulaşamasa bile Allah'ın rızasına ulaştı. Hz. Adem'in 44 ırktan evladını hapse atan İsrail, bütün dünyanın nefretini biraz daha üzerine çekti. Filodaki bazı insanlar Müslüman oldu. İstanbul'daki adliyede verdiğim ifadede de bunları dile getirdim." diye konuştu. "Dünya bu filoyu konuşuyor" Aktivistlerden Mehmet Ali Parlak da filoda gemilerinin arızalanması nedeniyle geçen hafta Türkiye'ye dönmek zorunda kaldığını anlattı. Özellikle 17 yıldır Gazze'ye uygulanan hukuksuz bir ambargo olduğunu hatırlatan Parlak, yola çıkan 80 gemiden 43'ünün menzile ulaşabildiğini belirtti. Sivil inisiyatifin kazandığına inandığını ifade eden Parlak, şöyle devam etti: "Bu filo gerçekten amacına ulaştı. Yaklaşık 2 aydır bütün dünya bu filoyu konuşuyor. Devletlerin yapamadığını, dünyanın en büyük sivil filosu birleşerek yaptı. Hamdolsun, filo Gazzeli kardeşlerimizin bir kez daha sesi ve nefesi oldu. Bir yönüyle onlara ulaşmayı başardılar. İsrail'in şerefini yerle yeksan ettiler, gerçek yüzünü dünyanın dört bir yanındaki insanlar da gördü. Bu işin devamı gelecek inşallah. Şu an Özgürlük Filosu Koalisyonu yolda, yeni filolar da yola çıkacaktır. Sefer bizden, zafer Allah'tan diyoruz, Rabbimize teslim oluyoruz." "Bundan sonrası devletlere kaldı" Aktivist Cumali Kaya da arkadaşlarıyla Tunus açıklarına kadar gidebildiğini belirtti. Filonun görevini yerine getirdiğini ifade eden Kaya, "Şimdi siviller üzerine düşeni yaptı. Hatta vatandaşların üzerine düşenin fazlasını yaptığına inanıyorum. Bundan sonra iş devlet liderlerine ve hükümetlere kaldı. Ordulara ve Mehmetçiğe kaldı. Bunlar da olursa asıl başarı elde edilir." dedi. Küresel Sumud Filosu İsrail'in ablukasını kırmak ve Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu, 1 Ekim akşamı Gazze sularına yaklaştı. Filoya saldıran İsrail ordusu, onlarca tekne ve gemiyi yasa dışı şekilde ele geçirerek yüzlerce yolcusunu alıkoydu. Küresel Sumud Filosu, bugüne kadar Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için topluca yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.

7 Ülke Ortak Açıklama Yaptı Haber

7 Ülke Ortak Açıklama Yaptı

Türkiye ile 7 ülke, Hamas'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik önerisi konusunda attığı adımları memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Türkiye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır dışişleri bakanları, Gazze'de ateşkesin tesisine yönelik plana dair ortak açıklama yayımladı. Açıklamaya göre Türkiye ile 7 ülkenin dışişleri bakanları, Hamas'ın ABD Başkanı Trump'ın Gazze'deki saldırıların sona erdirilmesi, hayatta olan veya hayatını kaybetmiş tüm esirlerin serbest bırakılması ve uygulama mekanizmalarına ilişkin müzakerelerin derhal başlatılmasına dair önerisi konusunda attığı adımları memnuniyetle karşıladı. Dışişleri bakanları, Trump'ın İsrail'e yönelik bombardımanları derhal durdurması ve takas anlaşmasının uygulanmasına başlama çağrısını memnuniyetle ve ABD Başkanı'nın bölge barışını tesis etme yönündeki kararlılığını da takdirle karşıladı. Bakanlar, bu gelişmelerin kapsamlı ve sürdürülebilir ateşkese ulaşmak ve Gazze Şeridi'nde halkın karşı karşıya olduğu ağır insani koşulları ele almak bakımından gerçek fırsat teşkil ettiğini vurguladı. Hamas’ın Gazze’nin idaresini bağımsız teknokratlardan oluşan geçici Filistin İdari Komitesine devretmeye hazır olduğunu açıklamasını da memnuniyetle karşılayan bakanlar, önerinin uygulanmasına ilişkin mekanizmalar üzerinde mutabakata varmanın ve söz konusu planın tüm unsurlarını ele almak üzere müzakerelerin derhal başlatılmasının önemine işaret etti. Dışişleri bakanları, Gazze'deki saldırıların derhal sonlandırılmasına yönelik kararlılıklarını vurguladı Dışişleri bakanları, önerinin uygulanmasına yönelik çabaları desteklemeye ve Gazze'deki saldırıların derhal sona erdirilmesine yönelik kararlılıklarını vurgulayarak, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılmasını, Filistinlilerin yerlerinden edilmemesini, sivillerin güvenliğini ve emniyetini tehdit eden hiçbir tedbirin alınmamasını, rehinelerin serbest bırakılmasını, Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye dönmesini, Gazze ile Batı Şeria’nın birleştirilmesini güvence altına alacak kapsamlı anlaşmaya varılmasına yönelik ortak kararlılıklarını yineledi. Ayrıca bakanlar, tüm tarafların güvenliğini garanti altına alacak güvenlik mekanizmasının tesis edilmesine ve bu doğrultuda İsrail’in bölgeden tam çekilmesine, Gazze’nin yeniden inşasına ve iki devletli çözüm temelinde adil barış yolunun oluşturulmasına yönelik ortak kararlılıklarının altını çizdi. Hamas, Trump'ın Gazze planındaki esir değişimini kabul ederken diğer bazı maddelerin müzakere edilmesi gerektiğini açıklamıştı. İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada da "İsrail, tüm rehinelerin derhal serbest bırakılmasını öngören Trump'ın planının ilk aşamasını uygulamaya hazırlanıyor." ifadesi kullanılmıştı.

Gece Boyunca Gazze’yi Bombaladı Haber

Gece Boyunca Gazze’yi Bombaladı

ABD Başkanı Donald Trump’ın "saldırıları derhal durdurun" çağrısına rağmen İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine yönelik şiddetli bombardımanını sürdürmeye devam ediyor. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail'in gece boyu devam eden saldırılarında çok sayıda kişi yaralanırken, Gazze'deki Ezher Üniversitesi hedef alındı. Ezher Üniversitesi’ne yönelik şiddetli bombardıman sonucu kampüs binaları tamamen çöktü ve kullanılamaz hale geldi. İsrail savaş uçakları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un kuzeyinde yer alan Asda bölgesinde yerinden edilmişlerin çadırlarını hedef aldı. Saldırıda çok sayıda Filistinli yaralandı. İsrail topçu birlikleri de Vadi Gazze'nin doğusunda konuşlanmış zırhlı araçlarından insani yardım bekleyen Filistinlilere ateş açtı. Saldırıda çok sayıda kişi yaralandı. Gazze kentinde ise İsrail savaş uçakları, Sabra, Cela ve Selasin mahallelerine art arda hava saldırıları düzenledi. Tayaran Kavşağı çevresinde Levh ve Ebu Şaban ailelerine ait binalar hedef alındığı saldırılarda çok sayıda kişi yaralanırken, hedef alınan binalar ve çevredeki evlerde büyük çaplı yıkım meydana geldi. İsrail uçakları ayrıca, Gazze Şeridi'nin ortasındaki Megazi Kampı'nı da hedef aldı. Saldırıda yaralananlar olurken vatandaşların evlerinde hasar oluştu. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 67 bin 74 Filistinli hayatını kaybetti, 169 bin 430 kişi de yaralandı.

Filistin’de Soykırım Devam Ediyor Haber

Filistin’de Soykırım Devam Ediyor

İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 43 Filistinli yaşamını yitirdi. Hastane kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgilere göre, İsrail ordusu, başta kuzeydeki Gazze kenti olmak üzere Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde göçe zorlanan Filistinlilerin sığındığı çadırları, yardım bekleyenleri, evleri ve sivillerin toplandığı alanları vurdu. Gazze kentini işgal için kara saldırısı başlatan İsrail ordusu, kentin batısındaki liman yakınlarında sivil bir grubu hedef aldı. Saldırıda 1 kişi öldü, birçok kişi yaralandı. Kentin güneyindeki Zeytun Mahallesi'nde insansız hava aracından (İHA) açılan ateşte 1 kişi hayatını kaybetti. Gazze kentinin batısındaki Ensar Kavşağı yakınlarına İHA saldırısı düzenlendi. Saldırıda 1 çocuk hayatını kaybetti. Kentteki Şati Mülteci Kampı'nda bir ev bombalandı. Bombardımanda 1 çocuk daha yaşamını yitirdi. Gazze kentinin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde, Filistinli "Sabiti" ailesinin evinin hedef alındığı hava saldırısında 1 kadın hayatını kaybetti. İsrail ordusu, Gazze kentinin Sabra ve Tel el-Hava mahalleleri ile Şeyh Rıdvan ve Nasr bölgelerinde onlarca evi bombalı araçlarla havaya uçurdu. Kentin farklı bölgelerinde düzenlenen saldırıların ardından Saraya Sahra Hastanesi'ne 5 ölü, 37 yaralı getirildi. Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta saldırılar yoğunlaştı İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde zorla yerinden edilen çok sayıda Filistinlinin bulunduğu Deyr el-Belah kentine saldırılarını yoğunlaştırdı. Kentin Ebu Arif bölgesinde sivillerin toplandığı bir alana düzenlenen İHA saldırısında 1 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Deyr el-Belah'ın batısındaki Meşaile bölgesinde yerinden edilenlerin bulunduğu çadırlara düzenlenen saldırıda 1'i kadın 3 Filistinli yaşamını yitirdi. Yine Deyr el-Belah’ın Vadi es-Silka bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı bir çadıra İHA saldırısı düzenlendi. Saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybetti. Bureyc Mülteci Kampı'nda odun toplayan 4 kardeş İsrail saldırısında can verdi Hicr el-Cami bölgesinde bir çadırın bombalanması sonucu 1 kişi yaşamını yitirirken, Bureyc Mülteci Kampı'nda odun toplayan 4 kardeş İsrail saldırısında can verdi. İsrail ordusunun, Reşid Caddesi yakınlarında Netzarim Koridoru çevresine düzenlediği saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail "güvenli" dediği El-Mevasi'de aşevini vurdu, çoğunluğu çocuk 9 kişi öldü İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bir aşevi ile yardım bekleyenleri ve çadırları vurdu. Han Yunus'un batısındaki El-Mavasi bölgesinde bulunan bir aşevine düzenlenen hava saldırısında 9 Filistinli yaşamını yitirdi. Ölenler arasında bir baba, 4 çocuğu ve torununun da bulunduğu aktarıldı. Han Yunus'ta yardım bekleyenlere ateş açıldı, 13 kişi öldü İsrail güçleri Han Yunus'un güneyinde yardım bekleyen sivillere ateş açtı. Saldırıda biri kadın 13 kişi hayatını kaybetti. El- Mevasi bölgesinde bulunan Aksa Üniversitesi yerleşkesinde yerinden edilenlerin kaldığı çadırlar, İsrail saldırısının hedefi oldu. Saldırıda çok sayıda Filistinli yaralandı. İsrail'in saldırılarında son 24 saatte 77 Filistinli hayatını kaybetti Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son verileri paylaştı. Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 77 ölü ve 222 yaralının ulaştığı belirtildi. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 13 bin 357 Filistinlinin öldüğü, 56 bin 897 kişinin yaralandığı belirtildi. İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs'tan bu yana öldürülenlerin sayısının 2 bin 582'ye, yaralananların sayısının da 18 bin 974'e çıktığı kaydedildi. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 66 bin 225'e, yaralıların 168 bin 938'e yükseldiği ifade edildi. Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor. Gazze'deki Filistin hükümetinden, İsrail'in ana sahil yolunu kapatması sonrası "insani felaket" uyarısı Gazze'deki hükümetin Medya Ofis Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzey ve güneyini birbirine bağlayan Reşid Caddesi'nin İsrail ordusu tarafından kapatılmasının sonuçları hakkında uyardı. Gazze kentiyle kuzeyinde İsrail saldırısı ve kuşatması altında mahsur kalan Filistinlilerin durumu hakkında konuşan Sevabite, "Reşid Caddesi, Gazze'nin kuzeyine yardım ulaştırmak için tek yol." dedi. Reşid Caddesi'nin kapatılmasıyla yüzbinlerce Filistinlinin "gıda, ilaç ve yakıt yardımından mahrum kaldığını" ifade eden Sevabite, bölgede insani durumun giderek kötüleşmesiyle insanların hayatının tehlikeye atıldığını vurguladı. Sevabite, "Bu politikanın devam etmesi, yüz binlerce insanın hayatını doğrudan tehlikeye atıyor. İsrail, Reşid Caddesi'nin kapatılmasından kaynaklanan insani felaketin sorumluluğunu taşıyor." diye konuştu. Gazze'deki sivillerin hayati tehlikesi konusunda uluslararası topluma çağrıda bulunan Sevabite, "Uluslararası toplum gerçek bir imtihanla karşı karşıya. Ya sivilleri koruma konusundaki hukuki görevini yerine getirecek ya da sessiz kalıp eylemsizliğiyle suça ortak olacak." ifadelerini kullandı. Gazze'nin ana sahil yolu İsrail tarafından kapatıldı İsrail ordusu, dün Gazze Şeridi'nin batısında yer alan ve şeridin güney ile kuzeyini sahil yolu üzerinden birbirine bağlayan Reşid Caddesi'ni saat 12.00 itibarıyla güneyden gelenlere kapatmıştı. Gazze'deki hükümet ise İsrail'in Gazze Şeridi'nde sivillerin kullandığı en hareketli yollardan biri olan sahildeki Reşid Caddesi'ni kapatmasını, "soykırım politikaları çerçevesinde keyfi uygulama" olarak nitelemişti. İsrail'in Reşid Caddesi’ni kapatması ve sadece güneye doğru göç için kullanılmasına izin verileceğini duyurmasının ardından yüzlerce Filistinli aile ise kentin orta ve güney bölgelerine doğru göç etmek zorunda kaldı. Şati Mülteci Kampı yakınlarından başlayarak güneyde Refah’a kadar uzanan sahil yolu Reşid Caddesi, Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan ana güzergâh konumunda. İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine geçiş için "güvenli" olduğunu iddia ettiği bu cadde üzerinde güneye doğru göç eden Filistinlileri hedef alıyor. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: Gazze kentinde hastanelere erişim son derece tehlikeli hale geldi Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Gazze kentindeki sağlık personelinin hastanelerde tehlikelerle çevrili şekilde hastalara sağlık hizmeti sunmaya devam ettiği belirtildi. Gazze'deki Şifa Tıp Merkezi, Kudüs ve Huluv hastanelerine erişimin "son derece tehlikeli" hale geldiği uyarısında bulunuldu. Bakanlık açıklamasında, uluslararası topluma sağlık kurumlarının ve çalışanlarının korunması ve hastanelere güvenli erişimin sağlanması için müdahale çağrısı yapıldı. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, daha önce yaptığı açıklamalarda, İsrail'in mart ayından bu yana sınır kapılarını neredeyse tamamen kapatarak, bölgeye insani yardım ve tıbbi malzeme girişini engellemesi sonucu sağlık alanında ciddi sıkıntılar yaşandığı uyarısında bulunmuştu. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentini işgal için 16 Eylül'de kara saldırılarına başladığını açıklayan İsrail ordusu, kente yoğun saldırılar düzenliyor. Sınır Tanımayan Doktorlar, Gazze'de İsrail saldırısında bir çalışanının daha hayatını kaybettiğini duyurdu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze Şeridi'nde üzerinde insani sağlık personeli olduğunu gösteren MSF yeleği bulunmasına rağmen bir çalışanının daha İsrail ordusu tarafından öldürüldüğünü duyurdu. MSF'den yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde İsrail ordusunun düzenlediği saldırıda MSF çalışanı 42 yaşındaki Ömer Hayek'in hayatını kaybettiği, 4 kişinin ise yaralandığı belirtildi. Saldırının hedefi olan MSF ekibinin o sırada otobüs beklediği ve tıbbi insani yardım çalışanı olduklarını gösteren MSF yelekleri giydiği vurgulandı. Açıklamada, "Diğer bir çalışanımız Hüseyin en-Neccar'ın İsrail güçleri tarafından Deyr el Balah'ta öldürülmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşen bu cinayetten dolayı derin üzüntü ve öfke duyuyoruz." ifadesi kullanıldı. Hayek'in ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilenen açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde öldürülen MSF çalışanlarının sayısının 14'e yükseldiği kaydedildi. Gazze'deki hükümet: Gazze'ye eylül ayında 18 bin yardım tırından sadece 1824'ü girdi Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, geçen ay Gazze Şeridi'ne giriş yapabilen yardımlara ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, eylül ayında 18 bin yardım tırı girmesi gerekirken sadece 1824 tırın Gazze'ye ulaşabildiği ifade edildi. Gazze'ye ulaşan yardımların bölgedeki nüfusun ihtiyaçlarının yalnızca yüzde 10'unu karşılayabildiği kaydedildi. Ayrıca yardım tırlarının, İsrail güçlerinin oluşturduğu yapay güvenlik kaosu ortamında yağmalandığına işaret edilen açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik sistematik açlık politikasının bir parçası olarak, 7 aydan fazla süredir sınır kapılarını ve geçişleri kapatarak bölgeye yeterli miktarda yardımın girişini engellediği ifade edildi. İsrail'in, çocuklar, hastalar ve açlıkla mücadele edenlerin ihtiyaç duyduğu 400'den fazla gıda maddesi başta olmak üzere halkı pek çok yardım malzemesinden mahrum ettiği bilgisi paylaşıldı. Girişi yasaklanan ürünler arasında yumurta, kırmızı ve beyaz et, balık, peynir, süt ürünleri, meyve-sebze, besin takviyesinin yanı sıra kuruyemiş, hamilelerin ve hastaların ihtiyaç duyduğu takviyelerin yer aldığı belirtildi. Açıklamada, bölgenin sağlık, hizmet ve gıda alanlarındaki temel ihtiyaçlarını karşılamak için günlük en az 600 yardım ve yakıt tırına ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. İsrail tarafından bölgede uygulanan sistematik kuşatmanın halkın alım gücünde de çöküşe neden olduğu kaydedildi. Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin yüzde 95'inden fazlasının nadiren de olsa pazarlarda buldukları ürünleri alamadığı, bu durumun yoksulluk ve açlığı artırdığı, Gazze Şeridi'nde hayatı neredeyse imkansız hale getirdiği ifade edildi. Açıklamada, yaşanan bu insani felaketin sorumluluğunun İsrail ve müttefiklerine ait olduğu belirtilerek, Birleşmiş Milletler, Arap ve Müslüman ülkeler ile uluslararası topluma, sınır kapılarının açılması, gıda, çocuk sütü, hayati öneme sahip ilaç başta olmak üzere yardım malzemelerinin tedarikinin yanı sıra İsrail'in siviller aleyhinde işlediği suçlar hakkında yargılanması için ciddi şekilde harekete geçmeleri çağrısı yapıldı. İsrail’in abluka ve ağır saldırıları altında bulunan Gazze, yaygın açlık, su ve tıbbi malzeme sıkıntısı gibi insani felaketle karşı karşıya. Yerel ve uluslararası kuruluşlar, İsrail’in "açlık ve susuzluğu silah olarak kullandığını" ifade ediyor. İsrail, Gazze'deki Sahra Hastaneleri Müdürü'nün hemşire olan kızını da alıkoydu Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, hemşire Tesnim'in bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bir sağlık tesisindeki işine giderken İsrail'e bağlı özel askeri bir birlik tarafından alıkonulduğu kaydedildi. Uluslararası insancıl hukuk ve sağlık çalışanlarının korunmasıyla ilgili tüm kanunları ihlal eden bu saldırıların en sert şekilde kınandığı ifade edildi. Hemşire Tesnim'in hayatından İsrail'in sorumlu olduğu vurgulandı ve son durumu hakkında bilgi verilmesi istendi. Uluslararası topluma da bu ihlallerin durması ve sağlık çalışanlarının korunması için müdahale çağrısında bulunuldu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.