Uygulamalarımız appstore googleplay

#Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

gazeteci63.com - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Tunç, 39 Kişi Tutuklandı Haber

Bakan Tunç, 39 Kişi Tutuklandı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, orman yangınlarıyla ilgili yürütülen soruşturmalar kapsamında 1 Haziran'dan bu yana 168 şüphelinin gözaltına alındığını, bunlardan 39'unun tutuklandığını bildirdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NTV'de canlı yayınlanan "Özel Röportaj" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. "Terörsüz Türkiye" süreciyle ilgili değerlendirmesi sorulan Tunç, sürece kolay gelinmediğini, bunun Türkiye tarihi ve Türk halkı için önemli bir aşama olduğunu söyledi. TBMM'de kurulacak komisyonun önemli olduğunun altını çizen Tunç, "Milletvekillerimizin görüşleri doğrultusunda sürecin şekillenmesi ve devamlılığı, oradan çıkacak kararlar doğrultusunda yürütmenin alacağı kararlar ve uygulamalar önem arz ediyor. Terör belasından kurtulmak Türkiye için tarihi öneme sahip. 41 yıldan bu yana ülkemizin gelişmesinin, kalkınmasının önünde en büyük engel terördü. Türkiye eğer terör belası olmasaydı, bugün ekonomisi çok daha güçlü, milletin refahı çok daha gelişmiş, teknolojiyi çoktan yakalamış bir ülke olurdu." değerlendirmelerinde bulundu. Tunç, bölücü terör örgütü PKK'nın kendini feshettiğini anımsatarak "Bundan sonraki süreç önemli. Özellikle silah bırakmanın izlenmesi, bu sürecin kalıcı olması önemli. Bu anlamda kalıcı olması için devletin tüm kurumları tam bir koordinasyon içerisinde, hassas bir şekilde bu süreci izliyorlar. Kurumlar arasında koordinasyon olmazsa, bu başarı olmaz. Başta Milli İstihbarat Teşkilatımız, Adalet Bakanlığı, Dışişleri, Milli Savunma tam bir koordinasyon içerisinde bu mesele değerlendiriliyor ve atılması gereken adımlar atılıyor." diye konuştu. "Kanun düzenlemeleri TBMM'nin takdirinde" "Terör örgütünün fesih kararı ve silahları bırakması bir pazarlığın sonucu değil." diyen Tunç, şunları kaydetti: "Devlet böyle bir pazarlığa girmez. Bunun bir 'al, ver' süreci olmadığını hep söyledik. 'Bunun karşılığında şunlar yapılacaktır' diye bir husus söz konusu değil. Bugüne kadar yapılanları hep milletimiz için yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin, Cumhur İttifakı ortaklarının ve TBMM'nin milletin aleyhine bir adım atmayacağını milletimiz çok iyi bilir. Hukuk devletinin gerekleri neyse, Anayasamız, kanunlarımız, mevzuatımız neyi gerektiriyorsa, o yapılır. TBMM'de kurulacak olan komisyon çalışmalarına başladığında orada görüşler dile getirilecektir. Meclis, gündemine hakimdir. Atılması gereken adımlarla ilgili, yapılması gereken kanun düzenlemeleri TBMM'nin takdirinde olan hususlardır. Yapılması gereken mevzuat düzenlemesi varsa bu noktada biz gerekli teknik desteği vermeye hazırız." Bakan Tunç, 11'inci yargı paketiyle ilgili hazırlıkların olduğunu dile getirerek "4. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yapılabilecek hedefler var. Özellikle hem uzun süren yargılamaları ortadan kaldırmak hem ceza adaleti sisteminin etkinliğini artırmak hem de yargı sistemimizin insan kaynağı kapasitesinin ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi anlamında 264 hedef var. Bu hedeflerin bir kısmı yasal düzenleme gerektiriyor. Bu yasal düzenlemelerin taslaklarını Meclisimizin takdirlerine peyderpey sunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Bölücü terör örgütü PKK hükümlüsü Veysi Aktaş'ın tahliyesine ilişkin soruya Tunç, "Orada herhangi bir yasal durum söz konusu değil, herhangi bir düzenleme sonrasında da tahliye edilmiş değil. Burada kişi, PKK terör örgütü içerisinde 2 PKK'lıyı ajanlık yaptığı gerekçesiyle öldürmesinden dolayı aldığı bir ceza var. Bu cezanın koşullu salıverme süresi, 30 yıl. 30 yıl cezasını çektikten sonra koşullu salıvermeden yararlanmak için başvuruyor ve çoğu kez reddediliyor başvurular. 32 yıl dolduktan sonra tahliye oluyor. Dolayısıyla cezası bittikten sonra tahliye olmuş oluyor." cevabını verdi. "TBMM'ye önereceğimiz bazı hususlar var" "'Suça sürüklenen çocuk' ifadesi özellikle Ahmet Minguzzi cinayeti sonrasında gündemde daha çok yer buldu. Bu konuda yeni düzenleme hazırlığı olduğu yönünde haberler gündeme geliyor. Böyle bir çalışma var mı?" sorusu üzerine Tunç, şunları kaydetti: "Bu konuda çalışmalar yapıldı, yapılıyor. TBMM'ye önereceğimiz bazı hususlar var. Çocukların yargılanması konusu önemli, hem suça sürüklenen çocuklar hem de suç mağduru çocuklar bakımından. Bilim adamlarımız, hukukçularımız, akademisyenlerimiz, uygulayıcılarımız, bu suçlara bakan gerek ilk derece, istinaf ve Yargıtayın ilgili dairelerinin üyeleri, başkanlarıyla yapacağımız değerlendirmelerle ceza kanunumuzda, özellikle toplumdan gelen bu hassasiyeti de dikkate alarak caydırıcılığın önlenmesi, çocukların korunması ve özellikle 15-18 yaş grubu yeni bir kategori olabilir mi, 16-18 arası farklı bir düzenleme olabilir mi tüm bunlar konuşulan konular. Ortaya çıkmış, kesinleşmiş, 'şöyle yapılacak' şeklinde bir durum söz konusu değil. Çeşitli öneriler var. Bu önerilerin tümünü değerlendireceğiz. Alternatifleri, taslaklarımızı hazırlayıp TBMM'ye, milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Burada önemli olan çocuklar bakımından ceza adaletinin sağlanması." "Telefonu incelemeye alındı" Bakan Tunç, orman yangınlarına yönelik yürütülen soruşturmalara ilişkin, "1 Haziran'dan itibaren 168 şüpheli gözaltına alınmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız 38 demişti, 1 kişi daha sonrasında tutuklandı. 39 kişi tutuklandı, 64'ü hakkında adli kontrol kararı verildi ve soruşturmalar devam ediyor. Halihazırda geçmişten orman yangınlarına sebebiyet vermek suçundan 127 kişi cezaevinde var. Bunun 67'si hükümlü, hakkında karar verilen kişiler." dedi. Bursa'da orman yangınına sebebiyet veren kişinin FETÖ'den ihraç edildiğinin tespit edildiğini hatırlatan Tunç, "27 Temmuz 2025'te bir benzin istasyonundan aldığı benzinle Kışmanlar Parkı'ndaki ağaçları yakıyor ve devam eden bir yangın meydana geliyor. Kişinin eski bir hava astsubayı ve FETÖ'den ihraç edildiği ortaya çıktı. 2015'te mezun olmuş, 2021'de de hava astsubaylığından ihraç edilmiş. Benzin dökerken ateş alıyor orası ve kendisinin de bazı yerleri yanıyor. Telefonunu düşürüyor, telefon da yanıyor. Telefonu incelemeye alındı. İrtibatları nedir, terör maksadıyla mı işlenmiştir tüm bunlar soruşturma neticesinde ortaya çıkacak hususlar." diye konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Mehmet Murat Çalık'la ilgili soru üzerine Tunç, Çalık'ın hastanede olduğunu, tedavi ve tetkik sürecinin devam ettiğini söyledi. Adli Tıp raporunun tamamen teknik bir konu olduğunu belirten Tunç, "Buna heyet karar verecek, bir doktor değil. Önce bir eğitim araştırma hastanesinin raporu var. Bu rapor Adli Tıp Kurumu tarafından da onaylanmış olması durumunda, bu rapor yargıya intikal ettiğinde adli kontrol kararı, tutuksuz yargılama kararı verilebilir. Rapor öncesinde de yine takdir yargının. Bu rapor gelmeden önce de bir karar verebilir. Bu yargının verebileceği bir karar. Dosya kapsamı, tutuklama sebepleri, tüm bunlar değerlendirilir." ifadelererini kullandı. Bazı CHP'li belediyelere yönelik yürütülen soruşturmalar nedeniyle yargı mensuplarına hakaret ve tehditte bulunulmasının doğru olmadığını vurgulayan Tunç, soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini kaydetti.

Yangınlarda 3 Şüpheli Tutuklandı Haber

Yangınlarda 3 Şüpheli Tutuklandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, orman yangınlarına ilişkin gözaltına alınan 7 şüpheliden 3'ünün tutuklandığını, 4'ü hakkında ise adli kontrol kararı verildiğini bildirdi. Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "22-27 Temmuz 2025 tarihleri arasında meydana gelen orman yangınlarıyla ilgili jandarmamız tarafından, 7 şüpheli şahıs gözaltına alındı. Bunların 3'ü tutuklandı, 4'ü hakkında adli kontrol kararı verildi." ifadelerini kullandı. Bakan Yerlikaya, haklarında işlem yapılanlarla ilgili şu bilgileri verdi: "Sakarya Hendek Kocatöngel Mahallesi'nde 22 Temmuz'da başlayıp aynı gün söndürülen orman yangınının, tarla temizlemek maksadıyla yakılan ateşin ormanlık alana sıçraması sonucu meydana geldiği belirlendi. M.Ç. ve N.O. isimli şüpheli şahıslar hakkında adli kontrol kararı verildi. Sakarya Akyazı Boztepe Mahallesi'nde 22 Temmuz'da başlayıp aynı gün söndürülen orman yangınının, A.B. isimli şüpheli şahsın eskimiş yatağını yakmaya çalıştığı esnada ateşin ormanlık alana sıçraması sebebiyle meydana geldiği belirlendi. Şüpheli şahıs tutuklandı. Karabük-Ovacık Kışla köyünde 23 Temmuz'da başlayıp 26 Temmuz'da söndürülen orman yangınının çıktığı bölgede bulunduğu belirlenen B.K. isimli şüpheli şahıs hakkında adli kontrol kararı verildi. Balıkesir-Savaştepe Karaçam Mahallesi'nde 25 Temmuz'da başlayıp aynı gün söndürülen orman yangınının bir işletmede temizlik maksadıyla yakılan ateşin ormanlık alana sıçraması nedeniyle meydana geldiği belirlendi. Bu kapsamda yangın çıkan bölgede bulunduğu tespit edilen N.A, H.S. ve M.S. isimli şüpheli şahıslar gözaltına alındı. 2'si tutuklandı, 1'i hakkında adli kontrol kararı verildi." Yerlikaya, özellikle sıcak yaz günlerinde ormanları korumak adına vatandaşların çok daha temkinli ve tedbirli olmalarının büyük önem taşıdığını vurguladı. Çanakkale'de yangına neden olan balya makinesi operatörü hakkında adli işlem başlatıldı Çanakkale'de arazi yangınına neden olduğu öne sürülen balya makinesi operatörü hakkında adli işlem başlatıldı. Valilikten yapılan açıklamada, Ezine'ye bağlı Kumburnu köyü Aşılıkuyu mevkisinde 26 Temmuz'da çıkan yangının ekiplerin çalışması sonucu söndürüldüğü belirtildi. Yangının, saman balyası makinesinin çalışması sırasında çıkan kıvılcımlardan kaynaklandığı bildirilen açıklamada, yangına neden olduğu tespit edilen operatör hakkında adli işlem başlatıldığı kaydedildi. Bursa'nın Orhaneli ve Harmancık ilçeleri arasındaki yangınına ilişkin 1 şüpheli gözaltına alındı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: "Bursa ilimizin Orhaneli ve Harmancık ilçeleri arasında bulunan mevkide çıkan orman yangınına müdahale sürerken, yapılan ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 1 şüpheli gözaltına alınmıştır. Adli soruşturma tüm yönleriyle titizlikle sürdürülmektedir. 26 Haziran'dan bu yana farklı illerimizde çıkan orman yangınları hakkında cumhuriyet başsavcılıklarımız tarafından başlatılan adli soruşturmalar kapsamında şu ana kadar gözaltına alınan şüphelilerden 21'i tutuklanmıştır."

Türkiye’deki Noter Sayısı Açıklandı Haber

Türkiye’deki Noter Sayısı Açıklandı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2024 yılında 40 yeni noterlik ihdas ettiklerini, 2002 yılında 1231 olan noterlik sayısını 2 bin 383'e yükselttiklerini bildirdi. Adalet Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Tunç, 2024'teki noterlik uygulamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Noterlik kurumunu daha üst seviyelere çıkarmak ve daha kaliteli hizmet sunabilmelerini sağlamak amacıyla çalışmalara devam ettiklerini vurgulayan Tunç, noter sayılarının artırıldığını, noterlik hizmetlerinde e-Noterlik, nöbetçi noterlik, güvenli ödeme hizmeti gibi birçok uygulamanın daha etkin hale geleceğini belirtti. Tunç, adaletin tesisine ve mahkemelerin iş yükünün azalmasına önemli katkı sunan noterlik hizmetlerinin, toplumsal barışın sağlanmasında da önemli rol üstlendiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Kamu hizmeti olan noterlik, adaletin sağlanması ve korunması açısından hukuk sistemimizin temel taşlarından biridir. Noterlerimiz, yaptıkları işlemlere resmiyet kazandırmakta, hukuki uyuşmazlık çıkmasını büyük ölçüde azaltmakta, çıkan uyuşmazlıkların ise kolay ve çabuk sonuçlanmasına yardımcı olmaktadır. Hiçbir tarafın çıkarını gözetmeden, sadece yasaların kendilerine verdiği yetkileri kullanan noterlerimizi güçlendirmek, noterlik hizmetlerini geliştirmek ve vatandaşlarımızın işlemlerini kolaylaştırmak için önemli adımlar attık. Önümüzdeki süreçte de adalete erişimin ve hukuki güvenliğin önemli unsuru noterlerle ilgili yeni düzenlemeleri hayata geçireceğiz." 40 yeni noterlik kuruldu Noter sayılarına ilişkin bilgi veren Tunç, "2024 yılında 40 yeni noterlik ihdas ettik. 2002 yılında 1231 olan noterlik sayısını 2 bin 383'e yükselttik. Noterlik kurumunu daha üst seviyelere çıkarmak ve daha kaliteli hizmet sunabilmelerini sağlamak amacıyla çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Hafta sonu nöbetçi noterlik uygulamasının başlatılarak vatandaşlara 7 gün hizmet verildiğini belirten Tunç, yurt içinde bir noterde yapılan işlemin başka bir noterden, yurt dışı konsolosluklarında düzenlenen noterlik işlemleri örneklerinin ise Türkiye'deki noterliklerden anında alınmasının sağlandığını bildirdi. Tunç, noterlik hizmetlerine erişimi kolaylaştırdıklarını vurgulayarak, "Güvenli ödeme sistemiyle de noterlik hizmetlerinin etkinliğini artırdık. Parmak izi ile kimlik doğrulama sistemi kullanımını pilot noterliklerde başlattık. Ayrıca 7/24 veraset ilamlarının, noterlik tarafından da verilebilmesini düzenledik." değerlendirmesinde bulundu. Nöbetçi noterlik kapsamında 3,3 milyonu aşkın işlem yapıldı Tunç, hafta içi iş yoğunlukları nedeniyle noterlik işlemlerini yaptıramayan vatandaşların, nöbetçi noterlik hizmetlerine yoğun ilgi gösterdiğini aktardı. Uygulamanın 6 Nisan 2019'da başladığını belirten Tunç, "Uygulama kapsamında 3 milyon 303 bin 832 işlem yapıldı. 2024 yılında ise 798 bin 17 işlem nöbetçi noterlerde gerçekleştirildi." ifadelerini kullandı. Tunç, yurt dışı konsolosluklarda düzenlenen noterlik işlem örneklerinin, Türkiye'deki noterliklerden anında alınmasının sağlandığını hatırlatarak, bu kapsamda gerçekleştirilen işlem sayısının da 71 bin 241'i 2024'te olmak üzere, 19 Ağustos 2019'dan bu yana 302 bin 118 olduğunu bildirdi. Uygulamayla mesafelerin ortadan kaldırıldığını, zaman kaybının önüne geçildiğini dile getiren Tunç, "Yurt içinde iller arası alınan örnek sayısı ise 2024 yılında 303 bin 537 olmak üzere, aynı zaman diliminde 708 bin 923 olarak gerçekleşti." açıklamasını yaptı. Geçen yıl 26 binden fazla işlem elektronik ortamda gerçekleştirildi Tunç, 26 Ekim 2020'de başlatılan, e-Noter uygulamasıyla 80 bin 543 noterlik işleminin, notere gidilmeden elektronik ortamda gerçekleştirildiğini belirterek, "2024 yılında ise uygulama kapsamında 26 bin 726 noterlik işlemi elektronik ortamda yapıldı." değerlendirmesinde bulundu. Gayrimenkul satış işlemleri hakkında da bilgi veren Tunç, "1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren noterliklerde uygulamaya başlandı. Uygulama kapsamında 2024 yılında 49 gayrimenkul satış sözleşmesi noterliklerde gerçekleştirildi." ifadelerini kullandı. Tunç, Noterlik Kanunu'nun 17/3'üncü maddesi uyarınca, geçen yıl toplam 3 bin 587 adet noterlik belgesi verildiğini bildirdi.

CHP'li Vekil Hakkında Soruşturma Haber

CHP'li Vekil Hakkında Soruşturma

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadeleri nedeniyle, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını bildirdi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu bilgileri paylaştı: "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sosyal medya üzerinden hakaret eden ve iftira atan İzmir Milletvekili Tuncay Özkan hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletin bağrında yetişmiş bir lider olduğunu vurgulayan Tunç, şöyle devam etti: "Ömrünü büyük ve güçlü Türkiye'ye vakfetmiştir. Aziz milletimizin oylarıyla seçilen, ülkemize ve milletimize hizmet etmek için gece gündüz demeden çalışan Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hadsiz ve çirkin ifadeler asla kabul edilemez. Milletvekilliği kimliğini taşıyan bir kişinin milletin değerlerini hiçe sayan, terbiyesiz ve ahlak dışı sözlerini şiddetle kınıyorum." Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: "Farklı siyasi partilere mensup olsak da demokratik siyasetin seviyesini ve saygınlığını korumak ortak sorumluluğumuzdur. Siyasi ahlak ve nezaketten nasibini almamış bir CHP vekilinin, aziz milletimizin temiz oylarıyla demokratik rekabet ortamında defalarca seçilmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımıza nefret dolu ve çirkin bir dille saldırması, kendi zihin yapısının yansımasıdır. Bunun hukuktaki karşılığı suç, siyasetteki karşılığı ise faşizan bir nefret söylemidir." "Bu saldırı, aynı zamanda milletimizin iradesine ve demokratik değerlere karşı yapılmış bir saldırıdır." değerlendirmesini yapan Yılmaz, şunları kaydetti: "Sarf edilen edep dışı sözleri reddediyor, milletvekilliği sıfatı taşımasına rağmen bu makamın ağırlığını taşımaktan uzak bu şahsın sözlerini en güçlü şekilde kınıyorum. Ait olduğu parti başta olmak üzere, tüm siyasi partilerin gerekli tavrı göstermelerini temenni ediyorum." Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Bakan Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: "Recep Tayyip Erdoğan gibi milletin oylarıyla seçilmiş ve her seçimde bu teveccühü yinelemiş bir lidere söylenen, siyasi ahlaktan yoksun çirkinlikteki ifadeler, milletin vekili olmakla asla bağdaşmaz. Bu seviyesiz iftiralar, hem hukuk önünde hem de milletimizin nezdinde gereken cevabı mutlaka alacaktır." Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Bakan Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Geçmişi karanlık izlerle dolu, katliamcı İsrail'in sözde Bakanı ile aynı çirkin dili paylaşan, adını bile anmak istemediğimiz bir CHP milletvekilinin Sayın Cumhurbaşkanı'mıza yönelik ahlak ve haysiyetten yoksun sözlerini şiddetle kınıyorum. Kimin kiminle aynı safta olduğu gün gibi açık ortada. Bir tarafta ülkesi için durmaksızın mücadele eden milletin adamı Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, diğer tarafta Türkiye'nin güçlenmesine ve bu ülkenin faydasına olan her şeye karşı olan zihniyetin kırıntısı." Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Bakan Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanımıza, bu ülkenin liderine, liderimize, siyasi ahlaktan ve devlet terbiyesinden yoksun bir şekilde dil uzatan düzeysiz şahısların bu mesnetsiz ifadeleri ayaklarımızın altındadır. Parti içi kısır çekişmelerini siyasi alana tahvil edip güya Cumhurbaşkanımızı hedef almaya çalışan bu kirli siyaset anlayışını telin ediyorum." İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bir milletvekilinin, ömrünü ülkesine ve milletine adayan Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında terbiye sınırlarını aşan ifadeler kullanması, o zatın içindeki çirkinlikleri gün yüzüne çıkarmaktadır." ifadesini kullandı. "Cumhurbaşkanımıza hakaret edenlerin ortak yönlerini aziz milletimiz çok iyi bilmektedir." değerlendirmesinde bulunan Yerlikaya, şunları kaydetti: "Birileri iftira peşinde koşadursun. Biz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Ahlak dışı ve haddini aşan sözlerin sahibi milletvekilini şiddetle kınıyorum." Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "CHP'li bir milletvekilinin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik yaptığı asılsız ve çirkin suçlamalar, sadece siyasi nezakete değil, aynı zamanda insani ve ahlaki değerlere olan uzaklığını da ortaya koymaktadır. Bu tür söylemler, Cumhurbaşkanımızı hedef almanın ötesinde, milletimizin iradesine ve devletimizin en yüce makamına karşı derin bir saygısızlık anlamına gelmektedir. Bu tür ithamların hesabı elbette hukuk çerçevesinde sorulacaktır." Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Bakan Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "CHP'li bir vekilin, sosyal mecralarda Sayın Cumhurbaşkanı'mızın şahsına hakaret dolu ifadeler kullanmasını kınıyorum." dedi. "Siyaset, salt kurum olarak değil, aynı zamanda siyasetçilerin davranış ve sözleriyle demokrasi ve hukuk devletinin de kurumsallaşmasına hizmet etmelidir." değerlendirmesinde bulunan Bakan Tekin, şunları ifade etti: "Sanırım CHP'nin normalleşmeden kastettiği şey, tek parti dönemindeki gibi antidemokratik tavırların ve ötekileştiren hakaret dilinin yeniden inşası. Bu dili kullananların, Türkiye'ye, demokrasiye ve hukuk devletine vereceği zararları iyi hesap etmeleri gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki Sayın Cumhurbaşkanı'mız, aziz milletimizin teveccühü ile seçilerek milletten aldığı güçle 85 milyonun Cumhurbaşkanıdır." Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın, Cumhurbaşkanın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Altun, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik çirkin ifadeler kullanan, cunta zihniyetli, vesayet kırıntısı Tuncay Özkan adlı şahıs ve onun gibiler şunu çok iyi bilsin! Recep Tayyip Erdoğan asla yalnız değildir. Sayın Cumhurbaşkanımıza hem devletimizin başı hem davamızın lideri olarak her daim sahip çıkmak, onun hukukunu gözetmek boynumuzun borcudur! Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik her türden hakaretin ve kötülüğün bedeli gerek hukuk önünde gerekse de siyaseten elbette ödetilir. Bu ahlaksızca yaklaşımı kınıyor, söz konusu vesayet artığı şahsın çirkin ifadelerini kendisine aynen iade ediyoruz." AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Ala, sosyal medya hesabındaki açıklamasında, şunları kaydetti: "CHP, bu sefil terbiyesizliğin ve müptezel kokuşmuşluğun gereğini yapmalıdır. Kimse Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı'na böyle bir terbiyesizliği yapamaz."

Bakan, Temel Atma Törenine Katıldı Haber

Bakan, Temel Atma Törenine Katıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem bölgesinde artan iş yükünü karşılayabilmek için hakim savcı ataması yaptıklarını belirterek "11 ilimizde 99 adli, 21 idari olmak üzere toplam 120 ilk derece mahkemesinin kurulmasını sağladık. 11 ilimizi kapsayan bu bölgede 4 adli, 2 idari olmak üzere 6 istinaf dairesinin açılmasını sağladık." dedi. Bakan Tunç, Şanlıurfa Adalet Sarayı Ek Hizmet Binası Temel Atma Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Peygamberler şehri" diye tanımladığı Şanlıurfa'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İnşaatı kısa sürede bitirmeyi planladıklarını ifade eden Tunç, "Şanlıurfalı hemşehrilerimiz, adalet hizmetinden daha etkin ve verimli şekilde yararlanabilmesi için çok güzel imkanlara sahip olacak. Duruşma salonları, hakim-savcı odaları, otoparkı ve teknolojik imkanlarıyla aslında ek bina değil, ana binanın temelini atıyoruz. İnşallah 700 gün gibi 2 yıllık sürede, müteahhit firma biraz daha gayret gösterirse Sayın Cumhurbaşkanı'mızın destekleriyle ödenek problemi de olmadan Şanlıurfa'ya bu güzel eseri kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız." diye konuştu. Tunç, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinden Şanlıurfa'nın da etkilendiğini hatırlatarak "Deprem anından itibaren devletimizin tüm kurumları teyakkuza geçti, arama kurtarma çalışmaları ve sonrasında da yaraların sarılması, hasarların giderilmesiyle ilgili büyük bir mücadele başlattık. Bu mücadeleye taviz vermeden devam ediyoruz. Kabinemizin birinci önceliği deprem bölgesini biran önce ayağa kaldırmak, vatandaşlarımızı kalıcı konutlarına yerleştirmek ve hasar gören kamu binalarını da biran önce hizmete sunmak. Bunun çabası içerisindeyiz." ifadelerini kullandı. Başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere tüm bakanlıkların üstüne düşeni yapmaya çalıştığını ifade eden Tunç, Adalet Bakanlığı olarak depremin ilk anından itibaren önemli çalışmalar yaptıklarına dikkati çekerek şöyle konuştu: "Bakanlık olarak kriz merkezi oluşurduk. Türkiye'nin değişik illerinden yaklaşık 1000 hakim-savcıyı deprem bölgesine naklettik. Yine aralarında mimar, mühendislerden oluşan 1000'e yakın bilirkişiyi deprem bölgesinde yıkılan binalardaki hasar tespit çalışmalarıyla ilgili özellikle delillerin toplanması gibi bir çok çalışmayı yürüttük. Ayrıca Ceza İnfaz Kurumu personelinin arama kurtarma çalışmalarında ve 41 can kurtarıldı." 15 adliye ağır hasar gördü Depremde diğer kamu binalarında olduğu gibi adalet binalarında da hasarlar oluştuğunu belirten Tunç, şöyle devam etti: "15 adliyemiz ağır hasar gördü. Malatya, Besni, şimdi Şanlıurfa'da inşaatlara başladık. Hükümet binaları içerisindeki adliye saraylarımızın da inşaatına İçişleri Bakanlığımızla birlikte yürüttüğümüz projeler var. Yıkılan cezaevlerinin de yapımına başladık, 12 cezaevimiz hasar görmüştü, 12 bin mahkumu başka yerlere nakletmiştik. Şimdi onların da yapım çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Diğer yandan ceza soruşturmaları devam ediyor. Kusuru olanlar hakkında, yıkılan binalarda geçmişten kaynaklanan kusur nedeniyle ceza soruşturmaları yürütülmeye devam ediyor, davalar şu anda açıldı, açılmaya da devam ediyor. Bilirkişi incelemeleri de bu kapsamda devam ediyor. Yine hasar tespitine yönelik idari yargıda dava yoğunluğu oldu. Özellikle yargı hizmetlerinin aksamaması için önemli tedbirler aldık. TBMM ve milletvekillerimize teşekkür ediyoruz. İdari yargılama usulünde yapılan kanun değişikliğiyle buradaki yargı süreçlerini aksamadan daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasıyla ilgili kanun değişikliği yapıldı. Kanun değişikliği çerçevesi içerisinde de yargı hizmetlerimiz hızlı bir şekilde devam ediyor." Deprem sonrasında yargının aksamaması için önemli tedbirler aldıklarını ifade eden Bakan Tunç, "Bugüne kadar deprem bölgesinde idari yargıda 48 bin 226 karar verildi. 14 bin 652 binanın hasarlı olmadığı ve yıkılmaması gerektiğine karar verildi. Yani 14 bin binayı 10'ar bağımsız bölümden hesaplarsak 140 bin daire demek. Dolayısıyla idari yargıda özellikle bilirkişi incelemeleri sonrasında yıkılmaması gereken binanın yıkım kararının iptal edilmesi ve vatandaşlarımızın bu anlamdaki taleplerinin yargı kararıyla sağlıklı bir karara kavuşması da önemliydi." diye konuştu. Bölgeye yapılan atamalar Bakan Tunç, yargıda artan iş yükünü karşılayabilmek için de yeni mahkemelerin kurulmasını sağladıklarını belirterek şöyle devam etti: "11 ilimizde 99 adli, 21 idari olmak üzere toplam 120 ilk derece mahkemesinin kurulmasını sağladık. 11 ilimizi kapsayan bu bölgede 4 adli, 2 idari olmak üzere 6 istinaf dairesinin açılmasını sağladık. Şanlıurfa'da 2024 yılında merkezde 40, Viranşehir’de 15, Siverek’te 12, Birecik’te 8, Suruç’ta 7, Ceylanpınar’da 5, Akçakale ve Harran’da 4’er, Bozova, Halfeti ve Hilvan’da birer olmak üzere toplam 98 yeni mahkeme kurarak, yeni hakim ve savcılarımızın atamalarını gerçekleştirerek yargı hizmetlerinin aksamada daha etkin bir şekilde yürütülmesiyle ilgili olarak tedbirlerimizi aldık. Depremin etkilendiği 11 ilde idari yargıda 47 ilave hakim ataması yaptık. Yüzde 26 artışla hakim sayısını 226'ya çıkardık. Adli yargıda da 164 ilave hakim savcı ataması gerçekleştirerek, hakim savcı sayısını 2 bin 621'e çıkararak deprem bölgesindeki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesinin tedbirlerini almaya çalıştık." Yatırımlar hakkında bilgi veren Tunç, deprem bölgesinde 24 adalet hizmet binası, 14 ceza infaz kurumu ve denetimli serbestlik binası ile 39 ayrı yerde 2 bin 304 adliye konutunun 2024 yatırım programına aldıklarını ve bunların bir kısmının yapımına başladıklarını kaydetti. Adaletin insan hakkını, onurunu korumak olduğunu ifade eden Tunç, adaletin gecikmeden tesis edilmesi gerektiğini ve bu anlamda Türkiye'nin son 22-23 yılda çok önemli mesafeler aldığını ekledi. Yeni Anayasa ile ilgili çalışmalar Yargı alanında büyük reformlara imza attıklarını kaydeden Tunç, şunları aktardı: "Milletimizin onayıyla Anayasa'mızda yaptığımız kısmi değişikliklerle de olsa Anayasa'nın vesayetçi ruhunu ortadan kaldırmaya yönelik önemli reformları milletimizin isteğiyle hayata geçirdik. Anayasa'mızda temel hak ve özgürlükleri güçlendiren, kadın ve çocuk haklarıyla ilgili, şehitlerimizin, gazilerimizin haklarıyla ilgili önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Özgürlükleri kısıtlayan bütün uygulamaları kaldırdık. Milletimizin onayıyla ülkemizin demokrasi standartlarını daha da yükselttik. Bununla yetinmiyoruz, Türkiye yüzyılının başlangıcında ikinci yüzyıla başlarken Türkiye'nin tamamen vesayetçi ruhtan arındırmaya çalıştığımız ancak hala maddeler arasındaki yeknesaklığın bozulması nedeniyle bir takım tartışmalara neden olan darbe anayasasından kurtularak yeni, demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, bireyin haklarını net bir şekilde ortaya koyan, devletin görevlerini net bir şekilde belirleyen demokratik bir anayasaya kavuşmamız önemli. Bu milletimize olan borcumuz bizim. İnşallah bu büyük reformu önümüzdeki günlerde, önümüzdeki yıllarda TBMM'de siyasi partilerimizin uzlaşmasıyla bu gerçekleşir. Bütün temennimiz bu ve ülkemiz demokratik yeni sivil bir anayasaya kavuşur ve Türkiye yüzyılının başlangıcında milletimizin başlangıcında milletimize olan borcumuzu da ödemiş oluruz." Adliye binalarındaki fiziki şartların değişimi Adliye binaları kapsamında 2002’den bu yana önemli mesafeler katedildiğini ifade eden Tunç, konuşmasını şöyle bitirdi: "78 müstakil adliye binası vardı. Köhne binalarda, merdiven altında duruşmalar yapılırdı. Tüm bunlardan ülkemiz kurtuldu, modern binalarda, adliyenin vakarına yakışır hizmet binalarına kavuştu. Bugün müstakil 366 yeni adalet binamız oldu. Metrekare olarak baktığımızda sadece 569 bin olan kapalı alan, bugün 6 milyon metrekareyi aşmış durumda. 2002'de 3 bin 581 olan mahkeme sayısını yüzde 100'a yakın bir artışla 7 bin 133'e çıkardık. İdari yargıda da yüzde 53 artış sağladık. Yargı teşkilatımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Yargının çabuk işlemesi ve herkesin hakkına çabuk kavuşması lazım. Bu anlamda özellikle son yıllarda önemli adımlar attık. Hem hakim-savcı sayımızı arttırmanın gayreti içerisindeyiz hem de daha nitelikli olmaları için uygulamalar başlattık. Hukuk fakültesini bitirenler hemen avukatlık sınavına başlayamayacak. 29 Eylül'de ilk sınavı yapacağız, hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanan kardeşlerimiz avukatlık stajına başlayabilecek. Yine bu sınavı kazananlar hakim-savcı sınavına katılabilecek." Törene Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ, Şanlıurfa milletvekilleri Cevahir Asuman Yazmacı, Mehmet Ali Cevheri, Emin Önen, İbrahim Eyüpoğlu, Hikmet Başak, AK Parti Şanlıurfa İl Başkanı İlhami Günbegi, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Cuma Çoban ile siyasi parti temsilcileri katıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.